14-10-2012, 01:37 | #1 |
|
"Hukuk iktidarın fahişesidir"
Mihail Aleksandroviç Bakunin'in "Hukuk iktidarların fahişesidir" sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz ?
Hukukun üstünlüğü mü yoksa üstünlerin hukuku mu ? Saygılarımla. |
14-10-2012, 22:56 | #2 |
|
Doğru bir tespit. Lakin ne dün farklıydı, ne bugün değişik ve ne de yarın değişecek. Ki normal (olması gereken demiyorum) olan da budur. İktidar demokrasilerde çoğunluktur. Fahişenin iyisi de çoğunluk iktidarları tarafından yapılan yasalardır.
Azınlığın ya da elitlerin (ki her zaman sayıca az olmuşlardır) fahişeleri - pardon - yasaları herhalde daha dayanılmaz olsa gerek. |
14-10-2012, 23:37 | #3 |
|
Adolf'un da bu yonde(üstünlerin Hukuku) Yasaları ve Hakimleri olmuştu , ve o Yasaları uygulayan Ha(e)kimleri binlerce insanı asmıştı. Onur , Gurur ayaklar altindaydi..Demek ki(daha dün gibi) fazla zaman geçmemiş ki şaşırmıyoruz..
Aziz Nesin bizden çok önce gormuş bunlari , yok farklari hepsi Pepsi-Cola... |
05-11-2012, 19:55 | #4 |
|
şimdi öncelikle felsefecilerin sözü kesinlikle doğruymuşcasına dikkate alınmamalı ve onlarında insan ruh haliyle düşündükleri unutulmamalıdır. "iktidarın fahişesidir." sözü özlü söz söylemek için söylenmiş gibi duruyor
|
12-11-2012, 13:58 | #5 |
|
Bu sözden haberiniz vardır sanırım.
"Kötü örnek, emsal teşkil etmez..." Bence hem ifade tarzı olarak hem de taşıdığı/taşıyabildiği zihniyet açısından da çok kötü bir önerme... Bence, insanlık adına gömülü kaldığı yerde kalmasında yarar var. Onca iyi örnek duruken ve daha iyi örnekler üretmek yeteneğine sahipken insanlığın böylesi kavramları geriye iade edip, Pandorra'nın kutusuna tıkmasında büyük yarar var. İktidar/lar/ın, hukuku zor yoluyla yok ettiği durum ve insanlıksızlık hallerini DE inatla "hukuk"un hallerinden biridir diye tanımlamak zorunda değiliz. Bence "Hukukun tek kaynağı, insanlar arasındaki insani, doğal ve açık olan her türlü ilişkilerdir..." Üstelik insanlık için "Adalet Güvenceli Hukuk" yoluyla ulaşabilir olan "Kamuyasal Durum"u bir "Utopya" gibi "ulaşılamaz uzaklıklara" itmeyen tavır ve davranışlarımız (Örneği, konu başlığında da yer alan) her türlü karamsarlığa karşı güvencemizdir diye düşünüyorum. Ağır Ceza Avukatlarından Sayın Faruk Erem'in bir yazısından çok değerli bir sözü hatırlıyorum: "SUÇLUYU KAZIYIN, ALTINDAN İNSAN ÇIKACAKTIR..." Bence bu karamsal yollardan bir yere ulaşamayız. Gelin vazgeçin... . |
12-11-2012, 14:10 | #6 |
|
Hatırlayabildiğim kadarıyla Prof.Dr. Eberhard Schilken'e ait (ki kendisi iyi bir Alman usûl hukukçusudur.) bir söz vardır, şöyle der:
"Hukuk, bir ülkedeki egemen ideoloji bazında şekillenen bir disiplindir." İfade edilmek istenen düşünce ve konunun özü sanırım budur ve ciddi bir hukuk felsefesi sorunsalıdır. Ben de hukuksal olguların, aforizma olsun diye, bu şekilde sert ve rahatsız edici kalıplar içinde ifade edilmesini doğru bulmuyorum.. Bin türlü ifade yolu varken.. Tabii bu benim tarzım ve düşüncem.. Bu bağlamda, söz sahibinin, her türlü otoriteyi reddeden kolektivist anarşizmin kurucusu, felsefeci bir şahsiyet olduğunu göz önünde tutmak gerekir. Bu adamlar, sert konuşuyorlar belli... |
12-11-2012, 14:48 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkürler...
Farkındaysınız, aynı şeyleri farklı yerlerden bakarak söylüyoruz... Sizin aktardığınız "Hukuk, bir ülkedeki egemen ideoloji bazında şekillenen bir disiplindir." sözünü ben "Toplum öznesi olamamış yani bireyleşemiş kişilerin oluşturduğu, güruh toplulukları ülkesinde Hukuk; (ya da BOŞLUK) egemenliğin terkedildiği iktidar ideolojisi tarafından keyfi olarak şekillendirilen(DOLDURULAN) bir disiplindir." olarak ters bir kurgu haline getirerek vurgulama istiyorum. Malum; "uzay boşluk kaldırmaz..." ) Ama yine de hukuksuz yaşanamaz, en adaletsiz sonuçlara yol açsa bile hukuk insanlığın (çareli ya da çaresiz) ortak paydasıdır... Kurban keserken bile kurban edilen hayvanın bir ayağını serbest bırakırlar; "itiraz hakkı" için... Aman ne hak!... Kurbanı olduğumuz her toplumda, aynı anda şüphesiz olarak dayatılan iktidar hukukuna tabiyizdir... Neredeyse hukuksuzluğa eşit adaletsizlikler içinde yaşatılırız... İktidarları da biçimlendiren "bir hukuku üreten" toplumun bireyleri olarak "Kamuyasal Alanı" üretmek ve korumak; yani önemli olan ne kurban edilen olmak, ne de kurban eden olmak... Yani, Utopyaya (onu utopya olmaktan çıkarmaya) daha çok yol var... Ama yola çıkmadan da olmuyor... ))
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
" Devletin Dili ", " Resmi Dil ", " Ortak Dil "... | Doç. Dr. Özge Yücel | Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu | 12 | 14-11-2012 18:12 |
Hukuk Mahkemesinden yazışma için "masraf" isteyen Bankalara "dur" diyen karar | Avukat Hakan Eren | Hukuk Sohbetleri | 48 | 09-11-2012 01:33 |
"Yüksek Hukuk Eğitimi" veya "Hukukta Yüksek Lisans ve Doktora (Eğitimi)" | juris-tr | Yüksek Hukuk Eğitimi | 6 | 20-10-2009 04:08 |
Matbu bono metni üzerindeki "malen" kelimesinin üzeri çizilerek "nakden" yazılması | Av.Özgür Özlem Öngel | Meslektaşların Soruları | 9 | 26-02-2008 18:02 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |