22-01-2007, 14:44 | #1 |
|
Sebepsiz Zenginleşmede Zamanaşımı
Tapu İptali Davası açılmış ve davacıların aleyhine sonuçlanmıştır yani dava red edilmiştir. Aynı davacılar bu iptal davasından sonra sebepsiz zenginleşmeden kaynaklanan tazminat davası açmıştır, daha önce aynı davacılarca açılmış olan tapu iptali açılma süresi ve yeni açılan tazminat davası arasında 3 sene vardır. Fakat iptal davasının kesinleşme tarihi ve bu yeni açılan dava arasında 6 Ay vardır.
1- Davacılar devir nedeniyle zararı öğrenmiş ve tapu iptali davası açmıştır. Daha önce bu dava ile birlikte kademeli olarak, tazminat davası açma hakları olduğu halde açmamıştır. 2- BK 66 maddesine göre yeni açılan, sebebsiz zenginleşmeden kaynaklanan bu davadaki zamanaşımını, daha önce ayni taşınmaz ile ilgili açılmış ve red edilmiş olan tapu iptali davası zamanaşımını kesermi? Saygılarımla |
22-01-2007, 23:16 | #2 |
|
Burada tapu iptal davası neye dayanılarak açılmıştır?Tapu dışı satım mı sözkonudur? İradeyi sakatlayan hata, hile vb. bir neden midir? Bunu bilmeden sorunuza cevap verilemez.
|
23-01-2007, 00:30 | #3 |
|
HG 00, E: 1936/000031, K: 1939/000047, Tarih: 07.06.1939
[*]HARİCEN SATIŞ[*]DAVA ZAMANAŞIMI Taşınmaz malın haricen satışına ve satış vaadine ilişkin akit ve işlemler yasaca geçerli değilse de, bir tarafın tapu dairesinde ferağın yapılmasını üstlenmesi koşuluna karşı diğer tarafın taşınmaz malın bedelini verdiğine, koşul gerçekleşmeyince bedelin geri verilmesi de üstlenilmiş olduğuna göre: 1 - Bu gibi davalar on yıllık genel zamanaşımı hükümlerine bağlı olurlar. 2 - Sürenin başlangıcı ferağdan cayma ve çekinme tarihidir. (818 s. BK. m. 125) 10/06/1931 g. ve E. 2 - K. 1931/40 s. Y. İçt. Bir. K. 19/10/1938 g. ve E. 1937/13-K. 1938/15 s. Y. İçt. Bir. K. 10/07/1940 g. ve E. 1939/2-K. 1940/77 s. Y. İçt. Bir. K. Haricen satılıp ferağından nükul olunan gayrimenkul bedelinin istirdadına müteallik davaların tabi olduğu müruruzaman müddetiyle bu müruruzamanın başlangıcı hakkında Temyiz Dördüncü Hukuk Dairesinin kararları arasında hasıl olan ihtilafın tevhidi içtihat suretiyle halli Temyiz Dördüncü Hukuk Dairesi Reisliğinin 02/11/1936 tarih ve 224 ve 05/06/1939 tarih ve 111 numaralı müzekkereleriyle istenilmesine mebni 31/05/1939 ve 07/06/1939 tarihinde toplanan Heyeti Umumiyeye kırk dokuz zatın iştirak ettiği görüldükten ve müzakere nisabı tahakkuk ettikten ve mezkur müzekkere ile ilamlar okunduktan sonra hadise bir kerre de Birinci Reis İhsan Ezgü tarafından izah edilmekle beraber ilaveten bir de dava mebdeinin tayini hususunda ihtilaf vardır, denildi. Fevzi Bozer; Bu noktayı izah etti ve müruruzamanın imtina tarihinden başlaması lazım gelir ve dairemizin dört, beş senelik tatbikatı bu merkezdedir. Bundan başka bedel istirdadı davaları on senelik müruruzaman hükümlerine tabidir. Çünkü akitlerden satıcı memuru mahsus huzurunda ferağın icrasını ve aksi takdirde aldığı bedelin iadesini taahhüt etmiştir. Şu halde bedelin iadesi müteahhidünbihtir. Bu taahhütten doğan borçlar ise haksız mal iktisabı mahiyetinde değildir. Kanunda başka suretle bir hüküm olmadığı takdirde her dava on senelik müruruzamana tabidir. Binaenaleyh istirdat davasının on senelik umumi müruruzamana tabi olması lazım gelir, dedi. Birinci Reis: Diğer dairelerde böyle bir ihtilaf olup olmadığını sordular, gerek Sait Barlas ve gerek Ali Rıza Kiper, mebde imtina tarihinden itibar edildiğini söylediler. Fuat Hulusi; Bu akitler muteber olmamakla beraber bir adam muteber olmayan akti de yerine getirebileceğine ve diğer taraf ferağ edecek ümidiyle intizar etmekte bulunmasına göre müruruzaman cereyan etmeyeceğini ve bunun kanuna da aykırı düşmeyeceğini söylediler. Şemseddin: Bir akdi sahih zımnında verilmiş olan şeyde şartın ademi tahakkukundan itibaren haksız mal iktisabı başlar. Verilmiş olan, bila sebep kalmıştır. Bu sebepsiz mal iktisabından başka bir şey değildir. Maruzatım kafi gelmiyorsa sair işlerde olduğu gibi aramızda cezacı arkadaşların da iştirakini temin etmek suretiyle bir komisyon teşkil edilerek bu ehemmiyetli bahsi ariz ve amik tetkik edip bir neticeye ulaşmasını da rica edeceğim. Birinci Reis; Böyle bir komisyona lüzum olup olmadığını sordular. Lüzum olmadığı ittifakla beyan edildi. Fevzi Bozer; Bedelin istirdadı davasının tabi olacağı müruruzaman meselesinde mademki sarihler arasında da ihtilaf vardır, bu davanın umumi müruruzamana tabi olması daha ziyade adil ve hakka muvafık olur. Hadise Borçlar Kanununun 61 nci maddesindeki «muteber olmayan» mefhumuna dahil değildir. Zira şartlar tahakkuk etmediği surette bedelin iadesi taahhüt olunmuştur. Mezkur maddenin bu gibi taahhütlerden doğan borçlara şümulü yoktur. Arzettiğim veçhile müruruzaman mebdei de akitten nükul tarihidir. Çünkü bayi kendi rıza ve ihtiyariyle ferağı yapabilir. Müşteri de bu taahhüdün icrasını beklemekte haklıdır. Ancak ferağdan nükulden itibaren istirdat davasına salahiyet gelir. Şefkati; Malın teslimi ile zilyetlik vaki olur. Kanuni hapis hakkı cereyan eder, demeleriyle: Neticede; Her ne kadar gayrimenkulun haricen satışına ve satış vaadine müteallik akit ve muameleler kanunen muteber bulunmamış ise de satıcının memuru mahsus huzurunda ferağın icrasını ve aksi takdirde almış olduğu bedelin iadesini taahhüt etmiş ve alıcının da aralarında takarrür eden bedeli bu şartla satıcıya vermiş olmasına ve şu suretle şartın tahakkuk etmediği takdirde bedelin iadesi müteahhidünbih bulunmasına göre bu teahhütten doğan borçların haklı bir sebep olmaksızın mal iktisabından tevellüt eden borçlar mahiyetinde olmadığından hadisede Borçlar Kanununun altmış altıncı maddesinde yazılı müruruzaman müddeti kabili tatbik bulunmadığı ve mezkur kanunun 125 nci maddesi mucibince kanunda başka suretle bir hüküm mevcut olmayan her dava on senelik müruruzamana tabi tutulduğu cihetle bu misillu davalar on senelik umumi müruruzaman hükümlerine tabi olduğu gibi satıcının rıza ve ihtiyariyle taahhüdünü ifa edebileceğine göre bunun icrasını beklemek zaruretinde bulunan alıcı için ancak şartın tahakkuk etmediği ve ferağ ümidi münkati olduğu takdirde bedelin istirdadını davaya salahiyet geleceğinden müruruzamanın da paranın verildiği tarihten değil, satıcının birrıza ferağdan nükul ve imtina ettiği zamandan başlayacağına 07/06/1939 tarihinde ekseriyetle karar verildi. AYKIRI GÖRÜŞLER: Y. K. Arslansan: Muteber olmayan bir sebebe müsteniden verilmiş olan paranın istirdadı bahis mevzuu olmasına göre hadise Borçlar Kanununun 66 ncı maddesinde gösterilen bir senelik müruruzamana tabidir. İ. Ertem: Borçlar Kanununun 66 ncı maddesi sarahatına göre bir senelik müruruzamana tabidir. Ş. Özkutlu: 66 ncı maddenin tatbiki lazım geleceği reyindeyim. |
23-01-2007, 00:35 | #4 |
|
Sayın sosyal1,
Yukarıdaki içtihadı, mesajınızdaki cümlelerden kurduğum faraziye üzerine ekliyorum. Somut olayınızda ya BK.m.66 ya, yani bir yıllık zamanaşımına, ya da sandığım gibi geçersiz bir satış işlemi nedenine dayalı olarak açılmış bir tapu iptal davasının reddi üzerine daha evvel ödediğinizin iadesi isteniyorsa, m.125 teki on yıllık zamanaşımına tabi olacaksınız. Ancak sayın Akpunar'ın da dediği gibi, bu kadar bilgiyle sağlıklı yorum yapmak zor. Saygılarımla... |
23-01-2007, 19:59 | #5 |
|
Tapu iptali davasının açılması sonucu ve mahkemenin red kararı vermesi üzerine üzerine sebepsiz zenginleşme davası açmak için başlayan zaman aşımı süresi mahkemenin red kararını vermesi ile yeniden 0'dan başlayacaktır.
