Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

kira sözlşemesine icra takibine yapılan itirazların kaldırılması ve tahliye

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-07-2014, 12:48   #1
sebastian

 
Varsayılan kira sözlşemesine icra takibine yapılan itirazların kaldırılması ve tahliye

2012 yılında Müvekkil tarafından, kiracısı şirket kefili şahıs olarak hazırlanan süresi bir yıl olan kira sözleşmesi ile dükkan kiraya verilmiştir.
Ancak kiracı şirket kira paralarını ödemediği için kiracı ve kefil hakkında tahliye talepli ve ödenmeyen kiralar ile muaccel aylara ilişkin kira bedellerine ilişkin icra takibi yaptım. Ancak kefil olan şahıs ve kiracı şirket böyle bir borçları olmadığını ileri sürerek takibe itiraz etmişlerdir.(Borçlu şirket ve kefil adi kira sözleşmesindeki imzaya itiraz etmemiştir)

1-Açılacak dava itirazın kaldırılmasımı yoksa itirazın iptalimi? Ayrıca açılacak davada tahliye talep edilebilirmi?
2-Kira sözleşmesinde muaccel aylara ilişkin kira bedeli istenebileceği yazdığını düşünürsek muaccel aylar için kira bedeli istemem doğru mu?
3-Kira sözleşmesin de yazılı "Kiracı kiralananda kaldığı sürece kefilin kefaleti devam eder" kaydı yazılı kira sözleşmesinin uzamasından dolayı kefilin kefaleti devam etmiş olur mu?
Old 22-07-2014, 16:05   #2
Av.mehmet.av

 
Varsayılan

Açacağınız dava icra hukuk mahkemesinde (takibin devamını sağlamak için)itirazın kaldırılması davası olacaktır.
Tahliye talepli icra yapmış iseniz takip tarihinden itibaren 30 gün içinde borç ödenmez ise (sadece kiracıya karşı, kefile değil) tahliye davası açabilirsiniz.
2 nolu sorunuzu tam olarak anlamamış olmakla birlikte, takip başlatırken istemiş olduğunuz aylara ait alacağınız üzerindeki itirazı kaldıracaksınız.
Kira sözleşmesinde kefilliğin daha sonraki yıllarda da devam edeceği ile ilgili bir hüküm var ise kefile de gidebilirsiniz.
Old 22-07-2014, 16:24   #3
kubrick

 
Varsayılan

Alıntı:
3-Kira sözleşmesin de yazılı "Kiracı kiralananda kaldığı sürece kefilin kefaleti devam eder" kaydı yazılı kira sözleşmesinin uzamasından dolayı kefilin kefaleti devam etmiş olur mu?

T.C YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 2006 / 6-346
Karar: 2006 / 300
Karar Tarihi: 24.05.2006

ÖZET: Davaya konu kira sözleşmesinde, kefaletin, kira ilişkisi sona erinceye ve kiralayan ile kiracı arasındaki tüm sorunlar çözülünceye ka*dar devam edeceği belirtilmiş ise de; kefilin gerek sorumlu olacağı süre ve gerekse sorumlu tu*tulacağı azami miktar gösterilmemiştir. Görülmekte olan davada; itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin konusunu oluşturan icra takibinde, 01.05.2000 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesine dayanılmıştır. Ancak tahsili istenilen kira paraları, kira süresinin bittiği 01.05.2002 tarihinden sonraki döneme (2003 yılına) aittir. Bu durumda, takibe konu kira paralarından davalı kefilin sorumlu tutulmasına olanak bulunmamaktadır.(818 S. K. m. 484) (6570 S. K. m. 11) (2004 S. K. m. 269)

Taraflar arasındaki <itirazın kaldırılması tahliye> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Karşıyaka İcra Mahkemesi'nce davanın kabulüne, icra inkar tazminatının reddine dair verilen 03.03.2004 gün ve 2003/159 - 2004/231 sayılı karamı incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi Üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 10.06.2004 gün ve 2004/4242-475 yılı ilamı ile; (...Alacaklı tarafından takip talepnamesi ile Ocak, Şubat, Mart ve Nisan 2003 kira alacakları toplamı 10.600 USD ve tahliye istenmiş, mahkemece takibin 4.667.000,000 TL üzerinden devamına ve tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Karar borçlular vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre borçlu kiracı .......Ambalaj Sanayi ve Ticaret Limitet Şirketi'nin temyiz itirazları yerinde değildir

2- Kefil Ö.'nün temyizine gelince;

Takibe dayanak yapılan 01.05.2000 başlangıç tarihli iki yıl süreli kira közleşmesinde borçlulardan Ö.'nün zincirleme kefil olarak yer aldığı görülmekledir. Kefilin sorumluluğu kira sözleş*mesi suresi ile sınırlı olup, takip talepnamesinde istenen kira dönemini kapsamaz. Bu durumda kefilin talep edilen kira alacağından sorumlu olduğundan söz edilemez.

Karar bu nedenle bozulmalıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz Eden: Davalılar........Amb. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Ö. vekili.

Hukuk Genel Kurulu Kararı

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

1- ............Amb. San. ve Tic. Ltd. Şti. 'nin temyizi yönünden;

Bu davalının ilk hükmü temyiz istemi özel dairece ret edilerek hakkındaki hüküm kesinleştiğinden direnmeyi temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır. Temyiz isteminin reddi gerekir.

2- Ö. yönünden temyiz itirazlarına gelince;

Dava, itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir.

Davalı kiracı şirket ile davacı kiralayan arasındaki 01.05.2000 başlangıç tarihli ve iki yıl sü*reli kira sözleşmesiyle, davacıya ait boş işyeri makine imalatında kullanılmak üzere aylık peşin 2.500 Amerikan Doları net, yıllık 30.000 Amerikan Doları (net) kira bedeli karşılığı kiralandığı, diğer davalı Ö'nün sözleşmeyi <ortak zincirleme kefil> sıfatıyla imzaladığı çekişmesizdir.

Kira sözleşmesinin özel şartlarının;

5. maddesi aynen;

<Kira sözleşmesi 2 (İki) yıl süreli olup, aylık kira bedeli 2.500 $ nettir. Kira bedelleri peşin 1 (bir) aylık dönemler halinde ödenecek olup, bu dönemlere isabet eden ayın 6 günü içerisinde gerçekleştirilecektir..>,

10. maddesi aynen;

<Sözleşme dönemi sonunda taraflardan her biri, sözleşmenin devamını istemediği takdirde, kontrat hitamına en az 15 (onbeş) gün kala yekdiğerinin eline geçmiş olacak şekilde fesh-i ihbar*da bulunmak zorundadır. Aksi takdirde kontrat 1 (bir) yıl süre ile uzatılmış olacaktır>.

11. maddesi ise aynen;

<Kiracı şirketin sirkülerinde ismi geçen yetkililer ve ortaklar işbu kira sözleşmesinde kiracı tüzel kişilerle birlikte müşterek ve müteselsil borçludur. Bu borç ilişkisi sözleşme süresince ve devamında geçerli olacaktır. Hatta tahliye sonrasında dahi elektrik, çöp vergisi, stopajlar gibi borçlar ve mecura verilecek zarar ziyanın tazmininde mal sahibinden İbra alınıncaya dek sorum*luluk ve borç devam edecektir> hükmünü içermektedir.

Dava açılırken ibraz edilen 01.05.2000 tarihli <Müşterek müteselsil borç ikrarını havi söz*leşmedir> başlıklı belgede aynen;

(Akdin tarafları <A- Alacaklı-kiraya veren M.Ö., B- Müşterek-Müteselsil.........Ltd. ve Ö.>, <C- Asıl borç; Alacaklı kiraya veren M.Ö. ile..........Amb. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti. arasındaki 15.05.2001 kira akdi>, <Yukarıda yazılı tüzel kişilik ve gerçek kişiler 01.05.2000 tarihli kira akdinde kiracı olan..........Amb. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin bu kira akdinden kaynak*lanacak olan her türlü borcuna müşterek ve müteselsil kefil olmayı kabul ve taahhüt etmişlerdir 11.05.2000>) açıklamaları yer almakta olup, belge altında şirket kaşesi ve imza ile kiralayanın isim ve imzası ile Ö. isim ve imzası bulunmaktadır.

Davacı alacaklı/kiralayan vekilince her iki davalı borçlular..........Amb. Mak. San. ve Tic. Ltd. Şti. ve Ö. aleyhine 15.01.2003 günlü takip talebiyle başlatılan icra takibinde;

<(Aylık 2650 Amerikan Dolarından muaccel olan 4 aylık Ocak, Şubat, Mart, Nisan 2003 ay*ları kira bedelleri) açıklaması ile 10.600 USD toplam alacağın fiili tahsil tarihindeki Merkez Bankası döviz kuru üzerinden asıl alacak üzerinden dövize % 8 faizi... İle birlikte tahsili ile ha*ciz ve tahliye> istenmiş olup; takip talebinde ayrıca <muacceliyet şartı gereğince muaccel olan 4 aylık Ocak, Şubat, Mart, Nisan 2003) kira alacağı, aylık kira bedeli 2650 USD> açıklaması yer almaktadır.

Davalı/borçlular kiracı ve kefil vekili, süresi İçerisindeki itiraz dilekçesinde; hem istenilen kira parasının 2650 $ değil, 3.250.000.000.-TL olduğu, temerrüde düşürülemeyen borçludan dö*nem sonuna kadar olan kira bedelinin istenemeyeceği, muacceliyet şartının gerçekleşmediği, hususlarını ifadeyle borca, faize ve kira bedeline itiraz etmiş; hem de, kefil durumundaki Ö'nün so*rumluluğunun kira dönemiyle sınırlı olduğunu, zımnen uzayan dönemlere ilişkin sorumluluğu*nun bulunmadığını ifadeyle bu borçlu açısından da kefalete, borca, faize ve kira bedeline itiraz etmiştir.

Eldeki davada, ödenmeyen kira paralarının tahsili amacıyla alacaklı/kiralayan yanca başla*tılan adî kiraya ait takibe borçlu kiracı şirket ve zincirleme kefil tarafından yapılan bu itirazın kaldırılması ve tahliye istenmiştir.

Mahkemece her iki davalı yönünden de dava kabul edilmiş; özel daire borçlu şirket yönün*den temyiz itirazlarını reddederek davalı kefil lehine hükmü bozmuştur. Mahkemece bu yönden önceki kararda direnilmiş olup, hükmü davalılar vekili temyize getirmiştir.

Bozma ve direnme kararlarının içerik ve kapsamları itibariyle Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; sözleşmeyi <Ortak-zincirleme kefil-borçlu> sıfatıyla imzalamış olan davalı Ö'nün takibe konu borçtan sorumlu tutulup tutulamayacağı noktasında toplanmaktadır.

Öncelikle ilkelerin irdelenip, ortaya konulmasında yarar vardır.

Borçlar Kanunu'nun 484. maddesine göre, kefalet sözleşmesinin geçerli olabilmesi için, ya*zılı şekilde düzenlenmesi ve kefilin sorumlu olacağı miktarın açıkça gösterilmesi zorunludur.

12.04.1944 tarih ve 14/13 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'nda da; sözleşmede kefilin ödeyeceği muayyen bir miktarın gösterilmiş olup olmadığının ve sözleşme içeriğinden böyle muay*yen bir miktarın anlaşılmasına olanak bulunup bulunmadığının hakim tarafından re'sen gözetil*mesi gerektiği belirtilmiştir.

Borçlar Kanunu'nun 484. maddesi ve anılan içtihadı Birleştirme Kararı birlikte değerlendirildiğinde, kira sözleşmelerindeki kefaletler bakımından şu saptamalar yapılabilmektedir:

Yazılı şekilde düzenlenmiş, süresi ve ödenecek kira paralarının miktarı açıkça gösterilmiş bir kira sözleşmesini kiracının kefili sıfatıyla imzalayan kişi; sözleşmede gösterilen kira süresi boyunca, kiracının Ödemekle yükümlü bulunduğu kira paralarından, kefil sıfatıyla kiralayana karşı sorumludur. Zira böyle bir durumda, kefilin sorumluluğu süre ve miktar itibariyle bellidir; kefil, sorumluluğunun kapsamını ve sınırlarını bilmektedir.

Kira süresinin, 6570 sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'un 11. maddesi gereğin*ce uzadığı hallerde, uzayan kira süresi bakımından kefilin sorumluluğunun devam edebilmesi için; öncelikle bu hususun kefilin sorumluluğunun uzayan dönem için de devam edeceğinin) sözleşmede açıkça kararlaştırılmış olması gerekir. Bunun yanında, kefilin uzayan dönemdeki sorum*luluğunun azami hangi süreyle ve hangi miktarla sınırlı olacağının açıkça gösterilmiş olması de şarttır. Eş söyleyişle, ne kadar uzayacağı belirsiz bir kira süresine ilişkin olan ve kefili sınırsız bir sorumluluk altına sokan sözleşme hükümleri geçerli değildir. Hakim, bu yönleri re'sen dikkate almakla yükümlüdür.

Somut olay bu çerçevede değerlendirildiğinde:

Yukarıda ayrıntıları belirtildiği üzere, davaya konu kira sözleşmesinin 11. maddesinde, kefaletin, kira ilişkisi sona erinceye ve kiralayan ile kiracı arasındaki tüm sorunlar çözülünceye ka*dar devam edeceği belirtilmiş ise de; kefilin gerek sorumlu olacağı süre ve gerekse sorumlu tu*tulacağı azami miktar gösterilmemiştir.

Görülmekte olan davada; itirazın kaldırılması ve tahliye isteminin konusunu oluşturan icra takibinde, 01.05.2000 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesine dayanılmıştır. Ancak tahsili istenilen kira paraları, kira süresinin bittiği 01.05.2002 tarihinden sonraki döneme (2003 yılına) aittir.

Bu durumda, takibe konu kira paralarından davalı kefilin sorumlu tutulmasına olanak bulunmamaktadır.

Nitekim aynı ilkeler Hukuk Genel Kurulu'nun 22.03.2006 gün ve 2006/78 Esas - 2006/88 Karar sayılı ilamında da ortaya konulmuştur.

Yerel mahkemece, açıklanan ilkeler karşısında usul ve yasaya uygun olan özel daire bozma İlamına uyulması ve kefil yönünden davanın reddi gerekirken, onun yönünden de davanın kabu*lüne ilişkin önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: 1-........Amb. San. veTic. Ltd. Şti. yönünden davalılar vekilinin temyiz itiraz*larının REDDİNE,

2- Davalılar vekilinin Ö. yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının yuka*rıda ve özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı H.U.M.K.'nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 24.05.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
Old 23-07-2014, 14:07   #4
sebastian

 
Varsayılan

1)Kira sözleşmesinde yazılı olan "kira müddeti süresince kefilin sorumluluğu devam eder" ibaresine rağmen, kira sözleşmesinin süresi dışında ödenmeyen kiralara ilişkin kefilin sorumluluğu yoktur. Ve dolayısıyla kefile karşı bir işlem yapmamam gerekir aksi halde kefile karşı davam reddedilir.

2)Kiracı borçlu şirketin itirazının kaldırılması için icra mahkemesinde "itirazın kaldırılması ve tahliye davası" açmamda bir sakınca yoktur.

verilen cevaplardan çıkarımım budur.
Teşekkürler cevaplarınız için.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kira, İcra Takibine İtiraz,Tahliye Matrix Meslektaşların Soruları 2 27-09-2023 16:17
Kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili ve tahliye talepli icra takibine itiraz Av.İhsan Yılmaz Meslektaşların Soruları 2 04-06-2014 19:45
Tahliye Talepli İcra Takibine Yapılan İtiraz ve Müvekkilin Banka Hesabına Yapılan Ödeme Sonrası Tahliye Durumu mdogan Meslektaşların Soruları 6 11-12-2013 10:20
Sigortadan Kasko Alacağı Ticari Midir? - Icra Takibine Itirazın Kaldırılması posedo Meslektaşların Soruları 3 13-08-2013 11:59
tahliye talepli icra takibine yapılan itirazın iptali avukat152 Meslektaşların Soruları 9 13-08-2013 10:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03726912 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.