Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Avukatın Ücretini Talep Etmesi-Haklı-Haksız Azil Ayrımı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 04-07-2016, 15:53   #1
advocatedear

 
Varsayılan Avukatın Ücretini Talep Etmesi-Haklı-Haksız Azil Ayrımı

Merhaba sevgili meslektaşlar,

Güncel bir problemim mevcuttur, bu sebeple yüksek mahkeme içtihatlarını tarıyorum ve bununla beraber sizlerin de değerli fikirlerini almak istiyorum.

Bir müvekkil ile avukatlık sözleşmesi akdetmeden (sözleşmesiz işlerini yürütmeye başladığım ilk ve tek müvekkilim, karambole denk geldi, neyse ders oluyor)anlaşma yaparak bir tahliye davası açtık. Ücret olarak kararlaştırdığımız meblağı da birkaç gün içinde ödeyeceğini belirtmişti, buna binaen vekaletnamesini aldığım kişinin değil fakat ücreti ödemeyi üstlenen şahsın annesiyle whatsapp görüşme kayıtları da mevcuttur.

Fakat dava açıldıktan sonra ücret talep edildiği vakit müvekkil tarafıma bir azilname göndererek başka bir meslektaş aracılığıyla dosyaya devam kararı almıştır. Buna binaen icra takibi yapıldı kesinleştirildi ve şu an tarafıma menfi tespit davası açılmış bulunuyor. Hukuki ihtilafın toplandığı nokta azlin haklı olup olmadığı noktasıdır.

Yüksek mahkeme bir kararında Avukatlık Kanunu'nun 2. maddesine gönderme yaparak "...bu nedenle işi sonuçlandırmadan avukat müvekkilinden ücret isteyemez. Ücret talep eder ise bu durum haklı azil nedeni oluşturur..." ibarelerine yer vermiştir. Bu kabul edilemeyecek hüküm sebebiyle şu an düşünceliyim açıkçası, çünkü Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun da yerleşik içtihatlarinda olduğu üzere ben haksız azil halinde ücretimin muaccel hale geldiğini ve talep edebileceğimi savunuyorum.

Sizlerin bu konudaki yorumları nelerdir? Avukatlık sözleşmesi yazılı olarak kurulmuyor, whatsapp görüşmelerinde müvekkilin annesinin ödemeyi x günü yapacağına ilişkin beyanları mevcut, fakat avukatın ücretini talep etmesi haklı azil nedenini oluşturur mu? Aksine bir emsal karar yahut işime yarayabilecek herhangi bir nokta siz meslektaşların bilgisi dahilinde midir?

Şimdiden teşekkürler, iyi çalışmalar ve iyi bayramlar dilerim.
Old 08-07-2016, 10:01   #2
lostheaven35

 
Varsayılan

Belki bu karar işinize yarayabilir. İyi Çalışmalar.
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2013/32828
Karar: 2014/18796
Karar Tarihi: 12.06.2014

ALACAK DAVASI - HAKSIZ AZİL NEDENİ İLE ÖDENMEYEN VEKALET ÜCRETİNİN TAHSİLİ TALEBİ - VEKALET ÜCRETİNE KONU DAVA VE İCRA DOSYALARI YÖNÜNDEN DAVACI AVUKAT VE DAVALI ARASINDAKİ VEKALET İLİŞKİSİNİN DEVAM ETTİĞİNDEN BAHSEDİLEMEYECEĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Dava, haksız azil nedeni ile ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili talebine ilişkindir. Somut olayda, davalı S. Ö. tarafından davacı avukata noterden gönderilen bir azilname olmasa da, 28.04.2010 tarihli, aslı davacı avukat tarafından mahkemeye sunulan ve davalı S. tarafından imzalanmış “İbraname“ başlıklı belgede; vekalet ücretine konu dava ve icra dosyasının Av...’den geri alındığı, bu tarihten itibaren dosyasını kendisinin takip edeceği, avukatı tüm görev ve sorumluluklarından ibra ettiği yazılı olup, iş bu belge mahiyeti itibariyle azil niteliğini taşımaktadır. Zira, ibraname ile davacı avukatın dava ve takipleri sonlandırmak ve yasal vekalet ücreti alacağını tahsil etmek hakkı elinden alınmış olmaktadır. Hal böyle olunca, vekalet ücretine konu dava ve icra dosyaları yönünden davacı avukat ve davalı S. arasındaki vekalet ilişkisinin devam ettiğinden bahsedilemez. Bu durumda davacının davalı S.’dan da dava ve icra dosyaları nedeniyle karşı yan vekalet ücretini isteyebileceğinin kabulü gerekir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ve henüz tahsilat gerçekleşmediği gerekçesi ile bu kalem yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

(1136 S. K. m. 164, 174)

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalılardan H. A. ile C. K. avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacı, davalıların vekili sıfatı ile davalar açtığını ve icra takipleri başlattığını, haksız olarak azledildiğini, karşı yan vekalet ücretleri ile taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kararlaştırılan vekalet ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek, davalı S. Ö. için karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olarak 645-TL, icra dosyasındaki vekalet ücreti olarak 752-TL, davalı C. K. için karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olarak 575-TL, icra dosyasındaki vekalet ücreti olarak 220-TL, davalı H.A. için karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olarak 645-TL, icra dosyasındaki vekalet ücreti olarak 340-TL ve sözleşme gereğince 4500-TL akdi ücreti vekalet alacağı olmak üzere toplam 7.677-TL'nin yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalılar, azlin haklı olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir.

Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile davalı S. Ö. yönünden davanın reddine, davalı C. K. yönünden 2.435,60-TL.'nin, davalı H.A. yönünden 2.437,00-TL.'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar H. A. ve C. K. tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar H. A. ve C. K. tüm, davacının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Dava, haksız azil nedeni ile ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili talebine ilişkindir. Avukatlık Kanunu’nun 174/2 maddesinde düzenlendiği üzere, haksız olarak azledilen avukat, takip ettiği her dava ve takip için avukatlık ücretinin tamamına hak kazanır. Avukatın bu ücret alacağı kapsamında müvekkili ile arasında yapılan ücret sözleşmesi gereğince hesaplanan vekalet ücreti ile Kanunun 164/son maddesi gereğince aksine sözleşme yapılmadığı için avukata ait olacağı açıklanan ve hasma tahmil edilmesi gereken vekalet ücretinin de bulunduğunda duraksama olmamalıdır. Zira, avukat haksız azledilmekle dava ve takipleri sonlandırmak ve yasal vekalet ücreti alacağını tahsil etmek hakkı elinden alınmış olmaktadır.

Somut olayda, davalı S. Ö. tarafından davacı avukata noterden gönderilen bir azilname olmasa da, 28.04.2010 tarihli, aslı davacı avukat tarafından mahkemeye sunulan ve davalı Serdar tarafından imzalanmış “İbraname“ başlıklı belgede; vekalet ücretine konu dava ve icra dosyasının Av...’den geri alındığı, bu tarihten itibaren dosyasını kendisinin takip edeceği, avukatı tüm görev ve sorumluluklarından ibra ettiği yazılı olup, iş bu belge mahiyeti itibariyle azil niteliğini taşımaktadır. Zira, yukarıda bahsedilen ibraname ile davacı avukatın dava ve takipleri sonlandırmak ve yasal vekalet ücreti alacağını tahsil etmek hakkı elinden alınmış olmaktadır. Hal böyle olunca, vekalet ücretine konu dava ve icra dosyaları yönünden davacı avukat ve davalı Serdar arasındaki vekalet ilişkisinin devam ettiğinden bahsedilemez. Bu durumda davacının davalı Serdar’dan da dava ve icra dosyaları nedeniyle karşı yan vekalet ücretini isteyebileceğinin kabulü gerekir. Mahkemece, yanlış değerlendirme ve henüz tahsilat gerçekleşmediği gerekçesi ile bu kalem yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

3- Davacı avukat, her üç davalı hakkında ayrı ayrı davalar açmış ve icra takipleri başlatmıştır. Bu durumda, her bir davalı yönünden kabul edilen meblağ üzerinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne göre hesaplanacak nispi vekalet ücretinin davalılardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesi gerekirken davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanan tek bir nispi vekalet ücretinin davalılar H. A. ve C. K. müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar H. A. ve C.K. tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 249.34 TL kalan harcın davalılardan C. K. ile H. A. alınmasına, peşin alınan 24.30 TL harcın istek halinde davacıya iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12.06.2014 gününde oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Old 08-07-2016, 11:15   #3
advocatedear

 
Varsayılan

Sayın Lostheaven35, karar için teşekkürler ancak karar açıkçası işime yaramıyor. Sormak istediğim nokta, ilk girimde bahsi geçen Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararının ekseninde. Yani somut olayda avukat olarak ücretimi talep etmiş olmamın haklı azile sebep olup olmayacağı yönünde. Bulduğum kararda haklı azil sebebi saymış fakat bir başka emsal kararda farklı bir yorum bulunabilir umuduyla araştırmalarıma devam ediyorum.
Old 08-07-2016, 11:26   #4
lostheaven35

 
Varsayılan

Probleminizi anladım, ancak birebir karar bulmak çok zor. Ben yine de bulduklarımı sizinle paylaşayım, belki aralarından işinize yarayan çıkabilir, iyi çalışmalar.
T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/6606
Karar: 2007/14482
Karar Tarihi: 30.11.2007

ALACAK DAVASI - SÖZLEŞMENİN SONA ERDİĞİ TARİHTE SONUÇLANMAYAN VE NE OLACAĞI BELLİ OLMAYAN DOSYALAR - DAVACININ SARF ETTİĞİ EMEK VE MESAİSİ - EK BİLİRKİŞİ RAPORU - HER DOSYA İÇİN TALEPLE BAĞLI KALINARAK UYGUN BİR MİKTARIN İSTENEBİLECEĞİNİN KABULÜ GEREĞİ

ÖZET: Sözleşmenin sona erdirildiği tarih itibariyle sonuçlanmayan ve devam edip ne olacağı belli olmayan dosyalardan dolayı davacının sarf ettiği emek ve mesaisi nazara alınarak her dosya için taleple bağlı kalınarak hak ve nesafet kuralları da nazara alınarak uygun bir miktarı ücret olarak isteyebileceğinin kabulü gerekir. Bu itibarla tüm dava ve takip dosyalarından davacının talep edebileceği alacağı bilirkişiden ek rapor alınarak belirlenip bu miktara hükmedilmelidir.

(1086 S. K. m. 74) (1136 S. K. m. 164, 174) (4721 S. K. m. 2)

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Karar: Davacılar, vekili oldukları davalının annesi İsmet ….. 'ın vefatı nedeni ile mirasçıları olan kardeşleri ile olan ihtilafların giderilmesi için dava ve hukuki hizmetlerini takip ettiklerini, yerine göre masrafların kendileri tarafından karşılandığını, aralarında yazılı ücret Sözleşmesi olmadığını, davalı tarafından haksız azledildiklerini ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 7.925.07 YTL. Vekalet ücreti alacağı ile 4.269.37 YTL. masraf alacağından bakiye kalan 9.444.00 YTL. nin azil tarihinden yasal faizi ile tahsilini istemiştir.

Davalı, öncelikle Batman Mahkemelerinin yetkili olduğu itirazın da bulunmuş esas yönünden de davacıların hatalı çıkardıkları veraset belgesini davalarda kullanıldığını, azlin haklı olduğunu, ödemelerinde gözetildiğinde vekalet ücreti alacakları kalmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davacı Savaş tarafından açılan davanın işlemden kaldırılmasına ve üç ay geçmesi halinde açılmamış sayılmasına, 9.182.68 YTL. nın 11.9.2006 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacı Muradiye 'ye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Dava, vekalet ilişkisinden doğan alacak istemine ilişkindir. Davacı 7.925.00 YTL. Vekalet ücreti alacağı, 4.269,37 YTL. Masraf alacağı olmak üzere toplam 12.194,44 YTL. Alacağından davalının ödemesi 2.750.00 YTL. yi düşerek bakiye 9.444.000 YTL. Alacağının tahsili için eldeki davayı açmıştır. HUMK. nun 74. maddesi uyarınca hakim istekle bağlıdır. Davacının ödeme yapılmadan önceki vekalet ücreti ve masraf alacağı toplamı isteği 12.194.44 YTL. olduğu halde mahkemece davacıya ödeme yapılmadan önceki vekalet ücreti ve masraf alacağı toplamının 13.114.68 kabul edilerek davalı ödemelerinin bu miktardan düşülerek talepten fazlaya karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.

