Kart borcu, avukatı ölüme götürdü

Kart borcu, avukatı ölüme götürdü
Kredi kartı borcu yüzünden İstanbul'da bir yıl önce cinnet getirip ateşe verdiği evini havaya uçuran avukat, Bursa'daki annesinin evinde 9. kattan atlayarak intihar etti.

Alınan bilgiye göre, Üsküdar'daki evinde doğalgazı açıp havaya uçuran ve kendisi de ağır yaralanan avukat İhsan Özgür Çevik (39), yanık tedavisinin tamamlanmasının ardından Bursa'da oturan annesi Özlem Çevik'in yanında kalmaya başladı. Annesinin merkez Nilüfer ilçesi Ertuğrul Mahallesi Yurtkent Sitesi'ndeki evinde kalan bekar avukat, bir süre psikolojik tedavi gördü. Kredi borcu yüzünden psikolojisi bozulan avukat, bir süre dışarıda dolaşıp sigara içtikten sonra apartmanın 9. katına çıktı. Pencereden etrafa bakan Çevik, kendisini ikna etmek için konuşma teşebbüsünde bulunan apartman sakinlerine aldırış etmedi.

Vatandaşlar, pencerede bekleyen İhsan Özgür Çevik'in intihar edeceğini düşünerek polis ve itfaiyeden yardım istedi. Olay yerine gelen Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'na bağlı kurtarma ekibi, apartmanın önüne şişme brandayı açtığı esnada Çevik kendisini boşluğa bıraktı. Apartmanın girişindeki beton korkuluğa düşen Çevik, olay yerinde hayatını kaybetti.

Polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlatırken, İhsan Özgür Çevik'in evini havaya uçurduktan sonra yanık tedavisini tamamlayıp taburcu olduğu ve 1 yıldır da psikolojik tedavi gördüğü öğrenildi. Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla ceset Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Morgu'na kaldırıldı


Kredi kartı borcu yüzünden İstanbul'da bir yıl önce cinnet getirip ateşe verdiği evini havaya uçuran avukat, Bursa'daki annesinin evinde 9. kattan atlayarak intihar etti.

Alınan bilgiye göre, Üsküdar'daki evinde doğalgazı açıp havaya uçuran ve kendisi de ağır yaralanan avukat İhsan Özgür Çevik (39), yanık tedavisinin tamamlanmasının ardından Bursa'da oturan annesi Özlem Çevik'in yanında kalmaya başladı. Annesinin merkez Nilüfer ilçesi Ertuğrul Mahallesi Yurtkent Sitesi'ndeki evinde kalan bekar avukat, bir süre psikolojik tedavi gördü. Kredi borcu yüzünden psikolojisi bozulan avukat, bir süre dışarıda dolaşıp sigara içtikten sonra apartmanın 9. katına çıktı. Pencereden etrafa bakan Çevik, kendisini ikna etmek için konuşma teşebbüsünde bulunan apartman sakinlerine aldırış etmedi.

Vatandaşlar, pencerede bekleyen İhsan Özgür Çevik'in intihar edeceğini düşünerek polis ve itfaiyeden yardım istedi. Olay yerine gelen Bursa Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı'na bağlı kurtarma ekibi, apartmanın önüne şişme brandayı açtığı esnada Çevik kendisini boşluğa bıraktı. Apartmanın girişindeki beton korkuluğa düşen Çevik, olay yerinde hayatını kaybetti.

Polis ekipleri olayla ilgili soruşturma başlatırken, İhsan Özgür Çevik'in evini havaya uçurduktan sonra yanık tedavisini tamamlayıp taburcu olduğu ve 1 yıldır da psikolojik tedavi gördüğü öğrenildi. Cumhuriyet Savcısı'nın talimatıyla ceset Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Morgu'na kaldırıldı

Mesleğin düştüğü hale bakın. Çaresizliğin boyutuna...

Söyleyecek fazla birşey yok. Hem İstanbul Barosu hem de Bursa Barosu ve tabi ki TBB bir açıklama yapacaklardır!Umarım...

Eğer inancı varsa, Allah günahlarını affetsin. Meslekdaşımız, borcunu ödeyememektense, sözünü tutamamaktansa, ölmeyi tercih ediyor. Bu (belki de) çok büyük bir cesaret ve özünde çok dürüst olmayı gerektirmez mi? Oysa biz her gün icra takibi yaptığımız ne borçlular (???!!!) karşılaşıyoruz. İçlerinden en uç noktadaki örnekleri "ne yapsam da daha fazla insanı dolandırsam, borcumu ödemesem, kendime yeni yolunacak kazlar bulsam" yaklaşımı içinde yaşama dört elle sarılmıyor mu? (Bu ne yaman çelişi anne?)

meslektaşlarımıza baş sağlığı dileyelim...ancak bence kredi kartı borcuna bağlamamalılar durumu, bankalar uygulamada taksitlendirme hususunda oldukça ılımlılar, tabi meblağda önemli ama...psikolojik rehetsızlıkları mevcutmuş yanlış anlamadıysam, bu tarz sorunları olanlara ölüm düşüncesi çok zor gelmeyebiliyor, zevk almadığı bir ortamda bulunmaktansa...

siyah bir yağmur başlar sonra katran karası bir gecenin döşünde...

ellerine ölüm bulaşmıştır tüm gelinciklerin.çocukların gözbebeklerinde büyür korkular...

serzenişler adressizdir artık ,pusulasız iç çekişler adressiz...


sesine yetişemedik...çığlığına ömrümüzü katamadık...
kırık bir baharın son sabahında,şeker diye,düşlerini avuçlarına bırakamadık...

sancısız yaşanan gündoğumlarının
esrik anılarıyla avunmaya çalıştık...gözyaşları kuruyan anneciğine
gencecik bir "sen"daha veremedik...Borcumuz olsun diyemiyorum,çünkü borcumuzu ödeyemedik...
...
borçlu değil alacaklı gittin sen o gelincikler ülkesine...

Alıntı: Yazan avsağdıç meslektaşlarımıza baş sağlığı dileyelim...ancak bence kredi kartı borcuna bağlamamalılar durumu, bankalar uygulamada taksitlendirme hususunda oldukça ılımlılar, tabi meblağda önemli ama...psikolojik rehetsızlıkları mevcutmuş yanlış anlamadıysam, bu tarz sorunları olanlara ölüm düşüncesi çok zor gelmeyebiliyor, zevk almadığı bir ortamda bulunmaktansa...

banka...kredi kartı...taksit...meblağ...Kırılan bir dalın ,yüreklerde tutuşturduğu yangını daha da körüklüyorlar...Yürekteki yangın sönsün demiyorum ,çünkü bu yangın sürdüğü müddetçe biraz insanız.Ama bu sözcükler bari ölüm acısına bulaşmasın...

Bu durumda olan meslektaşlarımızın(ruhsal sorunlar) baro tarafından korumaya alınması gerekmez mi?

Haklısın Yaren. Oldukça dramatik veduyarlılığımız sürdükçe bu tip duymak istemediğimiz olaylar azalır.

"Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil" (Fuzuli)

Gerçekten acı.. Şu anda kredi kartından dolayı takibe geçtiğim 4-5 avukat arkadaş var ama telefon etmeye bile elim varmıyor açıkçası

Alıntı: Yazan maydin Bu durumda olan meslektaşlarımızın(ruhsal sorunlar) baro tarafından korumaya alınması gerekmez mi?

Ne ütopik!!!

(Sayın maydin lütfen beni yanlış anlamayın sölylediğiniz olsun hepimiz isteriz)

OSmaniyede bir meslektaşımızın ölümü sonrasında ailesine borçtan başka birşey bırakmadığını gördük. Çok da sevdiğimiz bir abimizdi. Hemen arkasından bir araya gelerek bir fon oluşturduk. Sadece baro pulları 4.-YTL'den satılıyor. Aradaki fark fona aktarılıyor. Sadece ölen meslektaşlarımızın ailelerine yardım amaçlı.

Bilmiyorum, birbirimizi rakip olarak görüp mesleki dayanışmada gösteremediğimiz cesareti insancıl bir dayanışmada gösterebilir miyiz?

Bursa'da feci şekilde vefat eden arkadaşımızın haberini yeni öğrendim..

Tam da içimiz kanamakta iken tam da ''kelimeler kifayetsiz..'' kalmışken o nefis şiirin imdadımıza yetişti yaren arkadaşım..Defalarca okudum;gözlerim buğulu..

O çaresiz meslekdaşımızın acısı azıcık -ama azıcık- dindi.Sağ ol...

Sabah sabah hafıza tembelliğimi hoşgör,yaren hemşerim:bu nefis şiir kimindi?.Senin olabilir mi?.

Saygılar,sevgiler..

Sevgili Yaren ve Sevgili Av. Ateş: Ben hala baroların açıklamasını bekliyorum. Peşini bırakmayalım .Mesela siz baronun kurumsal kimliği adına bir açıklama yapmak zorunda olsaydınız ne derdiniz

Jeanne D'arc ne güzel bir Fuzuli dizesi yazmış..

Başka ne denir ki ;

sözün bittiği yer..

Alıntı: Yazan Murat Sadioğlu Bursa'da feci şekilde vefat eden arkadaşımızın haberini yeni öğrendim.. Tam da içimiz kanamakta iken tam da ''kelimeler kifayetsiz..'' kalmışken o nefis şiirin imdadımıza yetişti yaren arkadaşım..Defalarca okudum;gözlerim buğulu.. O çaresiz meslekdaşımızın acısı azıcık -ama azıcık- dindi.Sağ ol... Sabah sabah hafıza tembelliğimi hoşgör,yaren hemşerim:bu nefis şiir kimindi?.Senin olabilir mi?.

Değerli meslektaşım.Yazdıklarım,haberi okuduğum an içimde başlayan yangının sadece bir dışavurumuydu.Doğru,acıları tanımlamakta, şairin dediği gibi ,kelimeler kifayetsiz kalıyor çoğu kez.Acılarımızı tanımlamak zorunda kalmayacağımız bir dünya dileğiyle. Saygılar.

Sayın Maydin.Vefat eden meslektaşımızın geçirdiği buhran bir iki günlük bir buhran değildir.Böylesine büyük bir çıkmazın girdabında kaybolana kadar geçen süre oldukça uzundur.Bu girdabı böylesine uzun bir sürede görmeyen,göremeyen barolarımızdan ve birliğimizden benim acı ama hiç bir beklentim yok.Zaten bu acı sondan sonra söyleneceklerin tümü edebiyat yapmaktan öteye de geçmez.Benim,bizi utancımızla başbaşa bırakıp giden meslektaşımızdan sonra ,baro adına değil de kendi adıma yapacağım açıklama tek bir sözcükten ibaret.Utanıyorum. Saygılar.

[quote=seyitsonmez]suçlunun paranın tek değer ölçütü olarak kabul gören bu sistem olduğunu yazdığım bu ecelsiz ölümle ilgili mesajım site yönetimi tarafından silinmiştir. [quote]
Bak bunu silmemişler. Mesajın bize ulaştı. "Para" eve ekmek, su, çocuğa süt, eğitim, yeterli barınma, başkalarına muhtaç olmayacak kadar gelir için gerekli, gerisi bizim bir türlü doyuramadığımız/ asla da doyuramayacağımız eksik kalan taraflarımız için. Bunlar için bence gereksiz. Gereksiz ama biz bunun farkında mıyız? . "Sistem" dediğiniz hep başkalarından daha önde olmamızı, lüks içinde yaşamamızı, senden gerisi ne olursa olsun anlayışına sahip olmamızı mı söylüyor? Ya da biz sistemi böyle mi algılıyoruz. Bu dünyada var olan zenginlikler hepimize yetmez mi? Eşit demiyeyim ama herkesin gönlünü doyurmaya yetmez mi? Sorun paylaşmak mı? Ya da yeterince paylaşmamak mı?
Büromuzun karşısında kocaman bir mezarlık var. Mezartaşlarının bazıları çok gösterişli/ sanat eseri gibi yapışmış. Bazılarının yeri bile zor seçiliyor. Ama hepsinin ortak yanı kapladıkları alan aynı, hepsi aynı toprağın altında.. Hepimiz oraya gideceksek, burdaki zamanımızı daha iyi kullanamaz mıyız? Daha azı ile yetinemez miyiz?

Herhalde duyarlılığımız yok oluyor dostlar...Bir avukatın intiharı ve bu intihar olayının fonuna bir şekilde KREDİ KARTI-nın yerleşmiş olması belki meslekten olmayanlar için birşey ifade etmeyebilir. Ben hala TBB'nin kurumsal kimliğine uygun bir açıklama yapılmasını bekliyorum!

Biraz önce birliğin sayfasına baktım..

"Meslektaşlarımıza yapılan saldırılar" diye bir bölüm var web sitesinde..


Sizce kaç tane meslek odasının kaç tane web sitesinde

böyle bir sayfa vardır?

Ve "Birlik" imizin açılış sayfası haftaya yapılacak

Genel Kurul duyurusu ile kaplı...

Afedersiniz polemik yaratmak istemem ama aklıma ilk

gelen şey: "Koyun can derdinde kasap et derdinde" oldu..

Saygılar..

Stajyerlİk DÖnemİmde Bende Banka Tarafindan Bİr MeslektaŞim AraciliĞiyla İcra Takİbİne Maruz KalmiŞtim. Ama Bu Konuda Malesef Konuyu MeslektaŞimla GÖrÜŞÜp Avukat Oldugumu SÖylememe RaĞmen İcra Takİbİne Devam Ettİ. DoĞrudur Yapmasi Gerekİr Ama Meslek Kuralini İhlal Etmemelİdİr.sÖz Konusu İcra Takİbİne BaŞlamadan Önce Barodan İzİn Almasi Gerekİrdİ Ama Almadan İŞlem YapmiŞ Hadİ Birakalim Barodan İzİn İstemeyİ BorÇluyu Aramaya Bİle TenezzÜl EtmemİŞ Şİmdİ Yukari TÜkÜrsen Biyik AŞaĞi TÜkÜrsen Sakal Mİsalİ Avukatin YaptiĞina KarŞilik Baroya Şİkayette Bulunsan Baro Hemen Devreye Gİrİyor Avukati Koruma Altina Aliyor Ancak DİĞer Taraftan Bİr BaŞka Avukatin MaĞdurİyetİnİn Yaninda Meslek Kurallarinin İhlalİnİ SaĞliyor. Barolarimiz Avukatlik MesleĞİnİ Koruma Ve YÜceltme Noktasinda Aktİf Bİr Faalİyet İÇİnde Olmamakla Bİrlİkte Avukatlik Meslek Kurallarinin Uygulanmasi Noktasinda Da Pasİf KaldiĞi DÜŞÜncesİndeyİm

Av Murat Sadioğlunun 6 yıl önce vefat ettiğini tesadüfen öğrendim. Çok üzüldüm. Allah rahmet eylesin... Işıklar içinde uyusun.