Şirket Vergi Borcu nedeni ile hak ilhaline uğranıldı

Sayın meslektaşlarım;
öncelikle konunun uzunluğundan dolayı affınıza sığınıyorum ancak bahsedeceğim sorun şahsi bir durumum olduğu için ayrıntılı yazmak niyetindeyim.

Miras yolu ile murisin %99 hisse sahibi olduğu limited şirketi bizlere yani 3 yasal mirasçıya intikal etti. Şirkete murisin giriş tarihi 2007-2009 yılları, mirasçıların ortaklık tarihleri iste 2009- 2010 yılları olup 2010 yılında şirket hisseleri (%99) kanuna uygun olarak tescil ve ilan yolu ile bir üçüncü kişiye devredildi.

Murisin dönemine ait 2010 yılına kadar olan vergi borçları taksitlendirilerek düzenli bir şekilde 2014 yılına kadar ödendi.

Ancak hukuki sorun bu aşamada başlıyor;
Vergi müfettişlerince 2013 yılının 12 ayı 2008-2009 yıllarına ilişkin bir denetleme yapılıyor ve şirketin o dönemler içerisinde malzeme satın aldığı firmaların daha önceden denetime girmesi ve sahte fatura düzenlemeleri nedeni ile şirketinde bu firmalardan almış olduğu faturalar sahte belge muamelesi görüyor ve 2008-2009 yıllarına 2 ayrı vergi müfettişi tarafından 1.000.000 + tl bir usulsüzlük + vergi ziyaı cezası + kdv cezaları çıkartılıyor.

1-) ilk vergi müfettişi şirkete kanuna uygun tebligat yapıyor ve 15 gün süre içerisinde defterlerini istiyor. Şuan ki şirket müdürü defterleri ilgili daireye sunuyor. Yapılan inceleme ile şuan ki şirket müdürü hazırlanan rapora ve çıkan cezaya 30 günlük yasal süre içerisinde itiraz etmeyip dava açmıyor. Ayrıca uzlaşmaya giderek uzlaşma kapsamında anlaşılıyor. Uzlaşma ile dava açma hakkı ve itiraz hakları ortadan kaldırıyor.

2-) ikinci vergi müfettişinin defterleri inceleme talebine karşılık şirket müdürü defterleri ilgili daireye ibraz etmiyor ve müfettiş re'sen takdir nedeni olarak görüp ilgili vergi dairesinden aldığı fatura örnekleri ile esas usulsüzlüğü yapan firmanın fatura bilgileri üzerinden rapor hazırlıyor. Bu rapor neticesinde dava zaman aşımı geçildiği gibi uzlaşma kapsamında da hareket edilmiyor ve defterlerin sunulmamasından dolayı ayrı bir usulsüzlük cezası alınıyor.

Sayın meslektaşlarım asıl sorunun başladığı nokta;
6183 sayılı amme alacaklarının tahsili usulu hakkında kanunun 35. maddesi nedeni ile devreden ve devralanın vergi borcundan o döneme ilişkin müteselsil sorumluluğu.

şuan ki şirket müdürünün birçok hareketi nedeni ile dava zaman aşımı süreleri kaçırılmış olup uzlaşmaya girildiği içinde borç tahakkuk etmiş durumda. Vergi dairesi şirketin mal varlığını araştırması sonucunda müteselsil sorumlu olarak eski ortakların yani bizlerin sorumluluğuna gitmektedir. Ancak ne yazık ki ! ödeme emrine karşı dava açmaktan başka bir hakkımız şirket müdürünün davranışları nedeni ile kalmamıştır.

Sorum;
1-) Eski şirket ortağının dönemine ilişkin bir inceleme yapıldığı sırada ilgili idarenin çıkacak olan borcu o dönem içerisinde ki ortaklardan isteyebildiği gibi, yaptığı incelemelerden borçtan sorumlu tutulabilecek ortaklara da incelemeyi/ raporu vs. tebliğ etmesi gerekmez miydi?

2-) şuan ki şirket müdürünün sorumsuz davranışları nedeni ile kaybedilen dava hakları ve bu incelemelerden haberdar edilmeyen eski ortakların gerek anayasanın 36. maddesi hak arama özgürlüğünün bir ihlali gerekse idarenin yapmış olduğu bu incelemenin ve denetimin bilgilendirme yapmaması karşısında cezada şahsilik ilkesine, savunma hakkının ihlaline sebebiyet vermemekte midir?

3-) Bir iptal davası açarak idari işlemin hazırlanan raporların iptalini sağlayabilmemiz sizce mümkün olabilir mi ?
çünkü uzlaşma talebinde bulup bulunmama, defterleri sunma imkanı olmadığı halde ( şirket devri nedeni ile ) bu fiilden dolayı sorumlu tutulma, tahakkuk etmiş olan vergi borç ve cezalara şuanki şirket müdürünün dava açmamış olması ve itiraz etmemiş olmasından dolayı eski ortağın da bu hakları kaybetmiş olması, idari işlemden haberdar olsa idi eski ortağın hal ve davranışlarının nasıl olacağının belirlenememesinin ihlali değil midir?
Vergi mahkemesi ödeme emrine karşı açılacak davaları esas yönünden incelemediği için ve o dönemlere ilişkin alınan mal ve hizmetlerin ödemeleri, sevk irsaliyelerini v.b. ispatları şuan eski ortaklar ispatlayabilecek ve doğmuş olan bu kdv ve vergi cezalarından kurtulabilecek halde iken bu içeriğe ilişkin dava haklarımız bulunmamaktadır.
ayrıca yürütmenin durdurulması kararı da almam gerekiyor ki mal varlığımız bulunmaktadır...
Yardımlarınızı bekliyorum

Sayın Demir,

Şirket müdürünün kaçırdığı süreler şirkete yönelik sürelerdir.

Ancak şirketin eski döneme ait borçların eski ortaklara yönlendirilmesinde süreler tarafınıza ödeme emrinin tebliği ile başlar.Zira 6183 35. madde gereği şirket ortaklarına borcun yönlendirilmesinin bazı şartları vardır.Bunlar ;

1- Söz konusu borcun şirketten tahsil imkanının kalmamış olması ,
2- Şirket borçlarına ilişkin şahsileştirme yapılmış olması ,yani şirket ortaklarına sermayeleri oranında kendi hisselerine düşen borç miktarının belirlenerek ÖDEME EMRİ TEBLİĞ EDİLMİŞ VE ÖDEME EMRİNE DE İTİRAZ EDİLMEMİŞ OLMASI VE BORCUN ŞAHIS ADINA DA KESİNLEŞMİŞ OLMASI gerekmektedir.

Tarafınıza bir ödeme emri tebliğ edilmemiş ise,yada ödeme emrine süresi içinde itiraz edilerek dava açılmış ise hakkınızda kesinleşmiş bir takip yok demektir.

Ancak gerek vergi daireleri gerekse de SGK bu hususta yasaya aykırı davranmakta ve 6183 de öngörülen şartları yerine getirmeyerek kesinleşmeden ortakların mal varlıklarını haczetmektedir.

Bu nedenle ödeme emrinin tarafınıza tebliği ile birlikte tüm iddialarınızı sunarak borca itiraz edebilirsiniz.Kanaatimce iddialarınız ve şirketin kaçırdığı süreler nedeni ile yapamadığınız itirazlarınız da söz konusu mahkemede değerlendirilecektir.

cevabınız için teşekkür ederim. Şuan sorun olarak gözüken kısım, eski şirket ortağı olduğumdan dolayı vergi dairesi müdürü ile yaptığım görüşmelerde tarafıma söz konusu vergi inceleme raporlarının tebliğ edilmeyeceğini sadece ödeme emri gönderileceğini söyledi. Bu durumda şirkete vergi inceleme raporları gönderilerek tanınan 1 aylık itiraz etme hakkı tarafıma tanınmayacak. Ancak ben ilgili raporlara vergi dairesinden rica üzerine birer örneklerini alarak ulaştım ve yaptığım araştırma, çalışmalarda büyük usulsüzlükler ve yanlışlıklarla karşılaştım. Ödeme emrine itiraz ettiğimde bu borcun neden, ne için doğduğunu raporların tebliği olmadığından dolayı bilmediğimi ve tarafıma bu inceleme raporlarının veya borcun sebebini gösterir nedenlerin tebliğ edilmesini talep ederek ödeme emrinin iptali ile raporların tebliğini sağlayabilir miyim ?