Anayasa'mızın 141 ve 5271 sayılı CMK’nın 34. maddeleri uyarınca bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olması ve gösterilen gerekçenin de dosya içeriğine uygun, kanuni ve yeterli gerekçe içermesi gerektiği, mahkemelerce yasal, yeterli ve geçerli bir gerekçeye dayanılmadan karar verilmesinin kanun koyucunun amacına uygun düşmeyeceği gibi uygulamada da keyfiliğe yol açacağında kuşku bulunmadığı; bu bağlamda CMK'nın 230. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde değinildiği üzere bir ... 
SGK başkanlığı aleyhine açılan davalarda şubenin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olması için işlemin şube tarafından yapılmış olmasına gerek yoktur. Aksi Anayasanın 141. maddesine aykırıdır. 
Yabancı mahkeme kararlarının salt gerekçesinin bulunmaması, kesinleşmiş yabancı mahkeme kararının tenfizine engel olmaz ve bu husus, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu m.54/c anlamında kamu düzenine aykırılık sayılmaz. 
Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması gerektiğini öngören Anayasa'nın 141/3. maddesi hükmünce; tarafların dava yönünden, hukuk düzenince hangi nedenle haklı veya haksız görüldüklerini anlayıp değerlendirebilmeleri ve Yargıtay'ın hukuka uygunluk denetimini yapabilmesi için, ortada, usulüne uygun şekilde oluşturulmuş; hükmün hangi nedenle o içerik ve kapsamda verildiğini ayrıntılarıyla gösteren, ifadeleri özenle seçilmiş ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıktaki bir gere... 
|