Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Terimleri ve Türkçe Karşılıkları

Yanıt
Konu Notu: 5 oy, 4,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-11-2009, 14:24   #31
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Dahil = İç, içinde
Dahil olmak = Girmek, katılmak
Dekont = Ödeme belgesi
Delalet etmek = Göstermek, kanıtlamak
Efrat (Efrad) = Bireyler
Ehemmiyet = Önem
Ekipman = Donanım
Ekseriyet = Çoğunluk
Elbette = Kuşkusuz
Eleman = Öğe, çalışan
Endeks = Dizin
Esbab-ı mucibe = Gerekçe
Yediemin (Yeddiemin) = Güvenilirkişi
Old 30-11-2009, 13:22   #35
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Abes = Gereksiz, yersiz, saçma
Adli müzaharet = Yargısal yardım
Adli sicil = Yargısal kütük
Ahz-u kabz = Alma
Ahde vefa = Söze bağlılık, sözleşmeye bağlılık
Aidiyet = İlişkinlik
Ariyet = Ödünç
Arazi = Yerey
Aşikar = Açık, belli
Atıf = Gönderme, yollama
Ayni = Mal, mala ilişkin

Zam = Artırım
Zaman = Süre
Zamanaşımı = Süreaşımı
Zan = Sanı
Zanlı = Sanık
Zarfında = İçinde
Zat = Kişi
Zati = Kişisel
Zemin = Düzlem
Zikretmek = Anmak, sözünü etmek
Ziraat = Tarım
Zirai = Tarımsal
Ziynet = Süs
Zümre = Bölük
Old 30-11-2009, 13:47   #36
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Sermaye=Anamal
Tevkifat=Durdurma, kesinti
Müstesna=Ayrık
Beyanname=Açıklama yazısı
Heykel=Yontu
Heykeltıraş=Yontucu
Tacir=Tecimen
Ticari=Tecimsel
Nakil=Taşıma
Hamal=Yükçü
Sistem=Dizge, düzen
CD=Yoğunteker
İhtira beratı=Buluş belgesi
Program=İzlence
İcra=Yorum
Teşhir=Sergileme
Bestekâr=Besteci
Old 03-12-2009, 08:43   #37
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Vakıa = Olgu
Vasıf = Nitelik
Vasi = Koruman
Vatandaş = Yurttaş
Vazgeçmek = Caymak
Vazife = Görev
Vazifeli = Görevli
Vazifesizlik = Görevsizlik
Vecibe = Ödev
Vefat = Ölüm
Vekalet = Bakmanlık
Vekil = Bakman
Yekun = Toplam
Zarar = Yitem
Old 24-01-2010, 15:43   #38
Nur Deniz

 
Varsayılan

Reddolunan:
Dermeyan:
Mensup:
Müzakere:
Fıkra:
Yürürlük:
İstinaf:
Temyiz:
Kayyım:
Müdahale:
Old 24-01-2010, 20:47   #39
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Reddolunan: reddedilen, geri çevrilen
Dermeyan: ileri sürme
Mensup: üye
Müzakere: danışma, görüş alışverişi
Fıkranın Türkçesini bulmak kolay değil.
Yürürlük zaten Türkçe bir sözcük.
İstinaf: yeniden yargılama
Temyiz: yasal yol
Kayyım hakkında tez yazmama karşın uygun bir karşılığını henüz bulamadım, çünkü her tür işi yapabilen bir tür yasal temsilci kayyım.
Müdahale: el atma
Old 25-01-2010, 00:51   #40
avukat.derviş.yıldızoğlu

 
Varsayılan

Mahcuz: haczedilmiş
Mesmu : Dinlenebilir, dikkate alınabilir
Merhun: rehnedilmiş
Old 04-02-2010, 00:26   #41
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Reddolunan: reddedilen, geri çevrilen
...
Fıkranın Türkçesini bulmak kolay değil.
...
İstinaf: yeniden yargılama
Temyiz: yasal yol
Kayyım hakkında tez yazmama karşın uygun bir karşılığını henüz bulamadım, çünkü her tür işi yapabilen bir tür yasal temsilci kayyım.
...

"Reddolunan" ile "reddedilen" çok benzer ve ikisi de Türkçe ek almış yabancı sözcükler. "Geri çevrilen" daha uygun bence.
"Fıkra" için "paragraf" anlamındaki "bölümce" kullanılabilir.
"Yeniden yargılama" terimi "istinaf"ı tam karşılamıyor; istinaf yolunda yeniden yargılama yapılmıyor ki.
"Temyiz" için de "yasa yolu" daha uygun bence.
"Kayyım"ı ben de aylardır düşünüyorum, bulamadım.
Old 04-02-2010, 00:35   #42
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avukat.derviş.yıldızoğlu
Mahcuz: haczedilmiş
...
Merhun: rehnedilmiş

"Mahcuz" ve "merhun" için önerilen sözcükler aynı kökten Türkçe ek almış sözcükler olduğu için bence uygun değil.
"Haciz" için daha önce "el koyma" önerilmişti; "mahcuz" karşılığı olarak da "el konulmuş" ya da "el konulan" terimleri kullanılabilir.
Yine "rehin" için önerilen "tutu" sözcüğünden yola çıkarak "merhun" için de "tutulu" sözcüğü kullanılabilir.
Old 04-02-2010, 00:40   #43
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
"Reddolunan" ile "reddedilen" çok benzer ve ikisi de Türkçe ek almış yabancı sözcükler. "Geri çevrilen" daha uygun bence.
"Fıkra" için "paragraf" anlamındaki "bölümce" kullanılabilir.
"Yeniden yargılama" terimi "istinaf"ı tam karşılamıyor; istinaf yolunda yeniden yargılama yapılmıyor ki.
"Temyiz" için de "yasa yolu" daha uygun bence.
"Kayyım"ı ben de aylardır düşünüyorum, bulamadım.

Diğer söylediklerinize katılıyorum, istinaf konusunda ise konuşmak gerek. Ben istinaf mahkemelerinin olay mahkemesi olduğunu öğrenmiştim, yani dosya üzerinde inceleme yapan Yargıtay'dan farklı olarak yeniden olayı inceleyerek yargılama yaparak örneğin tanıkları yeniden dinleyerek karar veren bir mahkeme olarak öğrenmiştim. Yanlış mı?
Old 04-02-2010, 07:48   #44
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Diğer söylediklerinize katılıyorum, istinaf konusunda ise konuşmak gerek. Ben istinaf mahkemelerinin olay mahkemesi olduğunu öğrenmiştim, yani dosya üzerinde inceleme yapan Yargıtay'dan farklı olarak yeniden olayı inceleyerek yargılama yaparak örneğin tanıkları yeniden dinleyerek karar veren bir mahkeme olarak öğrenmiştim. Yanlış mı?

İstinaf mahkemeleri ile ilgili düzenleme ilginç. Yapabildiği, yapamadığı şeyler var. Ama "yeniden yargılama" ile "yargılamanın yenilenmesi" birbirine karışabilecek terimler. İstinaf için, bu incelemeyi yapacak mahkemenin adından yola çıkılarak "bölgesel yasa yolu" ya da istinaf sözcüğünün kökü "enf" sözcüğünün "ön", "uç" anlamlarına gelmesinden hareketle "ilk yasa yolu" da denebilir. Dediğiniz gibi, bazı sözcükleri tartışmak, üzerinde düşünmek gerek.
Old 04-02-2010, 20:32   #45
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
İstinaf mahkemeleri ile ilgili düzenleme ilginç. Yapabildiği, yapamadığı şeyler var. Ama "yeniden yargılama" ile "yargılamanın yenilenmesi" birbirine karışabilecek terimler. İstinaf için, bu incelemeyi yapacak mahkemenin adından yola çıkılarak "bölgesel yasa yolu" ya da istinaf sözcüğünün kökü "enf" sözcüğünün "ön", "uç" anlamlarına gelmesinden hareketle "ilk yasa yolu" da denebilir. Dediğiniz gibi, bazı sözcükleri tartışmak, üzerinde düşünmek gerek.

Eleştirinize hak veriyorum, bölgesel yasa yolu da ilk yasa yolu da olabilir. Ama biraz daha düşünmekte yarar var sanki.
Old 05-01-2011, 12:47   #46
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Özge Yücel
Eleştirinize hak veriyorum, bölgesel yasa yolu da ilk yasa yolu da olabilir. Ama biraz daha düşünmekte yarar var sanki.

Değerli meslektaşım,

Yasa yolu, temyiz' in de ait olduğu üst kavram olduğu için uygun gelmedi bana. Dokunulamaz, karşılığı bulunsa da tutmaz kelimelerden olduğunu düşünüyorum.

Öte yandan, istinaf' ın üstadım Cengiz Bey'in aksine "sınıf" sözcüğünden türediğini düşünüyorum. Yani bu sözcük "ara sınıflandırma" yaklaşık anlamlarında diye düşünüyorum. Yargıtay ile ilk derece mahkemeleri arasında oldukları gözetildiğinde "araderece mahkemeleri" ve "araderece yolu" kullanılabilir mi? Görüş ve değerlendirmelerinize sunuyorum.

Saygılarımla.
Old 05-01-2011, 15:13   #47
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Öte yandan, istinaf' ın üstadım Cengiz Bey'in aksine "sınıf" sözcüğünden türediğini düşünüyorum. Yani bu sözcük "ara sınıflandırma" yaklaşık anlamlarında diye düşünüyorum. Yargıtay ile ilk derece mahkemeleri arasında oldukları gözetildiğinde "araderece mahkemeleri" ve "araderece yolu" kullanılabilir mi? Görüş ve değerlendrmelerize sunuyorum.

Saygılarımla.

Sayın Güntay,
"İstinaf" sözcüğü, aynı "istikrar", "istikbal" sözcükleri gibi ek almıştır.
Arapça kökü ve eklerle yeni sözcük türetilmesi örnekleri:
Krr ya da Karra (Karar) => İstikrar ("Karar verilmiş", "kararlı" anlamında)
Kbl (Kabul) => İstikbal (Türkçe anlamı farklı olsa da Arapçada "kabul etme" - örneğin misafi kabul etme, karşılama, yönelme anlamındadır.)
İstinaf sözcüğünün türeyişi de aynı şekilde;
Anf ya da Enf (Uç, burun) => Anif (Öncü, öndeki) => İstinaf (Baştan alma, yeniden başlama) biçimindedir. Sözcüğün "sınıf" sözcüğü ile ilgisi yoktur.
Old 05-01-2011, 15:22   #48
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sayın Güntay,
"İstinaf" sözcüğü, aynı "istikrar", "istikbal" sözcükleri gibi ek almıştır.
Arapça kökü ve eklerle yeni sözcük türetilmesi örnekleri:
Krr ya da Karra (Karar) => İstikrar ("Karar verilmiş", "kararlı" anlamında)
Kbl (Kabul) => İstikbal (Türkçe anlamı farklı olsa da Arapçada "kabul etme" - örneğin misafi kabul etme, karşılama, yönelme anlamındadır.)
İstinaf sözcüğünün türeyişi de aynı şekilde;
Anf ya da Enf (Uç, burun) => Anif (Öncü, öndeki) => İstinaf (Baştan alma, yeniden başlama) biçimindedir. Sözcüğün "sınıf" sözcüğü ile ilgisi yoktur.

Değerli meslektaşım, istinaf sözcüğü için verdiğim karşılık önerileri baki kalmak kaydıyla, istinaf kelimesinin kökenine ilişkin görüşümden sarfınazar ediyorum. Yapmış olduğunuz fevkalade doyurucu izahattan tefeyyüz ettim.
Teşekkür ederim, saygılarımla.
Old 05-01-2011, 21:49   #49
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Anf ya da Enf (Uç, burun) => Anif (Öncü, öndeki) => İstinaf (Baştan alma, yeniden başlama) biçimindedir. Sözcüğün "sınıf" sözcüğü ile ilgisi yoktur.

