![]() |
|
![]() |
|
Üyemizin Notu:
KURAL: Önce rehin edilen şeye müracaat. İİK m.45/1,“ Rehinle temin edilmiş alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile alacaklı yalnız rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapabilir. ” • Önce rehne müracaat kuralı, Yargıtay’ın müstakar içtihatlarına göre emredicidir. Fakat Yargıtay’ın aksi yönde kararları da vardır. Emredici olmasının sonucu; tarafların aksine bir anlaşma yaparak kuralı değiştirememesidir. • Alacağı rehinle teminat altına alınmış olmasına rağmen, alacaklı haciz yoluyla takibe girişmesi halinde; borçlu önce rehne başvurulması gerektiğini süresiz şikayet (m.16/2) yolu ile icra mahkemesinde ileri sürebilir. Çünkü icra müdürü rehinin varlığını kendiliğinden göz önünde bulundurur. İSTASNALAR: 1- Kanundan doğan istisnalar: a- Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip sonucu elde edilen meblağın alacağı karşıla- maması halinde alacaklı geri kalan miktarın tahsili için haciz veya (borçlu iflasa tabi ise) iflas yoluyla takibe girişebilir. İİK m.45/1 2.c, “…Ancak rehnin tutarı borcu ödemeye yet-mezse alacaklı kalan alacağını haciz veya iflas yoluyla takip edebilir.” b- Rehinle temin edilmiş alacak, aynı zamanda kambiyo senedine dayanıyorsa; İİK m. 45/2, ” Poliçe ve emre muharrer senetlerle çekler hakkında m.167 inci madde hükmü mah-fuzdur.” İİK m.167/1,” Alacağı çek, poliçe, veya emre muharrer senete müstenit olan alacak-lı, alacak rehinle temin edilmiş olsa bile, bu bölümdeki hususi usullere göre haciz yolu ile borçlu iflasa tabi şahıslardan ise iflas yolu ile takipte bulunabilir.” c- İİK m.45/3 (Ek: 21.2.2007 – 5582 /1 md.), “ 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu nun 38/A/f.1 tanımlanan konut finansmanından kaynaklanan rehinle temin edilmiş alacaklar ile Toplu Konut İdaresi Başkanlığı’nın rehinle temin edilmiş alacaklarının takibinde, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapılabilir veya haciz yoluna başvurulabilir. d- İpotekle temin edilmiş alacağın faizi ve senelik taksit alacaklarının tahsili için alacak- lı önce rehne başvurmadan dilerse, haciz veya iflas yoluyla takibe girişebilir. İİK m.45/4“ Re-hinle temin edilmiş faiz ve senelik alacaklarında, alacaklının intihabına ve borçlunun sıfatına göre, rehnin paraya çevrilmesi veya haciz yahut iflas yollarına müracaat olunabilir.” Bu istis-nayı kanun ipotek bakımın tanımış olup; aşıl alacağa nazaran küçük meblağlar için taşınmazın paraya çevrilmesini zorunlu tutmamıştır. e- Taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takipte gönderilen ödeme emrine karşı borçlunun sadece rehin hakkının varlığına itiraz etmesi halinde, alacaklı rehnin paraya çevril-mesinden vazgeçerek, takibin haciz yoluyla devam etmesini isteyebilir. İİK m.147/2,”Sırf re- hin hakkına itiraz olunduğu taktirde, alacaklı, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takipten vaz- geçerek, takibin haciz yoluyla devamını isteyebilir. Bu taktirde, borçluya mal beyanında bu-lunması için 7 gün mühlet verilir." f- BK m. 487/1, “ Kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borç-lu sıfatı ile veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını deruhte etmiş ise alacaklı asıl borçluya müracaat ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden evvel kefil aleyhine takibat icra edebilir.” Bu konuda Yarg. 11. HD. , 2.4.2002 tarihli, 2002/8 sayılı kararına bakılabilir. Yarg. 12. Hukuk Dairesi 2008/5728 E., 2008/8495 K. • GENEL HACİZ YOLUYLA TAKİP • KEFİL • TEMYİZİN DURUŞMALI YAPILMASI "İçtihat Metni" Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : 1-İşin niteliği bakımından temyiz tetkikatının duruşmalı olarak yapılmasına HUMK'nun 438. ve İİK' nun 366. maddeleri hükümleri müsait bulunmadığından bu yoldaki isteğin reddi oybirliğiyle kararlaştırıldıktan sonra işin esası incelendi; 2-Alacaklı vekilinin temyiz itirazının incelenmesinde; İİK.nun 45.maddesi asıl borçlular ile ilgili olarak düzenlenmiş olup, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin "rehni veren" hakkında doğrudan doğruya genel haciz yolu ile takibe geçilmesini önlemekte ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tabi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceğine ilişkin bulunmaktadır. *****Hemen belirtelim ki, İİK.nun 45.maddesi borçlu için getirilmiş bir kural olup, kefiller hakkında uygulanmaz. Borçlar Kanununun 487.maddesinde ise, (kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek-müteselsil borçlu sıfatı ile veya bu bilgi diğer bir sıfatla borcun ifasını deruhte etmiş ise; alacaklı, asıl borçluya müracaat ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden evvel, kefil aleyhine takibat icra edebilir) denilmektedir. Borçlar Kanunun açıklanan hükmüne ve takip dayanağı kredi sözleşmesi içeriğinde kefaletin müteselsil olduğunun yazılmasına göre şikayetçi hakkında genel haciz yolu ile takip yapılmasında yasaya aykırılık yoktur. (HGK.nun 14.10.1972 tarih, 215/841 sayılı kararı - Prof Dr. Baki Kuru İcra ve İflas Hukuku C:3-S:2395 ) Ayrıca genel taahhütnamede müşterek borçlu müteselsil kefil konumunda olan borçlu hakkında genel haciz yolu ile takip yapılmış, bundan ayrı asıl borçlu hakkında da Mersin 6. İcra Müdürlüğü'nün 20075498 sayılı dosyasında (rehnin paraya çevrilmesi yolu ile) takibe geçilmiştir. Borcun sebebi aynı olduğuna göre mahkemece tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla itirazın reddine karar verilmelidir. (HGK 18.04.2001 tarih ve 2001/12-354 E. 2001/367 K.) Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılınedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.04.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi. 2- Öğretinin kabul ettiği istisnalar: a- Alacaklı en geç takip talebinde rehin hakkından vazgeçtiğini açıkça beyan ederek diğer takip yollarından birini izleyebilir. b- Rehin hakkının varlığına rağmen, alacaklının diğer bir takip yolunu izlemesi üzerine gönderilen ödeme emrine karşı borçlu şikayet hakkından açıkça/zımnen (7 günlük sürede) feragat ettiği taktirde, alacaklının başlattığı takip yolu geçerli hale gelir. c- İİK m.45/1 hükmünün emredici olmadığı Türk-İsviçre öğretilerinde hakim görüştür. Buna göre hakkının varlığına ragmen alacaklı, borçlu ile arasında İİK m. 45/1 in aksine yapılmış anlaşmaya dayanarak diğer takip yollarını tercih edebilir. |
|
Şerh Son Güncelleme: 20-12-2009
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |