Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Hukuksal Pozitivizmin Bir Tezahürü: Jan Valjan

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-06-2022, 23:40   #1
Av.Gnyl

 
Varsayılan Hukuksal Pozitivizmin Bir Tezahürü: Jan Valjan

Hukuki Pozitivizm’in Bir Tezahürü: Jan Valjan
Hukuk dendiğinde akla; adalet, hak, olması gereken, düzenli bir toplum oluşumuna hizmet
eden kurallar bütünü gelir. Elbette bu akla gelen, hukukun tanımı değildir.
Hukukun tanımı üzerine, gelinen noktada henüz bir görüş birliğine varılamamıştır.
Hukukun tanımı üzerine görüş birliğine varılamamasının nedeni, hukukun kökeniyle ilgili
görüşlerden kaynaklandığı söylenebilir. Peki nedir bu hukukun tanımında yeknesaklığa engel
olan hukukun kökeni ile ilgili görüşler?
''…Daha önce de belirttiğimiz gibi, hukuku doğuran ve deyimleyen kaynaklardan önce
onun oluşumuna ve varlık kazanmasına neden olan çeşitli etkenler vardır. İşte bunlar
hukukun kökenidirler, başka bir ifade ile onun özüdürler. Hukuk düşüncesi tarihinde,
hukukun oluşumu ile ilgili birçok teori ortaya atılmıştır. Günümüz hukuk felsefesi ve hukuk
sosyolojisi çalışmalarını dikkate alarak bu teorileri genel hatlarıyla üç ana başlık altında
incelemek mümkündür.''1 . Altıntaş, bu üç ana başlıkları şu şekilde belirtmiştir:
1-) Hukukun Kökeninin ‘’Sosyal Olgudur’’ Görüşü
2-) Hukukun Özünün ‘’Norm’’ Olarak Kabul Eden Görüş
3-) Hukukun Kökenini Etik Değer Olarak Gören Anlayış: Doğal Hukuk Akımı.
Hukukun kökenine ilişkin bu farklı görüşleri, tek tek ele alıp teorik açıklamalarına girmek
niyetinde değilim; fakat gayem, bu görüşlerden ‘’Hukukun Özünün ‘’Norm’’ Olarak Kabul
Eden Görüş’’ün hüküm sürdüğü bir toplumda, insana dokunan yönü üzerinde durmaktır.
Maalesef ki, hukuk fakültelerinde hukuk eğitimini tamamladığı halde, hukukun kökeni ve
kaynağı ile ilgili konulara değinmeyerek kayıtsız kalan, hukuk camiasında bir çok
‘’hukukçu’’ olduğu bir gerçeklik.
Böylece hukukun ne olduğu, hukukun kökeni ve kaynağının ne olduğu üzerinde durmanın
manasız ve işe yaramaz olmadığını; aksi kanaatin ise özellikle bir hukukçunun, bir hukuk
teknisyeninden öteye gidemeyeceği gerçeğini de açıklığa kavuşturmak gerekir.
Teşbihte hata olmaz denir. Teşbihen, bir elektrik mühendisini ve bir elektrikçiyi (elektrik
tesisatçısı) düşünelim. Elektrik mühendisi, elektriğin kaynağını, elektriğin nasıl
üretilebileceğini bilip, elektriğin üretim ve dağıtım sistemlerinin tasarlanması konusuyla
ilgilenir. Elektrikçi (elektrik tesisatçısı) ise elektriğin kaynağına gitmeden, elektrik akışını
kontrol eder. Bir hukukçu ise kanunların, yasaların akışını değil kaynağını bilmeli. Bu
kaynağın bilinmesi, hukukçuyu hukuki çare arama bağlamında, onu üretime götürür.
Bu kısa öznel eleştiri ve teşbihi bir yana bırakarak, asıl konumuza dönmek için hukukun
kökeni hakkındaki görüşlerden olan Hukuksal Pozitivizme ( Altuntaş, Hukukun Özünün
‘’Norm’’ Olarak Kabul Eden Görüş olarak ifade etmektedir, Niyazi Öktem ise Hukuksal
Pozitivizm Akımı olarak ifade etmektedir) değinmeye ihtiyaç vardır.
'' …Hukuksal Pozitivizm Akımı, sosyo-ekonomik yapı ve değer sorunlarını görmezlikten
gelerek hukuku norma, yasamanın ve kollektivitenin iradesine indirgemiş, onun hukuk ötesi
(kendin’ce) elemanlardan bağımsız ele almıştır. Hukuk yalnızca ‘’somut olgudur’’ denmiş,
ona kaynak olan sosyo-ekonomik ilişkiler savsaklanmış, ‘’olması gereken’’, ‘’adalet’’,
‘’değer’’ kavramları karşısında kayıtsız kalmıştır.''2
Özetle belirtmek gerekirse; Hukuksal Pozitivizm, hukuku salt norm olarak gördüğünü,hukukun oluşumunda etken olduğunu düşünülen ‘’adalet’’, toplumdaki ‘’sosyo-ekonomik’’
yapı ve değerler göz ardı edilmektedir.
Hukuksal Pozitivizm akımının hüküm sürdüğü bir hukuk sisteminde, toplumda telafisi
imkansız yaralar açtığını, edebi metinlerde de görmek mümkündür. Haldun Taner’in
‘’Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’’ adlı eserindeki ‘’Vicdani’’ karakterinde, Hukuksal
Pozitivizm akımının icracısı; Victor Hugo’nun ‘’Sefiller’’ adlı eserin de ‘’Jan Valjan’’ ise,
Hukuksal Pozitivizm akımının kurbanı olduğunu görmek mümkün. Bu bağlamda, Jan
Valjan’ın başından geçen bir pasaj şu şekilde:
‘’ …Soğuk şiddetli bir kış oldu. Jan iş bulamadı. Bir lokma ekmeğe muhtaç hale geldiler.
Günlük nafakalar bir yan, kuru ekmek bile bulamıyorlardı.
Ve yedi çocuk…
Bir Pazar akşamı, Faverol’de, Kilise Meydanı’ndaki fırının sahibi Muir İzabo yatmaya
hazırlandığı sırada dükkanının camına ani ve kuvvetli bir darbe indirildiğini duydu. Bir
yumruk parmaklığı ve camı kırmış, içeri uzanan bir el yakaladığı bir ekmeği alıp çekilmişti.
İzabo olanları görmüştü. Hemen fırladı dışarı. Olanca hızıyla kaçmakta olan hırsızın peşine
düştü. Biraz sonra da yakaladı onu.
Hırsız Jan Valjan’dı.
Olay 1796 yılında olmuştu. Jan Valjan ‘’haneye tecavüzle hırsızlık yapmak’’ suçundan
mahkemeye sevk edildi. Mahkum oldu. Kanun açıktı ve hüküm kesindi… Bir ekmeği
çalmasının karşılığı olarak Jan Valjan’ın hüküm giydiği ceza beş yıllık kürek mahkumiyetiydi
…’’3
Evet. Jan Valjan hakkında yapılan bu yargılama ve hüküm, Hukuksal Pozitivizm
anlayışıydı. ‘’ Sebepler ve koşullar bilinmesine, gün gibi ortada olmasına rağmen kanun ve
hüküm buydu.’’ Mahkeme, Valjan’ın işlediği suçun sebep ve koşullarına bakmadı. Nitekim
Hukuksal Pozitivizm, işlenen suçun sebep ve koşullarına bakmaz.
Jan Valjan, Hukuksal Pozitivizm’in bir kurbanıydı. Bir suçun bedelini 5 yıl kürek
mahkumluğuyla ödedi. Aslına bakılırsa, bu durum pek de anlaşılmayacak gibi değil.
Hukuksal Pozitivizm’in hüküm sürdüğü bir dönem ve anlayışıyla elbette bağdaştırılabilir.
Peki ya günümüzde, Hukuksal Pozitivizm’in göz ardı ettiği ve her koşulda ‘’değerler’’i temel
alan Tabii Hukuk’un hüküm sürdüğü bir dönem ve anlayışında, sırf fikirleri ve ifadeleri ile
onlarca yıl ‘’mahkum’’ edilenler? Peki ya bu sebepten bedelini canlarıyla ödeyenler? Belki
de bundan ötürü kıyasen Jan Valjan bizden şanslıydı...
Stj. Av.Gnyl
Kaynakça
1-) Altıntaş, Ömer Faruk. ''HUKUKUN KÖKENİYLE İLGİLİ TEORİLERE GENEL BİR BAKIŞ''.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 8/8 (Eylül 1999): 221-238, s.223.
2-) Öktem, Niyazi. ''HUKUKSAL POZİTİVİZM AKIMI''. Journal of Istanbul University Law Faculty
43/1-4 (Temmuz 2011): 271-299, s.273.
3-) Hugo Victor, Sefiller, Çev. Şerif Yeşilbudak, İzmir, Mart 2018, s. 36-37
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Hukuksal Bakış Derneği - Bilirkişilik avfatih Adliye Duvarı 1 30-08-2011 17:36
Hukuksal Bakış Derneği avfatih Adliye Duvarı 2 24-04-2011 21:14
Aldatilan EŞİn Hukuksal Haklari Konuk : NUR01 Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 21-10-2009 08:04
hukuksal pozitivizm logos Hukuk ve Felsefe 0 12-10-2008 15:18
sponsorluk sözleşmesi ve hukuksal zemini.. Onur dönmez Meslektaşların Soruları 0 16-08-2006 22:52


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04963803 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.