![]() |
|
![]() |
|
(Karar Tarihi : 07.07.2011)
"Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Yine aynı yasanın ilam mahiyetini haiz belgeler başlığı altındaki 38. maddesinde; "... icra dairesindeki kefaletlerin ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu, bu maddedeki icra kefaletlerinin müteselsil kefalet hükmünde olduğu..." belirtilmiştir. Üçüncü kişilerin icra dairesi önünde takip borçlusunun borcuna kısmen veya tamamen kefil olması, borçlunun, borcunun ödenmesini kısmen veya tamamen üstlenmesi halinde, icra kefaleti doğar. Kefaletin geçerli olabilmesi, kefilin beyanının icra tutanağına geçirilmesi ve tutanağın altının imzalanmasını gerektirir. Ayrıca kefilin kefil olduğu miktarın belirli olması ve kefaletin herhangi bir koşula bağlı olmaması gerekir. Maddede de açıkça belirtildiği gibi buradaki kefalet müteselsil kefalettir. İcra kefaletleri, ilam mahiyetindeki belgelerden olup, aksinin aynı kuvvette bir belge ile kanıtlanması gerekir. Tüm bu açıklamalardan sonra somut olaya bakıldığında; Antalya 1. İcra Müdürlüğü'nün 2009/6466 Sayılı dosyası ile alacaklı İ____ A____ vekili tarafından, borçlular H____ Ö____ ve M____ E____ hakkında iki adet bonoya dayalı olarak 9.3.2009 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus yol ile icra takibi yapıldığı, borçlu H____ Ö____ adresinde, 23.3.2009 tarihinde menkul mal haczi sırasında; adreste hazır bulunan borçlunun borcu kabul ettiği, taksitle ödeme taahhüdünde bulunarak bu beyanını imzaladığı, daha sonra 28.5.2009 tarihinde, alacaklı vekili ile borçlu H____ Ö____'a kefil olmak isteyen A____ A____'ın aynı takip üzerinde, icra müdürü huzurunda, "tüm takip dosyası borcuna kefil olmak istediğini" belirterek beyanını, itirazı olmadığını da vurgulayarak imzaladığı görülmektedir. Açıklanan bu şekli itibariyle, takip konusu borcun kesinleşmesinden sonra, icra müdürü huzurunda, tarafların imzalı beyanları ve icra müdürünün imzası ve kaşesi basılı olarak yapılan işbu kefalet belgesi geçerli olup, ilam hükmündedir. Bu belgenin aksi, geçersiz olduğu, iptal edildiği de aynı kuvvette bir belge ile kanıtlanamadığına göre, mahkemece açıklanan sebeplerle icra kefili üçüncü kişinin şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüyle "davacı yönünden ödeme emrinin iptaline" şeklinde karar verilmesi isabetsizdir. KARAR : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK. 366. ve HUMK.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 7.7.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi." |
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 38 :(Değişik: 18/2/1965 - 538/20 md.)
Mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re'sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler, ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabidir. Bu maddedeki icra kefaletleri müteselsil kefalet hükmündedir. |
|
Şerh Son Güncelleme: 22-01-2012
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |