Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İlamsız Takipte Belgelerin Takibe Eklenmesi!

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 3,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-10-2003, 15:25   #1
valpuriso

 
Varsayılan İlamsız Takipte Belgelerin Takibe Eklenmesi!

merhabalar,
yapılan bir ilamsız takibe bu ilamsız takip yapılırken belgeler eklenmemiştir yolunda bir itiraz yapıldı. İtirazın gerekçesi ise;İİK yönetmeliği madde 19/a : takip talebi bir belge veya senede dayanmaktaysa alacaklı yahut temsilcisi belge veya sendein aslını yahut borçlu sayısından bir fazla olmak üzere kendisi tarafından tasdik edilmiş örneğini ibraz ve borçluya tebliğ ettirmelidir,hükmünden hareketle itiraz edilmiştir. cari hesap ilişkisinden doğan alacaktan dolayı ilamsız takip yapılmış ve faturalar eklenmemiştir. İlamsız takiplerde bu bir zorunlulukmudur, bu durum itirazın iptali davasında ileri sürülebilir mi yoksa ödeme emrinin tebliğinden sonra şikayet olarak mı ileri sürülmelidir?
Old 24-10-2003, 10:41   #2
ibrahimakin

 
Varsayılan

İlamsız takip yapılırken alacaklı senedi, senet yoksa borcun sebebini bildirmek zorundadır. Takibi kabul eden icra müdürü bu hususu kendiliğinden dikkate alır. Eğer, takibin dayanağı senet, senet yoksa borcun sebebi belirtilmemiş ise takip talebini reddeder. Eğer takibi kabul etmişse bu bu bir hakkın yerine getirilmemesi niteliğinde olup İİK.16. maddesine göre şikayet nedeni sayılır. Alacaklı, takip talebinde borcun sebebini bildirmişse borcun sebebi olarak gösterdiği ile ilgili elinde olan belgeleri takip talebine eklemelidir. Ancak,bu belgeleri eklememiş olması bir şikayet sebebi olmaz. Ancak itirazın kaldırılması davasında icra hakimi sadece icra dosyasına ibraz edilen bilgi ve belgelere dayanarak karar verebilir ya da hakim , alacaklının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verebilir. Belgelerin ibraz edilmemesi itirazın iptali davasında icra borçlunun icra inkar tazminatına mahkum edilmeme sonucunu da doğurabilir. Ancak, alacaklı her iki davada da takip talebinde borcun sebebi olarak gösterdiği hukuki ilişki ile ilgili olan belgeleri gerek icra hakimine ve gerekse hukuk hakimine süresi içinde ibraz edebilir görüşündeyim.
Saygılarımla.
Old 24-10-2003, 16:42   #3
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

İzmir icra dairelerinde zaman zaman kapılara asarlardı : "49 örnek takip taleplerine, borcun kaynağı bir belgeye dayanıyor ise borclu sayısından bir fazla olarak eklenmesi" diye.. ve eğer yoksa almazlardı...
Eklememenin hukuki yaptırımı konusunda benim de tereddütlerim var.. Neden tahmine dayalı yorum yapmak zorunda kalıyoruz bilmiyorum ama sanırım yasal dayanağını bulamadığımız için, ya da yasal dayanağı hiç olmadığı, yani böyle bir sorumluluk olmadığı için..mi?
Ben çok sayıda takibe (49 örnek) belge dayanak olarak gösterilip icra dosyasına hiç sunulmadığı, ya da borcun kaynağı anılıp dayanak belgeden hiç sözedilmediği vb. hallerde , bunları takibe itirazlarımla birlikte sundum... Bir tanesi de dava etmedi ki sonucu ne olurdu görebilelim..Malum takipler durdu, sessiz kaldılar.
Bana kalırsa; bu durumda itirazın kaldırılması zaten açamazlardı..Çünkü imza inkar edilmemiş olmalı..E imzayı görmeden, neye itiraz edilecekti?
İtirazın iptali açılırsa burda işte sorun var bana göre.. Takibe dayanak belgelerin eklenmemesi, ödeme emrinin geçersizliği sonucunu doğurmalı ve geçerli bir ödeme emri tebliğ edilinceye dek(ekleriyle birlikte) takip talebi de kabul edilmemeli, eksikler tamamlandığında usulüne uygun ö.e. çıkarılmalı, itiraz hakkı bundan sonra yeniden kullanılmalı , bu durumda ilk açılan i.iptali davası geçersiz ödeme emri dayanak alınarak açıldığından; reddedilmeli diye düşünüyorum..
Dediğim gibi, düşündüklerimin sonucunda ne olurun cevabını açılmayan davalar yüzünden öğrenemedim
Sizce?
(not: İbrahim beyin, "icra inkar tazminatının reddi sebebi olur " düşüncesi de mantıklı duruyor bir yandan...)
Old 25-03-2007, 18:03   #4
Bülent Güler

 
Varsayılan

Uyuşmazlıkları çözen aşağıdaki Özel Daire ve Hukuk Genel Kurul kararlarının konuyu açıklamaya yeterli olduğunu düşünüyorum.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1996/8780
K. 1996/9467
T. 3.7.1996
• TAKİP İSTEĞİ ( Takip Dayanağı Belgenin veya Onanmış Örneğinin Bir Fazlasının Tevdii Gereği )
• TEVDİ MECBURİYETİ ( Takip Dayanağı Belgenin Aslı veya Onanmış Örneğinin )
• İTİRAZIN KALDIRILMASI ( Bağ-Kur İl Müdürlüğü Yazısına Dayanarak )
• BAĞ-KUR İL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI ( İtirazın Kaldırılmasını Sağlamaması )
2004/m.58, 68
ÖZET : Alacak bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip isteği sırasında icra Dairesine tevdii zorunludur. Ayrıca, alacaklı Bağ-Kur Genel Müdürlüğü 'nün İİK.nun 68. maddesinde yazılı niteliği taşımadığı gibi, Bağ-Kur Kanununun 54.maddesinde belirtilen ve genel haciz yolu ile takibe olanak sağlayan bir belge niteliği de bulunmayan bir yazıya dayalı itirazın kaldırılması isteminin reddi gerekir.

DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine; bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye 19.6.1996 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: İİK.nun 58. maddesi hükmüne göre, alacak belgeye dayanmakta ise belgenin aslını veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında İcra Dairesine tevdii mecburidir. Ayrıca, alacaklının dosyaya sunduğu Bağ-Kur İl Müdürlüğünün 17.5.1995 tarih ve 231 sayılı yazışı, İİK.nun 68. maddesinde yazılı niteliği taşımadığı gibi, BağKur Kanununun 54. maddesinde belirtilen ve genel haciz yolu ile takibe olanak sağlayan bir belge değildir. Alacağın tahsil edilip edilmeyeceğinin yargılamayı gerektirdiği düşünülmeksizin istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz isteminin kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK.nun 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 3.7.1996gününde oybirliğiyle karar verildi.



T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/8982
K. 2002/10223
T. 16.5.2002
• ÖDEME EMRİ ( Dayanak Belge Eklenmemesi - Mercice Ödeme Emrinin İptaline Karar Vermek Gereği )
• TAKİBİN BELGEYE DAYANMASI ( Ödeme Emrine de Belge Örneğinin Eklenmesi Geregi - Takibin İlamsız Olmasının Bu Duruma Etkili Olmayacağı )
2004/m.58, 61
ÖZET : İİK' nun 58. maddesi gereğince, takip belgeye dayandığı takdirde belge aslı veya örneğinin eklenmesi ve ayrıca aynı kanunun 61. maddesi uyarınca da ödeme emrine belge örneğinin eklenmesi gerekir. Takibin ilamsız olması bu duruma etkili değildir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK' nun 58. maddesi gereğince, takip belgeye dayandığı takdirde belge aslı veya örneğinin eklenmesi ve ayrıca aynı kanunun 61. maddesi uyarınca da ödeme emrine belge örneğinin eklenmesi gerekir. Takibin ilamsız olması bu duruma etkili değildir. Somut olayda ödeme emrine dayanak belge eklenmediğinden mercice ödeme emrinin iptaline karar vermek gerekirken yazılı şekilde şikayetin reddi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 16.5.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/12-428
K. 2001/426
T. 23.5.2001
• ÖDEME EMRİNİN İPTALİ TALEBİ ( Ödeme Emrinin Borçluya Tebliğinde Takip Dayanağı Kredi Sözleşmesinin Eklenmemiş Olması )
• TAKİP DAYANAĞI KREDİ SÖZLEŞMESİ ( Borçluya Gönderilecek Ödeme Emrine Eklenmemesi Nedeniyle Ödeme Emrinin İptali Talebi )
• ŞİKAYET ( Takip Dayanağı Kredi Sözleşmesinin Tebliğ Edilen Ödeme Emrine Eklenmemiş Olması Nedeniyle Ödeme Emrinin İptali Talebi )
2004/m.16,58,61
ÖZET : Genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliği yasal zorunluluktur.

DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Söke İcra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın reddine dair verilen 13/10/1999 gün ve 1999/298 E-288 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 22/02/2000 gün ve 2000/1905-2784 sayılı ilamı ile; ( ...Borçlu, merciiye yaptığı başvuruda takibin iptali yanında ödeme emrinin iptalini de istemiştir. Ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayetini ise İİK.nun 58. maddesi uyarınca takibe dayanak yapılan belgenin icra dosyasına ve ödeme emrine eklenmediğini göstermiştir. Sözü edilen ödeme emrine karşı çıkılması İİK.nun 16. maddesi doğrultusunda yapılan şikayet olduğundan doğrudan merciiye başvurulmasında bir usulsüzlük yoktur. Takibin şekline göre esasla ilgili itirazlarını icra dairesine yapmış olması bu şikayetin dinlenmesine engel teşkil etmez. Ödeme emrine şikayet yoluyla karşı çıkılmaması halinde, bu şikayet itirazın kaldırılması aşamasında değerlendirilemez. Merciin borçlunun asıl itirazlarına yönelik itirazlarını, takibin şekline göre reddetmesi doğru ise de ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti değerlendirmemesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliğinin yasal zorunluluk bulunmasına, her ne kadar Özel Daire yukarıda belirtilen bozma ilamında "ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin değerlendirilmediği" şeklinde bir saptamada bulunmuş ise de, yerel mahkemenin İİK.nun 61. maddesine aykırı olarak, takip dayanağı belgelerin icra dairesi'nde inceleme olanağının bulunduğu şeklindeki gerekçe ve değerlendirmenin isabetsiz bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23/05/2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Old 26-03-2007, 11:04   #5
*sinequanon*

 
Varsayılan

Ödeme emrini tebliğ alan borçlu tebligat zarfının içinden takibin dayandığı belgenin bir örneğinin çıkmadığını nasıl kanıtlayacak?Diyelim ki zarfın üzerinde "ödeme emri ve senet fotokopileri" yazıyor ancak içinden çıkmadı.Durum ne olacak?Genellikle tebligatın içine belgelerin konmasından yapıştırılmasına hatta bazen postane aşaması da dahil tüm işlemleri biz avukatlar veya katiplerimiz yaptığı için böyle bir soru sorma gereği duydum.

Saygılar...
Old 26-03-2007, 11:38   #6
av.beyşehirli

 
Varsayılan

Sn.Sinequanon;

Tebligatı postacıdan alırken imza atmadan önce dikkatle incelemeli ve eklerin zarfa konmamış olduğunu fark edince imza atarken "Tebligat zarfında senet suretleri yok" yazabiliriz.
Saygılarımla,
Old 26-03-2007, 12:13   #7
*sinequanon*

 
Varsayılan

Sn. avbeyşehirli haklısınız ama Türkiye'de kaç vatandaş bunu yapabileceğini,posta memurunu kontrol süresi zarfında bekletebileceğini biliyor ki.Dolayısıyla nice hak kayıpları doğuyor.

