|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
24-10-2011, 16:57 | #1 |
|
Tapu Kaydinda Bulunan Şerhİn Terkİnİ
Merhabalar,
Müvekkile ait tapu kaydının beyanlar hanesi bölümünde, taşınmaz üzerinde ki evin 3. kişiye ait olduğu yönünde şerh bulunmaktadır. Müvekkilim evi alırken kendisine bu şerhin varlığından bahsedilmemişken, müvekkilim evi satacakken alıcı şahsa tapu kaydında böyle bir şerhin olduğundan bahsedilmiş ve satış işlemi bu nedenle gerçekleşmemiştir. Beyanlar hanesinde lehine şerh verilen şahsın isim soyisim ve baba adından başka herhangi bir bilgi tapu kaydında yoktur. Nüfus müdürlüğünden yaptığımız araştırmada böyle bir şahsın kaydına da rastlanılmamıştır. Şimdi bu halde, beyanlar hanesinde ki bu şerhin terkin edilmesi yönünde nasıl bir dava açabiliriz? Açacağımız davada husumeti kime karşı yöneltmemiz gerekir? Bir an için, tapu kaydı beyanlar hanesinde lehine şerh bulunan kimseyi tespit etmiş olsak bile, hangi gerekçe ile şerhin terkinini isteyebiliriz? |
24-10-2011, 17:12 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Üstadım, beyanlar hanesindeki kaydın terkini için, taşınmazın bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açacaksınız. Ben hasım olarak lehine beyan bulunulan kişiyi ve Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nü dava ettim, husumet itirazı ile karşılaşmadım. Davamın hazırlığı sırasında elde ettiğim dayanağı aşağıya ekliyorum. Umarım işinize yarar. Kolay gelsin. Davanızın yasal dayanağı Türk Medeni Kanunu’nun 1012. ve Tapu Sicil Tüzüğü’nün 60 ila 64. Maddeleridir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 997 ila 1027. Maddeleri arasındaki hükümler, tapu siciline ilişkin bulunmaktadır. Bunlardan, 1008. Madde tapu sicline kaydolunacak aynı hakları, 1009. Madde sicile şerh verilebilecek kişisel hakları, 1010 ve 1011. Maddeler ise temlik hakkının sınırlamaları ile geçici tescili düzenlemiştir. Ancak 4721 sayılı kanunun 1012. Ve Tapu Sicil Tüzüğü’nün 60 ila 64. Maddelerinde 7 bölüm olarak düzenlenen “ beyanlar ” gerek tescillerden, gerekse şerhlerden farklıdır. Kütüğün beyanlar hanesine işlenen kayıt, kural olarak ne bir aynı hak ihdas eder, ne de şahsi bir hakkı güçlendirmeye yarar. Beyanların fonksiyonu, taşınmazla ilgili bazı fiili veya hukuki durumlara ya da zaten mevcut bulunan bazı haklara aleniyet sağlamaktan ibarettir. “Beyanlar” başlıklı 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 1012. Maddesi; “Bir taşınmazın eklentileri, malikin istemi üzerine kütükteki beyanlar sütununa yazılır. Bu kaydın terkini, kütükte hak sahibi görülen bütün ilgililerin rızasına bağlıdır. Taşınmaz mülkiyetine ilişkin kamu hukuku kısıtlamalarının beyanlar sütununa yazılması ve bu sütuna yazılabilecek diğer hususlar tüzükle belirlenir. Özel kanun hükümleri saklıdır.” şeklindedir. Yasanın sözü edilen bu hükmü uyarınca genellikle tapu kütüğüne yazılarak alenileştirilmesinde fayda umulan hukuki ilişki ve fiili durum şeklinde tarif edilen her beyanın tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterebilme olanağı yoktur. Başka bir anlatımla, tapu kütüğünün beyanlar hanesine “beyanda” bulunabilmesi için ya Türk Medeni Kanunu’nda bir hüküm olması veya özel kanunlarla bu konuda bir hükme yer verilmesi yahut Tapu Sicil Tüzüğü’nde bir düzenleme yapılmış olması gerekmektedir. Ayrıca, yasal düzenlemeler dışında yasal düzenlemelerdeki belirsizlikler nedeniyle Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü genelgeleri ile açıklayıcı nitelikteki bina yapılamaz beyanı, yıkım kararları, uygulanamayan mahkeme kararları, orman içi binalar da beyanlar sütununa işaretlenebilir. Birbirinden farklı konularda beyanlar sütununa yapılan kayıtların bazıları, üçüncü kişilerin iyi niyetini bertaraf etmeye yararken, bazıları ilgilisi yararına karine yaratır, bazıları ise taşınmaza bağlı bir ayni hakkı ya da şahsi hakkı açıklarken bazı beyanlar da kamu hukukundan kaynaklanan kısıtlamaları açıklar. Bir diğer anlatımla, beyanın niteliğine göre beyana bağlanan sonuç değişmektedir. ( Oğuzman-Seliçi, Eşya Hukuku, İstanbul 2004, s.2004 ) |
05-11-2015, 14:58 | #3 |
|
Benzer bir durum ile ben de karşılaştım. O yüzden ayrı bir başlık açmadan buradan sizlerle paylaşıp fikir almak istedim.
Müvekkil hazineye ait arsa üzerine ev yapmış, yıllarca kullanmış ve kiralamıştır. Kiracı daha sonra tapuya beyanlar hanesine söz konusu arsa üzerindeki binaların kendisine ait olduğunu şerh düşmüştür. Fakat tapu kütüğünde kişinin TC numarası, nüfus kaydı ve şerhe dayanak belge bulunmamaktadır. daha sonra müvekkil söz konusu arsayı hazineden ihale ile satın almış ve tapu müvekkil adına geçmiştir. Fakat tapu kütüğünde beyanlar hanesi aynen kalmaktadır. Bu sebeple terkin davası açmak gerektiğini düşünüyorum. Şuanda müvekkil tarafından kiracının tahliyesi davası açılmış ve derdesttir. hakim tarafından da bu davada mülkiyetin tespiti davası açmak için yetki ve süre verilmiştir. Fakat tupunun hazineden müvekkil adına intikali mülkiyeti ispatlar nitelikte olduğunu düşünerek bu davayı açmanın yersiz olduğu kanaatindeyim. Olayı özetlemeye çalıştım ama umarım anlaşılır olmuştur. Böyle bir durumda nasıl bir yol izlemeliyim? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
ToplulaŞtirma Şerhİnİn Terkİnİ | BAFRA HUKUK | Meslektaşların Soruları | 1 | 14-04-2011 10:36 |
Karayolunda bulunan ceset | benmcbc | Meslektaşların Soruları | 3 | 21-02-2010 17:04 |
BoŞanma Davasi Devam Ederken Aİle Konutu Şerhİnİn Terkİnİ | Av. Esra Elif Şener | Meslektaşların Soruları | 1 | 08-09-2009 16:55 |
Tapu Kaydinda Sahte Belge? | av_fikret | Meslektaşların Soruları | 4 | 16-05-2008 18:30 |
Şİrket Feshİ Ve Terkİnİ | ahmetyılmaz | Meslektaşların Soruları | 1 | 20-10-2007 11:20 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |