Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

 Bilgi  [HMK. 181] Madde Gerekçesi
Bu maddede, 1086 sayılı Kanunda mevcut olmayan bir hükme yer verilmiştir. Bir önceki maddede tamamen ıslah ayrıca düzenlendiğinden, kısmen ıslahın da aynı şekilde düzenlenmesi uygun görülmüştür. Kısmen ıslah yoluna başvuran taraf, ıslah talebiyle birlikte, ıslah etmek istediği işlemi ve ne şekilde ıslah edeceğini de belirtebilir. Bu şekilde ıslah talebiyle birlikte işlem de hemen ıslah edilirse, dava buna göre görülecektir. Ancak, kısmen ıslaha başvurmak isteyen taraf, ıslah talebiyle birlik...
(Şerh No: 10199 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)

 Bilgi  [HMK. 180] Madde Gerekçesi
"Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 184 üncü maddesinin görüşülmesi esnasında aşağıdaki gerekçelerle önerge verilmiştir. “Tamamen ıslah hâlinde ne yapılması gerektiği konusunda uygulamada tereddüt ortaya çıkabilmektedir. Düzenlemeyle bu tereddüt açıklığa kavuşturulmuştur. Davasını tamamen ıslah eden taraf, bu bildirimden itibaren yedi gün içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Böylece, ıslah yapan tarafın davayı gereksiz yere uzatmadan davanın yeni şekline göre dilekçe ve...
(Şerh No: 10198 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)

 Bilgi  [HMK. 179] Madde Gerekçesi
Bu madde ile, ıslahın yapılması hâlinde hangi etki ve sonuçların doğacağı düzenlenmiştir. Madde esas olarak 1086 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin karşılığıdır. Söz konusu 87 nci madde, bu düzenlemede fıkralara ayrılmış, ifadesinde ve kapsamında bazı değişiklikler yapılarak düzenlenmiştir. Birinci fıkrada, ıslahın, ıslah eden tarafın belirteceği noktadan itibaren, usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğuracağı belirtilmiştir. İkinci fıkrada ise ıslah ile geçersiz sayılamayacak i...
(Şerh No: 10197 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)

 Bilgi  [HMK. 178] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi hükmünün ifadesi ve kapsamında bazı değişiklikler yapılarak, tekrar düzenlenmiştir. Buna göre, ıslah sebebiyle geçersiz hâle gelen işlemlerle, karşı tarafın uğradığı zarar dışında, uğrayabileceği zarar da hükmün kapsamına dahil edilmiştir. Ayrıca, 1086 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinde, geçersiz sayılan işlemler sebebiyle karşı tarafın zararlarının hemen tazmini öngörülmüş ise de, bu maddede zarar ve ziyanlar karşılığı olarak takdir edilen teminatın öngörüle...
(Şerh No: 10196 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)

 Bilgi  [HMK. 177] Madde Gerekçesi
Maddeyle, ıslahın tahkikat sona erinceye kadar yapılabileceği kabul edilmiştir. Bu hüküm, esas olarak 1086 sayılı Kanunun 84 üncü maddesinde düzenlenmiş ve orada tahkikata tâbi olan davalarda, tahkikat sona erene kadar, tahkikata tâbi olmayan davalarda ise yargılamanın sonuna kadar yapılabileceği belirtilmiştir. Ancak, bu düzenleme çerçevesinde, tahkikata tâbi olan ve tâbi olmayan dava ayırımına gerek duyulmadığı için, ıslahın tahkikatın sonuna kadar yapılması esası kabul edilmiştir. Maddenin...
(Şerh No: 10195 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)

 Bilgi  [HMK. 176] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 83 üncü maddesi hükmü esas olarak kabul edilmiş, ancak anlaşılmasını kolaylaştırmak için ifadesi değiştirilmiş ve iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Taraflar, daha önce olduğu gibi, ıslah yolu ile iddialarını ve savunmalarını genişletip değiştirebileceklerdir. Buna göre, davacı dava dilekçesinde belirttiği dava sebebini değiştirebileceği gibi, örneğin; daha önce belirttiği ödünç sözleşmesi sebebini değiştirip, sebepsiz zenginleşme sebebine dayanabilecektir. Keza, davacı dav...
(Şerh No: 10194 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 175] Madde Gerekçesi
Tarafın isticvabı tarafın bir nevi tanıklığıdır. Bu sebeple tanıklığa ilişkin sır nedeniyle çekinmeye dair 252 (yasada 249), menfaat ihlâli tehlikesi nedeniyle çekinmeye dair 253 üncü (yasada 250 nci) maddeler ile tanıkların mahkeme huzurunda dinlenmesine, tanığın dinlenmeden önce bilgilendirilmesine, tanığın dinlenilme şekline, karşı tarafın isteği üzerine soru yönlendirilmesine, karşı tarafın doğrudan soru yönlendirme yasağına ve gerektiğinde tercüman veya bilirkişi kullanılmasına ilişkin 262 ...
(Şerh No: 10193 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 174] Madde Gerekçesi
Bu madde, 1086 sayılı Kanunun 235 inci maddesinden ifadesi değiştirilerek ve sadeleştirilerek alınmıştır. Son cümlede “haklı sebep olmaksızın” tutanağı imzalamaktan kaçınma hâlinde bunun da tutanakta gösterilmesi hükme bağlanmıştır. İsticvap olunanın göstereceği haklı sebebin de tutanağa geçirilmesi tabiîdir. Haklı sebebin anlamı ve sınırını belirlemek her zaman çok kolay olmadığından, isticvap olunanın kendince ortaya koyduğu haklı sebebin değerlendirmesi hâkim tarafından serbestçe takdir edile...
(Şerh No: 10192 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 173] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrası, 1086 sayılı Kanunun 231 inci maddesinde yer alan, mahcur veya küçük kişiler yerine, bunların velisi veya vasisinin isticvap edileceğine ilişkin düzenleme, “Bizzat isticvap edilme” kenar başlıklı 176 ncı maddenin gerekçesinde gösterildiği üzere bu Tasarıya alınmamış, değişikliği vurgulamak üzere bu fıkra düzenlenmiştir. İkinci fıkra, isticvap olunacak kişiyi, doğruyu söylemeye yönlendirme görevini hâkime yükleyen bir hükümdür. Üçüncü fıkraya, 1086 sayılı Kanunun 23...
(Şerh No: 10191 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 172] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasına, 1086 sayılı Kanunun 232 nci maddesi sadeleştirilerek alınmıştır. Birinci fıkranın ikinci cümlesi ise yeni bir hükümdür. İmkân oldukça tarafın hüküm verecek hâkimle yüz yüze gelmesinde, gerçeğin ortaya çıkması bakımından fayda umulmuş, mahkemenin yargı çevresi dışında fakat mahkemenin bulunduğu ilde bulunan kişilere dahi mahkemeye gelme mecburiyeti getirilmiştir. Ancak mahkemenin bulunduğu il dışında oturanlar için ses ve görüntü nakline ilişkin teknik imkânlardan y...
(Şerh No: 10190 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 171] Madde Gerekçesi
Bu maddede 1086 sayılı Kanunun 234 üncü maddesinde düzenlendiği gibi, isticvap edilecek kimselerin mahkemeye çağrılmaları ile gelmemeleri yahut cevap vermemelerinin sonuçları gösterilmiştir.
(Şerh No: 10189 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 170] Madde Gerekçesi
Bu madde, 1086 sayılı Kanunun 231 inci maddesinden alınmıştır. Tüzel kişilerin isticvabı söz konusu olduğunda, tüzel kişiyi temsile yetkili kimseler davet edilerek isticvap edilecektir. Buna karşılık ergin olmayan veya kısıtlıların isticvap edilmesi söz konusu olduğunda ise onlar adına kanunî temsilcileri davet edilerek isticvap edilecektir. Ancak, ergin olmayan veya kısıtlıların bizzat dava açabilecekleri hâllerde, bizzat kendilerinin isticvabı düzenlenmiştir. Ergin olmayan veya kısıtlıl...
(Şerh No: 10188 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 169] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrası, 1086 sayılı Kanunun 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinden, ifadesi sadeleştirilmek suretiyle, alınmıştır. İkinci fıkra ise aynı maddenin ikinci fıkrasının, güncelleştirilmiş şeklidir. Böylece hâkime, taraftan kendisini bağlayıcı beyan alma imkânı getirilmiştir.
(Şerh No: 10187 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 168] Madde Gerekçesi
Bu maddede, bölge adliye mahkemelerinin kuruluşu da dikkate alınarak, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna ancak esas hükümle birlikte gidilebileceği vurgulanmıştır. Ayırma ve birleştirme kararları bakımından tek başına istinaf yoluna başvurulması bölge adliye mahkemelerinde hükmün kaldırılarak esastan ...
(Şerh No: 10186 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 167] Madde Gerekçesi
“Davaların ayrılması” başlığını taşıyan bu maddede 1086 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi metnine bağlı kalınmış olup, davaların ayrılmasına karar verilmesi hâlinde mahkeme, davaları başka bir mahkemeye göndermeyip, bizzat bakmaya devam edecektir. Sözü edilen husus, usul ekonomisinin bir gereği olarak bu düzenlemeye yansıtılmıştır. Öte yandan, 1086 sayılı Kanunun 47 nci maddesi hükmü, uygulama alanının bulunmaması sebebiyle ve teorideki düşüncelere de uygun olarak bu Tasarıda yer almamıştır.
(Şerh No: 10185 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 152] Madde Gerekçesi
"Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 156 ncı maddesinden sonra gelmek üzere madde ihdas edilmesi için aşağıdaki gerekçelerle önerge verilmiştir. “Duruşma, yargılamada sözlü ve canlı bir süreci ifade etmektedir. Bu süreç ve aşama, yargılamada doğrudanlık ilkesine, adil yargılanma ve hukukî dinlenilme hakkına ve bunlara bağlı olarak gerçeğin anlaşılması ve ortaya çıkmasına hizmet etmektedir; ayrıca sözlülük ilkesinin de en somut tezahür şeklidir. Bu aşamanın etkin bir şekilde kullanılm...
(Şerh No: 10184 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:58)

 Bilgi  [HMK. 166] Madde Gerekçesi
“Davaların birleştirilmesi” başlığını taşıyan bu maddeye göre, ayrı ayrı açılmış davalar arasında ancak bu maddede gösterilen anlamda bir bağlantı bulunması hâlinde, davaların birleştirilmesi istenebilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması hâlinde, davaların birleştirilmesi usul ekonomisi açısından önem taşımaktadır. Bu durumda aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahk...
(Şerh No: 10183 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)

 Bilgi  [HMK. 165] Madde Gerekçesi
Bir davanın görülmesi sırasında ortaya çıkan ve bu davanın incelenebilmesi veya sonuçlandırılabilmesi için, mahkemenin görevi dışında kalması sebebiyle, görevli yargılama makamınca çözümlenmesine kadar beklenilmesi gereken sorunlara, bekletici sorun denir. 1086 sayılı Kanunda bekletici soruna ilişkin bir hüküm yer almamakta iken, bu maddede iki tür bekletici sorun düzenlenmiştir. Birinci hâl, bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya veya idarî makamın tespitine yahut dava konusuyl...
(Şerh No: 10182 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)

 Bilgi  [HMK. 164] Madde Gerekçesi
Bu madde, 1086 sayılı Kanunun 223 ve 224 üncü maddelerinin tek madde altında düzenlenmiş hâlidir. Hâkimin, davada ileri sürülen ön sorun hakkında öncelikle incelemeye değer bulunup bulunmadığı yönünden karar vermesi, şayet incelemeye değer görür ise bu incelemenin usulü tanzim edilmiştir.
(Şerh No: 10181 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)

 Bilgi  [HMK. 163] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun Beşinci Faslında düzenlenmiş olan “Hadise” kurumu bu Tasarıda, “Ön Sorun” olarak ifade edilmiştir. Bu madde 1086 sayılı Kanunun 222 nci maddesinin karşılığı olup, ön sorunun duruşma sırasında veya dışında nasıl ileri sürülebileceği düzenlenmiştir.
(Şerh No: 10180 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)

 Bilgi  [HMK. 162] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 158 inci maddesine tekabül etmektedir. 158 inci maddedeki kurallar muhafaza edilmiştir.
(Şerh No: 10179 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)

 Bilgi  [HMK. 161] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 157 nci maddesinin ikinci cümlesine tekabül etmektedir. Davanın tarafları, katılanlar ya da Avukatlık Kanununun açık hükmüne göre avukatlar dosyayı inceleyebilecektir. Dava ile ilgili olduğunu bildiren kişiler ise bunu yaklaşık olarak ispata yarayan delilleri göstermeli ve hâkimin iznini almalıdır. Gizli olarak saklanmasına karar verilen belge ve tutanaklara gelince; 162 nci maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere davanın hiçbir evrakı taraflardan ve davaya katı...
(Şerh No: 10178 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 160] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 156 ncı maddesinin ikinci fıkrasına tekabül etmektedir. Dosyanın dizi listesine bağlanması, içeriğinin daha iyi saklanması bakımından önem taşır. Bu konu ayrı bir madde hâline getirilerek mahkeme personelinin dikkati çekilmek istenmiştir.
(Şerh No: 10177 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 159] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 156 ncı maddesine tekabül etmektedir. Belgenin dosyaya konuluş tarihi, davanın seyri bakımından önem taşır. Belgenin dosyaya havale tarihini belirleme işini hâkim yapar veya görevlendirilmişse yazı işleri müdürü de yerine getirebilir. İkinci fıkrada, davanın delili olarak dosyada bulunan belgenin, kaybolmasını önlemek amacıyla, re’sen veya talep üzerine alınacak tedbirler düzenlenmiştir. Dava dosyasının bir başka mahkeme ya da merci tarafından istenilmesi durumunda,...
(Şerh No: 10176 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 158] Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanunun 155 inci maddesine tekabül etmektedir. Davanın hiçbir evrakı taraflardan ve davaya katılandan gizlenemez. Taraflar ve katılan dava evrakını istedikleri zaman, kuralları çerçevesinde inceler. Mahkemeler dava evrakının taraflarca incelenmesini kolaylaştıracak tedbirleri de almalıdır. Bu tedbirler kapsamında tutanakların örneklerinin tamamen ya da kısmen taraflara veya katılana verilmesi hüküm altına alınmıştır. Ancak dava evrakı arasına getirilen veya konan belgelerin ...
(Şerh No: 10175 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 157] Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanunun 154 üncü maddesine tekabül etmektedir. Zabıt kâtipleri, mahkemenin oluşumunda önemli unsurlardır. Binaenaleyh tüm mahkeme işlemlerinde hâkimin yanında bulunmalıdırlar. Çok istisnaî hâllerde, zabıt kâtibi hukukî veya fiilî sebeplerle görev yapamayacak durumda olur ve işin de gecikmesinde sakınca bulunursa, ehil olan herhangi bir kimse yemin ettirilerek, zabıt kâtibi olarak görevlendirilebilir. Böylece, işin, süratle görülmesinin mümkün hâle getirilmesi amaçlanmıştır.
(Şerh No: 10174 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 156] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 153 üncü maddesine tekabül etmektedir. 153 üncü maddede, tutanağın ispat gücü, sadece sözlü muhakemeye hasredilmişken, yeni sistem içerisinde bu güç, ön inceleme ile tahkikat ve yargılamanın diğer işlemlerine de teşmil edilmiştir.
(Şerh No: 10173 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 155] Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanunun 152 nci maddesine tekabül etmekte ve tutanağın imza altına alınması düzenlenmektedir. Maddenin birinci fıkrasında, hâkim ve zabıt kâtibine tutağın derhal imzalanması gereği hatırlatılmaktadır. Zira dava evrakının ana belgelerinden biri de tutanaklardır. Bu belgenin tartışma yaratmayacak bir biçimde düzenlenmesi davanın selameti bakımından önem taşır. İkinci fıkrada ise tutanağa imza koyması gereken ve fakat imza bilmeyenler ile imza veya parmak izi koyamayanları...
(Şerh No: 10172 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 154] Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanunun 151 inci maddesine tekabül etmektedir. Birinci fıkrada, tutanağa, yargılama işlemleri ile iki tarafın ve diğer ilgililerin sözlü açıklamalarının yazılacağı belirtilip, böylece tutanağın amacı ortaya konmuştur. İkinci fıkrada, sözlü açıklamaların doğrudan ancak hâkimin izniyle tutanağa geçirilebileceği belirtilmiş; üçüncü fıkrada, tutanakta mutlaka bulunması gereken hususlar gösterilmiştir. Bu fıkranın (ç) bendinde, imza ile onanması zorunlu bazı işlemler gösterilmiş,...
(Şerh No: 10171 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 153] Madde Gerekçesi
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında “Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, … haber veya fikir almak ve vermek özgürlüğünü de içerir… bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak… yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için yasayla… sınırlamalara ve yaptırımlara bağlanabilir.” biçiminde ifade edilen kural uyarınca ve birçok batı ülkeleri kanunlarında olduğu gibi, madde ile, yargılamanı...
(Şerh No: 10170 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 151] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 150 nci maddesine tekabül etmektedir. Maddenin birinci fıkrasında, 1086 sayılı Kanunun bu konudaki hükmü benimsenmiş, mahkemenin düzenini bozan kimsenin, öncelikle mahkeme salonundan çıkartılması yaptırımı ile karşılaşması düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında ise mahkemenin düzenini bozmakta veya münasip olmayan söz ve davranışta ısrar eden kişilere, Ceza Muhakemesi Kanununda olduğu gibi, disiplin hapsi öngörülmüştür. Mahkemenin düzenini bozan veya münasip...
(Şerh No: 10169 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)

 Bilgi  [HMK. 150] Madde Gerekçesi
Bu madde ile kabul edilen hükümler, 1086 sayılı Kanunun 409 uncu maddesinin karşılığıdır. Hükümlerde bir değişiklik olmamakla beraber, birinci fıkrada bu hükümlerin uygulanabilmesi için her şeyden önce tarafların usulüne uygun davet edilmiş olmaları gerektiğine işaret edilmiştir. Takip edilmeyen dava dosyasının işlemden kaldırılmasından sonra yenilenme imkânı bulunduğu, bu işlemin yenileninceye kadar geçerli olduğu gözetilerek, fıkra metnine, 1086 sayılı Kanunun birinci fıkrasında yer alan,...
(Şerh No: 10168 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)

 Bilgi  [HMK. 149] Madde Gerekçesi
Madde, taraflara modern teknolojiden ve Adalet Bakanlığınca uygulamaya konulan Ulusal Yargı Ağı Projesinden yararlanma imkânı hazırlamaktadır. Bu yolla, yargılamanın herhangi bir işlemine uzaktan katılma, tarafın isticvabı, şahidin veya bilirkişinin dinlenilmesi mümkün olacak, hâkim uzaktan da olsa delillerle bizzat temas kuracak; Anayasanın da amir hükmü olan “usul ekonomisi çerçevesinde daha az emek ve daha az masrafla” davanın karara bağlanması sağlanacaktır. Maddenin birinci fıkrasında, y...
(Şerh No: 10167 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)

 Bilgi  [HMK. 148] Madde Gerekçesi
Maddeyle, mahkeme işlemlerinin hangi gün ve saatlerde yapılabileceği düzenlenmiştir. Buna göre, esas itibarıyla işlemler resmî çalışma gün ve saatlerinde yapılmakla birlikte; zorunluluk veya gecikmesinde zarar ihtimali bulunan hâllerde, günlük duruşma listesinde yazılı işler ile keşif ve delillerin tespiti gibi işlemlerin, bu gün ve saatlerin dışında da yapılmasına ihtiyaç duyulabilmektedir. Kamu düzeni ve davaların gecikmesine sebep olunmaması açısından bu düzenlemeye yer verilmiştir.
(Şerh No: 10166 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)

 Bilgi  [HMK. 147] Madde Gerekçesi
Bu madde 1086 sayılı Kanunun 213 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarıda, dava, cevap, cevaba cevap ve davalının ikinci cevap dilekçesi verilince veya ilgili süreler geçince, tarafların ön inceleme için davet edileceği ve yapılacak işlemler gösterilmiştir. O işlemler tamamlanmadan başka bir işlem yapılamaz. Bu yönün sağlanması amacıyla maddenin birinci fıkrası 1086 sayılı Kanunda yer alan düzenlemeden farklı bir biçimde düzenlenmiş; tarafların bundan sonraki tüm duruşmayı kapsar şekilde, oturu...
(Şerh No: 10165 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)

 Bilgi  [HMK. 146] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 217 nci maddesinin birinci fıkrası hükmü muhafaza edilmekle birlikte, ikinci fıkra başka maddelerde düzenlendiğinden, tekrara sebebiyet vermemek için bu maddeye alınmamıştır. Ayrıca, tahkikat sona erdikten sonra dava da aydınlanmış sayılacağından, yeni delil ibrazı söz konusu olmayacaktır. Şayet dava aydınlanmamışsa, tahkikat da tamamlanmış sayılamayacağından, böyle bir durumda tahkikatın sona erdirildiğine de karar verilemez.
(Şerh No: 10164 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)

 Bilgi  [HMK. 145] Madde Gerekçesi
Uygulamada, davaların uzamasının temel sebeplerinden birinin de gereksiz yere yeni delil sunulması ve bu konuda taraflara verilen sürelere uyulmaması olduğu bilinmektedir. Maddenin ilk fıkrasıyla, Kanunda belirtilen sürelerden sonra, davada yeni delil sunulmasının yasak olduğu kural olarak benimsenmiştir. Fakat iki istisna kabul edilmiştir. Yeni delil sunulması talebi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya delilin süresinde sunulmaması ilgili tarafın kusuru dışında bir sebebe dayanıyor...
(Şerh No: 10163 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)

 Bilgi  [HMK. 144] Madde Gerekçesi
Bu madde hükmünde, 1086 sayılı Kanunun 213 üncü maddenin birinci fıkrası ile 215 inci maddesi birleştirilmiştir. “Tarafların duruşmaya daveti” başlıklı 152; “Tarafların duruşmaya gelmemesi ve sonuçları” başlıklı 155 ve “Ön inceleme oturumuna davet” başlıklı 144 üncü maddelerde taraflara çıkartılacak davetiyeler ve duruşmaya gelmemenin sonuçları hakkında kurallar getirildiğinden, 1086 sayılı Kanunun 213 üncü maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarındaki düzenlemeye, bu maddede yer verilmemiştir. 108...
(Şerh No: 10162 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)

 Bilgi  [HMK. 143] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 221 inci maddesinin dili sadeleştirilmiş hâlidir. Maddede tahkikatın ne suretle yapılacağı açıklanmıştır. Tabiîdir ki hâkim ön inceleme sırasında öncelikle dava manileri ve sonra da dava şartlarını belirleyecek hadiseleri tahkik edecek, eğer davaya devam gerekli olursa diğerlerini tahkik ettikten sonra hep birlikte değerlendirecektir.
(Şerh No: 10161 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)

 Bilgi  [HMK. 142] Madde Gerekçesi
Hak düşürücü süreler ve zamanaşımı konusundaki iddia ve savunmalar, aslında, işin esasıyla ilgili hususlardır. Bu sebeple, ön inceleme oturumu yapılmadan ve uyuşmazlık noktaları tam olarak belirlenmeden, uyuşmazlığın esası ile ilgili, maddî hukuka dahil olan bir konuda karar da verilemez. Ancak, uyuşmazlık noktaları açıklığa kavuşup belirli hâle geldikten sonra, uyuşmazlıkla ilgili süreler hakkında karar vermek de mümkün hâle gelmiş demektir. Bu sebeple, aslında doğrudan ön incelemenin içerisind...
(Şerh No: 10160 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)

 Bilgi  [HMK. 141] Madde Gerekçesi
Ön inceleme, yargılamanın önemli bir kesiti olarak, yargılamanın başında bazı hususların çözümlenmesine imkân tanımaktadır. Yargılama sürdürülecekse, ön inceleme oturumunda tutulan tutanak esas alınarak yargılama yürütülecektir. Bu sebeple, yargılama içerisinde iddia ve savunmaların genişletilip değiştirilmesinin nasıl olacağının da bu yeni düzenlemeyle bağlantılı olarak açıklığa kavuşturulması zorunludur. Madde bu soruya cevap oluşturmaktadır. Birinci fıkra ile, tarafların karşılıklı dilekç...
(Şerh No: 10159 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)

 Bilgi  [HMK. 140] Madde Gerekçesi
Ön inceleme oturumu, ön inceleme aşamasında özel bir öneme sahiptir. Bu aşamanın başarısı, esasen bu oturuma doğru bir şekilde hazırlanılması ve yapılması gereken işlemlerin mahkemece ve taraflarca doğru bir şekilde yapılmasına bağlıdır. Bu sebeple ön inceleme oturumunda yapılacak işlemler her bir fıkrada ayrıca belirtilmiştir. Birinci fıkra uyarınca, dava şartları ve ilk itirazlar dosya üzerinden de karara bağlanabiliyorsa, bu şekilde karara bağlanacaktır. Bu durumda, bazen ön inceleme oturu...
(Şerh No: 10158 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)

 Bilgi  [HMK. 139] Madde Gerekçesi
Bu maddeyle ön inceleme için bir oturum günü belirlenmesi, ön inceleme konusundaki bazı işlemlerin bu oturumda, iki taraf veya vekilleri huzurunda gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Ön inceleme oturumu için gün tespiti, dilekçelerin karşılıklı verilmesi aşaması tamamlandıktan sonra yapılacaktır. Özellikle, tarafların sulh olmalarını sağlamak; sulh olmayacaklar ise uyuşmazlık noktalarını tam olarak tespit edebilmek için, böyle bir oturuma ihtiyaç vardır. Ayrıca, usule ilişkin kararlar dosya üzerin...
(Şerh No: 10157 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)

 Bilgi  [HMK. 138] Madde Gerekçesi
Yargılamada taraflar usule veya esasa ilişkin iddia ve savunma sebeplerini ileri sürerler. Bunlardan usule ilişkin olanların hâllinden sonra, işin esasına girilerek uyuşmazlık çözümlenir. Usule ilişkin hususlar, ya dava şartıdır veya ilk itiraz niteliğindedir. Usule ilişkin hususlar, şeklî nitelik taşıdıklarından yargılamanın başında, dosya üzerinden de incelenerek karara bağlanabilir. Ancak, mahkeme, kararını vermek için tarafların dinlenmesine ihtiyaç duyuyorsa, bunu da tahkikat aşamasında de...
(Şerh No: 10156 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)

 Bilgi  [HMK. 137] Madde Gerekçesi
Madde, hukukumuzda yeni kabul edilen bir yargılama aşamasını düzenlemektedir. Birinci fıkra, ön incelemenin kapsamını belirlemektedir. Ön incelemede hangi işlemlerin yapılacağı açıklanmıştır. Bunlar, usule ilişkin hususlarla, tahkikata hazırlık işlemleri, tarafların delillerini sunmaları ve toplanması için gerekli işlemlerdir. Bu aşamanın önemli bir amacı da tarafları sulhe ve özünde sulhü hedefleyen bir kurum olan arabuluculuğa gitmeye teşvik etmek; böylelikle onlar arasında bir anlaşma sağl...
(Şerh No: 10155 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)

 Bilgi  [HMK. 136] Madde Gerekçesi
Davalının cevap dilekçesinin davacıya tebliğ edilmesi üzerine, davacı da onbeş gün ("iki hafta" olarak yasalaşmıştır) içerisinde cevaba cevap dilekçesini verebilir. Davacının da buna karşı yine onbeş gün ("iki hafta")içerisinde cevap hakkı bulunmaktadır. Dava ve cevap dilekçesinde bulunması gereken hususlar, niteliğine uygun düştüğü ölçüde, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesinde de uygulanır. Bu dilekçelerin verilmesiyle veya bunlara ilişkin sürelerin geçirilmesiyle, dilekçelerin verilmesi aş...
(Şerh No: 10154 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)

 Bilgi  [HMK. 135] Madde Gerekçesi
Maddede yer alan düzenlemeyle, karşı dava da müstakil bir dava olduğu için, özel düzenleme bulunan hâller dışında, dava ile ilgili ilke ve kuralların karşı dava bakımından da işlerlik kazanacağı hususu açıkça hükme bağlanmıştır. Bu çerçevede, karşı davada ayrı harç alınacak; dava şartları asıl davadan bağımsız olarak araştırılacak ve verilecek olan kararın hüküm fıkrasında da, karşı dava ile ilgili talebe mahkemenin nasıl cevap vereceği hususuna açıkça işaret edilecektir.
(Şerh No: 10153 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)

 Bilgi  [HMK. 134] Madde Gerekçesi
Maddede yer alan düzenleme ile, mahkemece birlikte görülüyor olmalarına rağmen, asıl davayla karşı davanın birbirinden bağımsız davalar olduğu hususu açıkça vurgulanmış ve bu çerçevede asıl davanın herhangi bir nedenle sona ermesinin, karşı davanın da sona ermesi sonucunu doğurmayacağı hususunun altı çizilmiştir.
(Şerh No: 10152 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:12)

Ekli Dosya
(Şerh No: 10151 - Ekleyen: Av.Mustafa Nehir GÜÇKAYA - Tarih : 13-02-2011 01:07)

 Bilgi  [BK. 54] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46 nci maddesinin birinci fıkrasını karşılamaktadır. Tasarının tek fıkraya bağlı dört bentten oluşan 54 üncü maddesinde, bedensel zararlar düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46 ncı maddesinde kullanılan "b. Cismanî zarar hâlinde lâzım gelen zarar ve ziyan" şeklindeki kenar başlık. Tasarıda "b. Bedensel zarar" şekline dönüştürülmüş ve bedensel bütünlüğün zedelenmesi durumunda uğranılan zararlar, dört bent hâlinde sayılmıştır. 818 sayılı Borçlar Kan...
(Şerh No: 10149 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:59)

 Bilgi  [BK. 53] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 45 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkraya bağlı üç bentten oluşan 53 üncü maddesinde, ölüm hâlinde uğranılan zararlar düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 45 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "V. Hususî hâller / 1. Adam ölmesi ve cismanî zarar / a. Ölüm takdirinde zarar ve ziyan" şeklindeki ibareler, cismanî zararın, Tasarının "Bedensel bütünlüğün zedelenmesi" kenar başlıklı 53 üncü maddesinde ayrıca düzenlenmesi nedeniyle, ...
(Şerh No: 10148 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:59)

 Bilgi  [BK. 52] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 44 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 52 nci maddesinde, tazminatın indirilmesi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 44 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "IV. Tazminatın tenkisi" şeklindeki ibare, Tasarının 52 nci maddesinde, "2. İndirilmesi" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 44 üncü maddesinin birinci fıkrasında kullanılan "zararı yapan şahsın" şeklindeki ibare yerine, Tasarıda "tazmina...
(Şerh No: 10147 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:58)

 Bilgi  [BK. 51] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 51 inci maddesinde, tazminatın kapsamının ve ödenme biçiminin hâkim tarafından belirlenmesi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "III. Tazminat miktarının tayini" şeklindeki ibare, Tasarının 51 inci maddesinde, "III. Tazminat /1. Belirlenmesi" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43 üncü maddesinde "hâkimin, tazminat...
(Şerh No: 10146 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:57)

 Bilgi  [BK. 50] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 42 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 50 nci maddesinde, zararın ve kusurun ispatı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 42 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "II. Zararın tayini" şeklindeki ibare. Tasarının 50 nci maddesinde, "II. Zararın ve kusurun ispatı" şeklinde değiştirilmiştir. Gerçekten, Tasarının 50 nci ve devamı maddelerinde haksız fiilin düzenlendiği ve kusurun da haksız fiilin unsurlarından biri olduğu gö...
(Şerh No: 10145 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:55)

 Bilgi  [BK. 49] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 41 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 49 uncu maddesinde, haksız fiil sorumluluğunda, zarar verenin tazminat yükümlülüğüne ilişkin kural düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda, 41 inci maddeyle başlayan "İkinci Fasıl / Haksız muamelelerden doğan borçlar" şeklindeki üst başlık, burada hukuki işlemden (muameleden) doğan borçların değil, haksız fiilden doğan borçların söz konusu olduğu göz önünde tutularak, Tasarıda "İkinci Ay...
(Şerh No: 10144 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:54)

 Bilgi  [BK. 48] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 40 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 48 inci maddesinde, temsil yetkisine ilişkin özel hükümlerin saklı olduğu belirtilmektedir. Bu sebeple, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu ve Borçlar Kanunu’nda düzenlenen çeşitli ortaklıkların temsilcilerinin, organlarının ve Türk Borçlar Kanunu’nda düzenlenen ticarî vekillerin yetkisi hakkında, Tasarının temsile ilişkin genel hükümleri değil, öncelikle söz konusu özel hükümler uygulanacaktır. 818 ...
(Şerh No: 10143 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:53)

 Bilgi  [BK. 47] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 39 uncu maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 47 nci maddesinde, temsil olunan tarafından, yetkisiz temsilcinin yaptığı hukukî işlemlerin onanmamasının sonuçları düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 39 uncu maddesinin kenar başlığında kullanılan "2. İcazetin bulunmaması" şeklindeki ibare, Tasarıda "2. Onamama hâlinde" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 39 uncu maddesinin birinci fıkrasının son cümlesinde k...
(Şerh No: 10142 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:52)

 Bilgi  [BK. 46] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 38 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 46 ncı maddesinde, yetkisiz temsilcinin yaptığı işlemi, adına sözleşme yapılan kişi tarafından onanması durumu düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 38 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "II. Salâhiyetin fıkdanı / 1. İcazet" şeklindeki ibareler, Tasarının 46 ncı maddesinde, "II. Yetkisiz temsil / 1. Onama hâlinde" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda tek ...
(Şerh No: 10141 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:52)

 Bilgi  [BK. 45] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 37 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 45 inci maddesinde, yetkinin sona erme ânı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 37 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "d. Salâhiyetin hangi zamandan itibaren nihayet bulacağı" şeklindeki ibare, Tasarının 45 inci maddesinde, "d. Yetkinin sona erdiğinin ileri sürülememesi" olarak değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 37 nci maddesinin birinci fıkrasında kullanılan "...on...
(Şerh No: 10140 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:51)

 Bilgi  [BK. 44] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 36 ncı maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 44 üncü maddesinde, yetki belgesinin geri verilmesi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 36 ncı maddesinin kenar başlığında kullanılan "c. Salâhiyeti havi olan senedin iadesi" şeklindeki ibare, Tasarının 44 üncü maddesinde, "c. Yetki belgesinin geri verilmesi" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 36 ncı maddesinin birinci fıkrasında kullanılan "mahkemeye" şeklinde...
(Şerh No: 10139 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:50)

 Bilgi  [BK. 43] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 35 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 43 üncü maddesinde, temsil olunanın veya temsilcinin ölümünün, ehliyetsizliğinin ve diğer durumların temsil ilişkisi üzerindeki etkileri düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 35 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "b. Ölüm ve ehliyetsizliğin ve sairenin hükümleri" şeklindeki ibare, Tasarının 43 üncü maddesinde, "b. Ölüm, ehliyetsizlik ve diğer durumlar" şeklinde değiştirilmiştir....
(Şerh No: 10138 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:49)

 Bilgi  [BK. 42] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 34 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 42 nci maddesinde, temsil yetkisinin sınırlanması ve geri alınması düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 34 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "3. Hukukî muameleden neşet eden salâhiyet / a. Salâhiyetin tahdidi ve ref i" şeklindeki ibareler Tasarının 42 nci maddesinde, "2. Hukukî işlemden doğan yetki / a. Yetkinin sınırlanması ve geri alınması" şeklinde değiştirilmiştir. 818 ...
(Şerh No: 10137 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:48)

 Bilgi  [BK. 41] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 33 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 41 inci maddesinde, temsil yetkisinin kapsamı düzenlenmektedir. 8Î8 sayılı Borçlar Kanunu’nun 33 üncü-maddesinin kenar başlığında kullanılan "2. Salâhiyetin derecesi" şeklindeki ibare. Tasarının 41 inci maddesinde, "b. Temsil yetkisinin kapsamı" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun iki cümleden oluşan 33 üncü maddesinin birinci fıkrası, Tasarıda tek cümleye dönüştürülmüştür...
(Şerh No: 10136 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:47)

 Bilgi  [BK. 40] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 32 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 40 inci maddesinde, yetkili temsilde genel olarak temsilin hükmü düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 32 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "G. Salâhiyete müstenit temsil / I. Umumiyet itibariyle / 1. Temsilin hükümleri" şeklindeki ibareler, Tasarının 40 inci maddesinde, "H. Temsil / I. Yetkili temsil / 1. Genel olarak /a. Temsilin hükmü" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı ...
(Şerh No: 10135 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:47)

 Bilgi  [BK. 39] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 31 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 39 uncu maddesinde, irade bozukluğu sonucunda bir sözleşme yapan tarafın, bu sözleşmenin onanmış sayılmasının koşulları ile aldatma sebebiyle veya korkutulma sonucunda sözleşme yapan tarafın tazminat hakkı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 31 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "IV. Akde icazet ile rızanın fesadı (nın) bertaraf edilmesi" şeklindeki ibare, Tasarının 39 uncu m...
(Şerh No: 10134 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:46)

 Bilgi  [BK. 38] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 30 uncu maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan- oluşan 38 inci maddesinde, korkutmanın koşulları düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 30 uncu maddesinin kenar başlığında kullanılan "2. İkrahın şartları" şeklindeki ibare, bir Önceki maddenin kenar başlığının "III. Korkutma" şeklinde olduğu göz önünde tutularak, Tasarının 38 inci maddesinde, "2. Koşulları" şeklinde kısaltılmıştır. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 30 uncu maddesinin ikinci f...
(Şerh No: 10133 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:45)

 Bilgi  [BK. 37] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 29 uncu maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 37 nci maddesinde, taraflardan birinin veya üçüncü kişinin korkutması sonucunda yapılan bir sözleşmenin hükmü düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 29 uncu maddesinin kenar başlığında kullanılan "III. İkrah / 1. Akdin inkızası" şeklindeki ibare, Tasarının 37 nci maddesinde, "III. Korkutma / 1. Hükmü" olarak-değiştirilmiştir. Aynı maddenin birinci fıkrasında kullanılan "kendi hakkında lü...
(Şerh No: 10132 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:44)

 Bilgi  [BK. 36] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 28 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 36 ncı maddesinde, taraflardan birinin ve üçüncü kişinin aldatması sonucunda kurulan sözleşmenin bağlayıcı olmadığı durumlar düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 28 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "II. Hile" ibaresi, Tasarının 36 ncı maddesinde, "II. Aldatma" şeklinde değiştirilmiştir. Aynı maddenin ikinci fıkrasında, üçüncü kişinin aldatması sonucunda kurulan sözleşmen...
(Şerh No: 10131 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:44)

 Bilgi  [BK. 35] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 26 ncı maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 35 inci maddesinde, yanılmada kusurlu olan tarafın, tazminat sorumluluğu ve kapsamı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun kenar başlığında kullanılan "4. İhmal yüzünden hata" şeklindeki ibare, Tasarıda "4. Yanılmada kusur" olarak değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 26 ncı maddesinin birinci fıkrasının ilk cümlesinde kullanılan "mukavelenin bu suretle feshinden mütevellit z...
(Şerh No: 10130 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:43)

 Bilgi  [BK. 34] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 25 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 34 üncü maddesinde, yanılmada dürüstlük kurallarının etkisi ve işlevi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 25 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "3. Hüsnüniyet kaidelerine muhalif hareket davası" şeklindeki ibare, Tasarının 34 üncü maddesinde "3. Yanılmada dürüstlük kuralları" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre:...
(Şerh No: 10129 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:42)

 Bilgi  [BK. 33] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 27 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 33 üncü maddesinde, irade açıklamasının yanlış iletilmesinin sebep olduğu yanılma durumunda uygulanacak hükümler düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 27 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "5. Bir vasıtanın hatası"' şeklindeki ibare, Tasarının 33 üncü maddesinde, "c. İletmede. yanılma'' şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 27 nci maddesinden farklı olarak...
(Şerh No: 10128 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:41)

 Bilgi  [BK. 32] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 24 üncü maddesinin ikinci fıkrasını karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 32 nci maddesinde, saikte yanılma düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 24 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan ;"2. Hata halleri" şeklindeki ibare, Tasarıda "b. Saikte yanılma" şekline dönüştürülmüştür. 818 sayılı Borçlar Kanunu’ndan farklı olarak saikte yanılmanın ayrı bir maddede düzenlenmesi uygun görülmüştür. Çünkü, "işlem iradesi" ile "açıklanan irade" ...
(Şerh No: 10127 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:40)

 Bilgi  [BK. 31] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 24 üncü maddesini kısmen karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 31 inci maddesinde, açıklamada yanılmanın esaslı olduğu beş durum ile basit hesap yanlışlıklarının sözleşmenin geçerliliğine etkisi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 24 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "2. Hata hâlleri" seklindeki ibare. Tasarıda :'2. Yanılma hâlleri"' şeklinde değiştirilmiş ve "a. Açıklamada yanılma" şeklinde yeni bir alt başlık eklenmiştir. 818 s...
(Şerh No: 10126 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:39)

 Bilgi  [BK. 30] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 23 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 30 uncu maddesinde, sözleşmenin kurulduğu sırada esaslı yanılmaya düşen tarafın o sözleşmeyle bağlı olmayacağı düzenlenmektedir. Esaslı yanılma hâllerine ilişkin Tasarının 31 inci maddesinden de anlaşılacağı gibi, esaslı yanılma, sözleşmenin geçerliliğini etkileyebilen bir irade bozukluğudur. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 23 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "F. Rızadaki Fesat / I. Hata...
(Şerh No: 10125 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:38)

 Bilgi  [BK. 29] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 22 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 29 uncu maddesinde, bir sözleşmenin ileride kurulmasına ilişkin sözleşmelerin geçerli olduğu belirtilmekte ve önsözleşmenin şekli düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 22 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "IV. Akit yapmak vaadi" şeklindeki ibare, Tasarıda "IV. Önsözleşme" şeklinde değiştirilmiştir. Metninde yapılan arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanunu’na göre ...
(Şerh No: 10124 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:38)

 Bilgi  [BK. 28] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 21 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 28 inci maddesinde, aşın yararlanma koşulları, zarar görenin bu koşullar gerçekleşince, ifa ettiği edimi nasıl ve hangi süre içinde geri alabileceği ile söz konusu sürenin başlangıç anı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 21 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "III. Gabin" şeklindeki ibare, Tasarının 28 inci maddesinde, "III. Aşın yararlanma" şeklinde değiştirilmiştir. 818 ...
(Şerh No: 10123 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:37)

 Bilgi  [BK. 27] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 20 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 27 nci maddesinde, sözleşmenin kesin hükümsüzlük sebepleri ve sözleşmenin bazı hükümlerinin hükümsüz olması durumunda, kısmî hükümsüzlük yaptırımının uygulanacağı kuralı ile bu kuralın istisnası düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 20 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "II. Butlan" şeklindeki ibare, Tasarının 27 nci maddesinde, "II. Kesin hükümsüzlük" şeklinde değiştirilmiştir. ...
(Şerh No: 10122 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:36)

 Bilgi  [BK. 26] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesini kısmen karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 26 nci maddesinde, sözleşme özgürlüğü ilkesi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 19 uncu maddesinin kenar başlığında kullanılan "E. Akdin Mevzuu / 1. Erkânı" "şeklindeki ibareler, maddenin içeriğine uygun olarak, Tasarının 26 ncı maddesinde, "F. Sözleşmenin içeriği / I. Sözleşme özgürlüğü" şeklinde değiştirilmiş; ikinci fıkrası ise, birinci fıkrada öngörülen sözleşme özgürlüğü ...
(Şerh No: 10121 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:35)

 Bilgi  [BK. 25] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nda yer verilmeyen, "V. İçerik denetimi" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Aynı kenar başlık, Alman Medenî Kanunu’nun (BGB) 307 nci maddesinde de kullanılmıştır. Tasarının tek fıkradan oluşan 25 inci maddesinde, genel işlem koşullarına ilişkin içerik denetimi düzenlenmektedir. Maddede, genel işlem koşullarına, dürüstlük kurallarına aykırı olarak, karşı taraf aleyhine veya onun durumunu ağırlaştırıcı nitelikte hükümler konulamayacağı belirtilmektedir. Maddede yapıl...
(Şerh No: 10120 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:34)

 Bilgi  [BK. 24] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nda yer verilmeyen, "IV. Değiştirme yasağı" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının tek fıkradan oluşan 24 üncü maddesinde, genel işlem koşullarını değiştirme yasağı düzenlenmektedir. Maddede, tip sözleşmede veya ayrı bir sözleşmede yer alan ve düzenleyene tek yanlı olarak karşı taraf aleyhine genel işlem koşulları içeren sözleşmenin bir hükmünü değiştirme ya da yeni düzenleme yapma yetkisi veren kayıtlara yer verilemeyeceği belirtilmektedir. Bir tip sözleşmed...
(Şerh No: 10119 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:34)

 Bilgi  [BK. 23] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nda yer verilmeyen, "III. Yorumlanması" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının tek fıkradan oluşan 23 üncü maddesinde, genel işlem koşullarının yorumlanması düzenlenmektedir. Maddeye göre. açık ve anlaşılır olmayan veya birden çok anlama gelen genel işlem koşulları, düzenleyenin aleyhine ve diğer tarafın lehine yorumlanır. Bu esaslar, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesinde öngörülen dürüstlük kurallarının, genel işlem koşullarının yorumlanması ba...
(Şerh No: 10118 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:33)

 Bilgi  [BK. 22] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nda yer verilmeyen, "2. Yazılmamış sayılmanın sözleşmeye etkisi" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının tek fıkradan oluşan 22 nci maddesinde, yazılmamış sayılmanın sözleşmeye etkisi düzenlenmektedir. Maddeye göre, yazılmamış sayılan genel işlem koşullarım içeren bir sözleşmenin, bu genel işlem koşulları dışındaki diğer hükümleri geçerli olmaya devam edecektir. Nitekim, aynı konuyu düzenleyen Alman Medenî Kanunu’nun (BGB) 306 ncı maddesinde yazılmamış sayılma...
(Şerh No: 10117 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:32)

 Bilgi  [BK. 21] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nda yer verilmeyen, "II. Kapsamı / 1. Yazılmamış sayılma" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının iki fıkradan oluşan 21 inci maddesinde, genel işlem koşullarının sözleşme metnine yazılmamış sayılacağı durumlar düzenlenmektedir. Sözleşme metninde genel işlem koşullarına yollama yapılmakla yetinilmesi, uygulamada sıkça karşılaşılan bir durumdur. Maddenin birinci ve ikinci fıkralarında kullanılan "yazılmamış sayılır." şeklindeki ibareye, İsviçre Borçlar Kanun...
(Şerh No: 10116 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:31)

 Bilgi  [BK. 20] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nda yer verilmeyen, "E. Genel işlem koşulları /1. Genel olarak" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının dört fıkradan oluşan 20 nci maddesinde, genel olarak genel işlem koşulları düzenlenmektedir Borçlar Hukuku’nun temelini bireysel sözleşme modeli oluşturmaktadır. Bireysel sözleşme denilince. Borçlar Kanunu’nun 1 inci ve devamı maddeleri anlamında öneri, karşı öneri ve kabul gibi en sonunda irade açıklamalarının uygunluğu ve uyuşması sağlanıncaya kadar, sözle...
(Şerh No: 10115 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:30)

 Bilgi  [BK. 19] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 18 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 19 uncu maddesinde, sözleşmelerin yorumunda göz önünde tutulacak ilke ile işlemin muvazaalı olduğu savunmasının ileri sürülemeyeceği durum düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 18 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "d. Akitlerin tefsiri, muvazaa" şeklindeki ibare, Tasarıda "D. Sözleşmelerin yorumu, muvazaalı işlemler" şeklinde değiştirilmiştir. Maddenin birinci fıkrasına gör...
(Şerh No: 10114 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:30)

 Bilgi  [BK. 18] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 17 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 18 inci maddesinde, borcun sebebini içermeyen borç tanıması düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 17 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "C. Borcun sebebi" şeklindeki ibare, madde içeriğiyle uyumlu hâle getirilerek, "C. Borç tanıması" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 17 nci maddesinde kullanılan "...borç ikrarı muteberdir." şeklindeki ibare yerine, Tasar...
(Şerh No: 10113 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:29)

 Bilgi  [BK. 17] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 16 ncı maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 17 nci maddesinde, iradî şekle uyulmamasının hukukî sonucu ve herhangi bir belirleme olmaksızın kararlaştırılan yazılı şekle uygulanacak hükümler düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 16 ncı maddesinin kenar başlığında kullanılan "2. Akitte mahfuz kalan şekil" ibaresi yerine, Tasarının 17 nci maddesinin kenar başlığında, "2. İradî şekil" ibaresi kullanılmıştır. 818 sayılı Borçlar Kanu...
(Şerh No: 10112 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:28)

 Bilgi  [BK. 16] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 15 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 16 ncı maddesinde, imza yerine geçen işaretler düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 15 inci maddenin kenar başlığında kullanılan "d. İmza makamına kaim olacak işaretler" ibaresi, Tasarıda, "d. İmza yerine geçen işaretler" şeklinde değiştirilmiştir. Tasarının 16 ncı maddesinde, imza yerine geçen işaretler düzenlenmekle birlikte, kambiyo senetlerine ilişkin hükümler saklı tutulmaktadı...
(Şerh No: 10111 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:27)

 Bilgi  [BK. 15] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 14 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının dört fıkradan oluşan 15 inci maddesinde, imza düzenlenmektedir. Maddenin birinci fıkrasında, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 14 üncü maddesinin birinci fıkrasında olduğu gibi, imzanın borç altına girenin el yazısıyla atılmasının zorunlu olduğu belirtilmiştir. Bununla birlikte, aynı fıkraya, 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun 4 üncü maddesinde güvenli elektronik imzanın tanımlandığı göz Önünde tutularak, güvenli el...
(Şerh No: 10110 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:27)

 Bilgi  [BK. 14] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 13 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 14 üncü maddesinde, yazılı şekilde yapılması öngörülen sözleşmelerde borç altına girenlerin imzalarının bulunması zorunluluğu ve yazılı şekil yerine geçen belgeler düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 13 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "b. Rükünleri" şeklindeki ibare, Tasarıda "b. Unsurları" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 13 üncü maddesinin ikin...
(Şerh No: 10109 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:26)

 Bilgi  [BK. 13] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 12 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının; iki fıkradan oluşan 13 üncü maddesinde, yasal yazılı şekle bağlanan bir sözleşmenin değiştirilmesinde uyulacak şekil düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 12 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "II. Tahrirî şekil" ibaresi, Tasarıda "II. Yazılı şekil" olarak; "1. Kanunen muayyen olan şekil" ibaresi, "1. Yasal şekil" olarak, "a. Şümulü" ibaresi de "a. Kapsamı" olarak değiştirilmiştir. Aynı maddenin il...
(Şerh No: 10108 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:25)

 Bilgi  [BK. 12] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 11 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 12 nci maddesinde, sözleşmelerin şekle bağlı olmaması ilkesi ile kural olarak geçerlilik şekli niteliğinde olmak üzere Kanunda öngörülen şekle uyulmaksızın yapılan sözleşmelerin geçersizliği düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 11 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "B. Akitlerin Şekli" ibaresi yerine, Tasarıda "B. Sözleşmelerin şekli" ibaresi kullanılmıştır. Yine aynı kenar ba...
(Şerh No: 10107 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:24)

 Bilgi  [BK. 11] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 10 uncu maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 11 inci maddesinde, hazır olmayanlar arasında kurulan sözleşmelerde ve taraflar arasında, süregelen bir iş ilişkisinin varlığında olduğu gibi, açık bir kabule gerek bulunmayan durumlarda, sözleşmenin hangi andan başlayarak hükümlerini doğuracağı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun söz konusu maddesinin kenar başlığında kullanılan "III. Gaipler arasında vuku bulan bir akdin hangi zaman...
(Şerh No: 10106 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:23)

 Bilgi  [BK. 10] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 9 uncu maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 10 uncu maddesinde, öneri ve kabul açıklamalarının hangi durumlarda yapılmamış sayılacağı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 9 uncu maddesinin kenar başlığında kullanılan "6. İcap ve kabulün geri alınması" şeklindeki ibare, Tasarıda "7. Önerinin ve kabulün geri alınması" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının sonunda kullanılan...
(Şerh No: 10105 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:22)

 Bilgi  [BK. 9] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 8 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 9 uncu maddesinde, ilân yoluyla ödül sözü verenin yükümlülüğü ve tazminat sorumluluğu düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 8 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "5. İlân suretiyle vuku bulan vaatler' şeklindeki ibare, Tasarıda "5. İlân yoluyla ödül sözü verme"; metninde kullanılan "bedel" sözcüğü ise, "ödül" şeklinde değiştirilmiştir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 8 inci madde...
(Şerh No: 10104 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:22)

 Bilgi  [BK. 8] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 7 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 8 inci maddesinde, bir önerinin hangi durumlarda önereni bağlamayacağı; öneri niteliğinde olan ve olmayan davranışlar düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 7 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "4. İltizamsız icap ve alenî icap" ibaresi, Tasarıda "4. Bağlayıcı olmayan öneri ve herkese açık öneri" şeklinde değiştirilmiştir. Ülkemizde giderek yoğunlaşan bir biçimde ticarî kuruluşl...
(Şerh No: 10103 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:21)

 Bilgi  [BK. 7] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nda yer verilmeyen, "Ismarlanmayan bir şeyin gönderilmesi" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının iki fıkradan oluşan 7 nci maddesinde, ısmarlanmayan şeyin gönderilmesi düzenlenmektedir. Maddenin birinci fıkrasında, ısmarlanmamış bir şeyin gönderilmesinin öneri sayılmadığı ve bu şeyi alan kişinin, onu geri göndermek veya saklamakla yükümlü olmadığı belirtilmektedir. Böylece, bu tür taşınırları posta kutusunda veya kapısının önünde bulan ya da başka bir yolla ...
(Şerh No: 10102 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:20)

 Bilgi  [BK. 6] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 6 ncı maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 6 ncı maddesinde, hangi koşullar gerçekleşince, sözleşmenin Örtülü kabul açıklamasıyla kurulmuş sayılacağı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 6 ncı maddesinin kenar başlığında kullanılan "3. Zımnî kabul" şeklindeki ibare, Tasarıda "3. Örtülü kabul" şekline dönüştürülmüştür. Metninde yapılan arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanunu’na göre bir hüküm değişikliği yoktur.
(Şerh No: 10101 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:19)

 Bilgi  [BK. 5] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 5 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 5 inci maddesinde, önerenin hazır olmayanlar arasında yaptığı süresiz önerisiyle bağlılık süresi, önerene tanınan, önerisini muhataba zamanında ulaşmış sayma yetkisi ve zamanında gönderilen kabul açıklamasının önerene geç ulaşması durumunda, onunla bağlı olmak istemeyen önerenden beklenen davranış biçimi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 5 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "...
(Şerh No: 10100 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:18)

 Bilgi  [BK. 4] Gerekçe
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 4 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 4 üncü maddesinde, hazır olanlar arasında yapılan süresiz öneride, önerenin önerisiyle bağlı olmaktan kurtulacağı an ile hangi önerilerin, hazır olanlar arasında yapılmış sayılacağı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 4 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "2. Kabul için müddet tayin olunmaksızın icap" şeklindeki ibare, Tasarıda "2. Süresiz Öneri"; "a. Hazırlar beyninde" şeklind...
(Şerh No: 10099 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 12-02-2011 23:18)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,11487508 saniyede 9 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.