Saygılar...
Old 22-08-2008, 11:02   #8
ekinheval

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/12-428
K. 2001/426
T. 23.5.2001
• ÖDEME EMRİNİN İPTALİ TALEBİ ( Ödeme Emrinin Borçluya Tebliğinde Takip Dayanağı Kredi Sözleşmesinin Eklenmemiş Olması )
• TAKİP DAYANAĞI KREDİ SÖZLEŞMESİ ( Borçluya Gönderilecek Ödeme Emrine Eklenmemesi Nedeniyle Ödeme Emrinin İptali Talebi )
• ŞİKAYET ( Takip Dayanağı Kredi Sözleşmesinin Tebliğ Edilen Ödeme Emrine Eklenmemiş Olması Nedeniyle Ödeme Emrinin İptali Talebi )
2004/m.16,58,61
ÖZET : Genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliği yasal zorunluluktur.
DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Söke İcra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın reddine dair verilen 13/10/1999 gün ve 1999/298 E-288 K. sayılı kararın incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 22/02/2000 gün ve 2000/1905-2784 sayılı ilamı ile; ( ...Borçlu, merciiye yaptığı başvuruda takibin iptali yanında ödeme emrinin iptalini de istemiştir. Ödeme emrinin iptaline ilişkin şikayetini ise İİK.nun 58. maddesi uyarınca takibe dayanak yapılan belgenin icra dosyasına ve ödeme emrine eklenmediğini göstermiştir. Sözü edilen ödeme emrine karşı çıkılması İİK.nun 16. maddesi doğrultusunda yapılan şikayet olduğundan doğrudan merciiye başvurulmasında bir usulsüzlük yoktur. Takibin şekline göre esasla ilgili itirazlarını icra dairesine yapmış olması bu şikayetin dinlenmesine engel teşkil etmez. Ödeme emrine şikayet yoluyla karşı çıkılmaması halinde, bu şikayet itirazın kaldırılması aşamasında değerlendirilemez. Merciin borçlunun asıl itirazlarına yönelik itirazlarını, takibin şekline göre reddetmesi doğru ise de ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti değerlendirmemesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle genel haciz yolu ile takipte ödeme emrinin tebliğ usul ve esaslarını düzenleyen İİK.nun 61. maddesine göre, takip dayanağı belgenin somut olayda kredi sözleşmesinin ödeme emri ekinde şikayetçi borçluya tebliğinin yasal zorunluluk bulunmasına, her ne kadar Özel Daire yukarıda belirtilen bozma ilamında "ödeme emrinin usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin değerlendirilmediği" şeklinde bir saptamada bulunmuş ise de, yerel mahkemenin İİK.nun 61. maddesine aykırı olarak, takip dayanağı belgelerin icra dairesi'nde inceleme olanağının bulunduğu şeklindeki gerekçe ve değerlendirmenin isabetsiz bulunmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 23/05/2001 gününde, oybirliği ile karar verildi.
Old 24-08-2008, 10:07   #9
hırs

 
Varsayılan

ben izmir'de icra mahkemsinde bu sebeple ödeme emrinin iptalini istedim ve vekalet ücretrine de hükmedildi ancak farklı illerde vekalet ücreti verilmeyip sadece ödeme emrinin iptali yoluna gidiliyor.peki ödeme emrinin bu nedenle iptali durumunda vekalet ücreti verilmeli midir? bu konuda içtihat da bulamamıştım.saygılar
Old 25-08-2008, 22:29   #10
lawyeresen

 
Varsayılan

ben de vekalet ücreti almıştım böyle bir durumda .Ancak yasaya göre avukat takip talebini icra dairesine verir icra dairesi buna göre bir ödeme emri hazırlayıp borçluya tebliğ eder .Yani ödeme emri gönderme görevi icra dairesinindir. Dolayısı ile ödeme emrinin iptalinde vekalet ücreti verilmemeli diye düşünüyorum.
Old 26-08-2008, 02:22   #11
üye25667

 
Varsayılan

Borcun dayanağı olan belgelerin eklenmemesi itiraz yolunda başvurulacak mahkemeyi değiştirir. Alacaklı belge eklememişse İtirazın kaldırılması davasını Genel mahkemelerde açar ve bu halde eklemediği belgeleri delil olarak kullanabilir. İİK metni açık ödeme emrinde borcun sebebi bildirilmeli; belgelerin sunulmasından bahsedilmiyor. Saygılar
Old 26-07-2010, 12:08   #12
juristbtl

 
Varsayılan

Ben de açtığım 7 örnek ilamsız takibe borcun sebebini yazmış olmama rağmen senedi eklemedim. Borçlu böyle bir borcunun olmadığından ve borcun dayanağı senedin kendisine tebliğ ettirilmediğinden bahisle takibe itiraz etmiş. Şimdi itirazin iptali davası açmayı düşünüyorum senedi eklememiş olmamın icra inkar tazminatına bir etkisi olur mu?
Old 29-11-2010, 15:45   #13
iyakupoglu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL
İzmir icra dairelerinde zaman zaman kapılara asarlardı : "49 örnek takip taleplerine, borcun kaynağı bir belgeye dayanıyor ise borclu sayısından bir fazla olarak eklenmesi" diye.. ve eğer yoksa almazlardı...
Eklememenin hukuki yaptırımı konusunda benim de tereddütlerim var.. Neden tahmine dayalı yorum yapmak zorunda kalıyoruz bilmiyorum ama sanırım yasal dayanağını bulamadığımız için, ya da yasal dayanağı hiç olmadığı, yani böyle bir sorumluluk olmadığı için..mi?
Ben çok sayıda takibe (49 örnek) belge dayanak olarak gösterilip icra dosyasına hiç sunulmadığı, ya da borcun kaynağı anılıp dayanak belgeden hiç sözedilmediği vb. hallerde , bunları takibe itirazlarımla birlikte sundum... Bir tanesi de dava etmedi ki sonucu ne olurdu görebilelim..Malum takipler durdu, sessiz kaldılar.
Bana kalırsa; bu durumda itirazın kaldırılması zaten açamazlardı..Çünkü imza inkar edilmemiş olmalı..E imzayı görmeden, neye itiraz edilecekti?
İtirazın iptali açılırsa burda işte sorun var bana göre.. Takibe dayanak belgelerin eklenmemesi, ödeme emrinin geçersizliği sonucunu doğurmalı ve geçerli bir ödeme emri tebliğ edilinceye dek(ekleriyle birlikte) takip talebi de kabul edilmemeli, eksikler tamamlandığında usulüne uygun ö.e. çıkarılmalı, itiraz hakkı bundan sonra yeniden kullanılmalı , bu durumda ilk açılan i.iptali davası geçersiz ödeme emri dayanak alınarak açıldığından; reddedilmeli diye düşünüyorum..
Dediğim gibi, düşündüklerimin sonucunda ne olurun cevabını açılmayan davalar yüzünden öğrenemedim
Sizce?
(not: İbrahim beyin, "icra inkar tazminatının reddi sebebi olur " düşüncesi de mantıklı duruyor bir yandan...)

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2000/12-50

K. 2000/47

T. 2.2.2000

• ALACAĞIN BELGEYE DAYANMASI ( Onanmış Örneğinin Ödeme Emriyle Borçluya Tebliği Mecburiyeti )

• ÖDEME EMRİNİN TEBLİĞİ ( Takip Dayanağı Belgenin Onanmış Örneğinin Eklenme Zorunluluğu )

• ŞİKAYET ( Takip Dayanağı Belgenin Onanmış Örneğinin Ödeme Emrine Eklenmesi Zarureti )

• TAKİBİN BELGEYE DAYANMASI ( Dayanak Belgenin Onanmış Örneğinin Ödeme Emrine Eklenme Gereği )

2004/m.58,61

ÖZET : Alacak belgeye dayanmakta ise, belge aslının veya onanmış örneğinin takip talebine eklenmesi ve belgenin onaylı örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki "şikâyet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 3. İcra Tetkik Mercii'nce davanın reddine dair verilen 8.2.1999 tarih ve 1999/96,79 sayılı kararın incelenmesi, davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 13.4.1999 tarih ve 1999/4149-4710 sayılı ilamı ile; ( ... İİK'nin 58/3. maddesi gereğince alacak bir belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında İcra Dairesi'ne tevdii mecburidir. Ayrıca aynı kanunun 61/1. maddesi 2. cümlesine göre de, takip belgeye dayanıyor ise, belgenin onaylı bir örneğinin ödeme emri ile birlikte borçluya gönderilmesi gerekli bulunmaktadır. Somut olayda borçluya sadece ödeme emrinin gönderildiği, dayanak belgelerin eklenmediği tebligat parçası üzerindeki açıklamadan anlaşılmaktadır. O halde şikâyet kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Temyiz Eden: Davacı vekili.
Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hükme etkili itirazların Yargıtay 12. Hukuk dairesi'nin 13.4.1999 tarih ve 1999/4149-4710 sayılı ilamında ayrı ayrı ele alınıp cevaplandırılmış bulunmasına ve özellikle ihtarname ancak takibe geçmenin koşulu olup, takip öncesi bir işlemdir. İİK 58 ve 61. maddeleri uyarınca ödeme emri ve takibe ilişkin belgelerin eklenmesinin zorunlu bir koşul olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usûl ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK'nin 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 2.2.2000 tarihinde, oybirliği ile karar verildi.
Old 28-01-2011, 10:59   #14
furugferruhzad

 
Varsayılan

Ödeme emrine şikayet yoluyla karşı çıkılmaması halinde, bu eksiklik itirazın kaldırılması aşamasında değerlendirilemez.
Old 08-05-2012, 14:16   #15
Arif Aydın

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan valpuriso
merhabalar,
yapılan bir ilamsız takibe bu ilamsız takip yapılırken belgeler eklenmemiştir ................... bu durum itirazın iptali davasında ileri sürülebilir mi yoksa ödeme emrinin tebliğinden sonra şikayet olarak mı ileri sürülmelidir?

Bu sorunun cevabı verilmemiş, cevap verecek meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.
Old 08-05-2012, 14:32   #17
aykutyigit

 
Varsayılan

İtirazın iptali davasında borcun mevcut olup olmadığı genel nükümlere göre ispat edilmeye çalışılıyor.Ödeme emrine belgelerin eklenmediğinin ileri sürülmesi genel mahkeme de pek dikkate alınmaz bence.Kişi kendisine gelen ödeme emrinde yer alan borcunun olup olmadığını eklenen belgeleri incelerek anlamakta ya da hatırlamakta.Eğer bunu eklemezlerse şikeyet yoluyla ödeme emrinin iptali sağlanabilir kanaatindeyim.İyi çalışmalar.
Old 09-05-2012, 13:20   #18
av.buğra

 
İnceleme

Alıntı:

Yargıtay H.G.K. Tarih : 02/02/2000
Esas No : 2000 / 50 Karar No : 2000 / 47
ALACAK BELGEYE DAYANMAKTA İSE, BELGE ASLININ VEYA ONANMIŞ ÖRNEĞİNİN TAKİP TALEBİNE EKLENMESİ VE BELGENİN ONAYLI ÖRNEĞİNİN ÖDEME EMRİ İLE BİRLİKTE BORÇLUYA GÖNDERİLMESİ GEREKİR.

Aksi Halde Şikayet ile Ödeme emrinin İptali Sağlanır.



Old 27-06-2012, 10:37   #19
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Arif Aydın

Alıntı:
merhabalar,
yapılan bir ilamsız takibe bu ilamsız takip yapılırken belgeler eklenmemiştir ................... bu durum itirazın iptali davasında ileri sürülebilir mi yoksa ödeme emrinin tebliğinden sonra şikayet olarak mı ileri sürülmelidir?

Bu sorunun cevabı verilmemiş, cevap verecek meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.

O sorunun cevabı Sayın ekinheval tarafından yukarıda eklenen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararının içinde verilmiş zaten:

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2001/12-428
K. 2001/426
T. 23.5.2001


"...Ödeme emrine şikayet yoluyla karşı çıkılmaması halinde, bu şikayet itirazın kaldırılması aşamasında değerlendirilemez..."

Ayrıca Yargıtay 12 HD. 27.1.2005 T. E.504, K.313 (Talih Uyar, Cilt 3, sayfa 3911)

"İİK.58/2. madde hükmüne göre alacak belgeye dayanmakta ise,belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş borçlu sayısından bir fazlası örneğini takip sırasında icra memuruna vermesi gerekiyor ise de, borçlunun süresinde merciiye şikayette bulunarak ödeme emrini iptal ettirmemiş bulunmasına…. göre, borçlu vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir."
Old 22-05-2013, 17:15   #20
denizizm

 
Varsayılan

ilamsız takipte borcun sebebini ne kadar açıklayarak yazmak gereklidir.örnekse müteselsilen sorumlu olunan davalarda borçlulardan biri borcu ödemiştir.diğer borçluya rucu edecektir.bunu ilamsız icra takibi ile gerçekleştirirse borcun sebebini nasıl anlatmak gerekir? ve takibe yalnızca müteselsil borcu doğuran olaya ilişkin mahkeme ilamı ve dekont vs.(borcun ödendiğine dair belge koyulması yeterli olurmu? )
Old 22-05-2013, 21:45   #21
onur_k

 
Varsayılan

rücu takibi açmıştım. ödeme emrinin dayanak belge kısmında ".../../2012 tarihli Adana ..İcra Müd. ...2010/... Esas sayılı dosyasından kaynaklanan kefalet alacağına ilişkin ödeme makbuzları ve banka dekontları 6.662,00 TL" şeklinde belirtmiştim. aslında rücu edilen takip dosyasını belirtseniz dahi yeterli olur kanaatindeyim.
Old 09-11-2018, 16:13   #23
Av. Ayşe Yasemin

 
Varsayılan

Merhabalar sayın meslektaşlar. Bir sorum olacak bu konuyla alakalı; Faturaya dayalı ilamsız icra takibi yapılmış. Eki olarak faturanın sureti eklenmiş ancak bu suret faturanın fotokopisi değil, worde yazılmış ve çıkarılmış, aslı gibidir kaşesi vurulmuş. İtiraz sonrası başvurulacak yol açısından bu belgenin fatura kapsamına alınıp alınmayacağının önem arz ettiğini düşünüyorum. Ayrıca takip bilgisinde de alacağın fatura bedeline dayandığı yazılmış. Dosya bana zamanaşımı, asıl alacağa, takibe, faize ve ferilere itiraz edildiği aşamada geldi. Sorum şu hukuki ilişkiye itiraz edilmediğinden bahisle fatura 68 belgesi haline gelmiş midir yoksa genel mahkemede itirazın iptali davası açarak fatura yanı sıra hukuki ilişkiyi mi ispatlamam gerekecek? Şimdiden cevaplarınız için teşekkürler
Old 13-11-2018, 04:20   #24
Av. Suat

 
Varsayılan

Bu şekilde itiraza uğrayan borç ve fatura iik m 68 belgesi olamaz.
Eldeki olayınızda borçlu temel ilişkiyi açıkça kabul de etmemiştir.
Fatura altında borçlu imzası da yoktur.
Fatura miktarı senetle ispat sınırının da üzerinde ise muvafakat olmadan tanık da dinletemezsiniz.

Karşı yan tacir ise defterlerin incelenmesini değil ise en son yemin teklif edebilirsiniz..
Old 13-11-2018, 06:42   #25
Av. Ayşe Yasemin

 
Varsayılan

Teşekkür ederim değerli cevabınız için. Ancak somut olayda ben aradaki hukuki ilişkiyi ispatlayabileceğimi düşünüyorum. Zira borçlu faturayı teslim almış ve gelir desteği alabilmek için bunu çeşitli kurumlara sunmuştur. Açacağım itirazın iptali davasında pek tabi bu da yazılı delil değil mi?
Old 13-11-2018, 08:54   #26
Av. Suat

 
Varsayılan

Bunu ispat edebilirseniz ispat yükü yer değiştirecektir.
Bu kez alınan faturanın ödendiğini karşı yan ispat edecektir.
Edemezse itirazının iptaline karar verilir.

Teslim alınan mal bedellerinin ödediğini davalı taraf ispat etmelidir. Uygulama ve Yargıtay kararları da bu yöndedir.

T.C. YARGITAY19.Hukuk DairesiEsas: 2009/503Karar: 2009/9759Karar Tarihi: 22.10.2009
ÖZET: Dava konusu malzemelerin davalı şirket çalışanı olduğu anlaşılan şahsa tutanakla teslim edildiği anlaşıldığından itirazın iptali gerekir.
T.C.YARGITAY19. HUKUK DAİRESİE. 2009/7882K. 2010/5306T. 3.5.2010
ÖZET : Somut olayda malın teslim edildiği kanıtlandıktan sonra mal bedelinin ödendiğinin ispat yükümlülüğünün davalıya ait olduğundan davalı da bu yönde bir savunma getirmediğinden mahkemece davanın kabulü gerekir.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Durdurulmuş Takipte İhtiyati Haciz Alınabilir mi? Brusk Meslektaşların Soruları 25 04-06-2018 14:10
Bankaya Açılacak Takipte Yetki atahanyalcin Meslektaşların Soruları 2 09-10-2006 20:26
3. bir Kişinin Davaya Eklenmesi peace Meslektaşların Soruları 3 02-09-2002 16:19
Avukatın Gerek Duyduğu Bilgi Ve Belgelerin Kapsamına İlişkin Danıştay Kararı, Av.Habibe YILMAZ KAYAR Hukuk Sohbetleri 0 25-08-2002 22:01
İptal Edilen Cek Takibe Konursa?? serendip Hukuk Soruları Arşivi 4 26-02-2002 17:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06750202 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.