Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

YARGITAY 13.HD.2004/10888 E.-2004/17943 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
HMUK.49 ve devamı maddelerine göre;mahkemece verilecek bir karar ile dava dışı 3.kişiye rücu edilmesinin olası bulunması halinde,taraflardan her biri,davanın 3.kişiye ihbarını talep edebilir. Bu durumda 3.kişi(İhbar Edilen):
a)Harcını vermek suretiyle davaya asli müdahil olarak katılma talebinde bulunabilir.
b)Hangi taraf davayı kendisine ihbar etmiş ise,onun yerine geçmek(husumeti üstlenmek)suretiyle taraf sıfatı alabilir.
Bu yollarda hiç birisine başvurmamış olan İhbar Edilen hakkında hiç bir hüküm kurulamayacağı gibi,İhbar Edileni bağlayacak şekilde bir gerekçe yazılması da, potansiyel bir davada delil oluşturabileceğin,usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
(Karar Tarihi : 7.12.2004)
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı Bağ-kur Genel Müdürlüğü avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı, hastanesinde tedavi gören davalının tedavi ücretini ödemediğini bildirerek 5.557.680.252.-TL'nın yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.

Davalı kendisinin Bağ-kurlu olduğunu, ücretsiz tedavi hakkının olduğunu savunarak, davanın Bağ-Kur Genel Müdürlüğüne ihbarını talep etmiş ihbar dilekçesinin tebliği üzerine, dava kendisine ihbar edilen Bağ-kur Genel Müdürlüğü, davalı B_____B______'ın Bağ-kurlu olduğunu ancak, tedavi sırasında sağlık karnesi ve vizesinin yapılmadığı gibi, prim borcu da bulunduğunu ayrıca davanın ihbarı usulünün hukuken mümkün olmadığı gibi, yasal haklarını da kısıtladığını bildirerek davanın ihbarı usulüne itiraz etmiştir.

Mahkemece, davalı B____B______'ın bağ-kurlu olup, ameliyatı sırasında prim borcu nedeniyle sağlık karnesi ve vizesinin yapılamamış olmasının Bağ-kur ile sigortalısı arasında uyuşmazlık olup, davacı hastanenin tedavi ücretinin Bağ-Kur'dan tahsili gerektiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm dava kendisine ihbar edilen Bağ-kur tarafından hükmün gerekçesi yönünden temyiz edilmiştir.

H.U.M.K.nun 49 ve devamı maddelerine göre mahkemece verilecek bir kararın dava dışı 3.kişiye rücu edilmesinin olası bulunması halinde davanın taraflarından her biri davayı 3.kişiye ihbar edebilir. Hükmü getirilmiş olup, dava kendisine ihbar edilen kurum harcını vermek suretiyle davada asli müdahil olarak katılma talebinde bulunabilir. Ya da hangi taraf davayı kendisine ihbar etmiş ise onun yerine gelmek ve husumeti üstlenmek suretiyle taraf sıfatı alabilir. Somut olayda dava kendisine ihbar edilen Bağ-kur bu yollardan hiçbirisine başvurmamış olup, sadece kendisi ile sigortalısı arasındaki ödenmesi gereken tedavi giderlerinin yöntemine ilişkin bazı bilgiler ileri sürmüştür. Ne var ki, yerel mahkeme Bağ/kur aleyhinde bir hüküm kurmamakla birlikte gerekçesinde tedavi tarihinde Bağ-kurlu olan davalının prim borcu olması ve sağlık karnesinin ve vizesinin olmaması, tedavi giderlerinden faydalanmasına engel olmayacağı, prim borcunun sigortalısından tahsile yetkisinin olduğunu, tedavi giderlerinden bağ-kur'un sorumlu olduğu belirtilerek, dava kendisine ihbar edilen Bağ-kuru da ileri de açılacak davalarda bağlayacak şekilde gerekçe yazılmıştır.

Dava kendisine ihbar edilen hakkında bu şekilde gerekçe kurulması ileri de açılacak davada delil olabileceğinden, dava yerel mahkemenin davada taraf olmayan Bağ-kur yönünden bağlayıcı olacak şekilde gerekçe yazılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 7.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi
İlgili Mevzuat Hükmü : (Eski) Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu - Mülga MADDE 49 :İki taraftan biri davayı kaybettiği takdirde üçüncü şahsa rücu hakkı olduğu mülahazasında bulunursa makamına kaim olarak davayı takip veya davada üçüncü şahıs sıfatiyle kendisine iltihak etmesi lüzumunu o şahsa ihbar edebilir.

Davanın her halinde ihbar caizdir. Şu kadar ki ihbar için iki tarafın biri canibinden vuku bulacak mühlet talebi davanın ikamesini veya davada rücuu icap eden vasıtanın mahkemeye arzını mütaakıp dermeyan edilmezse mühlet verilemez.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Mehmet KARAUSTA
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 02-11-2010

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02637410 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.