Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması,

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-04-2014, 11:24   #1
chaterchater06

 
Varsayılan evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması,

boşanan bir kişinin, sevgilisi ile çok samimi fotograflarının olması, onunla bir ilişki yaşadıgının ispat edilmesi,
Medeni kanun madde 176.
alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğunun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi hâlinde mahkeme kararıyla kaldırılır.

bu maddeye girermi, uygun olur mu?
buna yönelik örnek kararlar varmıdır?

[/font]
Old 09-04-2014, 18:01   #2
k.karatas

 
Varsayılan

kanun hükmünün fiilen evliymiş gibi yaşama derken beraber yaşamayı kastettiğini düşüyorum.

yargıtay kararı bulunca paylaşıcam.
Old 09-04-2014, 20:21   #3
Av. Gökhan Tazegül

 
Dikkat

Fotoğrafların tek başına yeterli olmayacağını düşünüyorum. Tanık beyanları ile birlikte yaşama olgusunu desteklerseniz talebiniz kabul edilebilir. Aşağıya benzer bir karar aktarıyorum. Kolay gelsin..

Alıntı:

YHGK 22.12.2010 E.2010/3-634 – K.2010/677

- Nafakanın Kaldırılması (Yoksulluk Ve İştirak Nafakası – İmam Nikahı)
– İmam Nikahının Kanıtlanması (Nafakanın Kaldırılması) –

TMK.176/3

Türk Medeni Kanununun 176/3. maddesinde, yararına yoksulluk nafakası takdir edilen kadının evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması halinde mahkeme kararı ile nafakanın kaldırılacağı öngörülmüştür.

DAVA ve KARAR:

Taraflar arasındaki “Nafakanın Kaldırılması” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Çankırı 2. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesince davanın “kısmen kabul-kısmen reddine” dair verilen 7.10.2009 gün ve 2009/131 E. – 2009/403 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 22.1.2010 gün ve 2009/21111 – 2010/634 Karar sayılı ilamı;

(“…Dava dilekçesinde; tarafların 2005 yılında boşandıkları, davalı lehine yoksulluk, müşterek çocuk lehine ise iştirak nafakasına hükmedildiği, oysa ki müşterek çocuğun 18 yaşını doldurduğu davalı eski eşin ise imam nikahı kıydırarak başka bir şahısla birlikte yaşadığı ileri sürülerek yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasına karar verilmesi istenilmiştir.

Mahkemece; tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığı, delil olarak sunulan fotoğrafların ise ne amaçla çekildiğinin anlaşılmadığı, davalı kadını yoksulluktan kurtaracak bir gelirinin de bulunmadığı gerekçesiyle yoksulluk nafakasının kaldırılması isteminin reddine, iştirak nafakasının kaldırılması isteminin ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Her ne kadar temyiz isteminin duruşmalı olarak incelenmesi talep edilmiş ise de, davanın niteliği gereğince istemin reddi gerekmiştir.

Türk Medeni Kanununun 176/3. maddesinde, yararına yoksulluk nafakası takdir edilen kadının evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması halinde mahkeme kararı ile nafakanın kaldırılacağı öngörülmüştür.

Somut olayda; davalının ablası ve yeğeni olan şahıslar davacı tanığı sıfatıyla dinlenilmiş, bizzat davalının hoca nikahıyla evlendiğini kendilerine söylediğini, hatta zaman zaman davalının bu kişi ile görüşmek için Antalya’ya gittiğini, o kişinin de davalının yaşadığı yere geldiğini ve para gönderdiğini beyan etmişlerdir. Davalının oğlu da; annesinin imam nikahlı evli olduğunu söylediğini, Antalya’ya gittiklerinde de kendilerinin yanında bu adamla görüştüğünü beyan etmiştir. Bunlar dışında davacı tarafından davalının birlikte yaşadığı ileri sürülen şahısla çektirdiği bir kısım fotoğraflar da delil olarak dosyaya sunulmuştur. Bir kısmı ev ortamında bir kısmı ise stüdyoda çekildiği anlaşılan fotoğraflarda davalı ile imam nikahı kıydırdığı iddia edilen şahıs arasındaki yakınlık davacı tanıklarının beyanlarını doğrular niteliktedir. Kaldı ki, tanık beyanlarının tümden duyuma dayalı olduğu da söylenemez.

O halde; davacı tarafın dayandığı delillerle davasını ispat ettiği nazara alınıp yoksulluk nafakasının da kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken delillerin hatalı değerlendirilerek istemin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir…”) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının BOZULMASINA, oybirliği ile, karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
boşanma sonrasında eşlerin fiilen birlikte yaşaması lawyersoylu Meslektaşların Soruları 12 18-05-2017 15:09
Velayet kendisinde olmayan tarafta çocuğun fiilen yaşaması Avukat SENA Meslektaşların Soruları 3 14-03-2014 13:26
sevgilim evliymiş dava açabilirmiyim ? Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 06-04-2012 22:28
davalının kız kardeşi ile birlikte yaşaması hırs Meslektaşların Soruları 1 19-09-2007 10:17
Boşanmamış Eşin Başka Biriyle Yaşaması ali yıldırım Hukuk Soruları Arşivi 1 27-02-2002 17:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03116012 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.