23-02-2009, 23:18 | #1 |
|
Hakim kelimesi Arapça.
Arapça'da kelimeler kural olarak 3 harfli "mastar" denilen köklerden türer. Üstelik bizim yapım ve çekim ekleri kelimenin sonuna gelirken, onlarda başa, aralara ve sona gelebilirler. Bu kelimenin mastarı HKM. Hükm, Hakim, Hakem, Hakîm, Hâkim, Mahkeme, Muhakeme, Mahkum, Tahkim, Ahkâm, Hükkam, İstihkam, Tahakküm, vs. Kelimelerin sonuna konulan "-e" takısı ise Müennes denilen dişiliği gösterir. Buna isimlerde sık rastlarız: Aliye, Halide, Hayriye. Hâkime de "dişi" hâkim demek. Arapça olmayan kelimelerin sonuna, bu amaçla -e eki getiremezsiniz. Yani savciye, komutaniye (Kemal Sunal, nur içinde yat!), öğretmeniye olmaz. Bilirsiniz İngilizce'de üçüncü tekil şahıslarda; Almanca ve Fransızca'da isimlerde ve ikinci tekil şahıslarda bile cinsiyet farklılığını gösteren kelimeler vardır (host>hostess; waiter>waitress). Detayları biraz olsun biliyorum ama kullanırken bana da garip geliyor. Mesela "varak" yaprak, belge vs. gibi anlamlara geliyor ve tekil. Çoğulu "EVRAK". O nedenle evraklar dememek lazım ama diyoruz. Evlat da çoğul ama Tevfik Fikret bile "bugün yine açız evlatlarım diyordu peder" demiş. Bu konuda ayrı tartışma bölümü var mı bilmiyorum ama bence Türkiye'de Hâkimlere yargıç denilemez. İsterseniz tartışırız. Saygılarımla. |
23-02-2009, 23:26 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Bence bu konuyu tartışalım. Hukuki sohbetler bölümü var ya da Hukuk dili.... oralarda olabilir. Özge Hanım bu konuda bize yardımcı olabilir diye düşünüyorum. |
23-02-2009, 23:29 | #3 | |||||||||||||||||||
|
İlginç ve iyi olur. |
23-02-2009, 23:53 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Hakim de çoğul değil mi? Şu halde "Hakimler" de "Evraklar" gibi yanlış kullanım. Ama Yüksek Hakim-ler Kurulu tamlamasının varlığı bile, ne eskiyi ve ne de yeniyi yerinde kullanamadığımıza somut bir örnek. Oysa "Yargıç" bence görev ve konuma daha uygun düşüyor. Yargılayan. Üstelik çoğul da değil Saygılarımla... *Not: Hakim kelimesinde a harflerinin üzerinde şapka var. Yani şapkalarını düşürmediler, yalnızca yazmayı henüz öğrenemedim. |
24-02-2009, 00:20 | #5 |
|
Hâkim çoğul değil. Hükemâ ya da Hükkâm çoğul.
Arapçada çoğul yapmanın (bizdeki -ler/-lar'dan farklı) tek bir yolu yok. Kimi zaman kelime kökünün başına ve arasına "elif" (a, e, i sesi) gelir. Hüküm> Ahkam Varak> Evrak Kerem> İkram Kimi zaman kelimenin sonuna -an ya da -at eki gelir. Mebus> Mebusan (milletvekilleri) Hayır> Hayrat (hayırlar) Bazen de kendince bir sistem içinde aralara harfler konur: ankebut> enakib (örümcekler) menkıbe> menakib (hikayeler) âlim> ulema (bilginler) |
24-02-2009, 00:29 | #6 |
|
Gelelim Yargıç kelimesine...
Eski Türkler'de insanların arasındaki uyuşmazlıkları çözenlere "Yargucu" dendiği biliniyor. İsmet Sungurbey de (tahkimde) hakem yerine "Yargıcı" kelimesini kullanıyor. Yargıç ilk bakışta "yargılama yapan" demek. Hâkim ise "hüküm veren" ve "egemen" anlamlarında... Türk hukuk sisteminde yargıç, yargılama yapmaktan daha fazlasını yapıyor. Eğer Amerikan filmlerinde yargılamanın jüri huzurunda yapıldığı mahkemelere bakarsak, sanığın suçlu olup olmadığına jürinin karar verdiği, orada tek başına oturan siyah cübbeli adamın cezayı tayin ettiği hallerde "yargıç" kelimesini kullanabiliriz, belki. Ama Türk hâkimi duruşma salonunun "âmiri" durumunda. Salona egemen. Sadece yargılama yapmıyor, duruşmayı idare de ediyor. Hatta bazı hallerde (HUMK.m.76 ve CMK.) sizin ileri sürmediğiniz hususları bile dikkate alıyor; yani "konuya, duruma hâkim". Mesela bir çok temyiz dilekçesine meslektaşların "re'sen" yazdığını görüyoruz. Bu ne demek? "Sen hâkimsin, benim görmediklerime de bakıver!" Bu bakımdan Türk hukuk sisteminde "yargıç" kelimesinin kullanılması, bence statüyü tam anlamıyla karşılamıyor; eksik kalıyor. Bir de mizah boyutu var tabii işin. İç Anadolu'da "gıç" diye ayağa diyorlar. E malum "yar" da sevgili demek. Siz yargıç deyince bir çokları "sevgili ayak" algılıyor. Konya yöresinde "gırk gıçım tutmuyor" (kırk ayağım tutmuyor: yorgunum, halsizim, hastayım) diye bir kullanım vardır. ayağı kırık, ne kendine ne sahibine faydası olmayan, kurbanlığa bile elverişli bulunmayan hayvanlara "gıçı kırık" derler. Yani sizin o işe yaramaz, yarım yamalak, eksik anlamında bildiğiniz "kıçı kırık"ın aslı bu. Saygılarımla. |
25-02-2009, 18:37 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Aslında bu hatalı kullanımdan ziyade kelimeleri Türkçeleştirmekteki başarımız! Hüküm'ün çoğulu Ahkâm iken biz HÜKÜMLER diyerek orijinal çoğulu değil de, Türkçe çoğulu kullanıyoruz. |
25-02-2009, 19:12 | #8 |
|
Sözcükler sadece ilk anlamları ile değil zamanla kazandıkları, yüklendikleri içerikler ve diğer anlamları ile de değerlendirilebilir.
Yargı, dediğimizde adalet işleri en kabaca anlaşılmakta. Bunun yanı sıra yargı sadece hüküm verme anlamında kullanılmamakta; davanın açılması, delillerin toplanması, araştırmanın yapılması ya da doğası neyi gerektiriyorsa bunların tamamlanıp hüküm verilmesi ve sonrasını da anlatmakta..yargı süreci dediğimizde daha iyi anlaşılıyor. Bu bağlamda Yargıç da yargılama yapmaktan çok daha fazlasını ifade edebilir diye düşünüyorum Yani yargıç da bence, amir olmayı ve muhakeme yapmayı vs.. karşılıyor diye düşünüyorum. Devam edelim Saygılarımla, |
25-02-2009, 19:43 | #9 |
|
Aynı sorunun birbirinin yerine sıklıkla kullanılan "muhakeme" ve "yargılama" kelimelerinde de olduğunu düşünüyorum. Türk dili oldukça zengin bir dildir, sırf "Öztürkçe" diye bazı güzel kelimelerimizin kullanımının daraltılmasını doğru bulmuyorum ben. Yargılama hakimin yaptığı işlerden yalnızca bir kısmını ifade edebiliyor bence! Yargıç da "hakim" kelimesinin anlam yükünün tamamını ihtiva etmiyor.
Ama hepimiz el birliği ile dilimizi yozlaştırıyoruz maalesef. |
26-02-2009, 00:06 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu görüşünüz gerçekten de üzerinde düşünülmeye değer. Fakat "yargı" diğer taraftan bir mesleğin adı değil, bir "isim" de aynı zamanda. Herkes doğru/yanlış "yargılayabilir" ve "yargı" sahibi olabilir. "Önyargı" sözcüğünde olduğu gibi. Bu noktada Hüküm Veren kelimesini tam olarak karşılayan HÂKİM kelimesinin, doğrudan doğruya bu meslek grubunu ifade ettiğini düşünüyorum. Kısa bir açıklama: Yukarıda Arapça'daki kelimelerin genelde üç harflik mastarlardan oluştuğunu söylemiştim. Siz eğer birinci ve ikinci harfin arasına "uzun a" eklerseniz, bu kelimeyi etken yapar. Fiili işleyene Fâil dememiz de bu yüzden. HKM> Hâkim KTB> Kâtip (kütüp, kitap, mektup, istiktap) SLH> Sâlih (sulh, barışık) KML> Kâmil (olgun, kemal'e ermiş) Bu bakımdan Hâkim de "hüküm veren" demek. "Yargıç" kelimesine bakalım: Kök "yargı", -ç ise ek. Türkçe'de esasen böyle bir ek yok. Bir ara oturgaç (koltuk), götürgeç (taşıt), çok oturgaçlı götürgeç (otobüs) gibi "uyduruk" kelimeler modası sırasında sıklıkla kullanılan bir ek oluşturulmaya çalışıldı ise de, bu başarı sağlayamadı. En çok da "gök konuksal avrat" (hostes) lafına gülerim Neyse gelelim buna en yakın ek'e: o da -cı, -ci, -cu, -cü, -çı, -çi, -çu ve -çü grubu. Bu ek grubu ilk Türkçe'den bu yana mevcut ve özelliği isimden isim yapması. Hatta tam bizim konumuza uygun "meslek belirten ek" (bkz., Muharrem Ergin: Türk Dil Bilgisi, 16.b., İstanbul 1985, s. 157). av-cı, süt-çü, çöp-çü. Sizi yanıltmayayım: bunların içinde son harfi sesli olan kelime yok mu? Çünkü "yargı" onlardan biri. Var tabii, mesela: araba-cı (ama arabaç değil) teneke-ci (ama tenekeç değil) eski-ci (ama eskiç değil) yargı-cı (ama "yargıç" değil) Ama şimdi başa döndük. Kelimemiz zaten "yargucu=yargıcı" idi. "Yargılama işini yapan", ismi mesleğe dönüştüren bir anlam taşıyor. Ama "yargıç" bu kurala uymuyor (hakikaten yahu, böyle bir kelime yok mu acaba??) Ve haliyle, egemenliği/müeyyideyi temsil eden bir yönü de yok. Sanki sadece "sen haklısın" deyip, orada kesiyor! |
05-03-2009, 18:54 | #11 | |||||||||||||||||||
|
Bu sözler özleştirmecilerin uydurduğu sözler değil, özleştirmeyi uydurma olarak nitelendiren birtakım kişilerin özleştirmeyi ve dil devrimini karalamak için uydurup yaydıkları sözlerdir. Bu nedenle de uyduruk olarak nitelendiren kişiler kendi uydurdukları bu garip sözlere kendileri gülerler. |
05-03-2009, 19:28 | #12 |
|
Öztürkçecilerin "avrat" sözcüğünü kullanılır hale getirmeye çalıştıklarını zannetmiyorum
|
17-01-2010, 13:03 | #13 |
|
Elbette Öztürkçeçiler avrat sözcüğünü kullanılır hale getirmek istemezler. Çünkü "avrat" kelimesi Türkçe değildir, Arapça ilk harfi ayın olan "avret" kelimesinden değişmedir."yargıç" kelimesine gelince "yargıç", "yargı" dan değil, yar- eyleminden türemiş bir isimdir. Bu durumda ek ne -ç'dir ne de "yargıç", Dil Devrimi sırasında türetilmiş uydurma bir kelimedir. Eski Türkçeden bu yana varlığını korumuş olan kelime bugün, yar-guç>yargıç biçimine dönüşmüştür.Türkçede de bu ekle türetilmiş fazlasıyla kelime vardır (örn:bil-giç).
|
01-09-2011, 20:08 | #14 |
|
Neden Haksav değil de YARSAV ? Haksav diye ayrı bir birlik hiç olmadı da yanlış bilmiyorsam. Haksav hak savmak olarak anlaşılır diye mi?
|
01-09-2011, 20:22 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Dediğiniz nedenden dolayı bu tercihten sakındıklarını hiç sanmıyorum. Ama tebesüm etmedim değil... Hak sav, başından sav vatandaşı falan... "Yar" tercihi ve sonuçta Yar-Sav isminin bir "yargı" örgütü olduklarını daha açık ortaya koyacağını düşünmüşlerdir. Meraklısına eklenen not: Bu örgüt bir yargıç ve savcı örgütlenmesidir, sadece yargıçlar için değil zaten... Açılımı da Yargıçlar ve Savcılar Birliğidir. |
01-09-2011, 20:35 | #16 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Yani bu anlamda...Yargı örgütü olarak savcılığı da kapsayan yargının yarı ve sonra tekrar savcı.
Açılımını tabii ki biliyorum. |
01-09-2011, 20:41 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
YARSAV'ın kurucuları "hâkim"i değil "yargıç"ı daha uygun buldukları için, Türkçeleştirme yanlısı oldukları için YARSAV olmuştur adı, Yargıçlar ve Savcılar Birliği... Kurucusu Ömer Faruk Eminağaoğlu ve sonraki başkanı Emine Ülker Tarhan ile Dil Derneği'nin birçok ortak etkinliği oldu. Dost kuruluşlardır YARSAV ile Dil Derneği. |
01-09-2011, 20:44 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Sorunun/konunun yanıtı, kanımca bu açılımın içinde olduğu için, yeniden anımsattım. |
01-09-2011, 20:47 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Özge Hanım, Bilinen zihniyet ortada bir YAR-SAV bırakmadı ama ben pazartesi Dil Derneği'ne üye oluyorum. |
01-09-2011, 21:07 | #20 | |||||||||||||||||||||||
|
Dil Derneği'ne üye olmanıza çok ama çok sevindim. Hoşgeldiniz. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
250 yargıç 1 milyon dosyaya bakıyor | özge_law | Hukuk Haberleri | 2 | 26-01-2007 00:31 |
YARSAV: Yargıç ve savcılara baskı yapılıyor | faruksa | Hukuk Haberleri | 0 | 27-11-2006 09:30 |
Çin'de Yargıç Bilgisayarlar | Av.Nebi | Hukuk Haberleri | 11 | 20-09-2006 11:59 |
x Mahkemesi mi, xx Yargıç Mı ? | Av.Ömer KAVİLİ | Hukuk Sohbetleri | 6 | 03-11-2005 00:34 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |