08-03-2014, 12:04 | #1 |
|
KAHDEM 8 Mart 2014 Basın Bildirisi
KAHDEM 8 Mart 2014 Basın Bildirisi
“16 yaşında evlilik ;
Romantik değil , Dramatik ve Travmatiktir!” Türk Medeni Kanunu madde 124/1’e göre “Erkek veya kadın on yedi yaşını doldurmadıkça evlenemez. Ancak, aynı kanundaki mad 124/2 ye göre hakim olağanüstü durumlarda ve pek önemli bir sebeple on altı yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin verebilir.” 16 yaşında hakim kararı ile evlilik, Türk Medeni Kanunu’nun 11. maddesine açıkça aykırıdır. Çünkü 11. maddeye göre “Erginlik on sekiz yaşın doldurulmasıyla başlar.” 16 yaşında hakim kararı ile evlilik aynı zamanda, hem Anayasa mad 10, 13, 90’a hem de taraf olduğumuz Çocuk Hakları Sözleşmesi (ÇHS), Kadınlara Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesine (CEDAW) ve Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesine ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesine (İstanbul Sözleşmesi) aykırıdır. TC Anayasasına göre herkes maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına sahiptir. Erken yaşta evlilikler kız çocuklarının bu hakkı kullanmasını engellemektedir. Öte yandan Anayasa madde 90’a göre usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır. Dolayısıyla ÇHS, CEDAW ve İstanbul Sözleşmesi bu anlamda kanunlardan üstün tutulması gereken nitelikte antlaşmalardandır. Çocuk Hakları Sözleşmesinin ilk maddesine göre on sekiz yaşına kadar olan her insan çocuk sayılır. Çocuk yaşta bireyleri evlendirme, çocuğun çok boyutlu istismarına ortak olmaktan başka bir şey değildir. Uygulamada bilinmektedir ki hâkim izni için başvuranlar çocukların kendisi değil, babalarıdır[1]. Hem İstanbul Sözleşmesine hem de CEDAW’a göre erken yaşta ya da zorla yapılan evlilikler şiddetin ve kadına karşı ayrımcılığın bir görünüm biçimidir. Türkiye’nin tarafı olduğu CEDAW hükümlerine göre erken yaşta evliliklerin önüne geçmek için gerekli önlemleri alma yükümlülüğü bulunmaktadır. CEDAW madde 16/2’ye göre “Çocuğun erken yaşta nişanlanması veya evlenmesi hiçbir şekilde yasal sayılmayacak ve evlenme asgari yaşının belirlenmesi ve evlenmelerin resmi sicile kaydının mecburi olması için, yasama dahil gerekli tüm önlemler alınacaktır.” CEDAW Komitesinin 1994 yılında verdiği 21 Sayılı Genel Tavsiye Kararına göre “… Sözleşmenin 16. Maddesinin 2. bendi ve Çocuk Hakları Sözleşmesinin ilgili hükümleri, taraf Devletlerin, reşit olmayan çocukların evlenmesine müsaade etmesinin veya böyle evlilikleri meşru kılmasının önüne geçmektedir. BM Çocuk Hakları Sözleşmesi uyarınca, “çocuğa uygulanabilecek olan kanuna göre daha erken yaşta reşit olma durumu hariç, on sekiz yaşına kadar her insan çocuk sayılmaktadır”. Bu tanımla birlikte ve Viyana Deklarasyonunun ilgili hükümlerini göz önünde bulundurarak, Komite, kadın ve erkekler için asgari evlenme yaşını 18 olarak belirlemektedir. Kadın ve erkekler evlendiklerinde önemli sorumluluklar üstlenmektedirler. Dolayısıyla, taraflar tamamen reşit olmadıkça ve fiil ehliyetine sahip olmadıkça, evliliklerine müsaade edilmemesi gerekmektedir. Dünya Sağlık Örgütüne göre, başta kız çocukları olmak üzere rüştünü ispat etmemiş kişilerin evlenip çocuk sahibi olmaları durumunda, sağlık durumları ciddi şekilde etkilenmekte ve eğitimleri yarıda kalmaktadır. Bunun sonucunda da, ekonomik özerklikleri büyük ölçüde sınırlı kalmaktadır. … Taraf Devletlerin, medeni hukuka göre yapılmış resmi evlilikler olsun veya âdetlere ya da dini hukuka göre yapılmış evlilikler olsun tüm evliliklerin kayıt altına alınmasını talep etmesi gerekmektedir. Devletler bu yolla Sözleşmeye uyulmasını sağlayabilmekte ve partnerler arası eşitlik, evlenme asgari yaşı, aynı anda iki kişi ile evlilik veya çok eşliliğin yasaklanması ve çocuk haklarının korunmasını tahakkuk edebilirler.” Türkiye’nin tarafı olduğu Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesine ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesinin (İstanbul Sözleşmesi) 37. maddesi hükümlerine göre “Taraflar bir yetişkini veya çocuğu kasten evliliğe zorlamanın cezalandırılmasını temin etmek üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır. Taraflar, bir yetişkinin veya çocuğun, ikamet ettiği Taraf veya Devletten farklı bir Tarafa veya devlete, söz konusu yetişkini veya çocuğu evliliğe zorlama amacıyla kasten kandırılarak götürülmesinin cezalandırılmasını temin etmek üzere gerekli yasal veya diğer tedbirleri alacaklardır.” Çocuk yaşta yapılan evlilikler hak ihlali oluşturmasının yanı sıra çocuk sağlığını tehdit etmektedir. Birleşmiş Milletler Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı 2014 Ötesi Eylem Planı çerçevesinde, Kadına Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Komitesinin 10-28 Şubat 2014 tarihlerinde yapılan 57. Oturumunda şu tespitler yapılmıştır: “Önlemler, çocuk yaşta ve zorla evlendirilmeye de engel olmalıdır. Bu tür evlilikler, çoğunlukla, erken gebeliğe ve ölümlere ya da sağlığın yitirilmesine neden olmaktadır.” Çocuk yaşta evlenmeye olanak tanıyan TMK madde 124/2, tarafı olduğumuz çocuk ve kadının insan hakları sözleşmelerine açıkça aykırılığı nedeniyle derhal kaldırılmalı ve on sekiz yaşından önce evlenmeye izin verilmemelidir. 16 yaşında hâkim kararı ile evlenme romantik değil, dramatik ve travmatiktir! KAHDEM
Kadınlara Hukuki Destek Merkezi [1]Çocuk kavramı ve çocuğun tek başına kullanabileceği haklar hakkında bkz. Yücel, Özge: Çocuğun Kayyım Tarafından Temsili, Ankara 2011, s. 2-3, 18 vd. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
8 Mart 2012 Kahdem Basın Açıklaması | Av.Ufuk Bozoğlu | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 8 | 08-03-2012 09:33 |
KAHDEM 8 Mart 2009 Basın Açıklaması | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 0 | 07-03-2009 21:01 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |