Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Yargı Kendine İnsaflı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 28-01-2004, 01:06   #1
sbudak

 
Mesaj Yargı Kendine İnsaflı

Yargı Kendine İnsaflı

Bugüne kadar yolsuzluk operasyonlarının gizliliği konusunda tek bir açıklama yapmaktan kaçınan bazı yüksek yargı mensuplarının "rüşvet" operasyonunda duyarlılık çağrıları dikkat çekiyor.

Yargıda rüşvet skandalını gözler önüne seren "Neşter-2 Operasyonu"nun, bugüne kadar yolsuzluk operasyonlarının gizliliği konusunda tek bir açıklama yapmayan bazı yargı mensuplarında doğurduğu rahatsızlık 'dikkat çekici' bulunuyor. Özellikle 2000 yılından itibaren yoğunlaşan pek çok operasyonla ilgili önemli bilgilerin sızdırılması ve yayınlanması konusunda hiçbir açıklama yapmayan kimi yargı mensupları, mahkeme kararlarını etkilemek için rüşvet verilip-alındığı bilgisine dayanan operasyonun gidişatını etkileyecek açıklamalar yapıyor.

Bumin: Soruşturma gizli olmalı

Son olarak Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin, "Neşter-2 Operasyonu" konusunda, "Bu tür soruşturmaların gizli olması lazım. Zanlı konumunda olan kişilerin peşin peşin kamuoyunda suçlu duruma düşürülmesi doğru değil" açıklamasını yaptı. Bumin, mahkeme başkanı ve başsavcılarının soruşturma konusunda görüşlerini ifade ettiklerini belirterek, zanlı konumunda olan kişilerin peşin peşin kamuoyunda suçlu duruma düşürülmesini doğru bulmadığını ifade etti. Bumin, "Bu, hem soruşturmanın selameti hem de o kişilerin onurları bakımından yanlıştır" dedi. Bumin, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Ok'un 'soruşturmada adı geçen Yargıtay mensuplarının istifa etmesi gerektiği' yönündeki açıklamalarının hatırlatılması üzerine "O, kendi düşüncesini ifade etmiştir. Bu konuda yorum yapmak istemiyorum" demişti.

Operasyon konusunda başka yargı mensupları da soruşturmada gizlilik ilkesine dikkat çeken açıklamalar yaptılar.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, iddiaların yargı için son derece vahim olduğunu kabul ederken, soruşturmaya adı karışan yargı mensuplarının da iddialarda netlik olmamasına rağmen istifa etmelerini istemişti. Ok, bununla birlikte, soruşturmayla ilgili bilgilerin sızdırılmasına da tepki göstermişti.

Yargıtay Başsavcısı şöyle demişti: "Bu soruşturmanın varlığına önceden kapalı şekilde işaret edilerek kamuoyu ve basında ilgi ve merak uyandırılması, gizli soruşturmadan abartılı haber sızdırılması, soruşturmayı yürüten savcının heyecan ve hayreti çağrıştıran beyanata zorlanması, dolayısıyla yargının tümden suçlanması şeklinde izlenim yaratılmasının gerisindeki düşünce ve tasarımdan duyduğum kaygılarımı kamuoyu ile paylaşmak isterim."

Yargıtay Başkanı Eraslan Özkaya da rüşvet operasyonuna ilişkin "Olayların yargıyı kuşatırcasına gündeme getirilmesi büyük tehlikedir. Yargıda eğer mesleki kurallara riayet etmeyenler varsa biz temizleriz. Ama şimdi bu gibi olayların, yargıyı kuşatıp baskı altına alırcasına gündeme taşınması fevkalede yanlış ve tehlikeli" demişti. Danıştay Başkanı Nuri Alan ise, "Henüz inceleme bitmeden, deliller ortaya konmadan, yargının tümüne yapılan suçlama, önce yargıyı yıpratmak, daha sonra da yargıyla ilgili anayasa değişikliklerine zemin hazırlama amacına yöneliktir" demişti.

Bugüne kadar hiç konuşmadılar!

Operasyonla ilgili 'vahim' durumu dile getiren yargı mensupları uzun süredir farklı kesimlere ve gruplara yönelik 'yolsuzluk operasyonları'yla ilgili bugüne kadar hiçbir açıklama yapmamışlardı. Oysa bu operasyonlarda da -henüz soruşturma aşamasındayken- çok önemli bilgiler basına sızdırılmış ve 'zanlı' konumundaki kişilerin isimleri gazete sayfalarında yer almıştı. "Neşter-2" soruşturmasına adı karışan yargı mensuplarının adları ise basında yer almadı. Önceki yolsuzluk operasyonlarında yüzlerce kişi gözaltına alınmış, işkence görmüş ve soruşturma tamamlanmadan suçlu gösterilmişti.

22.01.2004
Kaynak: Yeni Şafak
Old 29-01-2004, 13:04   #2
ali

 
Varsayılan

Pandoranın kutusu açılmaya çalışıldı ama kapatmak için refleksde gecikmedi haliyle. Namlu kendilerine dönünce beyanlar ortaya dökülmeye başladı. Bu güne kadar haksızlık ve yanlışlıklara sesi çıkmayanlar kendilerine karşı yapılınca bülbüle döndüler. Aysbergin çok küçük bir kısmı hafiften belirince bile bu kadar çok feryat yükseliyorsa olayın tamamı herhalde herkesi hayrette bırakacaktır. Dışarıdan hakim-savcı ithaline mi başlasak acaba? adliyelerde dağıtılan kontorlerin peşinde koşan oldukça biz daha çok neştere ihtiyaç duyarız.
Old 29-01-2004, 15:08   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın ali,

Ben hakimlerimiz savcılarımızın özveri ile cefa çektiklerini düşünüyorum. Adliyelerin rüşvetin en az bulaştığı yerlerden olduğunu düşünüyorum.

Neden böyle düşünüyorum ? Herhalde sizden daha az bildiğim için. Bildiklerinizi somut olarak paylaşmalısınız.

Anayasa Mahkemesi üyelerinin meclisten seçilmesi gibi değişikliklerle yargının geçici oy çoğunluğu eline verilmesi gündemdeyken bu ithamlarınız yanlış anlaşılabilir. Hatta siyasi bir akıntının peşinde sürüklendiğiniz bile düşünülebilir.

Saygılarımla

Bir Dost
Old 30-01-2004, 15:43   #4
sbudak

 
Mesaj

Alıntı:
Ben hakimlerimiz savcılarımızın özveri ile cefa çektiklerini düşünüyorum.
Sayın birdost’un söylediğine katılıyorum. Hakim ve savcılarımızın özveri ile ağır iş yükü altında çalıştıklarına kuşku yok. Tabi bu durum hakim ve savcılarımızın eleştiriden uzak olmalarını ve onların içinde yanlış yapan olmadığı anlamına gelmez. Ülkemizin resmi dairelerinde yaşanan başı bozukluk adliyelerimize de fazlasıyla yansımış durumda.
Alıntı:
Adliyelerin rüşvetin en az bulaştığı yerlerden olduğunu düşünüyorum.
Adliyelerden kastınız hakim ve savcılarımız ise bu söylediğinize katılıyorum. Ancak mahkeme kalemi ve icra daireleri için aynı şeyleri söylemek çok zor değil, imkansız. Özellikle de icra daireleri çalışanlarının avanta almadan iş yaptığını görmedim ve duymadım. Hatta icra daireleri için Türkiye’de ister avanta ister rüşvet deyin alınmasının bu kadar yaygınlaştığı ve yerleştiği bir devlet dairesi daha olduğunu sanmıyorum. Sanırım bir dost da “adliyeler” derken bunları kasdetmemiştir.

Hakimlerimizin (özellikle yüksek yargı mensubu olan hakimlerimizin) “operasyonlar” ile ilgili isim ve iddiaların basına yansıması konusunda bu ‘neşter 2’ operasyonunda gösterdikleri duyarlılığı daha önce göstermemiş oldukları yadsınamaz bir gerçek. Benim aklıma takılan bir nokta olay basına yansıyıp da yargı mensuplarımızdan tepki gelince tutuklama istemi ile mahkemeye sevk edilen sanıklar hakkında tutuksuz yargılanmalarına karar verilmesi konusu. Üstelik bu karara soruşturmayı yürüten DGM savcısı tarafından yapılan itiraz da reddedilmiş. Şimdi burada insanın aklına yüksek yargı mensuplarımızın olaya gösterdikleri tepkinin tesiri ile mi mahkemenin sanıkların tutuksuz yargılanmalarına karar verdikleri sorusu geliyor. Zira bu tür operasyonların neticesinde mahkemelerimizin tutuksuz yargılanma kararı vermeleri pek rastlanan bir durum değil. Mutlaka böyle olmuştur demiyorum ama insanın aklına bunlar da gelmiyor değil.

Sayın bir dost, Anaysa Mahkemesi üyelerinin Meclis’ten seçilmesi konusu ile ‘yargıda yaşanan yolsuzluk’ iddiaları arasında nasıl bir bağlantı kurduğunuzu açarsanız daha aydınlatıcı olur.
Old 30-01-2004, 16:16   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın sbudak,

Sitemizde siyaset konuşulmasına eskiden beri şiddetle karşıyım. Bu nedenle açmamı istediğiniz konu aslında benim kapatmak istediğim konudur. Bu nedenle nazik isteğinizi yerine getiremeyeceğim. Konunun bütünüyle hukuk çerçevesi içinde konuşulmasından yanayım.

Adliye sözünün hakim ve savcıların yanı sıra mahkeme kalemlerini de kapsadığını iddia ediyorum. Kalemlerde iş yapmak için rüşvet verilmesi henüz zorunluluk halini almadı. En azından İzmir Adliyesinde.

İcra Dairelerini ben Adliye kavramı içinde düşünmüyorum. Yargı ve yürütme diye ayırırsak mahkemeler yargı, icra daireleri yürütme erki içinde yer alır kanısındayım.

Diğer konularda da "devam eden bir dava hakkında konuşmak" istemediğimden yanıt veremeyeceğim. Zaten konu hakkında hiç bir bilgim yok.

Saygılarımla

Bir Dost
Old 30-01-2004, 17:26   #6
Gemici

 
Varsayılan

Sayın Sbudak,

biraz önce bu tartışmayı başlatan 28.01.2004 tarihli mesajınızı okudum. İlk yazdığınız zaman da okumuştum. Şimdiki okumamda ilk okumada üzerinde durmadığım bir konu beni meşgul etti; Mesajın en sonunda:

"22.01.2004
Kaynak: Yeni Şafak"

diye yazıyorsunuz. Bu notu okuyuncaya kadar yazılanların herhangi bir yerden alınan bir alıntımı yoksa sizinmi fikriniz olduğu konusunda herhangi bir işaret yok. İşin ters tarafı mesajın en sonunda, mesajın hangi kaynaktan alındığını öğrendikten sonra bile, mesajda öne sürülen fikirlerin ve verilen bilgilerin Size mi yoksa Yeni Şafakamı ait olduğu konusunda bir belirti yok. Böyle oluncada yapılan yorumların kime olduğuda tam olarak açıklık kazanmıyor.

Bir yerden bir aktarma yapan katılımcı, mesajın hangi kısmının alıntı hangi kısmının kendi fikri olduğunu, alıntı, tırnak içine alma veya başka şekilde birbirinden ayırırsa birbirimizi daha iyi anlarız bence.

Bunları burada yazıp tartışmanın hızını kestiğim için darılmazsınız ümit ederim. Ayrıca bildirmek istiyorum, Sitede aynı şekilde davranan daha başka katılımcılarda var. Ö yüzden yazdıklarım sadece Sizın için değil. Tesadüfen Size denk geldi. Özür dilerim.

Yazdıklarınızı zevkle okuduğumuda belirtmek isterim.

Saygılarımla
Old 30-01-2004, 21:21   #7
sbudak

 
Mesaj

Normalde bir başka yazıdan alıntı yaptığımda bunu sitenin izin verdiği özel alıntı formatında belirtmeye dikkat ediyorum. Bu şekilde alıntı yapılması yazının anlaşılmasına büyük katkı sağlıyor. İlk mesajda/yazıda alıntı formatını kullanmamamın sebebi bu yazıda benim kişisel fikir ve ifadelerimin yer almaması. Bir başka ifade ile bu yazının tamamı, kaynak olarak belirtilen gazetede yer alan haber ifadelerinden ibaret. Ben de bu habere bir başka hukuk sitesinde rastladım ve olduğu gibi buraya taşımak istedim. Haberi önce forumun "Haberler" kısmına eklemek istedim. Böylece yazının içeriği yer aldığı forum alanına daha uygun olacak ve dile getirdiğiniz yanlış algılamaya sebebiyet verilmemiş olcaktı. Ancak "Haberler" formuna sadece forum yöneticilerinin haber/konu ekleyebilmesi sebebiyle bu mümkün olmadı ve haberi şimdi yer aldığı bu foruma sundum. Öyle anlaşılıyor ki yanlış algılamaya sebep olacağını düşünerek yazının başına bu konuda bir açıklama yazmam gerekliydi. Özellikle haber ve makale aktarımlarında bu hususa daha çok dikkat edeceğim. Uyarı ve hatırlatmanız için teşekkür ederim sayın Gemici.
Old 25-06-2004, 13:13   #8
sbudak

 
Mesaj

Konuyla ilgili gelişmelere ilişkin haberleri aşağıda veriyorum.
Alıntı:

Yargıtay Üyesine Çete Suçlaması

Yargıyı rüşvet ve baskıyla yönlendirdiği iddia edilen 8 Yargıtay üyesi hakkında başlatılan soruşturma tamamlandı. Neşter - 2 soruşturmasında "muhakkik üye" tayin edilen Yargıtay 10. Ceza Dairesi Başkanı ..., 4 Yargıtay üyesi hakkında dava açılmasını istedi. Başkanlık Divanı, 29 Haziran'da hangi üyelerin yargılanacağını belirleyecek.SSK'daki yolsuzluk iddialarına yönelik yürütülen Neşter Operasyonu sürerken, yargıyı etkilemek isteyen bir grubun varlığını saptayan Ankara DGM Başsavcılığı, başlattığı Neşter - 2 soruşturmasını geçen hafta tamamlamış, Çukurova Holding Yönetim Kurulu üyesi ..., eski İçişleri Bakanı ..'in damadı ..., HSYK eski Başkan Vekili olan Yargıtay üyesi ...in oğlu ...in de aralarında bulunduğu 19 sanık hakkında "çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak" suçundan dava açmıştı. DGM, Yargıtay üyeleri hakkındaki iddiaları da Yargıtay Başkanlığı'na göndermişti. 8 Yargıtay üyesi hakkında bu nedenle başlatılan soruşturma tamamlandı. Yargıtay üyeleri ..., ..., ... ve ... hakkında dava açılmasını isteyen Güngör, Yargıtay Başkanlığı'na "iddianame" yerine geçen, ancak bağlayıcılığı bulunmayan raporuyla birlikte toplam 20 klasör delil sundu. ...le birlikte bir üyenin kesin olarak yargılanması gerektiğini savunan Güngör, "yargılansın" yorumu yapmadığı, dört üyenin dışındaki bir başka Yargıtay üyesi için de disiplin soruşturması yapılmasının doğru olacağını kaydetti. Karar 29 Haziran'da Yargıtay 10. Ceza Dairesi Başkanı ..., geçen hafta oğlu hakkında DGM'de dava açılan, geçtiğimiz yıl yapılan Yargıtay Başsavcılığı seçiminde en yüksek oyu almasına rağmen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından bu göreve atanmayan ...'i, "çıkar amaçlı suç örgütü kurmak" ve "hâkimlere baskı yapmak"la, diğer 3 üyeyi de "çeteye yardım", "hâkimlere baskı yapmak"la suçladı.Başkanlık Divanı'nın 29 Haziran'da yapacağı toplantıda adı geçen üyelerin yargılanıp yargılanmayacağına karar vereceği öğrenildi. Başkanlık Divanı üyelerinin, dosyaları inceleyip Yargıtay üyelerinin isminin geçtiği telefon konuşmalarını dinleyecekleri ifade edildi.

Kaynak:Milliyet
Old 25-06-2004, 13:18   #9
sbudak

 
Varsayılan

Alıntı:

Yargıtay Üyeleri İçin Zor Karar

Yüksek hakimler bu kez yolsuzlukla suçlanan arkadaşları için karar verecek. Suçlu bulurlarsa kendileri yargılayacak.

Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nu oluşturan 9 yüksek hakim, belki de meslek hayatları boyunca verdikleri en zor kararlardan birini verecekler.

Yargıtay 10. Ceza Dairesi Başkanı ..., muhakkik sıfatıyla yürüttüğü Yargıtay'da bazı davalarda nüfuz kullanıldığı iddialarına yönelik Neşter 2 soruşturması sonunda hazırladığı fezlekeyi Yargıtay Başkanı ..ya sundu. Güngör, fezlekede eski HSYK Başkanvekili ve eski Yargıtay üyesi ...ile Yargıtay üyeleri .., .. ve .. hakkında dava açılması gerektiğini belirtti.

.., .. ve .. hakkında dava açılması gerektiği yönünde kesin görüş bildirirken; diğer iki üye hakkında kesin görüş belirtmekten kaçındı ve konuyu Birinci Başkanlık Kurulu'nun takdirinde olduğunu belirtti. .., bir Yargıtay üyesi hakkında ise dava açılmasına gerek olmadığı yolunda görüş belirtti, disiplin soruşturması için de kararı Ku-rul'un takdirine bıraktı.

Bir Haftalık Özel İnceleme
Başkan .., fezlekenin gelmesinin hemen ardından hangi Yargıtay üyelerinin yargılanacağına, hangilerinin ise sadece disipline sevk edileceğine karar verecek olan 2 saat süren toplantının sonunda, muhakkik Güngör'ün Yargıtay Başkanlığı'na sunduğu 26 klasörden oluşan Neşter 2 soruşturma dosyasını ayrıntılı inceleme kararı aldı. Ve Divan üyelerinin dosyayı incelemeleri için özel bir oda hazırlandı. Odaya bilgisayarlar ve ses dinleme düzeneği yerleştirildi. Divan üyeleri, dairelerindeki asli görevlerini de bir hafta boyunca yapmayacaklar. Üyeler, 29 Haziran'da yapacakları toplantıda, hangi Yargıtay üyelerinin hangi suçtan yargılanacaklarına karar verecek. Divan'ın bu konudaki yetkisi kesin olduğu için karar verirken fezleke ile bağlı olmayacaklar. Yani Divan, fezlekede "kesin" olarak dava açılması gerektiği belirtilen Yargıtay üyeleri hakkında "takipsizlik" verebileceği gibi, kesin görüş belirtilmeyen Yargıtay üyelerinin yargılanmasına da karar verebilecek.

Kaynak: Vatan
Old 30-06-2004, 09:19   #10
ibrahimbey

 
Varsayılan

Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu, Neşter Operasyonu kapsamında 8 Yargıtay üyesi hakkında dava açılmasına yer olmadığı kararını, "yasal olmayan yollardan elde edilen delillere" dayandırdı. Kurul kararında, tüm kanıtların yasal olduğu kabul edilse dahi haklarında soruşturma yapılan kişiler yönünden "çıkar amaçlı suç örgütü üyesi", "bu örgüte yardım" ve "görülmekte olan davayı etkileme" suçlarının oluşmayacağına işaret edildi.

Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun Neşter Operasyonu kapmasında 8 Yargıtay üyesi hakkında başlatılan soruşturma sonucunda verdiği karar 6 sayfadan oluşuyor.

Kararda, yasal olmayan yollardan elde edilen delillerin ceza kovuşturmasına neden esas alınamayacağı irdelendi.

(kaynak: objektif haber)
Old 05-07-2004, 23:38   #11
sbudak

 
Varsayılan

Alıntı:
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu eski başkanvekili, Yargıtay üyesi ...in ..avukatı oğlu C..l'e de "Yargıyı Etkilemek İçin Kurulan Suç Örgütüne Üye Olmaktan" dava açan Savcı Aldan, kendi isteği dışında Ankara Cumhuriyet Savcılığına atandı. Savcı Aladan Neşter-1 ve Neşter-2 davalarında devre dışı kaldı. Vurgun Davası açan Savcı .. ile Bufffalo Davası açan Savcı..a da DGM yerine kurulan Yeni Ağır Ceza Mahkemelerinde görev verilmemesi dikkat çekti.

Kaynak: Hürriyet
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
çuvaldızı kendine Av.Kamil Mercan Site Hakkında Yazışmalar 21 23-03-2007 14:29
Yargı iğneyi kendine batırdı faruksa Hukuk Haberleri 0 27-11-2006 09:32
Adli Yargı Mı, İdari Yargı Mı? mehmet sirn Meslektaşların Soruları 4 04-10-2006 12:21
Yargı Bağımsızlığı Huzeyfe Hukuk Sohbetleri 4 12-07-2006 14:54


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07472205 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.