Sayın Av.Cengiz Aladağ'a katılıyorum:

İstinaf kelime olarak:
1. Yeniden başlama,
2. Sözün başlangıcı, söz başı
ve
3. bidayet mahkemesinden verilen hükmün bir üst mahkemeye başvurularak feshini istemek, anlamına geliyor.

Prof. Dr. Ejder Yılmaz'a göre,
İstinaf- İlk derece mahkemesi kararına karşı en üst dereceli mahkemeden önce ikinci derecede başvurulan (ve bazı durumlarda vakıa mahkemesi, bazı durumlarda temyiz makamı olarak kullanılan) kanun yolu; appelation, anlamına geliyor.

Konuyu en iyi Alman Yargı Sistemi ile açıklamak mümkün:
Berufung(istinaf): İstinaf Mahkemesi ilk derece mahkemelerinin verdiği kararları hem hukuki yönden hem de olayın değerlendirilmesi yönünden inceler, delilleri ve olayları yeniden değerlendirir.
Revision(Temyiz):Sadece hukuki yönden inceleme.

İstinafı tek kelime ile Türkçeleştirmek zor olduğu için, ya olduğu gibi bırakmak, ya da kelimeyi, 'Davanın İkinci Derece Mahkemesi tarafından yeniden görülmesi' olarak aşıklamak gerekir.

Saygılarımla
Old 05-01-2011, 21:56   #50
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın Av.Cengiz Aladağ'a katılıyorum:

İstinaf kelime olarak:
1. Yeniden başlama,
2. Sözün başlangıcı, söz başı
ve
3. bidayet mahkemesinden verilen hükmün bir üst mahkemeye başvurularak feshini istemek, anlamına geliyor.

Prof. Dr. Ejder Yılmaz'a göre,
İstinaf- İlk derece mahkemesi kararına karşı en üst dereceli mahkemeden önce ikinci derecede başvurulan (ve bazı durumlarda vakıa mahkemesi, bazı durumlarda temyiz makamı olarak kullanılan) kanun yolu; appelation, anlamına geliyor.

Konuyu en iyi Alman Yargı Sistemi ile açıklamak mümkün:
Berufung(istinaf): İstinaf Mahkemesi ilk derece mahkemelerinin verdiği kararları hem hukuki yönden hem de olayın değerlendirilmesi yönünden inceler, delilleri ve olayları yeniden değerlendirir.
Revision(Temyiz):Sadece hukuki yönden inceleme.

İstinafı tek kelime ile Türkçeleştirmek zor olduğu için, ya olduğu gibi bırakmak, ya da kelimeyi, 'Davanın İkinci Derece Mahkemesi tarafından yeniden görülmesi' olarak aşıklamak gerekir.

Saygılarımla

Alıntı:

Yargıtay ile ilk derece mahkemeleri arasında oldukları gözetildiğinde "araderece mahkemeleri" ve "araderece yolu" kullanılabilir mi? Görüş ve değerlendirmelerinize sunuyorum.

Pekiyi, benim sözcük önerilerimle ilgili yorum yapacak mısınız?
Old 05-01-2011, 22:17   #51
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

İstinaf mahkemeleri bence "elek" görevi görüyor. İstinaf mahkemesinden geçmeden Temyiz mahkemesine gitmek mümkün değil! O halde geçit görevi gören bu mahkemelere "Geçit Mahkemeleri" veya "Kert mahkemeleri" de demek mümkün olabilir.
Old 05-01-2011, 23:31   #52
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Alıntı:
Alıntı:
Yargıtay ile ilk derece mahkemeleri arasında oldukları gözetildiğinde "araderece mahkemeleri" ve "araderece yolu" kullanılabilir mi? Görüş ve değerlendirmelerinize sunuyorum.

Pekiyi, benim sözcük önerilerimle ilgili yorum yapacak mısınız?

Sayın Av.Ömer Güntay,
benim düşünceme göre 'ikinci derece mahkemesi' daha doğru. Bu mahkemeler belirli durumlarda davayı baştan sona ikinci bir sefer yürütüyor. Delillerin ve olayın değerlendirilmesi söz konusu olduğunda bir ara mahkeme değil bu mahkemeler. Son derece mahkemesi olmuş oluyor. Hukuki değerlendirme ve yasaların yorumlanması söz konusu olduğunda sizin bahsettiğiniz araderece mahkemesi olmuş oluyor.

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
İstinaf mahkemeleri bence "elek" görevi görüyor. İstinaf mahkemesinden geçmeden Temyiz mahkemesine gitmek mümkün değil! O halde geçit görevi gören bu mahkemelere "Geçit Mahkemeleri" veya "Kert mahkemeleri" de demek mümkün olabilir.

Duruma göre hem evet, hem hayır.

Saygılarımla
Old 05-01-2011, 23:39   #53
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
İstinafı tek kelime ile Türkçeleştirmek zor olduğu için, ya olduğu gibi bırakmak, ya da kelimeyi, 'Davanın İkinci Derece Mahkemesi tarafından yeniden görülmesi' olarak açıklamak gerekir.

Sayın Gemici'nin önerisi oldukça yerinde. Bu ve aklıma gelen ya da meslektaşlarımızın önerdiği istinaf ve istinaf mahkemesi yerine kullanılabilecek tüm terimleri sıralarsak:
- İkinci Derece Yargılama (İkinci Derece Mahkemesi)
- (Yerleşmiş "Yerel Mahkeme" teriminden hareketle) "Bölgesel Mahkeme"
- Denetim Yargılaması (Denetim Mahkemesi)
- Ara Derece Yargılaması (Ara Derece Mahkemesi)
- (Yargıtay kastedilerek söylenen "Yüksek Mahkeme" teriminden hareketle) "Üst Mahkeme"
Old 05-01-2011, 23:43   #54
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
İstinaf mahkemeleri bence "elek" görevi görüyor. İstinaf mahkemesinden geçmeden Temyiz mahkemesine gitmek mümkün değil! O halde geçit görevi gören bu mahkemelere "Geçit Mahkemeleri" veya "Kert mahkemeleri" de demek mümkün olabilir.

O zaman tüm gerçekliği ile tanımlayalım İstinaf Mahkemelerini; "Yargıtay'ın işyükünü azaltmayı amaçlayan mahkemeler."
Old 05-01-2011, 23:49   #55
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın Av.Ömer Güntay,
benim düşünceme göre 'ikinci derece mahkemesi' daha doğru. Bu mahkemeler belirli durumlarda davayı baştan sona ikinci bir sefer yürütüyor. Delillerin ve olayın değerlendirilmesi söz konusu olduğunda bir ara mahkeme değil bu mahkemeler. Son derece mahkemesi olmuş oluyor. Hukuki değerlendirme ve yasaların yorumlanması söz konusu olduğunda sizin bahsettiğiniz araderece mahkemesi olmuş oluyor.



Duruma göre hem evet, hem ahyır.

Saygılarımla

Yaptığı incelemenin mahiyeti açısından bakıldığında sizinle aynı düşüncedeyim. Öte yandan salt yargılama makamlarının sıralanması açısından bakılınca da bu mahkemeler "arada" kalmış oluyor.

O zaman geriye, isimlendirmede usuli ölçütün mü, yoksa sizin belirttiğiniz inceleme niteliği ölçütünün mü baz alınacağı kalıyor değil mi?

Saygılarımla.
Old 06-01-2011, 00:23   #56
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Öte yandan salt yargılama makamlarının sıralanması açısından bakılınca da bu mahkemeler "arada" kalmış oluyor.

Hele bir kurulsunlar; Yargıtay'ın yollayacağı yüzbinlerce ("milyon" deniyor ya, hadi ihtiyatlı davranayım dedim. ) dosya sayesinde "iki arada bir derede" kalacaklar.
Old 06-01-2011, 00:31   #57
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Hele bir kurulsunlar; Yargıtay'ın yollayacağı yüzbinlerce ("milyon" deniyor ya, hadi ihtiyatlı davranayım dedim. ) dosya sayesinde "iki arada bir derede" kalacaklar.

Üstad, inanır mısın o "arada" sözcüğünü kullanırken aklıma "iki arada bir derede kalmak" deyimi geldi de, cümle içinde uygun bir yer bulup "araya alamamıştım."
Ancak siz, hevesimi kursağımda bırakmayıp, duygularıma tercüman oldunuz. Saygılarımla.
Old 02-09-2011, 00:47   #58
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan İkametgâh Sözcüğü İçin Açıklama...

Sayın meslektaşlarım,

İkametgâh sözcüğüne özel olarak değinme gereği duydum. Bu sözcükten henüz kurtulabilmiş değiliz çünkü. İnsanımız muhtarından "ikametgâh ilmühaberi" istemeyi sürdürüyor! Bunun nedenleri var...

İkametgâh sözcüğü için "özkonut", ikametgâh ilmühaberi (senedi) için ise "özkonut belgesi" karşılığını öneriyorum.

Her ne kadar, ikametgâh sözcüğü oturulan yer, konut anlamında olup, bu sözcük için "konut" karşılığı önerilmişse de bu karşılık kanımca tutmamıştır. Bunun nedeni, konutun, ev, daire anlamında ve genelgeçer bir sözcük olarak kullanılmasının yaygın ve benimsenmiş olmasıdır.

Oysa, "ikametgah", hukukumuzda, bir kimsenin "yerleşmek ereğiyle oturduğu yer" gibi daha özgü bir anlam taşıdığından bu özelliği belirtecek bir karşılık bulunması gerekir.

Bu nedenle ben, ikametgâh sözcüğünü, genelgeçer konut kullanımından ayıracak biçimde, özkonut (ve özkonut belgesi) sözcüğü ile karşılamanın doğru ve daha uygun olduğu görüşündeyim.

Saygılarımla.
Old 02-09-2011, 11:51   #59
Doç. Dr. Özge Yücel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer Güntay
Sayın meslektaşlarım,

İkametgâh sözcüğüne özel olarak değinme gereği duydum. Bu sözcükten henüz kurtulabilmiş değiliz çünkü. İnsanımız muhtarından "ikametgâh ilmühaberi" istemeyi sürdürüyor! Bunun nedenleri var...

İkametgâh sözcüğü için "özkonut", ikametgâh ilmühaberi (senedi) için ise "özkonut belgesi" karşılığını öneriyorum.

Her ne kadar, ikametgâh sözcüğü oturulan yer, konut anlamında olup, bu sözcük için "konut" karşılığı önerilmişse de bu karşılık kanımca tutmamıştır. Bunun nedeni, konutun, ev, daire anlamında ve genelgeçer bir sözcük olarak kullanılmasının yaygın ve benimsenmiş olmasıdır.

Oysa, "ikametgah", hukukumuzda, bir kimsenin "yerleşmek ereğiyle oturduğu yer" gibi daha özgü bir anlam taşıdığından bu özelliği belirtecek bir karşılık bulunması gerekir.

Bu nedenle ben, ikametgâh sözcüğünü, genelgeçer konut kullanımından ayıracak biçimde, özkonut (ve özkonut belgesi) sözcüğü ile karşılamanın doğru ve daha uygun olduğu görüşündeyim.

Saygılarımla.

İkametgâhın Türkçesi yerleşim yeridir, konuttan farklıdır. Türk Medeni Kanunu'nda ikametgâh yerine yerleşim yeri kavramı kullanılmıştır. Günlük dilde ikametgâh ile konut aynı anlamdadır ama hukuk dilinde farklıdır.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hukuk ve Türkçe İle İlgili Etkinlikler Doç. Dr. Özge Yücel Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu 19 20-09-2010 21:07
Hukuk ve Türkçe İle İlgili Haberler Av.Duygu Işık Behrem Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu 83 05-08-2010 19:48
Almanca-Türkce Hukuk Terimleri Sözlügü Gülsün A. Aygörmez Yabancı Hukuk Sistemleri 2 20-07-2008 14:05


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07566810 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.