![]() |
|
![]() |
|
|||||||
| Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
|
|
|
#1 |
|
|
Meslektaşlarım merhabalar,
Müvekkillerin arsa sahibi olduğu olayda müteahhit ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalanmıştır. Ancak müteahhit tarafından inşaata devam edilmediği (%95 seviyesine kadar gelmiş) için sözleşme talebimiz üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından feshedilmiştir. Taşınmazda tespit ettirdiğimiz ayıplar var ve tazminat davası açmayı düşünüyoruz. Ancak müteahhit firmanın tahsil kabiliyeti yok. Üstelik kendisine kalan son daireyi de önce bankadan kredi çekip ipoteklediğini sonra da hileli satışla mal kaçırma amaçlı annesine devrettiğini öğrendik. Kendisi hileli sattığı daireyi tamamen kaybetmemek için bizimle uzlaşmak istedi ve 6 ay sonra ödenmek üzere bir bedel teklif etti. Müvekkiller teklif ettiği bedeli kabul etti. Ancak şirket borca batık olduğu için şirketten alınacak senetin tahsil kabiliyeti olmayacak. Bu durumda hileli satış yaptığı annesinden borç altına girmesini istedik, kabul ettiler. Ancak bu sistemin nasıl kurulması gerektiğine ve yarın birgün kurulan sisteme itiraz etmemelerinin sağlanmasına ilişkin yardımınıza ihtiyacım var. Çünkü 6 ayın sonunda çok yüksek ihtimalle ödeme yapmamak için ellerinden geleni yapacaklar. Tasinmaz disinda mal varliklari ne yazik ki bulunmamakta. Bu bedeli bize tasinmazi satarak odeyecekleri icin tasinmaz uzerine herhangi bir serh ve teklif etmemize ragmen ipotek de kabul etmiyorlar. Muvekkiller bu durumu kabul ettiler. Anne için direk noterden borç ikrarı düşündüm ancak borç ilişkisinin olmadığını ispat edilebilir. Senet alınsa menfi tespit açılarak borç ilişkisi inkar edilebilir. (Benim aklıma gelen yolu da sizlerle paylaşayım. Eser sözleşmesinden kaynaklı tüketici uyuşmazlığı olduğundan zorunlu arabuluculuk dosyası açarak müvekkiller ile müteahhit firma avukatları arasında bir anlaşma belgesi düzenleyelim . Söz konusu anlaşma belgesindeki borcun arsa sahipleri ve anne arasında yapılacak bir borcun üstlenmesi sözleşmesi ile annenin açık rızasıyla üstlenmesini sağlayalım ve sonrasında anneden borç tutarı kadar 6 ay vadeli senet alalım.Böyle bir yol izlenirse senete yapılacak itirazlarda alt ilişki ispatlanabilir mi? Hatta anneyi de arabuluculuk surecine dahil etmek mumkun mu?) Sizlerin aklına gelen daha az masraflı ve pratik bir yol var mıdır? Şimdiden değerli yorumlarınız için teşekkür ederim. |
|
|
#2 |
|
|
Meslektaşım merhabalar;
İş eninde sonunda tahsil kabiliyetine kalıyor. Ben olsam; masraftan kaçınmam söz konusu taşınmaz ipotek bedelinden daha değerli ise yada başka bir taşınmaz var ise; bunların üzerine satış vaadi sözleşmesi yapar ve tapuya şerh ettiririm. Satış vaadine de ".... tarihine kadar ...... TL ödenecektir. Ödenmezse vaad alacaklısı tek başına tapuya başvurarak taşınmazın kendisi üzerine tescilini talep edebilir" vb bir madde eklerim. |
|
|
#3 |
|
|
Merhaba meslektasim,
Bizim de ilk teklifimiz ipotekti ama ipotegi ne yazik ki kabul etmediler. Bu durum muvekkillerin bilgisinde ve yine de anlasmak istiyorlar. Tasinmaz satis vaadi ise borc tasinmaz bedelinin 1/15’i tutarinda oldugu icin buna da ne yazik ki yanasmayacaklarini dusunuyorum. |
|
|
#4 | |||||||||||||||||||||||
|
|
Meslektaşım ben somut olayı bilmediğim için örnek olarak yazdım. Siz de 1/15 oranında tescili dersiniz sözleşmede mesela. Her halükarda ayni bir hak olmaksızın tahsilat riskini ortadan kaldırmak mümkün değil. |
|
|
#5 |
|
|
Haklisiniz meslektasim, detayli bir mevzu oldugu icin ben birkac kismi atlamisim, benim
hatam. Borclu kisilerde esasen su an odeme yapacak mevcut bir para bulunmamakta. Tasinmaz satildiktan sonra bu parayi bize o tasinmaz bedelinden odeyecekler. Bu yuzden satisa engel bir islem veya ipotegi kabul etmiyorlar. O nedenle en guvenli yolu aramaya ve itiraz da siz konusu olmadigi icin alt iliskiyi kurmaya calisiyorum ![]() |
|
|
#6 |
|
|
Bu şekilde yani ayni bir hak tesisi olmadan alacağın tahsilini garanti altına alacak bir şey bulamazsınız.
Düzgün bir kefil getirirler belki... Bunun dışında boşuna arabuluculuk masrafı vs yapılacağına; Avukatlık Kanunu 35/A maddesi uyarınca düzenlenecek uzlaşma tutanağı daha uygun ve masrafsız olur. |
![]() |
| Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular
|
||||
| Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
| adi yazılı senet (belge) borcun üstlenilmesi-icra takibi | imsel | Meslektaşların Soruları | 0 | 27-04-2022 13:51 |
| İnşaat şirketinin kendi oylarıyla belirlediği site yönetimi vasıtasıyla ayıplı malları hakkında insanları yanlış bilgilendirmesi | Av.İsmail Güler | Meslektaşların Soruları | 4 | 28-12-2017 19:57 |
| kat karşılığı inşaat sözlemesinde üçüncü kişi | Avgzmksr | Meslektaşların Soruları | 4 | 12-05-2014 01:59 |
| İhale süreci kesinleşmeden borcun kapatılması mümkün müdür? | zinedin | Meslektaşların Soruları | 5 | 05-03-2008 21:20 |
| Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |