Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, Esas: 2013/23089, Karar: 2014/17767 İçtihat

Üyemizin Özeti
Dava; mirasın hükmen reddine ilişkindir. Bu durumda; murisin, ölüm tarihi itibarıyla borç miktarı tespit edilmeli, aynı tarih itibarıyla taşınır ve taşınmaz mal varlığı, varsa hak ve alacakları, tarafların bu hususta gösterecekleri delilleri toplanmak suretiyle saptanarak, murisin borcundan dolayı mirasçılar aleyhinde yürütülen takiplere ilişkin varsa icra dosyaları da getiritilip, davacının mirası kabul anlamına gelen davranışları bulunup bulunmadığı tespit edilerek, mirasın hükmen reddine engel teşkil eden TMK m.610/2'de sözü edilen tereke mallarını kendisine mal edinme durumunun gerçekleşip gerçekleşmediği incelenerek tüm deliller birlikte değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir.
(Karar Tarihi : 2.10.2014)
"A____ Ö____ ile Sosyal Güvenlik Kurumu aralarındaki mirasın gerçek reddine dair Gemlik 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 08.05.2013 gün ve 891/451 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı SGK vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı dava dilekçesinde; babası E____ E____'in 12.08.2011 tarihinde vefat ettiğini, ölüm tarihinde terekenin borca batık olduğunu bilmediğini, kendisine 16.4.2012 tarihinde tebliğ edilen N____ Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2010/____ Esas-2011/____ Karar sayılı kararı ile mirasın borca batık olduğunu öğrendiğini açıklayarak miras bırakan E____ E____'in ölüm tarihinde mirasının borca batık olduğu belli olduğundan mirasın hükmen reddinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı SGK vekili cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediklerini, davanın süresinde açılmadığını, terekenin borca batık olması halinin mirasın açılması anında mevcut olması gerektiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece; terekenin ölüm anında borca batık olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/2 maddesinde yer alan "ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır." hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkindir. Bu maddeye dayanan talepler süreye tabi olmayıp, mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Miras bırakanın ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibariyle, miras bırakanın tüm malvarlığı tekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması; terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK.md.605/2).

Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından, miras bırakanın 12.08.2011 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır. Mahkemece, miras bırakanın ölüm yani mirasın açıldığı tarih itibarıyla borç miktarı ve mal varlığı değerleri (aktif ve pasifi) tespit edilmemiştir. Bu anlamda, miras bırakanın borcundan dolayı yapılan icra takiplerine ilişkin dosya bulunup bulunmadığı, bankalarda mevduat hak ve alacağı olup olmadığı, mirasçılar tarafından veraset ve intikal beyannamesi verilip verilmediği sorulmamış, Çorum İl Emniyet Müdürlüğü'nün yazı cevabı da dikkate alınarak miras bırakan adına kayıtlı araç bulunup bulunmadığı UYAP sisteminden araştırılmamış, Çorum Tapu Müdürlüğü'nün cevabi yazısında miras bırakan adına kayıtlı mal kaydına rastlanmadığı bildirildiği halde Mecitözü İlçe Jandarma Komutanlığı görevlileri tarafından düzenlenen 17.4.2013 tarihli tutanakta miras bırakanın Beyözü Köyünde kendisine ait 100 dönüm kadar sulu olmayan tarlasının olduğunun tespit edildiği gözetilerek aradaki çelişki giderilmemiş, bu hususta Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nden araştırma yapılmamış, terekenin aktifi ve pasifi yeterince araştırılmamış, davacının mirası kabul anlamına gelen davranışının bulunup bulunmadığı sorgulanmamıştır. Bu haliyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Öyleyse Mahkemece yapılacak iş; miras bırakanın ölüm tarihi itibarıyla borç miktarını tespit etmek, aynı tarih itibarıyla taşınır ve taşınmaz mal varlığını, varsa hak ve alacaklarını, tarafların bu hususta gösterecekleri delilleri toplamak suretiyle saptamak, miras bırakanın borcundan dolayı mirasçılar aleyhinde yürütülen takiplere ilişkin varsa icra dosyalarını getirtmek, davacının mirası kabul anlamına gelen davranışları bulunup bulunmadığını tespit etmek, mirasın hükmen reddine engel teşkil eden Türk Medeni Kanunu'nun 610/2. maddesinde sözü edilen tereke mallarını kendisine mal edinme durumunun gerçekleşip gerçekleşmediğini incelemek ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar vermektir. Mahkemece, tüm bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru değildir.

KARAR : Davalı SGK vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/III-2. bendi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 02.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 605 :Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.

Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 29-06-2015

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02668405 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.