Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Bilirkişi Raporunun Davalıya Tebliği __???

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-05-2012, 11:53   #1
Av. Emrah GELEŞ

 
Soru Bilirkişi Raporunun Davalıya Tebliği __???

Merhabalar,
görülmekte olan bir davada (Asliye) bilirkişi raporu davalı taraflara tebliğ edilmemiş. Hakim, 80 davalı olsa hepsine tebligat mı çıkaracağız? gibi bir cümle kullandı. Bazı yargıtay kararları koydum fakat net şekilde ifade eden bir karara ulaşamadım. Hakim HMK 150 gereği itirazda bulunamayacağımızı belirtti . Bu konuda görüş ve karar yardımına ihtiyacım var
Old 10-05-2012, 12:22   #2
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Emrah GELEŞ
Merhabalar,
görülmekte olan bir davada (Asliye) bilirkişi raporu davalı taraflara tebliğ edilmemiş. Hakim, 80 davalı olsa hepsine tebligat mı çıkaracağız? gibi bir cümle kullandı. Bazı yargıtay kararları koydum fakat net şekilde ifade eden bir karara ulaşamadım. Hakim HMK 150 gereği itirazda bulunamayacağımızı belirtti . Bu konuda görüş ve karar yardımına ihtiyacım var

Aslolan bilirkişi raporunun taraflara tebliği olmakla birlikte, hakimin gerekçesinin, bu hususun ihtarda açıkça yer alması kaydıyla duruşmalara katılmayan/tahkikata ilişkin giderleri süresi içinde yatırmayan tarafa tebliğin zorunlu olmadığı kanaatinde olmasına bağlıyorum.Zira, Yargıtay da aynı görüşte (Kararın HUMK'un ilgili maddesine dayanılarak verildiğini belirtmeliyim.)

HMK md. 281/1'e göre:

"Taraflar, bilirkişi raporunun, kendilerine tebliği tarihinden itibaren iki hafta içinde, raporda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilirler."

T.C.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/2799
K. 2001/3139
T. 24.4.2001

"Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının ve tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına ve HUMK'nun 213/son maddesinde, geçerli bir özrü olmadan duruşmaya gelmeyen tarafın yokluğunda cereyan eden işlemlere itiraz edemeyeceğinin öngörülmüş bulunmasına göre, davalılardan Mehmet Doğan ile Bekir Aktaç'ın yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, 24.4.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi." (Ayrıntılı bilgi için bkz http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=65322)

HMK md.358'e göre:

Duruşmalı olarak incelenen işlerde taraflara çıkartılan davetiyelerde, duruşmada hazır bulunmadıkları takdirde tahkikatın yokluklarında yapılarak karar verileceği hususu ile başvuran tarafa çıkartılacak davetiyede, ayrıca, yapılacak tahkikatla ilgili olarak bölge adliye mahkemesince belirlenen gideri duruşma gününe kadar avans olarak yatırması gerektiği açıkça belirtilir.

Başvuran, kabul edilebilir bir mazerete dayanarak duruşmaya gelemediğini bildirdiği takdirde, yeni bir duruşma günü tayin edilerek taraflara bildirilir.

Başvuran mazeretsiz olarak duruşmalara katılmadığı veya tahkikatla ilgili giderler süresi içinde yatırılmadığı takdirde, dosyanın mevcut durumuna göre karar verilir. Şu kadar ki, öngörülen tahkikat yapılmaksızın karar verilmesine olanak bulunmayan hâllerde başvuru reddedilir." denilmektedir.

Yine de ben savunma hakkının kısıtlanmaması bakımından bilirkişi raporunun taraflara tebliğinin zorunlu olduğunu düşünüyorum. HMK md. 281 buna ilişkin bir istisna getirmiş değildir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu T. 10.2.2010, E. 2010/13-26 ve K. 2010/73 sayılı kararının da konuyla birebir örtüştüğünü ve işinize yarayacağınızı düşünüyorum.


Saygılarımla
Old 10-05-2012, 16:56   #3
Av. Emrah GELEŞ

 
Varsayılan

YHGK kararını sundum. Fakat o karar delil tespiti ile alakalı olduğu, bizim davamızda ise keşif sonucu bilirkişi raporu var dedi. bu sebeple itiraz edemeyeceğimizi belirtti... :/ Yazılı yargılama usulü olduğu için raporların tebliğinin zorunlu olduğunu düşünüyorum.
Old 10-05-2012, 17:35   #4
svejk

 
Varsayılan

80 davalı olsa ona göre masraf alınmayacak mıydı acaba? merakımdan soruyorum, hala öğrenemedim şu harç/masraf işini.
hmk m.281/1 uyarınca raporu tebellüğ ettiğiniz tarihten itibaren iki hafta içinde beyanda bulunabilirsiniz. şayet duruşmada tebellüğ ettiyseniz süre duruşma tarihini takip eden gün başlar. bizim taraf olduğumuz bi davada hakim "bir" haftalık "kesin mehil" vermiş, ihtar falan da yapmamış. beyan dilekçesini inadına 14. gün vermeyi planlıyorum.
Old 10-05-2012, 20:12   #5
Av.Dr.Yahya DERYAL

 
Varsayılan

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, davacının dava dosyasını inceleyebilme ve dosyadan bazı belgelerin fotokopilerini alabilme, mahkeme kararına dayanak teşkil eden bilirkişi raporlarının kendisine gösterilmesini isteme hakkını, silahların eşitliği ilkesi ve adil yargılama hakkı ile doğrudan ilgili görmektedir (Referanslar için bkz. DERYAL, Türk Hukukunda Bilirkişilik, 4. Baskı, Ankara 2012, s.359).
Old 13-05-2012, 22:04   #6
Av. Emrah GELEŞ

 
Varsayılan

Temyizde bozduracağım kararı artık. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak lazım...
-----------------------------------------
T.C.
DANIŞTAY
Sekizinci Daire

Esas : 1995/3742
Karar : 1997/2289
Tarih : 25.06.1997

ÖZET : Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmeden ve kanuni itiraz süresi beklenmeden davanın karara bağlanmasında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

(2577 sayılı İYUK. m. 31) (1086 sayılı HUMK. m. 282, 283)

KARAR METNİ :
Temyiz İsteminde Bulunanlar: 1- ... Ticaret Odası Başkanlığı

Vekili: Av. .... Av. ... 2- ...

Vekili: Av. ...

Karşı Taraf : 1- ...

2- ... Ticaret Odası Başkanlığı

İstemin Özeti : ... Ticaret Odasında 1.4.1981-30.8.1987 tarihleri arasında genel sekreter yardımcısı olarak çalışıp ... Ticaret Odasına naklen atanan davacının emekli olması sebebiyle .... Ticaret Odasında çalıştığı süreye ait 67.100.356- TL. tutarındaki ayrılma tazminatının vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranıyla birlikte tazmini istemiyle açılan davada, davalı idarenin süre itirazının yerinde görülmediği, Türkiye Ticaret ve Sanayi Odaları Personel Yönetmeliğinin 32. maddesinde emeklilik suretiyle işten ayrılanlara ayrılma tazminatı ödeneceği ve odada geçen her tam hizmet yılının ayrılma tazminatına esas alınacağı hükümü yer aldığından, davacının ... Ticaret Odasında çalıştığı hizmet süresi karşılığının ayrılma tazminatı olarak kendisine ödenmesi gerektiği, mahkemelerince davacının 1981 ve 1987 yılları arasında çalıştığı süreye karşılık ayrılma tazminatı tutarının hesaplanması için yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ayrılma tazminatı tutarının ... Ticaret Odasından aldığı son brüt aylık tutarı esas alınarak 1.758.952-lira olarak belirlendiği, bu sebeple tazminat olarak istenilen 67.100.356- liranın 1.758.952-liralık kısmının kabulüne, kalan kısmının ise reddine, kabul edilen kısım için Borçlar Kanununu hükümlerine göre kanuni faiz işletilmesine karar veren Konya İdare Mahkemesinin 24.3.1996 tarih ve 375 s. kararının; davalı idare tarafından, davanın süresinde açılmadığı, bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edilmediği ve kabul edilen 1.758.952- liralık kısmı ile ilgili faizin hangi tarihte başlayacağına açıklık getirilmediği, davacı tarafından ise.-bilirkişi raporu tebliğ edilmeksizin karar verildiği, anılan raporda hesaplanan miktarın gerçekleri yansıtmadığı, mevzuat hükümlerine göre son aylık üzerinden kıdem tazminatı ödenmesi gerektiği öne sürülerek 2577 s. İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemidir.

Savunmanın Özeti : Davalı idare tarafından davacının temyize cevap ve temyiz etme süresini geçirdiği bu sebeple dilekçenin reddi gerektiği, davacı tarafından ise davanın süresinde açıldığı savunulmuştur.

Danıştay Tetkik Hakimi Ayten Küçük''ün Düşüncesi: Bilirkişi raporunu taraflara tebliğ etmeksizin karar veren idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Alaattin Öğüş''ün Düşüncesi: Dava, ... Ticaret Odasında yaklaşık altı yıl çalıştıktan sonra ... Ticaret Odasına naklen geçen davacının emekli olması sebebiyle ... Ticaret Odasında çalıştığı süreye ait 67.100.356 TL. ayrılma tazminatının ödenmesine hükmedilmesi dileğiyle açılmış, idare mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesine dayanılarak davacının ayrılma tazminatı alacağının 1.758.952 TL. olduğu gerekçesiyle bu miktarın kabulüne fazlaya ait kısmının ise reddine karar verilmiş, idare mahkemesi kararının kabul edilen miktara ait kısmı davalı idarece, redde ait kısmı da davacı tarafından temyiz edilmiştir.

2577 s. İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinde bu yasada hüküm bulunmayan hususlarda Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının uygulanacağı haller sayılmış, bunlar arasında bilirkişi incelemesi de yer almıştır.

Anılan kanun kuralı ile yollamada bulunulan Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 282. maddesinde ise aynen "Ehlivukuf raporunu mahkeme kalemine verir. Verildiği tarihi yazı işleri müdürü rapora işaret eder ve muhakemeden evvel suretlerini iki tarafa tebliğ eder" denilmektedir. Aynı kanunun 283. maddesinde de davanın iki tarafının da noksan ve açık olmayan konular hakkında bilirkişiden izahat alınmasını raporun kendilerine tebliği gününden bir hafta içerisinde hakimden yazılı olarak isteyebilecekleri kuralı yer almıştır.

Yukarıda metni açıklanan kanun kurallarının birlikte incelenmesinden, bilirkişi raporunun taraflara tebliğinin zorunlu olduğu, tarafların da tebliğden itibaren bir hafta içerisinde rapora itiraz edebilecekleri anlaşılmaktadır.

Olayda, mahkemece davacının ne miktarda ayrılma tazminatına hak kazandığının saptanması amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edilmeksizin ve taraflara itiraz haklarını kullanma olanağı tanınmaksızın işin karara bağlandığı temyiz dosyasından anlaşıldığı cihetle kanunun emredici kuralına açıkça aykırılık oluşmuştur.

Açıklanan sebeplerle davacının temyiz isteminin kabulü ile usul ve kanuna aykırı idare mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

Uyuşmazlık, davacının ... Ticaret Odasında 1.4.1981-30.8.1987 tarihleri arasında çalıştığı sürelere ait 67.100.356-lira ayrılma tazminatının kanuni faiziyle birlikte ödenmesi isteminden doğmuştur.

2577 s. İdari Yargılama Usulü Kanununun 31. maddesinin bilirkişi incelemesi konusunda yollamada bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 282 ve 283. maddelerinde, bilirkişinin raporunu mahkeme kalemine vereceği, yazı işleri müdürünce verildiği tarihin rapora işaret edileceği ve yargılamadan önce rapor örneklerinin taraflara tebliğ edileceği, tarafların noksan ve açık olmayan konularda bilirkişiden açıklama alınmasını raporun kendilerine tebliği gününden itibaren bir hafta içerisinde hakiminden yazılı olarak isteyebilecekleri kuralı yer almıştır.

Dava konusu olayda, davacının 1981 ve 1987 yılları arasında ... Ticaret Odasında çalıştığı sürelere ait ayrılma tazminatının hesaplanması amacıyla talimat yoluyla Zonguldak İdare Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen 28.2.1995 günlü bilirkişi raporunun, Zonguldak İdare Mahkemesi Başkanlığının 1.3.1995 tarih ve 1995/1 Talimat sayısı ile Konya İdare Mahkemesine gönderilmesine rağmen, mahkemece anılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmeksizin, davanın 24.3.1995 gününde karara bağlandığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, 2577 s. Kanunun 31. maddesinin atıfta bulunduğu Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasası hükümleri uyarınca bilirkişi raporunun taraflara tebliği ile tebliğden itibaren bir haftalık itiraz süresi verilmesi gerekli bulunduğundan, aksi yöndeki mahkeme kararının bozulması gerekmektedir.

Açıklanan nedenlerle, Konya İdare Mahkemesi kararının bozulmasına ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan mahkemeye iadesine 25.6.1997 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Kaynak : DKD. Sayı 95 s: 534
Old 14-05-2012, 06:23   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Av. Emrah GELEŞ]Temyizde bozduracağım kararı artık. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmamak lazım...
-----------------------------------------



HMK.280. çok açık.

"… duruşma gününden önce birer örneği taraflara tebliğ edilir."

HUMK.282 de çok açıktı…


""…ve mahkemeden evvel suretlerini iki tarafa tebliğ eder."

Hangi gerekçe ile tebliğ edilmemiş anlayamadım.
Old 14-05-2012, 08:03   #8
Av. Emrah GELEŞ

 
Varsayılan

sayın Dikici,
HMK 150 ye göre duruşmaya gelmeyen taraf aleyhine olan işlemlere itiraz edemez dendi. Garip
Old 14-05-2012, 08:34   #9
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Emrah GELEŞ
sayın Dikici,
HMK 150 ye göre duruşmaya gelmeyen taraf aleyhine olan işlemlere itiraz edemez dendi. Garip

HMK.150 ile bunun bir ilgisinin olmadığını düşünüyorum.
Old 14-05-2012, 08:49   #10
Av. Emrah GELEŞ

 
Varsayılan

1086 sayılı kanundaki 150 demek istedi. Duruşma Tutanağında "HMK 150 gereğince duruşmaya gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği.." yazıyor.
Old 14-05-2012, 12:11   #11
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Emrah GELEŞ
1086 sayılı kanundaki 150 demek istedi. Duruşma Tutanağında "HMK 150 gereğince duruşmaya gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği.." yazıyor.

1086 sayılı kanun HUMK yani eski kanun. HUMK.150 konu ile ilgisiz.

HMK.150 de bu olayda uygulanamaz.
Old 14-05-2012, 14:55   #12
Av. Emrah GELEŞ

 
Yeni Fikir

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
1086 sayılı kanun HUMK yani eski kanun. HUMK.150 konu ile ilgisiz.

HMK.150 de bu olayda uygulanamaz.

2009 yılının davası bu :/ o sebeple düşündü sanırım. netice itibari ile uygulanmış olsa dahi tebliğ edilmesi gerekir. o madde bir istisna teşkil etmemekte bilirşikişi raporunun tebliğine...
Old 14-05-2012, 15:01   #13
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Yoklukta yapılan işlemlere itiraz edilememesinin yasal dayanakları ön inceleme duruşması için HMK. m.139 ve tahkikat duruşmaları için ise m.147/2'dir.

HMK.m.150 doğrudan ilgili değildir. Yalnız burada sadece ufak bir ilgi olarak(fıkra 2) hazır bulunan tarafın davayı takip yönündeki beyanıyla diğer taraf hazır olmasa da yargılamaya devam edilebileceği yazılıdır.

Ancak bu madde ve durum, HMK. m.281 uyarınca bilirkişi raporunun taraflara "tebliğine" varsa itirazlarını bildirmelerine ve gerektiğinde sözlü yargılama (m.186) için gerekli ihtarı havi davetiye gönderilmesine dair usuli zorunlukları ortadan kaldırmaz.

Saygılarımla.
Old 14-05-2012, 15:06   #14
özfn_34

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Emrah GELEŞ
2009 yılının davası bu :/ o sebeple düşündü sanırım.

Mahkemenin gerekçesi bu ise yerinde değildir.

HMK md.447/2:

"Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır."

HMK. md448:

"Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır."

Saygılarımla
Old 14-05-2012, 18:04   #15
Av. Emrah GELEŞ

 
Dikkat

Alıntı:
Yazan özfn_34
Mahkemenin gerekçesi bu ise yerinde değildir.

HMK md.447/2:

"Mevzuatta, yürürlükten kaldırılan 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununa yapılan yollamalar, Hukuk Muhakemeleri Kanununun bu hükümlerin karşılığını oluşturan maddelerine yapılmış sayılır."

HMK. md448:

"Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır."

Saygılarımla

başka ne olabilir ki?
aynen aktarıyorum ;
"dosyada alınan raporların delil tespiti olmayıp keşif sonucu alınan rapor olduğu, duruşmaya gelmeyen taraflara her usul işlemi ve alınan raporun tebliğine gerek olmadığı, HMK 150 madde gereğince duruşmaya gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği, ... dosya kapsamına göre davalının itirazları değerlendirildiğinde yeniden rapor alınmasına da gerek olmadığına..."
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kıymet takdir raporunun ilgililere tebliği hakkında Av.Esin Güvenç Meslektaşların Soruları 2 23-05-2012 13:39
Araç satışlarında kıymet takdir raporunun tebliği yelken Meslektaşların Soruları 10 01-09-2010 11:23
keşif raporunun avukata tebliği mi yoksa... nazell Meslektaşların Soruları 1 15-10-2007 12:42
Kıymet takdir raporunun hissedarlara tebliği avalaattin61 Meslektaşların Soruları 11 14-02-2007 15:02


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06550908 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.