Borçlar Kanunun: b) Alacaklının fiili halinde Madde 136 – Bir dava veya defi ile katedilmiş olan müruru zaman, dava devam ettiği müddetçe iki tarafın muhakemeye müteallik her muamelesinden ve hakimin her emir ve hükmünden itibaren yeniden cereyana başlar. Yani burada mahkemenin red kararı üzerine zamanaşımı 0'dan başlayacaktır. |
24-01-2007, 14:56 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
ZamanaŞimi
Sayın Demirel, Öncelikle yorumunuz için teşekkür ederim. Yeterli derecede bilgi vermediğim için özür dilerim. Tapu İptal ve Tescil davası herhangi bir akitten kaynaklanmıyor. Davacılar dava konusu taşınmazın devrini öğrendikten sonra zararı öğrenmiş ve Tapu İptal ve kendi adlarına tescil davası açmıştır. Bu dava red edilmiştir. Zararı yani taşınmazın devrini iptal davasında öğrendiklerine göre, Tapu İptali olmasa, terditli dava açmaları gerekirken bu tazminat davasını açmamışlardır. Bu nedenle yeni açmış oldukları sebepsiz zenginleşme davasındaki zaman aşımını, red edilmiş (Davacılar zararı, iptal davasında öğrendiklerine göre) Tapu İptal davası zamanaşımını kesermi? Zarar 3 sene önce öğrenilmiş ve tazminat istenmediğine göre ayrı bir talep konusu olan bu davadaki zamanaşımını, daha önce aşılmış olan dava kesermi? Teşekkür ve saygılarımla |
24-01-2007, 15:35 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Sosyal 1, sebebsiz zenginleşme dvasıdaki 1 yıllık süre öğrenmeden itibaren başlar ve her durumda 10 içinde dava açılması gerekir. 1 yıllık süre sizin olayınızda mahkeme kararının kesinleşme tarihinde başlar . yani bu tarihte karşı tarafın nedensiz olarak zenginleştiği ve geri alma davası açmaya hak kazandığını öğrenmiştir. |
24-01-2007, 15:41 | #8 |
|
Sayın sosyal1,
Tapu iptal davasının açılma nedeni, hukuki mesnedi nedir? Aynı şekilde sebepsiz zenginleşmeye dayalı davanın gerekçesi, davaların açılmalarına neden olan olaylar nedir? Davaların tarafları kimlerdir? Bunlar mirasçılar mıdır, sıfatları nedir? Saygılarımla... |
25-01-2007, 10:56 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Sebepsiz Zenginleşme Zamanaşımı
Sayın Saadet Hanım, Mesajınız için teşekkür ederim. Fakat davacılar zararı öğrenmiş ve tapu iptal davası açmıştır yani kademeli olarak tapu iptali yada tazminat açılmamış. Bu nedenle sonra açılmış ve ayrı bir talep konusu davadaki zaman aşımını daha önce açılan iptal davası kesermi? Saygılarımla ve teşekkür ederim |
25-01-2007, 12:53 | #10 |
|
Sebepsiz Zenginleşmede Zamanaşımı
Merhaba Sayın Demirel,
Dava konusu karışık olduğu için, özetlemeye çalışacağım. 1- Davacılar miras bırakan anneleri adına tapu iptali davası açmış ve davayı miras nedeniyle kazanarak taşınmazı kendi adlarına tescil hakkı kazanmıştır. Mahkeme kararı kesinleşmiştir. 2- Davacılar kazandıkları mahkeme kararını infaz etmemiş ve kazandıkları taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbir kararını kaldırmıştır. Mahkeme kararı kesinleştikten 8 sene sonra daha önce davayı kaybeden davalı taşınmazı üzerinde olduğu için taşınmazı Üçünçü kişiye satmıştır. Taşınmazın satıldığını öğrenen davacılar tekrar daha önceki malik davalı ile yeni malike husumeti yönlendirerek tapu iptal davası açmıştır. Davacılarca açılan bu dava Yeni malik Üçüncü kişi iyiniyetli olduğu gerekçesiyle red edilmiştir. 