Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Lokali Edebiyat, Müzik, Spor, Sinema, Bilgisayar.. Site üyelerimizin hukukla ilgisiz konularda sohbetleri için. [Siyaset ve din bu sitede konu dışıdır!]

Kadın ve Kariyer

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 18-09-2007, 08:29   #31
avseher

 
Varsayılan

Kadın elbette eğitim almalı, kariyer yapmalı , çalışmalı, kimseye muhtaç olmadan ayakta kalmalı. Ama asıl sorun bu değilki. Kimse buna karşı çıksın sanmam. Asıl sorun çocuk doğduktan sonraki kadının ruh hali. Bazen çalışmak ve evi idare etmek zor geliyor, bazen çalışmak evden bir kurtuluş geliyor. Ama en çokta çalışmaktan bıktığım ve bıraksammı diye düşündüğüm anlar 4 yaşındaki kızımı kreşe bırakırken ki yaşadıklarım. 2 senedir gitmesine rağmen hala ağlayarak gitmeee demesidir. Çocuk belli yaşa gelene kadar 6-7 çalışmamakta fayda var diye düşünüyorum. Bu demek değildirki kadın eve kapansın , bilgisiz cahil olsun. Çalışmamak ne ezikliktir, ne kültürsüzlüktür nede cahilliktir. Böyle düşünen arkadaşların cümlelerini hayretler içinde okudum. Eğitim farklı bir kavramdır dye düşünüyorum. Ve sürekli evde oturan kadınların üretmeyen, topluma asalak işe yaramayan insanlar gibi bahsedilmiş. Çocuk yetiştirmek eve bakmak onların er şeyi ile ilgilenmek, ilk anne dedeiğinde,- ilk baba dediğinde, ilk adım attığında, ilk el salladığında, ilk dans ettiğinde evde yanında olmak ve şahit olmak farklı bir duygu olsa gerektir. Yoksa karşıdaki bakıcının, aaaa bak ne yapıyor dediğinizde , ee çoktaaan yapıyordu cümlesiyle irkilir ve yıklşırsınız. O mutluluğu birebir yaşamk isyemenin nesi kötü, o sevinci doyasıya içine sindirerek hazmetmenin nesi kötü sormak istiyorum bu kadar karşı çıkan arkadaşlarımıza.
Old 18-09-2007, 10:11   #32
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avseher
Kadın elbette eğitim almalı, kariyer yapmalı , çalışmalı, kimseye muhtaç olmadan ayakta kalmalı. Ama asıl sorun bu değilki. Kimse buna karşı çıksın sanmam. Asıl sorun çocuk doğduktan sonraki kadının ruh hali. Bazen çalışmak ve evi idare etmek zor geliyor, bazen çalışmak evden bir kurtuluş geliyor. Ama en çokta çalışmaktan bıktığım ve bıraksammı diye düşündüğüm anlar 4 yaşındaki kızımı kreşe bırakırken ki yaşadıklarım. 2 senedir gitmesine rağmen hala ağlayarak gitmeee demesidir. Çocuk belli yaşa gelene kadar 6-7 çalışmamakta fayda var diye düşünüyorum. Bu demek değildirki kadın eve kapansın , bilgisiz cahil olsun. Çalışmamak ne ezikliktir, ne kültürsüzlüktür nede cahilliktir. Böyle düşünen arkadaşların cümlelerini hayretler içinde okudum. Eğitim farklı bir kavramdır dye düşünüyorum. Ve sürekli evde oturan kadınların üretmeyen, topluma asalak işe yaramayan insanlar gibi bahsedilmiş. Çocuk yetiştirmek eve bakmak onların er şeyi ile ilgilenmek, ilk anne dedeiğinde,- ilk baba dediğinde, ilk adım attığında, ilk el salladığında, ilk dans ettiğinde evde yanında olmak ve şahit olmak farklı bir duygu olsa gerektir. Yoksa karşıdaki bakıcının, aaaa bak ne yapıyor dediğinizde , ee çoktaaan yapıyordu cümlesiyle irkilir ve yıklşırsınız. O mutluluğu birebir yaşamk isyemenin nesi kötü, o sevinci doyasıya içine sindirerek hazmetmenin nesi kötü sormak istiyorum bu kadar karşı çıkan arkadaşlarımıza.

Altına imza atıyorum..
Old 18-09-2007, 12:09   #33
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Ahmet Turan
...

47 yaşındaki Herman, kitabında toplumun sağlığı açısından kadının evine dönmesi gerektiğini savunduğu, kariyer sahibi olmasına karşın, kariyerin kadını annelik isteğinden uzaklaştırdığını ve bunun da topluma zarar verdiğini söylediği belirtiliyor.

Kadınlar kariyer mi yapmalı çocuk mu yapmalı?

Buyrun görüşleriniz efendim



Sayın seher,


Kimsenin ev kadınlığını küçümsediğini sanmıyorum. Yorulduğumuz zamanlar evde oturmayı deli gibi özler ve ev kadınlığına imrenirken üstelik.

Sorun, bakış açısında, dayatmada.

Yukarıdaki cümle "Kadınlar kariyer mi yapmalı, çocuk mu yapmalı?" cümlesi, bir DAYATMA cümlesidir. Ya kariyer, ya da çocuk der, biri varsa, diğerini feda ediyor ya da harcıyor eleştirisi barındırır. Seçeneksizdir, ya o, ya o.

Peki, bu kararı kim veriyor? Kadın adına, bir kadının söyleminden genele ulaşmış olması sevinci ile katmerlenen, ataerkil bakış açısı.

Çalışıp, çalışmama serbestisi, kadının ihtiyarındadır, hatta bazen çalışmak zorunluluktur.

4 yaşındaki kız çocuğu, annesi çalışmak üzere onu kreşe bırakırken, neden ağlar? Yalnızlık ve terkedilmişlik duygusundan, değil mi? Ama bu döngü zaman içerisinde kırılır, çocuklar olgunlaşır, evde pasta börek hazırlayarak , yanaklarından öperek çocuğunu okula gönderen annenin çocuğunun yaşadığı mutluluk, anne herhangi bir olumsuzluk nedeniyle (babanın hastalığı, vefatı, boşanma veya diğer herhangi bir sebep) ONU OKULA GÖNDEREMEDİĞİNDE yaşayacağı mutsuzlukla, keza güvensizlik ve yalnızlık duygusuyla karşılaştırılamaz bile.

Kadın çalışmasın demek, kadın adına karar vermek anlamına gelir ki, bu aynı zamanda aynı çatı altında yaşayan eşi kimliksiz görmek iç anlamı barındırır. Ki kişilik sahibi bir annenin çocuğuna sağlayabileceği katkı, evdeki konfordan daha fazla olsa gerektir.

Bir diğer önemli nokta, üçüncü bir seçenek sunmayan dayatma düşünüldüğünde, apaçık haksızlıktır. Zira doğan çocuk kadının kendi başına ve ilahi biçimde dünyaya getirdiği bir varlık değildir. Bakımından , mutluluk ve huzurundan salt anneyi sorumlu kılmak (çok rastlanır bir klişe olmakla,biz çalışan kadınlar dahil kanıksamış da olsak!) , çocuk konusunda yalnızca iaşesini temin babından para kazanmayı sorumluluğunu yerine getirmekle eşdeğer görmek, kolaycılıktır. Tabii bu bakış açısının altında hükmetme arzusu da yatar. Para bende, güç bendeciliktir. Eleştirilmekten korkmaktır, zorbalıktır, daha pek çok şeydir. Üstelik görünüm ve sunum böyle de olmayabilir, anlaşılması, keşfedilmesi zaman alabilir, zira tüm tiranlar, asık yüzlü değildir.

Ben çalışmayan bir annenin çocuğuydum. Öğlen eve geldiğimde annemin hazırladığı yemekleri yemenin keyfini doyasıya yaşadım. (Bir dönem kendi kızım bunu yaşayamadığı için acı da çektim.) Ama adıma alınan kararların ekseriyetle tek ağızdan çıktığını keşfettiğim gün annemin de sözünün eşdeğer itibarı görmesi için çalışıyor olması gerektiğini anlamakta gecikmedim. Ortaokulda başlayıp, mezun oluncaya dek, keşke annem de iş sahibi olsaydı dedim. Annemin, oku, çalış, iş sahibi ol temennileriyle büyüdüm. Şimdi kendi kızımdan duyduğum cümle -sitem bir yana-, "Anne, büyüyünce senin gibi avukat olmak istiyorum."

İki bakış açısının bulunması, farklı düşüncelerin yarışması ve ortaklaşa yol arayışı, daha iyiye ulaşabilmek için elzemdir.

Saygılarımla...
Old 18-09-2007, 12:29   #34
avseher

 
Mesaj

((Ben çalışmayan bir annenin çocuğuydum. Öğlen eve geldiğimde annemin hazırladığı yemekleri yemenin keyfini doyasıya yaşadım. (Bir dönem kendi kızım bunu yaşayamadığı için acı da çektim.) Ama adıma alınan kararların tek ağızdan çıktığını keşfettiğim gün annemin de sözünün itibar görmesi için çalışıyor olması gerektiğini anlamakta gecikmedim. Ortaokulda başlayıp, mezun oluncaya dek, keşke annem de iş sahibi olsaydı dedim. Annemin, oku, çalış, iş sahibi ol temennileriyle büyüdüm. Şimdi kendi kızımdan duyduğum cümle -sitem bir yana-, "Anne, büyüyünce senin gibi avukat olmak istiyorum."
alıntı : av. şehper ferda demirel
( yanıtla dedikten snra alıntı yapamadığım için manuel alıntı yaptım kusura bakmayın )

alınan kararların tek ağızdan çıkması annenizin çalışmamasından kaynaklanıyor olamaz.bu olsa olsa annenizin kendini ev içinde kanıtlayamamasından kaynaklanıyordur. neden derseniz kadın veya erkek evlilik birliğinde kendine güvenirse, ille kendini kanıtlamak için aile birliğinde para gücüne ihtiyaç duymazsa bende varım diyebilirse o zaman güçlüdür diye düşünüyorum. benim annemde çalışmazdı fakat her söz annemin ağzından çıkardı. tamamen anaerkil bir aile yapısına sahiptik. ne kims annemi küçük gördü nede sözü geri plana itildi. kendini aile breyleri olan bize ve babama kanıtlamak içinde hibir zaman parasının olması şartının ardına sığınmadı. bende varım dedi. eşit şartlardayız sadece farklı görevleri yapıyoruz dedi . ve ben annemin derslerimizde okul çıkışı yaptığı yardımı eve dönüşte sıcacık anne kucağını, lkindi kahvaltılarımızı hiiiç unutamıyorum.mutlaka çalışan kadında sevgiyi, muabbeti, akşam yemeğindeki sıcaklığı verebilecek çocuğuna. asıl olan kadına olacak. kendisini yıpratacak, kendisine zaman ayıramıcak, ve çocuklarınında kendisininde hayatından kaçırdığı çook şey olacak.koşturmacalı bir çarkın içinde yuvarlanıp gidecek. ben şahsen yaşamın tatilini istiyorum. herşeyden tatil. eşten,çocuktan,anneden,kardeşten,işten. şöyle kısa bir molaaa lütfeeen... saygılar
Old 18-09-2007, 12:39   #35
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Kadın olmak neden bu kadar zor ve güçlü olmayı gerektiriyor diye soruyorum kendi kendime;

Ben, orta direk bir ailenin çocuğuyum. Ve hep, tek bir şey beklendi benden, annem de babam da; meslek sahibi ol.

Bunun kökü ne? Ezilmemi istememeleri.Kaderimi birilerinin insafına bırakmamam.Bırakıyorsam da irademle olması.

Bu bilinçle ve destekle büyütüldükten sonra; çocuğum olduğunda mesleğimi bırakmadım.

Dediğim gibi bu zor bir şey, hangi anne çocuğunun ilk sözcüklerinde yanında olmak istemez ki!

Ama, o sözcüleri hep ben söyletmeye çalıştım, işten eve geldiğimde oğlumla saatler geçirdim. Ne kadar aynı şey, çok şey yaptım demiyorum ama ciddi bir emeğin varlığını da inkar edemem.

Bakıcının insafına ve hakimiyetine kalacaksam öleyim daha iyi.Evde her işi kendim yapıyorum, yemeklerini ben yapıyorum, çocuğumun okul öncesi eğitimi ve gelişimi ile bizzat ilgileniyorum.

Bütün bunlar aklımı ve bedenimi meşgul ediyor, sınırlarımı zorluyorum. Ama olsun zoru ben seçtim.

Erkeklerin böylesi sancıları yok.Olamazda sanırım.Onlar ancak bize "yardım" ediyorlar.

Sözlerim kimseye cevap falan değil sadece düşünceler, bize dayatılan hayatta, sahibi olduğumuz rollerde ;içinden çıkmaya çalıştığım şeyler.

Allah biz çalışan ve çocuklu kadınların yardımcısı olsun

En anne saygılarımla...
Old 18-09-2007, 14:26   #36
Gülümse

 
Varsayılan

Bu arada bir konuyu dile getirmek isterim... Cocuklarim dogana kadar babamdan aldigim ve gururla tasidigim soyadimi degistirmeyi hic dusunmedim..

Bir aralar hem babamin hem esimin soyadini tasimaya karar verdim, ama o da o kadar buyuk hatalara yol actiki..

Sonunda esimin degil de cocuklarim ile ayni soyadini tasimaya karar verdim.. Sorun boylece cozuldu..
Old 18-09-2007, 14:55   #37
Veysel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avseher
ben şahsen yaşamın tatilini istiyorum. herşeyden tatil. eşten,çocuktan,anneden,kardeşten,işten. şöyle kısa bir molaaa lütfeeen... saygılar

Seher hanım bayağı bunalmış. Mola' nın hepsini anladım da "eşten" olanını pek anlayamadım. Umarım bir sıkıntı olmaz.

Anlayamadığım diğer bir konu, sanki babaların hiçbir katkısı yokmuş veya olmuyormuş gibi bir izlenim edindim. Bu doğru değil. Çalışan bir kadın başka ne bekliyordu ki? Bu şartları bile bile çocuk sahibi olmadınız mı? Tabii ki çocuk büyütmenin, hayata hazırlamanın bir bedeli var. Önemli olan bu yükü eşler olarak birlikte omuzlamak. Bence böyle mutlu olmaya bakın.

Saygılarımla.
Old 18-09-2007, 15:02   #38
Gülümse

 
Varsayılan

Arada bir mola istemek guzel dostum, yada mola hakkinin oldugunu bilmek.. Nasil olsa mola veremezsin sadece mola alma ozgurlugunun bilinmesi rahatlatici..
Old 18-09-2007, 15:29   #39
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av-ufuk
Allah biz çalışan ve çocuklu kadınların yardımcısı olsun

...

Amiinnn
Old 18-09-2007, 15:31   #40
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şehper Ferda DEMİREL

zira tüm tiranlar, asık yüzlü değildir.

Saygılarımla...

Doğru.

Mesela Turan paşa.. O çok gülümseyen bir tiran
Old 18-09-2007, 15:33   #41
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avseher
ben şahsen yaşamın tatilini istiyorum. herşeyden tatil. eşten,çocuktan,anneden,kardeşten,işten. şöyle kısa bir molaaa lütfeeen... saygılar


Bu görüşlerin altına imza atıyorum.

Ayrıca, Buyrun mola sizin efendim
Old 19-09-2007, 04:16   #42
jumeaux

 
Varsayılan

Sn. avseher, burada amacımız ev hanımlarını aşağılamak ya da ne kadar cahil olduklarını vurgulamak değil. Zaten kimsenin de haddine düşmez böyle bir şey yapmak.

Şahsen benim anlatmaya çalıştığım, daha doğrusu hakkında bu kadar sert konuştuğum tip kadınlar hayattaki tek başarısını çocuğu olarak görüp, evliliği de bir "geçim kaynağı" olarak benimseyenlerdir. Yoksa kariyerle çocuğu bir arada götüremeyeceğini düşünüp sorumluluk duygusuyla sadece çocuğuna yönelen kadınlara kimse bir şey söyleyemez. Dediğim gibi haddimize düşmez. Sonuçta o kişinin içinde yaşadığı şartları en iyi kendisi bilir. Ama benim gördüğüm kadarıyla evliliğinden medet uman, sırf eşi istedi diye okulu bırakan, hatta eşinin sıfatıyla kendine prestij sağlamaya kalkan çok kadın var. Bu bana hazıra konmak gibi geliyor.

Ekonomik bağımsızlık hakkında söylediklerinize de katılamıyorum maalesef. Sizin anne babanız -ne yazık ki- tipik bir örnek değil. Sırf ekonomik özgürlüğü olmadığı için eşinden gördüğü hakaretlere. baskılara ve fiziksel şiddete katlanmak zorunda olan o kadar çok kadın var ki... Hoşumuza gider veya gitmez, ama şu da bir gerçek ki dünyayı ekonomi döndürüyor.
Old 19-09-2007, 09:32   #43
sultanisik

 
Varsayılan

Hepinize selamlar,
Uzun süredir olup bitenleri takip edemiyordum.Bugün bir boş an bulup baktım ki; ne göreyim tam benim konum.Şuan hem çalışıyorum hemde 7 aylık hamileyim.Bir kızım olacak!..Bazen o kadar çok yoruluyorum ki işi bırakıp eve gitmeyi ve sadece uyumayı istiyorum.Bazen kızım için birşeyler almak, yapmak istiyorum.Her istediğimi gönül rahatlığıyla alıyorum.Eşimden birşeyler beklemiyorum yani.Acaba çalışmasam isteklerim bu kadar kolay olur muydu?Bu nedenle bence kadınlar ekonomik özgürlüklerini ellerine almalı ve kariyer sürecinin bir yerinde mutlak mola vererek çocuk yapmalılar.Çevrenize bir bakın bu dünyanın belki de en saf ve güzel varlığı çocuklardır.Onların olmadığı bir dünya düşünemiyorum...
Old 19-09-2007, 11:36   #44
avseher

 
Varsayılan

Ahmet Turan Alıntı:
Yazan avseher




ben şahsen yaşamın tatilini istiyorum. herşeyden tatil. eşten,çocuktan,anneden,kardeşten,işten. şöyle kısa bir molaaa lütfeeen... saygılar




Bu görüşlerin altına imza atıyorum.

Ayrıca, Buyrun mola sizin efendim


ben yine alıntı yapamadım ama anlayan anlamıştır yukarıdaki cümle Av.Ahmet Turandan alıntıdır. Verdiğiniz mola için teşekkürler efendim. hazır söylemişken hafta sonu tatile kaçayım diyorum. eee artık sizde benim kızıma bakarsınız.
Old 19-09-2007, 12:46   #45
Veysel

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avseher
hazır söylemişken hafta sonu tatile kaçayım diyorum. eee artık sizde benim kızıma bakarsınız.

Kızınıza bakacak birileri mutlaka çıkar da, siz bırakıp gidebilecek misiniz ?
Old 23-09-2007, 15:03   #46
Ahmet Turan

 
Varsayılan

Aacaba sayın av seher hafta sonu tatile kaçabildimi
Old 23-09-2007, 22:14   #47
Gülümse

 
Varsayılan

Bayan arkadaslarimdan bir tanesi hamile .. Kara kara dusunuyor.. Eside kendisi gibi universite mezunu ama bulacaklari bakici ilkokul mezunu bile olmayan biri olacak.. Nasil emanet edecekler nasil cocuklarini yetistirecekler..

Kadin olmak zor zanaat gercekten...
Old 23-09-2007, 22:45   #48
Ayşe BİLGİÇ TAHTACI

 
Varsayılan

Benim iki kızım da 3 yaşını dolduruncaya kadar ilkokul mezunu bile olmayan bakıcılarla büyüdü. Bakıcıları ben yetiştirdim. Kızlarımın ikisi de harika yetiştiler.

İlk başlarda eğitimden çok bakım önemli olduğu için bakıcının eğitimli olmasından çok bakımındaki titizliğe önem verilmeli.

3 yaşdan sonra da çok güzel eğitim veren kreşler var.

Hepimiz aynı yolları katettik. Ortak yaşadığımız bir diğer şey de akşam kavuşma sonrasında çocuklarımızın ebeveynleri ile olmadıkları kayıp zamanı telafi etmek istercesine aşırı nazlanmaları.

Anne ya da baba olmak olaylara daha ılımlı yaklaşmayı getiriyor. Ama eş olarak kadın olmanın zorluğu diğer eşin yani kocanın anlayışlı olup olmamasına göre değişiyor.
Old 24-09-2007, 13:27   #49
Güldal

 
Varsayılan

Bide şikayet ederiz gelişemiyoruz diye.Alman spiker üstelik yazar benim okuma yazma bile bilmeyen babaannemle aynı düşünüyo...meğer ne çağ atlamışız..
Old 24-09-2007, 13:35   #50
Av. Çetin

 
Varsayılan

Henüz evli değilim ama evlendiği gibi çocuk yapmak isteyenlerdenim. Daha işin içine girmeden konuşmak ne kadar doğru bilmiyorum ama çocuğum dünyaya geldiğinde en azından 3-4 yıl mesleğe ara vermek istiyorum. Eğer bu isteğimi gerçekleştiremeyecek durumda olursam da hiç çocuk yapmayayım daha iyi.
Old 27-09-2007, 10:39   #51
avseher

 
Varsayılan

Ahmet Turan Aacaba sayın av seher hafta sonu tatile kaçabildimi

İstanbul dışına çıktım ama yine tatile felan gitmedim. Kayınpeder hastalanmıştı onu ziyarete gittik hafta sonu şehir dışına.çok şükür atlattı kayınpeder ama bizim tatil yine yattı .
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Niye "Adam Gibi Adam" Ya Da "Kadın Gibi Kadın" Bulamıyoruz? Av.Habibe YILMAZ KAYAR Site Lokali 76 04-09-2011 13:30
Kadın ve TCK Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 80 05-02-2009 12:50
kadın erkek eşit mi ?yoksa kadın erkek kanun önünde eşit mi?hangisi? iustinianus Kadın Hakları Çalışma Grubu 30 24-04-2008 14:28
Akademik Kariyer zeyni Hukuk Soruları Arşivi 1 03-03-2002 00:16
Akademik Kariyer zeyni Hukuk Soruları Arşivi 1 01-03-2002 23:34


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04626393 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.