Selamlar
Öncelikle yazarı böyle bir çalışmayı hazırladığı için kutluyorum.
Diyebilirim ki hukuk sadece kağıt üzerinde kalan bir olgu değil günlük hayatta sürekli yaşadığımız ancak sadece olumsuzluk yaşadığımızda yani savcılığa ve mahkemeye gitmek durumunda olduğunda varlığını hissettiğimiz için genelde olumsuzluğu çağrıştırıyor.

Oysa koruycu sağlık gibi koruyucu hukuk anlayışı toplumun tüm kesimlerini yaygın ve etkin olsa, herkes birbirine saygılı ve seviyeli bir şekilde yaklaşsa mahkemelere ve karakollara gitmeden pek çok sorunu kendi aramızda çözebiliriz.

Ancak ülkemizde gördüğümüz bürokratik oligarşi ve toplumda yaygın olan temel hukuk eğitim eksikliği insanları birbirlerine hasım haline getiriyor.

Üslup-zamanlama ve bilgi eksikliği gibi sorunlar yüzünden kolayca çözülebilecek problemler savcılıklara ve mahkemlere intikal ediyor.

Elektronik ve interaktif bir hukuk süreci oluşturulmalı, hakimler hızlı okuma tekniği ile dosyaları okumalı.Dosya içeriği CD ortamına aktarılarak inceleme ve kayıt kolaylığı sağlanmalıdır.

Ciddi bir duyarlılık eğitim-empati ve kişisel gelişim
temel hukuk ve sözleşmeler hukuku ile insan hakları hukuku gibi temel formasyonlar gerek okullarda gerekse
tüm medya araçlarında etkili bir biçimde gerekirse programlar içine yedirilerek topluma anlatılmalı.Yoksa
bu güzel ifadeler ütopya olarak kalacak ve herkes üzülecek.

Makalenin başlığı ilgimi çekti. Hukuk bir altyapı kurumu değildir. Çünkü üretim ilişkisi-üretim araçları yoktur. Bu nedenle hukuk (ahlak, din, siyaset gibi)üstyapı kurumudur.

Saygılarımla