![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 26.9.2013)
"Taraflar arasındaki malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, taraflar arasında 9.5.2011 tarihli Finansal Kiralama Sözleşmesi imzalandığını, sözleşmeye konu malın davalıya teslim edildiğini, davalı şirketin ise sözleşmeyle yükümlendiği kira bedelini ödemediğini, bu yöndeki ihtarnamenin sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine sözleşmeyi FKK'nun 23/2. maddesi uyarınca feshettiklerini, davalının feshe rağmen kira konusu malı iade etmediğini belirterek sözleşmeye konu malın davalı tarafından müvekkili şirkete iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkili şirketin sözleşme şartlarına uygun olarak ödemelerini yerine getirmekte iken, ekonomik olarak zor duruma girdiğini, bu durumun sonucunda müvekkilinin Ankara 9.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2012/____ Esas sayılı dosyasında iflas erteleme talebinde bulunduğunu, bu talebin kabul edildiğini, iflas erteleme dosyası içeriğinde iyileştirme projesi sunulduğunu, iyileştirme projesinin gerçekleştirilmesi için iadesi istenilen emtiaların işletmede kullanılması gerektiğini, iadesi halinde ikame olunan iflas erteleme davasının hiçbir anlamı kalmayacağını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, cevap ve toplanan deliller doğrultusunda finansal kiralama konusu emtianın iyileştirme projesinin uygulanması için gerekli bulunduğu, derdest bulunan iflasın ertelenmesi davasında ihtiyati tedbir mahiyetinde takip yasağı kararı verildiği, bu durumda davacı kiralayanın fesih hakkının engellenmiş olduğu, mahkemece davacı kiralayana fesih hakkı tanınması yönünde bir karar verilmesi halinde de İİK.nun 179/b maddesi uyarınca kiralayanın sözleşmeyi feshetmesi halinde, iflasın ertelenmesi süresi içinde takip yapamayacağı, dolayısıyla davanın erken açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Taraflar arasında finansal kiralama sözleşmesi imzalandığı, ancak dava açılmadan önce davalı tarafça iflasın ertelenmesi talebiyle mahkemeye başvurduğu ve 18.6.2012 tarihinde iflasın ertelenmesi ile İİK.nun 179/b maddesi gereğince ihtiyati tedbir kararı verildiği hususlarında bir tartışma bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, verilen tedbir kararının davacı tarafça açılan aynen iade davasına etkisi üzerinde toplanmaktadır. İİK.nun 179/b maddesinde iflasın ertelenmesi kararı üzerine borçlu aleyhine takip yapılamayacağı ve evvelce yapılan takiplerin duracağı belirtilmiş, davalara etkisinden söz edilmemiştir. Bu durumda davalı hakkında açılan aynen iade davası görülüp hüküm kurulabilir. Ancak verilecek hükmün infazı iflasın ertelenmesinin sonucuna kadar yapılamaz(Dairemizin 12.05.2010 T., 2009/9814 E.,2010/5958 K. sayılı ve benzer kararları). Somut olayda davalı hakkında iflasın ertelenmesi davası açılıp, erteleme kararı verildiği anlaşılmaktadır. İflasın ertelenmesi talebinde bulunulması ve iflasın ertelenmesi kararının verilmesi davalı hakkında finansal kiralama konusu malın iadesi davası açılmasına veya açılan davanın yürütülmesine engel teşkil etmeyeceğinden mahkemece işin esası incelenip bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde davanın reddi doğru değildir. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istenmesi halinde iadesine, 26.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 179 :(Değişik madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./49. md.)
Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin borçlarının aktifinden fazla olduğu idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler veya şirket ya da kooperatif tasfiye halinde ise tasfiye memurları veya bir alacaklı tarafından beyan ve mahkemece tespit edilirse, önceden takibe hacet kalmaksızın bunların iflasına karar verilir. Şu kadar ki, idare ve temsil ile vazifelendirilmiş kimseler ya da alacaklılardan biri, şirket veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebilir. Mahkeme projeyi ciddi ve inandırıcı bulursa, iflasın ertelenmesine karar verir. İyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin de mahkemeye sunulması zorunludur. Mahkeme, gerekli görürse idare ve temsille vazifelendirilmiş kimseleri ve alacaklıları dinleyebilir. İflasın ertelenmesi talepleri öncelikle ve ivedilikle sonuçlandırılır. ERTELEME TEDBİRLERİ: MADDE 179/a. (Ek madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./50. md.) (Değişik: 6103 S.K. m.41/2-i / Yürürlük: m.43-01.07.2012) Mahkeme, iflâsın ertelenmesi isteminde bulunulması üzerine, envanter düzenlenmesi ve yönetim kurulunun yerine geçmesi ya da yönetim kurulu kararlarını onaylanması için derhal bir kayyım atar; ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alır. Kayyımın atanmasına ilişkin karar, kayyımın mahkemece belirlenmiş görevleri ve temsil yetkisi ile bunların sınırları ve iflâsın ertelenmesine ilişkin talep 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usul ile mahkeme tarafından ilân ve ticaret siciline tescil ettirilir. Mahkeme bu arada erteleme talebini karara bağlar. İflâs ertelenmişse kayyım her üç ayda bir şirketin projeye uygun olarak iyileştirme gösterip göstermediğini mahkemeye rapor eder, mahkeme bu rapor üzerine veya gerek gördüğünde alacağı bilirkişi raporuna göre, erteleme istemini değerlendirir ve iyileştirmenin mümkün olamayacağı kanaatine varırsa erteleme kararını kaldırır. ERTELEME KARARININ ETKİLERİ: MADDE 179/b. (Ek madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./50. md.) Erteleme kararı üzerine borçlu aleyhine 6183 sayılı Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hiçbir takip yapılamaz ve evvelce başlamış takipler durur; bir takip muamelesi ile kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren müddetler işlemez. Erteleme sırasında taşınır, taşınmaz veya ticari işletme rehniyle temin edilmiş alacaklar nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılabilir veya başlamış olan takiplere devam edilebilir; ancak bu takip nedeniyle muhafaza tedbirleri alınamaz ve rehinli malın satışı gerçekleştirilemez. Bu durumda erteleme süresince işleyecek olup mevcut rehinle karşılanamayacak faizler teminatlandırılmak zorundadır. 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı alacaklar için haciz yoluyla takip yapılabilir. (Değişik fıkra: 12/02/2004-5092 S.K./4.mad) Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre kayyımın verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile uzatılabilir; ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez. Kayyım, mahkemenin belirleyeceği sürelerde iflâsı ertelenenin faaliyetleri ve işletmenin durumu konusunda düzenli olarak mahkemeye rapor verir. İflasın ertelenmesi talebinin reddi ya da erteleme süresi sonunda iyileşmenin mümkün olmadığının tespiti üzerine mahkeme, şirketin veya kooperatifin iflasına karar verir. Erteleme süresi dolmamakla birlikte, mahkeme kayyımın verdiği raporlardan şirketin veya kooperatifin mali durumunun iyileştirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varırsa, erteleme kararını kaldırarak şirketin veya kooperatifin iflasına karar verebilir. |
|
Şerh Son Güncelleme: 20-05-2014
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |