panik atak ve nafaka

merhabalar,
davacı müvekkilin açmış olduğu boşanma davasında, davalı eş panik atak hastalığı olduğunu, bu nedenle çalışamadığını, iştirak nafakası da dahil olmak üzere hiçbir surette nafaka veremeyeceğini, bu şartlar altında boşanmayı kabul edip, çocuğun velayetini de talep etmektedir.
mahkeme de nafaka tayini için, panik atak hastalılığının tedavi boyutunu, sözde tedavi olduğu hastaneden sorgulatmaktadır. bu konuda, yani panik atak hastalılığının nafaka vermeye engel olduğuna dair yargıtay kararı araştırmaktayım. yardımlarınız için teşekkür ederim.

Alıntı: Yazan diddem merhabalar, davacı müvekkilin açmış olduğu boşanma davasında, davalı eş panik atak hastalığı olduğunu, bu nedenle çalışamadığını, iştirak nafakası da dahil olmak üzere hiçbir surette nafaka veremeyeceğini, bu şartlar altında boşanmayı kabul edip, çocuğun velayetini de talep etmektedir. mahkeme de nafaka tayini için, panik atak hastalılığının tedavi boyutunu, sözde tedavi olduğu hastaneden sorgulatmaktadır. bu konuda, yani panik atak hastalılığının nafaka vermeye engel olduğuna dair yargıtay kararı araştırmaktayım. yardımlarınız için teşekkür ederim.

İşinize yarar mı bilmiyorum ama yol gösterir diye düşündüm.Akıl rahatsızlığı nedeniyle kendisine vasi atanan kişi aleyhine dahi eski eşi ve çocukları için nafaka bağlanan davaya şahit olmuştum.Davalının emekli maaşı vardı.

Aşağıdaki karar, davalının hangi hallerde nafakadan sorumlu olmayacağı açısından yol gösterici.

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2000/7725 esas 2000/8379 karar

Dava: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Çalışamayacak derecede hasta ya da sakat olan, başka malı veya geliri bulunmayan koca da nafaka ile sorumlu tutulamaz. (Y.2.H.D.'nin 24.1.1950 tarihli 1934-103 sayılı, 7.6.1957 tarihli 3187-3365 sayılı, 20.11.1996 tarihli 10986-12081 sayılı kararları)

Şu halde akıl hastalığı sebebi ile vesayet altına alınan ve böylece hastalığı sebebi ile çalışmadığı (MK 396), evlilik birliği içinde de birliğin ihtiyaçları ana-babalarınca karşılandığı anlaşılan ve başkaca malı ve geliri bulunduğu da anlaşılamayan vesayet altındaki kişinin Medeni Kanunun 161-162. maddesi uyarınca nafaka ile sorumlu tutulması doğru bulunmamıştır.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 20.6.2000

Kolay gelsin,

teşekkür ederim, yalnız, vesayet altındaki kişinin nafakadan sorumlu olmaması, hukuken mantıklı sayılabilir.
ancak bendeki dosyada, davalı eş, vesayet altında falan değil. sadece keyfi iradesine dayalı olarak çalışmak istememekte, bunu da panik atak hastası olduğunu bahanesine dayandırmaktadır.
eğer panik atak hastalığı varsayarsak, kısıtlı olmayan davalı babanın nafakadan sorumluluğu olur mu? zira ortada müşterek bir çocuk ve belirli bir işi ve geliri olmayan davacı eş vardır.

Alıntı: Yazan diddem teşekkür ederim, yalnız, vesayet altındaki kişinin nafakadan sorumlu olmaması, hukuken mantıklı sayılabilir. ancak bendeki dosyada, davalı eş, vesayet altında falan değil. sadece keyfi iradesine dayalı olarak çalışmak istememekte, bunu da panik atak hastası olduğunu bahanesine dayandırmaktadır. eğer panik atak hastalığı varsayarsak, kısıtlı olmayan davalı babanın nafakadan sorumluluğu olur mu? zira ortada müşterek bir çocuk ve belirli bir işi ve geliri olmayan davacı eş vardır.

Sayın Meslektaşım,

Somut örneğinizde, hastahaneden gelecek bilgi ve rapor veya görüş ile, davalının "çalışamayacak derecede hasta olup olmadığı" ortaya çıkacaktır zaten..

Hali hazırda bir emekli maaşı/ geliri/akarı olsaydı böyle bir araştırmaya dahi gerek kalmadan eğer şartları varsa nafaka gelirle orantılı olarak bağlanabilirdi.

Bir çözümsüzlük göremiyorum.

Saygılarımla,

Sayın Meslektaşım,
Nafaka miktarı m330 uyarınca anne babanın ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir.Nafaka yükümlüsünün sadece gelirinin bulunmamaması , bir işte çalışmaması nafaka sorumluluğundan kurtarmaz. Fiilen veya hukuken ( örneğin çalışmayacak derecede sürekli hastalık, özgürlüğü kısıtlayıcı bir cezanın infazı gibi ) zorunlu çalışma engellerinin bulunmadığı hallerde nafaka sorumluluğu doğacaktır.
Olayınızda panik atak hastalığının tedavi boyutunun araştırılmasından kasıt sanırım hastalığın çalışmaya engel teşkil edip etmediğinin tespitidir.
5510 slı yasa ve Çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı hakkında yönetmelik uyarınca , davalının panik atak hastalığı malulen emekli olacak derecede ise çalışmasına engel fiili durum var kabul edilebilir. Ancak bu durum dahi nafaka bağlanmasına engel teşkil etmeyecek fakat nafaka miktarı konusunda (malulen emekli sayılması halinde de maaş bağlanacağından) belirleyici olacaktır.