Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Gezi, Tatil ve Eğlence Gezi rotaları, eğlence mekanları, tatil önerileri, otel tavsiyeleri ve gezi, tatil ve eğlenceye yönelik tüm sohbetler

Tatil Keyfi :)))

Yanıt
Konu Notu: 3 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-11-2010, 16:34   #121
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan REFERANS
Bugünlerde mardin'e gitmek istiyorum!!!!!! Bir arkadaşım gitti resimlerini görünce heveslendim

Gittiniz mi?

Bende Kurban Bayramında uğramayı düşünüyorum....
Old 27-08-2011, 12:40   #122
üye31284

 
Varsayılan

Tabii ki Antalya... Ama temmuz, ağustos ayları hariç, aksi taktirde buharlaşabilirsiniz.

Antalya' ya gelip, Kemer İnferno Club' a gitmemek, Köprülü Kanyon Milli Parkı' nda rafting yapmamak, Adrasan Suluada' da yüzmemek, Olimpos' ta kaya tırmanışı yapmamak, macera parklarında eğlenmemek, Kaş' ta dalış yapmamak, Side kumsalında uzun yürüyüşler yapmamak, Kaleiçi' ni gezmemek, gece Yanartaş' a çıkmamak olmaz...

Not: Taksiye bineceğinize mutlaka araba kiralayın.. Arabayı da dikkatli kullanın buranın kendine has kuralları var.
Old 02-09-2011, 15:46   #123
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Tavsiyeler üzerine, Antalya-Çıralı’da 1 haftalık tatil yaptım sonunda…(Tatilin yarısını dava dilekçesi yazmakla geçirdik ama olsun) Önümüzdeki yıl iyi bir tatil beldesi arayan olursa diye gözlemlerimi aktarmak istiyorum.

Muhteşem bir yer…Eğer tatili, bir yıllık yorgunluğu atmak, sessizlik, doğa…Olarak algılıyorsanız sizin için ideal bir yer…

Kemer’den sonra(30 km kadar) ana yoldan ayrılıp 7 km virajlı ve dar bir yoldan iniyorsunuz Çıralı’ya….

Biz Ondile isimli bir otelde kaldık…Oldukça büyük bir havuzu…Çam ağaçların arasında tek katlı binalar…Mevsimine uygun her renkte, her çeşit çiçeklerle bezeli bahçesi…Odanıza girerken dahi çiçeklerin o nefis kokusu size eşlik etmektedir. Hanımeli, Begonvil vs..Kırmızı, beyaz, mor, sarı…

Denize 40 m uzaklıkta bir otel. Zaten denize daha yakın yapılaşma yasak. Nedeni Caretta’lar.

Evet, Çıralı Caretta’ların yumurtalarını bıraktıkları ender yerlerden. Şansımıza yumurtadan çıkma dönemlerine denk geldik. Özel hayvanlar oldukları için özel muamele de gerekmektedir. Sabah 05-06.30 saatleri arasında yumurtadan çıkıp, zorlu bir mücadeleden sonra denize ulaşırlarsa yaşayabilmekteler…Sahilde muhtelif yerlerdeki yumurtlama alanları kafeslerle işaretlenmiş…Oradaki çevreciler hangi kafesten ne zaman bir yavru çıkacak günü gününe bilmektedirler. Güneş yükselmeden denize ulaşmak zorundalar, yoksa kavrulup ölüyorlarmış…

Neyse ilk sabah yanlış istihbarat sonucu elimiz boş döndük. İkinci sabah aynı azimle erkenden kalktık. Bir kafesin yanına gittiğimizde tek bir yavru bir bacağı sakat, denize doğru ilerlemekteydi(başında bizim gibi bir sürü meraklı ve görevliler)… Yavaş yol aldığı için kimsenin umudu yoktu tabii ki…40-50 m. ilerideki kafesin yanına gittiğimizde 4 tane yavru yumurtadan çıkmış yaşam mücadelesine ilk adımlarını atmaya başlamıştı bile…Bunlardan birisi de kördü…

Belirtmeliyim ki, yumurtaların bulunduğu yuvalar, denize 15-20 m uzaktadır…Tempolar eşliğinde 3 yavru denize ulaşmayı başardı..Ancak kör olan yolu bulamamaktaydı…Vatandaşlar güneşin yükseldiğini görünce, yardım etmek istediler(bu arada elle temas da sağlıkları açısından tehlikeliymiş) Neyse bulunduğu taş ve kum parçaları ile birlikte kaldırıp denizin kıyısına kadar getirdiler yavruyu… Ne mi oldu? Girdi bir iki kafasını çıkardı ve sonra öldü…Çünkü hayatta kalabilmesi için gerekli eforu kendisi harcamamıştı. Bundan çok etkilendim. Doğaya bakınız…Belli bir mesafe hayat mücadelesini tek başına kimsenin kıyağı olmadan yapmak zorundasınız…Aksi takdirde yaşama şansınız yok…

Bu yavrular 30-40 yıl sonra hayata göz açtıkları bu kıyılara geri dönerlermiş. Ha, ayağı sakat olan ne oldu derseniz, o denize ulaşmış ve yaşamaya devam etmiş… Denize ulaştıktan sonra kafalarını suyun üstüne çıkarıp nefes alışlarını seyretmek inanılmazdı doğrusu…

Caretta’lardan sonra gelelim tatilin diğer bölümlerine…Küçük bir otel olduğu için ve otelde kalanlar genelde dışarıya gezmeye/yüzmeye gittikleri için havuzda genelde 2-3 kişi veya bizden başka kimse olmuyordu.

Kırlangıçlar…Siz havuzda yüzerken kırlangıçlar pike yaparak su içip, yıkanıyorlar.. Çocuklar için de iyi bir eğlence çıkıyordu tabii...

Sabah kahvaltısında masanızı serçeler ziyaret edebilir…Bir parça ekmek verirseniz alıp aşağıya iner ve yedikten sonra tekrar masanıza gelirler. Otel sahibine sordum, bunlar korkmuyor mu diye…”kimse vurmadığı için, alıştılar artık”dedi…

Sonra bir gün güneşlenirken 3 m. kadar ileride şimdiye kadar görmediğim bir hayvan gördüm. Otların arasında böcek avlamaktaydı…Çizgi filmlerden aklımda kaldığı kadarıyla ağaçkakana benzemekteydi…Görevliye sordum:”Abi çok var bunlardan”dedi..

Gezmek isterseniz de ideal bir yer…7 km ileride Ulupınar diye bir yer var…Şelalelerin içinde, çınar ağaçlarının altında bir yer…Serinlemek için ideal…3x3, 3x4 m lik platformlar yapmışlar akan suyun üzerine…Sedirler, yastıklar, minderler...Dört bir yanınızda akan serin su…Tereyağda pişirilmiş alabalık veya levrek…2 tane de bira…Kedi gibi kıvrılıyorsunuz vallahi…Nazım Usta Anadolu’da bir çınar altı derken…Böyle bir yeri tasvir etmiş sanki…

Sonra, Yanartaş’a gidebilirsiniz…800 metre tırmandıktan sonra 2-3 dönümlük taş bir arazi ve 10-15 muhtelif yerden çıkan irili ufaklı ateş(Bazıları doğalgaz ocağı gibi yanıyor)…Mitolojik öyküsü bulunmakla birlikte, bilimsel olarak taşların altındaki gazdan kaynaklanan bir yanma sözkonusu…

Olimpos’a gidebilirsiniz mesela…Tarihi eser merakınız varsa tabii…İtiraf edeyim ki ben hayal kırıklığına uğradım.

Çam kokuları, sabah ve akşam sulanan çimlerin üstünde güneşlenme şansı…Kuş sesleri…Sessizlik…Peki olumsuz hiçbir şey mi yok…

Yüzme bilmiyorsanız ve ille de deniz diyorsanız pek şansınız yok…3-4 metrede derinleşen denizi size göre değil…Yine gürültü yok dedim ama bahçede bağlı bulunan kurt köpeğinden bahsetmedim …2 adet yavrusunu taciz ederseniz havlamaktadır…Bir de otele yeni bir insan veya araba geldiği zaman 3 kez havlamaktadır…Evet test ettik…Her yeni arabada 3 kez havlamakta ve sahibine haber vermektedir…Henüz bir aylık yavruları ise sadece ayaklarınızı yalayıp, terliğinizi ısırmaya çalışır…

Yıldızları da başka inanın…Kumsala uzanıp, gözünüzü yukarıya diktiğinizde anlıyorsunuz/sanıyorsunuz ki, İstanbul’un yıldızları bu kadar parlak değil…Bir de dolunay denizin üstünde iken, güneşin batışı gibiydi…Ben daha önce öyle bir manzara görmemiştim.

Neyse…Yazı uzun oldu…Ama okuyan olup, faydalanırsa sevineceğim…

Seneye ordayım…Beklerim efendim….)

Saygılarımla


Yine oradaydım. Yine harikaydı. Yine yavru carettaları denize ve yaşama uğurladık. Tek fark, bu defa bahçede 3 tane kirpi gördük. Bizi görünce, korkup sindiler. Bekledik ama bize ok atmadılar.
Old 04-09-2011, 13:33   #124
Nur Deniz

 
Varsayılan

Biz de Fethiye'den başlayacağız, nereye gider, ne yaparız planlamadık. Bakalım, nasıl geçecek?
Old 08-09-2011, 14:42   #125
Atahun

 
Varsayılan

Bu yıl tatil için yine Bodrum' u seçtik. Her tarafı ayrı bir güzellikte olan başka bir yer var mı ki? Nereye bakarsan güzel, nereden bakarsan güzel.


Alıntı:
Yazan Nur Deniz
Biz de Fethiye'den başlayacağız, nereye gider, ne yaparız planlamadık. Bakalım, nasıl geçecek?

Umarım iyi geçer. Olur da Bodrum' a gidecek olursanız, gittiğinizi burdan söylemeyin. Ya da benim göremeyeceğim şekilde yazın.
Old 10-09-2011, 22:37   #126
Nur Deniz

 
Varsayılan

Evdeyiz. Bu ülkeyi ne kadar çok sevsek yeridir diye düşünüyorum. Atahun'a özel, Bodrum'a gitmedik.

Yıllardır tatillerde hep otellerde kalırdım. Bu kez apart otelleri tercih ettik. Fethiye'ye kadar çok neşeli bir yolculuk yaptık. Giderken Eğirdir Gölü kenarında Yalvaç Belediyesi'nin yaptırdığı sahilde ve piknik alanında harika bir piknik yaptık. Çalış Plajı'nda gün batımı seyrettik ama plajından pek memnun kalmadık. Plajın knarına beton dökmüşler ve bu nedenle alan kayganlaşmış, dalgalı ve suyu çok temiz değil.

3. gün Ölüdeniz'e gittik, manzara muhteşem. Su çok güzel, hemen oraya taşındık. Apart'ta alkol yasakmış ama bizim için mühim değil. Zaten kullanmıyoruz. Komşularımız da hep aileydi. Bolca sohbet ettik, 101 oynadık, yendik yenildik. Kaya Köyü'nden gidilen Gemiler Adası'nı ve Koyu'nu önerdiler. Erkenden kalkarak yola koyulduk, dev gibi çam ağaçları, dasğlardan aşağıda görülen muhteşem koylar, çok güzeldi. Dönüşte uğrayacağımız yerleri gözden geçirerek plaja ulaştık, hasır şemsiyelerle olan taraf çok güzeldi, 3-5 adım attığınızda çam ağaçlarının serin gölgesiyle başbaşa kalıyorsunuz. Su pırıl pırıl ve dalga kesinlikle yok. İncecik kumlar. 100 metreden fazla açıldık. Deniz gözlüğü ile 15 çeşide yakın balık gördüm dipte. Nefis bir manzaraydı. Oğlum 3 saate yakın bir süre poposu dışarda, kafası içerde dolandı durdu. Giriş neredeyse bedava. 15 dakikaya bir Kaya Köy e ve Ölüdeniz e giden dolmuşlar var. (Arabası olmayanlar için).

Dönüşte, köyde bungalow şeklinde yapılmış apartları dolaştık. Birine bayıldık. 4-5 metre arayla yapılmışlar, içerisinde her türlü konfor var. Duvarlardan mis gibi çam kokusu geliyor. Her yere çiçekler dikmişler ve zaten ağaçların altından ilerliyorsunuz. Oldukça ekonomik. Yine dönerken İnsuyu Mağarası'nı da gezmeyi unutmadık. Gerçekten bir doğa harikası.

Seneye yine apart otelde konaklamayı düşünüyor ve bu kez tatili 15 gün yapmayı planlıyoruz. Kesinlikle artık otelde kalmam.

Dinlenmek bu demek galiba. Gözlerimiz ziyafet çekti.

En kısa zamanda fotoğrafları da eklerim.

Tatil ne güzel şey, ne güzel şey tatil, sloganımız bu oldu.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Şiir Keyfi:)) Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 884 07-02-2017 14:30
Fıkra Keyfi Admin Site Lokali 514 25-01-2013 18:06
Yaşama Keyfi:)) Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 55 02-11-2010 21:59
Kitap Keyfi:)) Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kitap 45 18-08-2010 08:17
Sinema Keyfi:)) Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 0 02-04-2002 14:10


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04822803 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.