3- YENİ açılan davada taşınmazın mülkiyetini alamadıklarından bu sefer davacılar Sebepsiz Zenginleşme uyarınca taşınmazın bedelini talep ederek tazminat davası açmıştır. A- Davalı eski malik, davacıların babası ve taşınmazın 1/4 sahibi paydaş ile haricen senet ile üzerindeki taşınmazı satın aldığını bu nedenlede daha önce iytiyati tedbir kararının kaldırıldığını ileri sürerek ( Taşınmaz ile ilgili yapıldığı iddia edilen satış senedi Adli Tıp Kurumuna gitmiş ve senedin Davacıların Babası tarafından davalıya verildiği kanıtlanmıştır), sözleşmede taşınmazın bedelinin (miktarı belli) baba tarafından alındığını belirtilmiştir. Yani davalı taşınmazın bedelini davacıların babasına verdiğini davada kanıtlamaktadır. Dava konusu yapılan taşınmaz ile ilgili senette ayrıca babanın cocukları adına hareket ederek, taşınmazın tüm hiselerinin davalıya devir edildiği belirtilmiştir. B- Davalı Nedensiz Zenginleşme nedeniyle açılan davaya Zaman aşımı itirazında bulunmuştur. Davacılarda daha önce açılan ve red edilen tapu iptali davasının zaman aşımını kesmiyeceğini belirtmiştir. Tapu iptali davası ile bu tazminat davası arasında 3 sene vardır. Davacılar iptal davasını açarken, Tapu İptali olmasa Tazminat isteyecekleri yerde, bu davayı 3 sene sonra açmıştır. Yalnız kesinleşen iptal davası ile yeni açılan Tazminat davası arasında 7 Ay vardır. Davacılar devri yani zararı açılan tapu iptali davasının birlikte öğrendiklerine ve dava açmadıklarına göre, ayrı bir taleple açılmış Tazminat davasındaki zaman aşımını açılan iptal davası durdururmu? C- Davalı Taşınmazın bedelini davacıların babasına daha sonra yapılan senetle ödediğini ve senette taşınmazın bedeli davacılar adına haraket eden baba tarafından alındığı ifade edildiğine göre burada davalı yönünden BK 63 maddesinde yer alan "Haksız olarak bir şeyi istifa eden kimse, onun istirdadı, zamanında elinden çıkmış oduğunu ispat ettiği miktar red ve iade ile mükelleh değildir" maddesinden yararlanabilirmi? Çünkü davalı yapılan senette, taşınmazın bedelini ödemiştir. Bir önceki Tapu İptali davasındada taşınmazın ne kadar bedelle satıldığı davalı tarafından kanıtlanmıştır. Haksız zenginleşme kurallarına görede herkes aldığını geri vermekle yükümlüdür. Bu nedenle taşınmazın bedelini yapılan haricen senetle ödeyen davalı senetteki miktar ve sattığı miktar arasındaki zenginleşme nedeni ilemi sorumlu tutulacaktır? Bu konuda Yargıtay kararı eklerseniz sevinirim. Teşekkür ve saygılarımla |
25-01-2007, 14:14 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Sebepsiz Zenginleşme Zamanaşımı
Merhaba Buyukavcı, Yani Tapu İptali davası açılan sonraki Sepebsiz Zenginleşmedeki zaman aşımını durdurmayacakmı? Teşekkür |
26-01-2007, 00:56 | #12 |
|
Evet davanız cidden karışık, daha doğrusu tarafların tutumları anlaşılmaz.
Anladığımı sandıklarım: Mirasçılar (sizin karşı tarafınız) 8 yıl önce kesinleşmiş ve tapu iptal taleplerinin kabulüne dair yakınınız aleyhine mahkeme ilamı olduğu halde, bu ilamın yerine getirilmesini istememişler, buna karşılık karar tarihinden sonra (?), ihtiyati tedbirin kaldırılmasına muvafakat etmişler. Bu muvafakat yazılı beyanlarıyla mı oldu, yoksa tedbir karar kesinleşinceye dek verildi de, karar kesinleştiği için tedbir kalkınca sizin taraf bundan istifade ederek taşınmazı 3.kişiye mi sattı? İki durum farklı. (Özellikle sebepsiz zenginleşme davasında iyiniyetli sayılıp sayılamayacağınızı tespit bakımından. Anımsattığınız 66.madde, yalnızca iyiniyetli müktesip açısından gündeme gelir) Bana mirasçı yanın yazılı muvafakatı yok gibi geliyor. Kesinleşmiş bir mahkeme ilamı var. İlamların icrası için süre, yanlış anımsamıyorsam 10 yıl. İlamın icra ve infazının istenebileceği süre içinde, haberdar olunan aleyhe iptal ve tescile dair mahkeme ilamına rağmen taşınmazı 3.kişiye satan kişinin iyiniyetinden sözedilemez. * Sizin asıl sorunuza gelince, ikinci iptal davası, sebepsiz zenginleşmedeki zamanaşımı süresini kat eder mi, etmez mi? Sayın Büyükavcı'nın da anımsattığı gibi, davacı yanın evvelce açtığı dava, zamanaşımını katetmiştir, 136.madde hükmüne bakarsanız, yargılamaya ilişkin her işlemle ve hükümle zamanaşımı katedilmiş olur. Şu durumda ikinci davanın açıldığı 3 yıl öncesine değil, hükmün verildiği tarihe bakmak gerekir. Bu aralıkta da, 1-10 yıllık zamanaşımı süreleri dolmamış. Davalı taraf bu davada bir vekille temsil ediliyor olmalı. Dosyayı ayrıntılarıyla en iyi vekiliniz olan kişi bilebilir. Eğer vekiliniz yoksa, bulunduğu yerde bir avukata danışmasında fayda var. Saygılarımla... |
05-02-2007, 09:29 | #13 |
|
Sebepsiz Zenginleşme Zamanaşımı
Sayın Demirel,
Daha önce açılan Tapu İptal davasının talebi ve doğurduğu hukuki sonuçları ayrıdır. Ayrıca taraflarıda yeni açılan Sebepsiz Zenginleşme davasından farklıdır. Talebi ayrı ve doğuracağı hukuki sonuçlar farklı, ayrıca Tarafları farklı olan Tapu İptali davasının, "BK 136 maddesindeki hükmündeki, yargılamaya ilişkin her işlemle ve hükümle zamanaşımı katedilmiş olur." hükmünü uygulama alanı ile yeni açılan Sebepsiz Zenginleşme davasının zamanaşımını kesermi? Daha sonra açılan Sebepsiz Zenginleşme davası yeni bir dava sayılmazmı? Teşekkür ve saygılarımla |
05-02-2007, 10:28 | #14 |
|
Sebepsiz Zenginleşme Zamanaşımı
Sayın Buyükavcı,
Tapu İptal davasının talepleri ve tarafları, ayrıca doğuracağı hukuki sonuçlar farklı olduğu için daha sonra açılan Sebepsiz Zenginleşme davasındaki zaman aşımı bu dava yeni bir dava sayılacağından farklı değilmi. Yani daha sonra açılan Tazminat davası yeni bir dava sayılacağından BK 136. maddesini uygulama alanı varmı? Teşekkür ve saygılarımla |
05-02-2007, 12:55 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Sebepsiz Zenginleşme Zamanaşımı
Saadet Hanım merhaba,
Yorumunuz için teşekkür ederim. Tapu İptal davasının talep ve tarafları farklı ayrıca bu dava red edilmiştir. Şimdiki davada ise talep farklı yani tazminat, para talep ediliyor. Yeni açılan Sebepsiz zenginleşme davası Tapu İptal davasına göre ayrı bir dava değilmi? İki davanında doğuracağı hukuki sonuçlar farklı değilmi? Bu yönden düşünülürse ayrı bir dava olan iptal davası yeni açılan Tazminat davasındaki zaman aşımını kesermi? Saygılarımla ve teşekkürler
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Miras ve Sebepsiz Zenginleşme Durumu | Av.Özcan | Hukuk Sohbetleri | 1 | 06-04-2012 09:37 |
sebepsiz zenginleşme | avslh | Meslektaşların Soruları | 9 | 04-02-2008 13:33 |
harici satışta sebepsiz zenginleşme | sanatoryum | Borçlar Hukuku Çalışma Grubu | 4 | 21-05-2007 22:13 |
Olumsuz Saptama- Sebepsiz Zenginleşme | m.cenik | Meslektaşların Soruları | 10 | 25-06-2004 08:10 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |