Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi 2010/ 8494 Esas 2010/ 21434 Esas İçtihat

Üyemizin Özeti
Tapuda arsa niteliğnide olan ve fiilen 4 adet bağımsız bölümden oluşan taşınmazda:

Aile konutu olarak belirlenen bölüm ile sınırlı olacak şekilde iptal ve aile konutu şerhi verilmesi gerekirken taşınmazın tamamının aile konutu olarak değerlendirilmesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
(Karar Tarihi : 20.12.2010)
Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

Dava konusu taşınmazın; tapuda arsa niteliğinde bulunduğu ve davalılardan M____'in (koca) 22.01.2007 tarihinde taşınmazın tamamını diğer davalı A____'ya sattığı anlaşılmaktadır.

İptale konu, aile konutu şerhi konulan taşınmaz mal üzerinde herhangi bir kat irtifakı ya da kat mülkiyeti tesis ve tescil olmadığı, tapu kaydında tek bir taşınmaz olarak gözüken bu yerin fiili olarak 4 bağımsız bölümden oluştuğu, birinci katta bulunan dairenin aile konutu olarak kullanıldığı yapılan keşif ve alınan bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir.

O halde aile konutu olarak belirlenen bölüm ile sınırlı olacak şekilde iptal ve aile konutu şerhi verilmesi gerekirken taşınmazın tamamının aile konutu olarak değerlendirilmesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

KARAR : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 20.12.2010

KARŞI OY YAZISI

Dava konusu taşınmaz tapuda "arsa" olarak kayıtlıdır. Taşınmaz üzerindeki yapının başlı başına kullanmaya elverişli birden çok bağımsız bölümleri üzerinde kat irtifakı veya kat mülkiyeti bulunmamaktadır. Bu durumda, hak sahibinin yapının, "aile konutu" olarak kullanılan bölümü üzerinde taşınmazın tamamından ayrı ve bağımsız olarak tasarrufta bulunmasına yasal olanak yoktur. Nitekim taşınmaz üzerinde hak sahibi olan eş de tamamı üzerinde tasarrufta bulunmuştur. Taşınmazın hukuki durumu böyle olunca yapının "aile konutu" olarak kullanılan bölümüyle sınırlı, -o bölüme münhasıran- iptal ve tescil kararı verilemeyeceğine göre, aile konutu olarak kullanılan bağımsız bölümün keşfen belirlenmesinin sonuca bir etkisi olmayacaktır. Verilen karar doğrudur. Bu sebeple değerli çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyoruz.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 194 :Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.

Rızayı sağlayamayan veya haklı bir sebep olmadan kendisine rıza verilmeyen eş, hakimin müdahalesini isteyebilir.

Aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın maliki olmayan eş, tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilmesini (Ek ibare: 6518 S.K. m.44 - yürürlük: 19.2.2014) “tapu müdürlüğünden” isteyebilir.

Aile konutu eşlerden biri tarafından kira ile sağlanmışsa, sözleşmenin tarafı olmayan eş, kiralayana yapacağı bildirimle sözleşmenin tarafı haline gelir ve bildirimde bulunan eş diğeri ile müteselsilen sorumlu olur.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 28-04-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02950501 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.