06-03-2008, 19:05 | #1 |
|
amacım sadece tanıtmak, evet
Uzak Bir Yerden Yazıyorum Sİze
-1- Burada diyor, yalnız ayda bir görüyoruz güneşi, o da pek kısa bir süre için. Gözlerini ovuşturuyorsun günlerce önceden. Ama boşuna. Değişmiyor hava. Saati gelmeden görünmüyor güneş. Sonra yapacak sürüyle iş var aydınlık kaldıkça, öyle ki birbirimize bakacak zaman bulamıyoruz bu yüzden. Tatsız olan, geceleri çalışmak gerektiğinde, ki gerkiyor, durmandan cücelerin doğması. -2- Kırlarda yürürken diyor, çoğu zaman koca yığınlarla karşılaşıyoruz. Dağ bunlar ve er geç bükmen gerekiyor dizlerini. Direnmek boş, canını acıtarak bile ilerleyemezsin. Sizi üzmek için söylemiyorum bunları. Başka şeyler söyleyebilirim gerçekten üzmek istesem. -3- Tan kül rengi burada diyor, yeniden. Her zaman böyle değilmiş. Kimi suçlamalı, bilemiyoruz. Geceleri uzun uzun bağırıyor sığırlar, sonra kavalsı bir sesle susuyorlar. İnsanlar iyi yürekli, ama neye yarar? Okaliptüslerin kokusu sarıyor her yanımızı : İyilik, sessizlik, ama herşeye karşı koruyamaz bu bizi, yoksa sizce bu bizi gerçekten herşeye karşı koruyabilir mi? -4- Bir sözüm daha var, bir soru daha doğrusu: Sizin ülkenizde de sular akıyor mu? (aklıma gelmiyor söyleyip, söylemediğiniz.) hem nasıl titretiyor insanı, gerçekten suysa. Seviyor muyum suyu? Bilmem. Öyle yalnızlık duyuyorum ki içinde, soğuksa. Ilıksa bambaşka bir şey. Öyleyse? Ne denebilir? Sizler ne diyorsunuz, söyleyin bana, açıkça konuştuğunuzda hiçbir şey gizlemeden? -5- Ta bir ucundan yazıyorum size dünyanın. Bunu bilesiniz istiyorum. Ağaçlar titreşiyor çoğu zaman. Yapraklarını topluyoruz. Sayılmayacak kadar çok damarları. Ama neye yarar? Artık hiçbir şey yok ağaçla aralarında. Şaşkın dağılıyoruz. Yaşamak sürüp gidemez mi yeryüzünde yeller olmadan? Yoksa her şeyin titremesi mi gerek, durmadan, durmadan? Yerin altından kımıldanışlar da oluyor sonra, sizden itiraflar sökmek isteyen asık yüzlü kişiler gibi, dalga dalga öfke çıkıyor önünüze evin içine. Hiçbir şey görmüyor insan, görülmesi önemli olmayanın dışında. Hiçbirşey, gene de titriyoruz neden? Henri Michaux İnsanın içine dokunan bir sesi var bu şiirin. Dokunduğu her yeri hissediyor olmanın hazzını duymanız dileğiyle. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Evet Ruanda olmak istiyoruz hatta Uganda olmaya da razıyız.. | av.semire nergiz | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 1 | 03-10-2007 11:19 |
Evet | genç osman | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 15 | 19-10-2006 19:01 |
sadece bir kez.. | Cest la vie | Site Lokali | 3 | 05-06-2006 16:11 |
Uluslararası Mahkeme'ye 'evet' Geliyor | Armağan Konyalı | Hukuk Haberleri | 12 | 24-06-2004 17:09 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |