Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

ölümlü trafik kazası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 13-02-2009, 17:48   #1
demokles

 
Acil ölümlü trafik kazası

2 ay önce,yaya olarak karşıdan karşıya geçmekte olan vatandaşa araç çarpmış ve kaldırıldığı hastanede vefat etmiştir.karısı ölümden 1 ay önce kendisinden boşanmış ve 5 çocuğunun velayetini de almıştır.Bu durumda yapmam gereken önceikle sigortaya gerekli belgelerle başvurup belirli bir bedel almak,ardından araç sahibi,işleten(araç bir şirketten kiralanmış) ve şoföre karşı destekten yoksun kalma tazminatı için başvurmak diye düşünüyorum.Kafama takılan soru şu,sigorta şirketinden yaptığım başvuru sonucu alacağım para,diğerlerine(şoför ruhsat sahibi ve işleten) başvurumu engellermi?
Old 13-02-2009, 18:54   #2
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Sn. Demokles;

Sigorta şirketinden tazminat almanız, diğer sorumlulara başvurmanızı elbette engellemez. Ancak yargılama esnasında talep edebileceğiniz tazminat miktarı hesaplanacaktır. Sigorta şirketinden aldığınız meblağın, toplam tazminattan mahsubu gerekir. Bunu yapmazsanız ve işletenden tazminatın tamamını bir kez daha tahsil ederseniz, bu defa işleten size ödediği parayı, müteselsil borçluluktaki iç ilişkiye dayanarak sigorta şirketinden talep ettiğinde fazladan tazminat ödendiği ortaya çıkar ve sebepsiz zenginleşme hükümleri devreye girer.

Bence yapılması gereken, fazlaya ilişkin hakları saklı ve de müddeabihi düşük tutarak, işleten (malik değil), sürücü ve sigortacıya birlikte dava açmaktır.

Saygılarımla
Av. Fatih KARACA
Old 13-02-2009, 19:26   #3
demokles

 
Varsayılan

ben süreci mümkün olduğunca kısaltmak amacıyla direk sigortaya başvurup belirli bir meblağ alıp daha sonra dava açmak istedim çünkü ölenin yakınları ciddi anlamda zor durumda.
Old 13-02-2009, 19:35   #4
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan demokles
ben süreci mümkün olduğunca kısaltmak amacıyla direk sigortaya başvurup belirli bir meblağ alıp daha sonra dava açmak istedim çünkü ölenin yakınları ciddi anlamda zor durumda.

Sn. Meslektaşım,

Bu yola başvurmanızda da bir sakınca yoktur. Sigorta şirketinden parayı alırsınız. Daha sonra işletene ve sürücüye dava açabilir, tazminat miktarı sigortadan aldığınızdan fazla hesaplanırsa , kalan miktar için sigorta şirketine ayrı bir dava açabilir (poliçe limitini aşmamak şartıyla) ve esas davanızla birleştirilmesini talep edebilirsiniz.

Saygılarımla
Av. Fatih KARACA
Old 13-02-2009, 19:51   #5
demokles

 
Varsayılan

cevabınız için teşekkür ederim sayın meslektaşım
Old 13-02-2009, 20:08   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan demokles
ben süreci mümkün olduğunca kısaltmak amacıyla direk sigortaya başvurup belirli bir meblağ alıp daha sonra dava açmak istedim çünkü ölenin yakınları ciddi anlamda zor durumda.

Sigorta şirketi sizden ibraname almadan ödeme yapmayacaktır. Verecekleri miktarı kabul ederseniz sorun bulunmamaktadır. Bunun dışında küçük bir çekince dışında, Sayın Av. Fatih KARACA'nın ilk mesajına katılıyorum.

Alıntı:
Yazan Av. Fatih KARACA
Bence yapılması gereken, fazlaya ilişkin hakları saklı ve de müddeabihi düşük tutarak, işleten (malik değil), sürücü ve sigortacıya birlikte dava açmaktır.


Koyulaştırdığım bölüme göre, malike dava açılmaması önerilmektedir (Eğer yanlış anlamadıysam). Sebebini de açıklar mısınız?
Old 14-02-2009, 01:40   #7
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Koyulaştırdığım bölüme göre, malike dava açılmaması önerilmektedir (Eğer yanlış anlamadıysam). Sebebini de açıklar mısınız?

Malike dava açılmaması değil; sanırım, araç işleten sıfatının illa da malikte bulunmak zorunda olmadığına dikkat edilmesi öneriliyor. Kanunen kusursuz sorumlu şahsın malik değil, araç işleten olduğu; her malikin araç işleten olmadığı hatırlatılıyor.

Tam da bu noktada hep aklıma şu soru takılıyor. Kazayı yapan sürücünün kullandığı aracın ruhsat bilgilerinde malik ismi yazılıdır ve dava da malike açılır. Peki malikin aynı zamanda işleten olup olmadığını dava açmadan önce tespit edebilmenin bir yolu yok mudur? Örneğin; finansal kiralama ile uzun süre bir başkasının zilyetliğine tevdi edilmiş bir aracın karıştığı kazada, araç işletenin malik olmadığını önceden nasıl tespit edebiliriz?
Old 14-02-2009, 12:21   #8
Av. İlhan SALBAŞ

 
Varsayılan

"finansal kiralama ile uzun süre bir başkasının zilyetliğine tevdi edilmiş bir aracın karıştığı kazada, araç işletenin malik olmadığını önceden nasıl tespit edebiliriz" Kanımca aracın ruhsatında yazılıdır. Trafik Müdürlüğünden isteyebilirsiniz.
Old 14-02-2009, 13:14   #9
alphukuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan demokles
2 ay önce,yaya olarak karşıdan karşıya geçmekte olan vatandaşa araç çarpmış ve kaldırıldığı hastanede vefat etmiştir.karısı ölümden 1 ay önce kendisinden boşanmış ve 5 çocuğunun velayetini de almıştır.Bu durumda yapmam gereken önceikle sigortaya gerekli belgelerle başvurup belirli bir bedel almak,ardından araç sahibi,işleten(araç bir şirketten kiralanmış) ve şoföre karşı destekten yoksun kalma tazminatı için başvurmak diye düşünüyorum.Kafama takılan soru şu,sigorta şirketinden yaptığım başvuru sonucu alacağım para,diğerlerine(şoför ruhsat sahibi ve işleten) başvurumu engellermi?
Sayın Demokles:
Bilindiği üzere ZMMS sigortacısı 3 kişinin zararından poliçe limiti kadarıyla sorumludur,aşan kısımdan işleten-malik-sürücüsorumlu.çocukların zararı poliçe limitini aşmıyorsa ve siz sigortadan para alırken sigortayı ibra etmemişseniz sigortadan alamadığınız maddi zarar yönünden sigortaya-işletene (kazada sürücünün kasıtderecesinde ağır kusuruvarsa sürücüye) müşterek müeetselsil dava açabilirsiniz.Sigortacı şartları varsa (ehliyetsiz araç kullanma-alkol-kasıt ve ağır kusur)işletene-sürücüye rücu edebilir
Old 14-02-2009, 15:40   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Kaan
Malike dava açılmaması değil; sanırım, araç işleten sıfatının illa da malikte bulunmak zorunda olmadığına dikkat edilmesi öneriliyor. Kanunen kusursuz sorumlu şahsın malik değil, araç işleten olduğu; her malikin araç işleten olmadığı hatırlatılıyor.


Evet ama sorudan kiralama işinin uzun süreli olduğu anlaşılmamaktadır ki...Sadece
Alıntı:
işleten(araç bir şirketten kiralanmış)
denilmektedir. Muhtemelen rent a car firmasıdır. Soru sahibi bu hususa açıklık getirir, sanırım.

Yasadaki işleten kavramını da aşağıya alıntılıyorum.

Alıntı:
KANUN NO: 2918
KARAYOLLARI TRAFİK KANUNU

Madde 3


İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiilî tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.
Old 14-02-2009, 17:48   #11
demokles

 
Varsayılan

[quote=Av.Suat Ergin]Evet ama sorudan kiralama işinin uzun süreli olduğu anlaşılmamaktadır ki...Sadece denilmektedir. Muhtemelen rent a car firmasıdır. Soru sahibi bu hususa açıklık getirir, sanırım.


araç,senelik olarak ,bir araç kiralama şirketinden,kazayı yapan sürücünün çalıştığı şirket tarafından kiralanmıştır
Old 14-02-2009, 18:05   #12
Av.Kaan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan demokles
araç,senelik olarak ,bir araç kiralama şirketinden,kazayı yapan sürücünün çalıştığı şirket tarafından kiralanmıştır


Bir sene yeteri kadar uzun bir süre sayılacaktır.
Alıntı:
<H4>T.C.
Alıntı:

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/7697

K. 2005/1387

T. 17.2.2005

• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ( Trafik Kazası Sonucu Yaralanma Nedeniyle )

• HAKSIZ FİİL SEBEBİYLE TAZMİNAT ( Trafik Kazası Sonucu Oluşan Zarardan Kayıt Malikini Sorumlu Tutabilmek için Kendi Hesabına ve Tehlikesi Kendisine Ait Olmak Üzere İşlettiğinin İspatlanmasının Gerekmesi )

• İŞLETENİN SORUMLULUĞU ( Araç Kayıt Sahibi Aracı Bir Yıl Süreyle Kiralamış Olduğundan İşleten Sıfatını Kaybetmiş Olması-Kazadan Dolayı Meydana Gelen Zarardan Sorumlu Olmaması )

• ARAÇ SAHİBİNİN SORUMLULUĞU ( Kazanın Oluştuğu Tarihte Aracı Bir Yıl Süreyle Kiralamış Olan Malikin İşleten Sıfatı Olmadığından Kaza Nedeniyle Oluşan Zarardan Sorumlu Tutulamaması )

2918/m.3,85

818/m.41,49


ÖZET : Zarara yol açan aracın kayıt sahibi Remzi Şen, kazadan önce Noterden yapılan 20.4.2001 tarihli ve bir yıl sürekli "Kiralama sözleşmesi" ile dava dışı Şentur Toplu Taşıma Servis Otomotiv Nak. Yaş Sebze Haz. Tic. Ltd. Şti.'ne teslim etmiştir. Böylece kendisi belirtilen tarihte işleten olmaktan çıkmış bulunmaktadır. Bundan başka davacılar kayıt sahibi davalının teslime rağmen olay gününde araçla ekonomik bir ilişkinin varlığını diğer bir deyimle aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiğini ve araç üzerinde fiili tasarrufta bulunduğunu iddia ve ispat etmiş değillerdir. O halde davalı Remzi Şen'in zarardan sorumlu tutulması için yeterli dayanak yoktur.
DAVA : Davacı Kaya İşcan ve diğerleri vekili Avukat Tümer Çabuk tarafından, davalı Remzi Şen ve diğerleri aleyhine 23.12.2002 gününde verilen dilekçe ile trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; Tansaş A.Ş. aleyhine açılan davanın husumet yokluğundan reddine, diğer davalılar hakkındaki davanın kısmen kabulüne dair verilen 20.2.2004 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalılardan Remzi Şen vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalılardan Tansaş A.Ş. yönünden davanın husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalılardan Remzi Şen temyiz etmiştir.
Davacılar davayı açarken davacı Kaya İşcan'a annesi ile birlikte dolmuş beklerken davalı Remzi Şen adına kayıtlı davalı Tansaş A.Ş. tarafından işletilen ve davalı Aziz Tutkun'un kullandığı Tansaş A.Ş. müşteri servis otobüsünün çarpması sonucu meydana gelen trafik kazası nedeniyle yaralandığını belirterek tazminat istemişlerdir. Davalı Remzi Şen'in KTK 85. maddesi uyarınca kayıt maliki işleten olarak diğer davalılarla müşterek-müteselsil sorumlu olduğu iddiasıyla adı geçene dava yöneltilmiştir.
Mahkemece davalı Remzi Şen kayıt-maliki-işleten olarak sürücü davalı ile birlikte tazminattan müşterek-müteselsil sorumlu tutulmuştur.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 3. maddesi hükmüne göre, başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiğini ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğunu ispat edemediği takdirde kayda göre araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı veya rehin alan kişi; işletendir. Aynı Kanunun 85. maddesi hükmüne göre ise bir motorlu aracın işletilmesinden doğan zarardan o aracın işleteni sorumlu olur.
Davaya konu olayda eylem 23.8.2001 tarihinde gerçekleşmiştir. Oysa davalı zarara yol açan aracı belirtilen Remzi Şen taraftan önce Noterden yapılan 20.4.2001 tarihli ve bir yıl sürekli "Kiralama sözleşmesi" ile dava dışı Şentur Toplu Taşıma Servis Otomotiv Nak. Yaş Sebze Haz. Tic. Ltd. Şti.'ne teslim etmiştir. Böylece kendisi belirtilen tarihte işleten olmaktan çıkmış bulunmaktadır. Bundan başka davacılar kayıt sahibi davalının teslime rağmen olay gününde araçla ekonomik bir ilişkinin varlığını diğer bir deyimle aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiğini ve araç üzerinde fiili tasarrufta bulunduğunu iddia ve ispat etmiş değillerdir. O halde davalı Remzi Şen'in zarardan sorumlu tutulması için yeterli dayanak bulunmamış olması karşısında onun yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle tazminata hükmedilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 17.2.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. yarx
</H4>

İyi günler dilerim...
Old 16-02-2009, 22:23   #13
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Koyulaştırdığım bölüme göre, malike dava açılmaması önerilmektedir (Eğer yanlış anlamadıysam). Sebebini de açıklar mısınız?

Sn. Meslektaşım;

Orada belirtmek istediğim husus, aracın işleteninin tam olarak tespiti mümkün ise davanın işletene açılması idi. Araç maliki her zaman işleten sayılmayacağından ve çoğu kişi araç malikinin aynı zamanda kayıtsız şartsız işleten olduğunu düşündüğünden meslektaşımızı uyarmak istemiştim.

Şayet aracın maliki aynı zamanda işleteni değilse, aracın işleteni olmadığından bahisle davada pasif husumet itirazında bulunacaktır. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu' nun 3. maddesi de göz önüne alındığında bu husus, zaman ve para kaybına yol açabilecektir.

Saygılarımla
Av. Fatih KARACA
Old 17-02-2009, 16:22   #14
Av.Mustafa yağan

 
Varsayılan

Boşanma kesinleşmişse eş tazminat alamaz ancak çocukları için maddi ve manevi tazminat talep edebilir,sigortaya önce başvurun fazlaya ilişkin haklarınızı saklı tutarak sigorta ödemesini kabul edin(limitin altında ödeme olursa)sonrada araç maliki(ruhsat sahisi)varsa işleten...sürücü ve sigorta şirketine karşı maddi tazminat yönünden çekinceli kısmi dava açın,manevi tazminatı tam isteyin....ölümlü olduğu için ceza zamanaşımı süresi içinde dava açabilirsiniz....
Old 17-02-2009, 18:19   #15
Av.Yahya Demirel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mustafa yağan
Boşanma kesinleşmişse eş tazminat alamaz ....

Sayın Meslektaşım,
Destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin dava hakkı mirasçılıktan değil, desteğin yitirilmiş olmasından doğan bir haktır.
Somut olayda, boşanmış olan eşe nafaka bağlanıp bağlanmadığı hususu belli değildir.
Eğer boşanan eşe yoksulluk nafakası bağlanmışsa ya da mahkeme kararı olmaksızın da boşanan eş bunu fiilen ödüyor idiyse o zaman desteklik durumu devam ediyor demektir. (Sema Güleç, Maddi Tazminat Esasları,5.Baskı, age., Sh:448). Bu durumda boşanan eş de destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecektir.

Ancak, boşanan eşin manevi tazminat edip edemeyeceği hususunda 11. HD. 2003/3260 E, 2003/9976 K sayılı kararında: "... Dava, trafik kazasından doğan tazminat talebine ilişkindir. Borçlar Kanunu'nun 47. maddesinde açıkça "... yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namıyla adalete muvafık tazminat verilmesine karar verilebilir" denilmektedir. Uygulama ve bilimsel görüşlerde aile sözünün yakınları şeklinde anlaşılması gerektiği kabul edilmekteyse de bir kimsenin ölenin yakını sayılabilmesi için, ölen ile eylemli aile ve sevgi bağlarının varlığı gereklidir. Burada önemli olan, aile hukuku çevresinde yakınlık değil, duygusal yakınlıktır, bu yüzden manevi tazminata hükmetmek için murisle çok yakın ve içtenlik taşıyan duygusal bir bağlılığın varlığı aranmalıdır. Mahkemece kaza tarihinden 4-5 yıl önce muristen boşanmış olan davacı için şartları oluşmadığı halde manevi tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiştir..." şeklinde görüş bildirmiştir.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ölümlü Trafik Kazası abdullahekinci Meslektaşların Soruları 5 19-01-2011 10:27
Ölümlü trafik kazası av.fulyaf Meslektaşların Soruları 2 22-08-2008 16:25
Ölümlü trafik kazası av.alperdogan Meslektaşların Soruları 3 22-07-2008 11:16
Ölümlü Trafik Kazası HakiMavi Meslektaşların Soruları 4 26-02-2008 13:15
ölümlü trafik kazası-kusur av.asen öznur Meslektaşların Soruları 3 15-08-2007 16:39


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06100893 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.