Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2006/ 8146 Esas 2006/ 7672 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Ad üzerindeki haklar kişiye sıkı sıkıya bağlı olan haklardandır.Bu hakkı kişinin kendisinden başkası kullanamaz.
(Karar Tarihi : 12.10.2006)
Dava dilekçesinde, davacıların murisi V____ N____ ile davacılardan A____ S____'un Ö_____ olarak nüfusa kayıtlı soyadlarının Ö____ olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı ve davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.

YARGITAY KARARI

1- Davalı Nüfus Müdürlüğünün temyiz talebi yönünden yapılan inceleme:

Davalı Nüfus Müdürlüğü 05.05.2006 tarihinde tebliğ edilen kararı 23.05.2006 tarihinde temyiz etmektedir. HUMK.nun 432. maddesine göre temyiz süresi geçmiş bulunduğundan 01.06.1990 gün ve 1989/3 esas, 1990/4 karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca temyiz isteminin REDDİNE,

2- Cumhuriyet Savcısının temyiz talebi açısından yapılan incelemede; temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.

Ancak;

Davacılar dava dilekçesinde, murisleri V____ N____'in nüfus kütüğünde yazılı olan Ö____ soyadının Ö____ olarak değiştirilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınmış olan adın, kişilik hakları içerisinde taşıdığı önemi gözönünde bulunduran 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasında kişiliği korumaya ilişkin hükümlerle yetinilmeyip (m.23-25), onu ayrıca düzenlemek yoluna gidilmiştir (m.26-27). Buna göre anılan Yasanın 27. maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz. O halde somut olayda, yaşamı süresince nüfus kütüğünde yazılı (Ö____) soyadını taşıyıp bu soyadla öldüğü anlaşılan kişinin murisin soyadının değiştirilmesi istemiyle davacılar (mirasçıları ana ve oğulları) tarafından açılan davanın aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken, mahkemece işin esasına girilerek istem gibi hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 12.10.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 26 :Adının kullanılması çekişmeli olan kişi, hakkının tespitini dava edebilir.

Adı haksız olarak kullanılan kişi buna son verilmesini; haksız kullanan kusurlu ise ayrıca maddi zararının giderilmesini ve uğradığı haksızlığın niteliği gerektiriyorsa manevi tazminat ödenmesini isteyebilir.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Şadet KAMAZ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 13-12-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02669191 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.