3- Avukatlık Kanunun 164/son maddesi hükmüne göre karşı tarafa yüklenen ücret avukata aittir. Avukatlık sözleşmesi ile taraflarca belirlenen ücret, sözleşmede avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde Avukatlık kanunun 164/4 maddesine göre belirlenen ücret ile yine Avukatlık kanunun 164/son maddesi hükmüne göre dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücreti avukattın haksız azli halinde Avukatlık kanunun 174. maddesine göre talep edebileceği ücretin kapsamındadır. Görülmekte olan davada davacı, avukatlık kanununun 164/son maddesine göre hasıma yükletilmesi gereken ücreti de talep etmiştir. Karşı tarafa tahmil edilecek vekalet ücretinin miktarı; dava ve icra takibinin sonuçlanması ile belli olur. Vekil edenin avukatına ödeme borcuda bunun karşı taraftan tahsil edildiği anda doğar. Henüz karşı taraftan vekalet ücreti alacağı tahsil etmemiş olan müvekkilden avukat bu ücret alacağını isteyemez. Ancak kural böyle olmakla birlikte hakim bu kurala sıkı sıkıya bağlanmamalı Avukatlık Kanunun 164/son maddesine işlerlik kazandıracak şekilde her olayın özelliğine durum ve şartlarına göre değerlendirme yapmak özellikle TMK. nun 2. Maddesinde belirtilen hakkın kötüye kullanılmasına dürüstlük kurallarının ihlaline izin verilmeli, gerektiğinde müvekkilin bu alacağını da karşı taraftan tahsil etmiş olduğu kabul edilmelidir.

Taraflar arasında ücret sözleşmesi düzenlenememiştir. Ancak davacı avukatın vekil tayin edildiği 30.1.2004 tarihinden haksız azlin yapıldığı 17.7.2006 tarihine kadar davalının muhtelif dava ve icra takiplerinde vekalet görevini yaptığı tartışmasızdır. Davacının vekalet ücreti alacağı belirlenirken her dava ve icra takibindeki davacı istemi ile bağlı kalınarak Avukatlık Kanunun 164/4 ve 5. maddelerine göre ücret alacağı belirlenmelidir. Bunun içinde tüm dava ve takip dosyalarının celp edilmesi bilirkişi incelemesi sırasında dosya içerisinde bulunması gerekir. Her ne kadar icra takip dosyalarının fotokopileri var ise de asılları olmadığı için takip dosyalarının infazla sonuçlanıp sonuçlanmadıkları anlaşılamadığı gibi takip seyri de değerlendirilememiş dava dosyalarının ise dosya içerisine geldiğine ilişkin dosya içerisini de duruşma tutanakları veya dilekçeler de bir açıklama bulunmamaktadır. Öncelikle vekalet ücret alacağına konu tüm dava ve takip dosyaları getirtilerek sözleşmenin sona erdiği 17.7.2006 tarihi itibariyle davacının tahsilatla sonuçlandırdığı veya henüz tahsilatla sonuçlanmayan ancak tahsilatın mümkün hale gelen veya tahsilatı mümkün hale geldiği ve tahsilat yapılabileceği kabul edilebilecek dosyaları ile tahsilat yapılması mümkün olmayacağı anlaşılan dosyalardan dolayı Avukatlık kanunun 164/4 ve 5. maddelerine göre ücret isteyebileceğinin kabulü gerekir. Sözleşmenin sona erdirildiği tarih itibariyle sonuçlanmayan ve devam edip ne olacağı belli olmayan dosyalardan dolayı davacının sarf ettiği emek ve mesaisi nazara alınarak her dosya için taleple bağlı kalınarak hak ve nesafet kuralları da nazara alınarak uygun bir miktarı ücret olarak isteyebileceğinin kabulü gerekir. Bu itibarla tüm dava ve takip dosyalarından yukarıda açıklamalar ışığı altında davacının talep edebileceği alacağı bilirkişiden ek rapor alınarak belirlenip bu miktara hükmedilmelidir. Mahkemece eksik ve denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.

Sonuç: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 30.11.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Avukatın Haklı ((haksız??)) Azli Ve Ücreti Vekalet Av.Ayse E. Meslektaşların Soruları 10 06-07-2012 14:32
Boşanma Davası Sırasında Avukatın Harç Ve Masraflar İçin Para Talep Etmesi? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 8 09-07-2010 12:39
Avukatın Masraf Talep Etmesi Avukat_A.K. Meslektaşların Soruları 12 20-01-2009 15:38
Lütfen Cevap Istiyorum Adli Yardımdan Atanan Avukatın Para Talep Etmesi Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 2 15-05-2008 18:06
Başarı primi haksız azil durumunda talep edilebilir mi fozlem Meslektaşların Soruları 3 15-12-2007 08:32


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05110312 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.