İlk Davam Boşanma - Karşı Dava Sorunsalı

Öncelikle, yeni büro açmış,ilk davasını alan çiçeği burnunda bir meslektaşınız olarak bu imkanlardan faydalanabildiğim için THS yöneticileri ve tüm üyelere teşekkürler.
Olayımızda müvekkilimin eşi hanımefendi müvekkilin kendini tartakladığından,tokatladığından (herhangi bir şikayet ve darp raporu yok) müşterek iki çocuğa ilgisiz tavırlarından,alkol düşkünlüğünden ve eve 6 aydır gelmediğinden bahisle toplamda 1200 TL nafaka 30.000 TL manevi tazminat (maddi tazminat saklı tutulmuştur.) ve velayet istemli bir dava açmıştır.
1. Müvekkil boşanmak istemektedir.Davaya verilecek cevapta boşanmayı kabul edilip diğer tüm talepler reddedilirse isnat edilen vakıaları kabul etmiş gibi mi oluruz. Karşı dava mı açmak gerekecektir.Cevap süresi içerisinde verildiği zaman harca tabi değil diye hatırlıyorum.
2.Müvekkil bir şirkette asgari ücretle çalışıyor gözükmektedir. Karşı taraf hiç çalışmamıştır ve ev tapusu bayanın adınadır. Müvekkilin yaklaşık 60.000 TL değerinde bir arabası vardır. Asgari ücretten fazla aldığını ispat edebilecekler midir?(Nafaka açısından)
3.Bir üstad hemen tedbir talepli katkı payı davası açmam gerektiğini söyledi boşanma kesinleşmeden bu davanın açılması bana ne gibi bir avantaj sağlayacak?
3.Fiziksel şiddetin üzerinden 6 ay geçmesine rağmen ve ortada herhangi bir rapor yahut adli belge yok iken şiddet tanıkla ispat edilebilir mi?

Yardımlarınız için siz değerli meslektaşlarıma şimdiden teşekkürler.Haftaya bugün cevap süresi dolacak artık bişeyler yapmak istiyorum.

Sayın Meslektaşım;
1) Asıl kusurlu olanın davacı olduğunu belirterek şiddetli geçimsizlik nedeniyle karşı dava açmanızda fayda var.
2) Nafaka açısından asgari ücretle çalıştığına dair maaş bordrolarını Mahkemeye sunun, ancak Mahkeme sosyal durum araştırması yaparak nafaka bedeline karar vermektedir.
3) Katkı payı davası açarsanız, boşanma davasının sonuçlanmasının beklenmesine karar verilecektir. Ancak bu aşamada tedbir kararı alarak davacı eşin evi 3. bir kişiye devrini engellemiş olursunuz.
4) Eğer şiddet olayı mevcut ise bu durumun tanıkla ispatı mümkündür.
İyi çalışmalar ...

Değerli bilgileriniz için teşekkür ediyorum.
Açacağım karşı davada ihtiyati tedbir istesem katkı payı davasına gerek kalmaz diye düşünüyorum.
Şiddet konusunda ise affedilme durumu söz konusu olmaz mı çünkü birliktelik devam etmiş.

Katkı payı davası, boşanma kesinleştikten sonra dinlenecek bir dava olduğundan ilk etapta açmanız gereken bir dava değil. Boşanma davasıyla birlikte açmak ya da boşanma davasından sonra açmak sizin takdirinizdedir.
Şiddet konusuna gelince sadece bir kere olmuş ve davacı eş bunu affederek birlikte yaşamaya devam etmiş ise affetme olarak sayılabilir. Ancak davacı eş, müvekkilinizin 6 aydır eve gelmediğini de iddia etmiş. Bu nedenle 6 aylık süreç içerisinde eşler arası birlikte yaşamaya devam etme olgusunun tarafınızca ispatı gerekmektedir. Bu durumda ancak tanık beyanlarıyla ispatlanabilir.
Ancak şunu da belirtmeliyim, davacı eşin boşanma nedeni olarak gösterdiği tek neden şiddet olmadığı için, evlilik birliğinin devam edememesi bakımından müvekkilinizin daha kusurlu olduğu yönünde delil teşkil edecektir.
Önemli olan eşler arası şiddetli geçimsizliğe yol açan olaylarda kimin kusurlu olduğudur. Taraflar boşanma nedeni olarak ileri sürdükleri olayları ve bunlarda diğer eşin kusurlu olduğunu kanıtlamalarıdır.

Karşı dava da isteyeceğiniz İHTİYADİ TEDBİR muhtemelen reddedilecektir. Bu nedenle, davacı kadının evi elden çıkarma ihtimaline karşı katkı payı davanızı İHTİYADİ TEDBİR talepli açın, derim. Ya da kadının adına olan ev aile konutu ise, tapuda aile konutu şerhi koydurarak satışın müvekkilinizin rızası ile yapılmasını sağlayabilirsiniz. Kolaylıklar dilerim...

Değerli meslektaşım asıl kafamı karıştıran husus şu;
Müvekkil davacı kadına nazaran daha fazla kusurlu ve ben karşı dava açarsam oradan da bir vekalet ücreti çıkacak aleyhimize aslına bakarsanız karşı dava açmadan hazırdaki davada boşanmak istediğimizden ancak geçimsizliğe sebep olanın davacı olduğundan bahisle tazminat ve nafaka taleplerinin reddini talep edeceğim. Sizce bu imkansız mıdır?

Müvekkiliniz boşanmak istiyorsa karşı dava açmak zorundasınız. Mevcut davada davalının, "Boşanmayı kabul ediyorum", veya benzeri ifadelerinin bir anlamı bulunmamaktadır. Sadece, geçimsizliğe delil olur.

Karşı dava açılmazsa ve davacının iddialarının geçerli olmadığı ortaya konulursa(davacının daha çok kusurlu olduğu), davalı boşanmayı kabul etse bile dava reddedilir, boşanma gerçekleşmez.

Önerebileceğim 3 yol var:

1- Taraflar tazminat ve nafaka ile diğer konularda anlaşırsa, dava anlaşmalı boşanmaya dönüştürülür ve boşanma gerçekleşir. Tazminat ve nafaka ödenmez.

2- Karşı dava açmadan, açılan bu davanın reddedilmesi sağlanabilir. Bu durumda tazminat ve nafaka ödenmez, ancak boşanma da gerçekleşmez. (Ayrılık kararı olasılığı hariç.)

3- Karşı dava açılır. Kusurun karşı tarafta olduğu ortaya konur. Karşı tarafın davası reddedilip, sizin davanız kabul edilir. Bu sayede, tazminat ve nafaka talep edilebilir ya da en azından müvekkilinizin bunlarla ilgili aleyhe bir kararla karşılaşmaması sağlanabilir.

Alıntı: Yazan mrtygt Değerli meslektaşım asıl kafamı karıştıran husus şu; Müvekkil davacı kadına nazaran daha fazla kusurlu ve ben karşı dava açarsam oradan da bir vekalet ücreti çıkacak aleyhimize aslına bakarsanız karşı dava açmadan hazırdaki davada boşanmak istediğimizden ancak geçimsizliğe sebep olanın davacı olduğundan bahisle tazminat ve nafaka taleplerinin reddini talep edeceğim. Sizce bu imkansız mıdır?

Anladığım kadarı ile, müvekkiliniz kusurlu bu durumda karşı dava açmanın bir yararı yok. Açılan boşanma davasının kabulünü, karşı tarafın boşanmaya neden olan olaylarda daha fazla kusurlu olduğunu ileri sürerek boşanma dışındaki taleplerin reddini talep edebilirsiniz.

Saygılarımla,

Alıntı: Yazan Av.Ufuk Bozoğlu Anladığım kadarı ile, müvekkiliniz kusurlu bu durumda karşı dava açmanın bir yararı yok. Açılan boşanma davasının kabulünü, karşı tarafın boşanmaya neden olan olaylarda daha fazla kusurlu olduğunu ileri sürerek boşanma dışındaki taleplerin reddini talep edebilirsiniz. Saygılarımla,

Sayın meslektaşım, karşı tarafın(davacının) daha fazla kusurlu olduğu ileri sürülür ve mahkemede de bu yönde kanaat oluşursa, davacının boşanma talebi reddedilecektir, diye düşünüyorum. En fazla, "kusurluyuz ama tazminatı gerektirecek kadar değil" ya da "eşit kusurluyuz", denilebilir.

1-) Müvekkilinizin daha kusurlu olma durumu sözkonusuysa karşı dava açmak akıllıca olmaz. Mahkeme asıl davayı kabul eder ve karşı davayı da reddederse müvekkilinizi çift karşı vekalet ücreti ödemek durumunda bırakabilirsiniz. ( Zaten kadınlar boşanma davalarında maça en az 2 farkla önde başlamaktadırlar. Bu bilgi kitaplarda yazmaz fakat uygulamada böyledir )

2-) Davacı kadın çalışmıyorsa mahkeme her halükarda kadın lehine ilk duruşmada tedbir nafakasına hükmedecektir. Kadının adına kayıtlı taşınmaz olması bu duruma engel değildir.

3-) Açılacak herhangi bir karşı davada mahkeme boşanma davasının doğrudan konusu olmayan taşınmaz üzerine tedbir konulması talebini reddedecektir. Taşınmazın el değiştirmesinin önüne geçmek için taşınmazın kaydına hemen aile konutu şerhi koydurun. Bu durumda kadın en azından iradi olarak taşınmazı tek başına satamaz. Sonraki süreçte isterseniz tedbir talepli katkı payı davası da açabilirsiniz.

4-) Şu durumda yapmanız gereken en mantıklı şey, karşı dava açmayıp vereceğiniz cevap dilekçesinde evlilik birliğinin artık müvekkiliniz açısından da katlanılmaz bir hal aldığından müvekkilinizin de boşanmak istediğini fakat evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda kusurlu olan tarafın karşı taraf olduğunu belirtmek ve somut bir kaç örnek vermektir. Çok ayrıntıya gerek yok ayrıntıyı yargılama aşamasında zaten tanıklar anlatacaktır. Boşanma davalarında genellikle en önemli delil tanık delilidir. Bu nedenle dinleteceğiniz tanıkları dikkatli seçin. Ayrıca karşı tarafın boşanma haricindeki sair taleplerinin reddini talep etmeyi de unutmayın

Kolay gelsin..

Alıntı: Yazan Av. Erdem Akçay Sayın meslektaşım, karşı tarafın(davacının) daha fazla kusurlu olduğu ileri sürülür ve mahkemede de bu yönde kanaat oluşursa, davacının boşanma talebi reddedilecektir, diye düşünüyorum. En fazla, "kusurluyuz ama tazminatı gerektirecek kadar değil" ya da "eşit kusurluyuz", denilebilir.

Sayın meslektaşım,

Alıntı: Olayımızda müvekkilimin eşi hanımefendi müvekkilin kendini tartakladığından,tokatladığından

Soruda kusurlu olan davalı erkek eş...

Davacı kadın boşanma davasında erkeğin daha kusurlu olduğunu ispat ettiğnide boşanma kararı zaten verilecek..

Alıntı: Müvekkil davacı kadına nazaran daha fazla kusurlu ve

Algı yanılmanıza neden olan ise; yukarıdaki cümlede müvekkilden sonra virgül kullanılmaması olabilir.

Saygılarımla,