Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

İcra hukuk da tahliye

Yanıt
Old 19-08-2008, 11:02   #1
barışkurşun

 
Varsayılan İcra hukuk da tahliye

Adli yazılı sözleşmeye dayanarak, kiracı aleyhine ihtarlı ödeme emri gönderdik. Borçlu-kiracı, kira sözleşmesine itiraz etmiş; ancak adi yazılı sözleşmede ki imzaya itiraz etmemiştir.
İİKm269"....borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır.
İİKm269/b"borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı ;noterlikçe..."
Bana göre, madde den açıkça anlaşıldığı üzere; kiracı yazılı sözleşmede ki imzasını reddetmediği için, kira sözleşmesine itiraz etmiş olsa bile, akdi kabul etmiş olduğundan İcra Hukuk Mahkemesinden itirazın kaldırılmasını ve tahliye talep edilebilir ve kabul edilmesi gerekir.
Bu yönde içtihad arıyorum. TŞK.
Old 19-08-2008, 11:44   #2
Pınar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/5791
Karar: 2006/7271
Karar Tarihi: 22.06.2006

ÖZET: Alacaklı kiralayan, borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesinden <tahliye> istemeden, yalnız <itirazın kaldırılmasını> isteyebilir, icra mahkemesinin itirazın kaldırılmasına ilişkin kararından sonra alacaklı kiralayan buna dayanarak kararın kesinleşmesinden itibaren icra mahkemesinden borçlu kiracı hakkında tahliye davası açabilir. Bunu engelleyen bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Ancak itirazın kaldırılması kararı kesinleşmediğinden temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilemez.

(2004 S. K. m. 67, 269)

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı kiralayan tarafından davalı borçlu kiracı hakkında başlatılan haciz ve tahliye istekli icra takibi üzerine gönderilen ödeme emrine borçlunun vaki itirazı üzerine mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmesinden sonra davacı icra mahkemesine başvurarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı alacaklı 1.9.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak davalı borçlu hakkında haciz ve tahliye istekli olarak başlattığı icra takibi ile ödenmeyen 10.450.00.YTL asıl kira alacağının işlemiş faiziyle birlikte tahsilini istemiş, borçlu örnek 51 ödeme emrine yasal sürede yaptığı itirazında borca itiraz etmiştir. İİK'nın 269/2. maddesi uyarınca borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır. Borçlu, takibe dayanak yapılan adi yazılı kira sözleşmesindeki imzasını açıkça inkar etmediğinden kiracılık ilişkisinin varlığı kesinleşmiştir.

Davacı alacaklının itirazın kaldırılmasına ilişkin istemi Bakırköy 2. İcra Hakimliğince incelenmiş, ve 21.12.2005 gün ve 2005/1529-1579 Esas ve Karar sayılı dosyada itirazın kaldırılmasına karar verilmiştir. Yargıtay'ca onanan kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.

Alacaklı kiralayan, borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesinden <tahliye> istemeden, yalnız <itirazın kaldırılmasını> isteyebilir, icra mahkemesinin itirazın kaldırılmasına ilişkin kararından sonra alacaklı kiralayan buna dayanarak kararın kesinleşmesinden itibaren icra mahkemesinden borçlu kiracı hakkında tahliye davası açabilir. Bunu engelleyen bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Ancak itirazın kaldırılması kararı kesinleşmediğinden temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilemez. Mahkemece yapılacak iş Bakırköy İcra Mahkemesinin 21.12.2005 gün ve 2005/1529 -1579 sayılı kararının kesinleştirilmesi sağlanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Karar bu nedenle bozulmalıdır.

Sonuç: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 22.06.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
----------------------------------------------------
Old 19-08-2008, 13:34   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Kira akdine itiraz, kira sözleşmesindeki imzaya itiraz niteliğinde sayılır. Zira ilamsız tahliye taleplerine itiraz ya inkar ya da itfa-takas olmak üzere ikiye ayrılır.Kira akdine açıkça itiraz edilmişse ödeme iddiası dinlenmez. Elinizde noterden onaylı veya düzenleme kira aktiniz yoksa ancak sulh hukuk mahkemesinde tahliye davası açabilirsiniz.
Old 19-08-2008, 15:29   #4
üye18087

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Pınar
T.C. YARGITAY
6.Hukuk Dairesi

Esas: 2006/5791
Karar: 2006/7271
Karar Tarihi: 22.06.2006

ÖZET: Alacaklı kiralayan, borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesinden <tahliye> istemeden, yalnız <itirazın kaldırılmasını> isteyebilir, icra mahkemesinin itirazın kaldırılmasına ilişkin kararından sonra alacaklı kiralayan buna dayanarak kararın kesinleşmesinden itibaren icra mahkemesinden borçlu kiracı hakkında tahliye davası açabilir. Bunu engelleyen bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Ancak itirazın kaldırılması kararı kesinleşmediğinden temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilemez.

(2004 S. K. m. 67, 269)

İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Davacı kiralayan tarafından davalı borçlu kiracı hakkında başlatılan haciz ve tahliye istekli icra takibi üzerine gönderilen ödeme emrine borçlunun vaki itirazı üzerine mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmesinden sonra davacı icra mahkemesine başvurarak kiralananın tahliyesini istemiştir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı alacaklı 1.9.2005 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak davalı borçlu hakkında haciz ve tahliye istekli olarak başlattığı icra takibi ile ödenmeyen 10.450.00.YTL asıl kira alacağının işlemiş faiziyle birlikte tahsilini istemiş, borçlu örnek 51 ödeme emrine yasal sürede yaptığı itirazında borca itiraz etmiştir. İİK'nın 269/2. maddesi uyarınca borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır. Borçlu, takibe dayanak yapılan adi yazılı kira sözleşmesindeki imzasını açıkça inkar etmediğinden kiracılık ilişkisinin varlığı kesinleşmiştir.

Davacı alacaklının itirazın kaldırılmasına ilişkin istemi Bakırköy 2. İcra Hakimliğince incelenmiş, ve 21.12.2005 gün ve 2005/1529-1579 Esas ve Karar sayılı dosyada itirazın kaldırılmasına karar verilmiştir. Yargıtay'ca onanan kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.

Alacaklı kiralayan, borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesinden <tahliye> istemeden, yalnız <itirazın kaldırılmasını> isteyebilir, icra mahkemesinin itirazın kaldırılmasına ilişkin kararından sonra alacaklı kiralayan buna dayanarak kararın kesinleşmesinden itibaren icra mahkemesinden borçlu kiracı hakkında tahliye davası açabilir. Bunu engelleyen bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Ancak itirazın kaldırılması kararı kesinleşmediğinden temerrüt olgusunun gerçekleştiği kabul edilemez. Mahkemece yapılacak iş Bakırköy İcra Mahkemesinin 21.12.2005 gün ve 2005/1529 -1579 sayılı kararının kesinleştirilmesi sağlanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Karar bu nedenle bozulmalıdır.

Sonuç: Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 22.06.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)
----------------------------------------------------

eleştirilesi bir karar...
Old 19-08-2008, 15:53   #5
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Alıntı:
İİK 268 / 2 : Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır.



Alıntı:
T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/2871
K. 2006/5225
T. 11.5.2006
• TAHLİYE DAVASI AÇMA SÜRESİ ( İtirazın Kaldırılması Davası Devam Etmekte İken Her Zaman Açılabileceği - İtirazın Kaldırılması Kararı Kesinleşmiş İse Bu Takdirde Tahliye Davası İtirazın Kaldırılması Kararının Kesinleşmesinden İtibaren Altı Ay İçinde Açılması Gereği )
• İTİRAZIN KALDIRILMASI ( Kararı Kesinleşmiş İse Bu Takdirde Tahliye Davası İtirazın Kaldırılması Kararının Kesinleşmesinden İtibaren Tahliye Davası Altı Ay İçinde Açılması Gereği )
• HACİZ VE TAHLİYE İSTEKLİ TAKİP ( İtirazın Kaldırılması Davası Devam Etmekte İken Her Zaman Taliye İstenebileceği - İtirazın Kaldırılması Kararı Kesinleşmiş İse Bu Takdirde Tahliye Davası İtirazın Kaldırılması Kararının Kesinleşmesinden İtibaren Altı Ay İçinde Açılması Gereği )
• TAKİBE İTİRAZ ( Tahliye İstemeden Doğrudan İtirazın Kaldırılmasını Talep Edilebileceği )
2004/m.269/a
ÖZET : Uyuşmazlık, haciz ve tahliye istekli icra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine borçlunun vaki itirazı üzerine mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmesinden sonra kiralananın tahliyesine ilişkindir.

Kiralayan, icra takibine vaki itiraz üzerine tahliye istemeden doğrudan itirazın kaldırılmasını talep edebilir.

İtirazın kaldırılması davası devam etmekte iken tahliye davası her zaman açılabilir. Şayet itirazın kaldırılması kararı kesinleşmiş ise bu takdirde tahliye davası itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde açılmalıdır.

DAVA : İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Uyuşmazlık, haciz ve tahliye istekli icra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine borçlunun vaki itirazı üzerine mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmesinden sonra kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkeme uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden söz ederek istemin reddine karar vermiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı alacaklı 15.05.2002 başlangıç tarihli beş yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak davalı borçlu hakkında haciz ve tahliye istekli olarak başlattığı icra takibi ile ödenmeyen 19.000.000.000.TL asıl kira alacağının işlemiş faiziyle birlikte tahsilini istemiş, borçlu örnek 51 ödeme emrine yasal sürede yaptığı itirazında borca ve kiracılık ilişkisine karşı çıkmıştır. İİK'nın 269/2. maddesi uyarınca borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır. Borçlu, takibe dayanak yapılan adi yazılı kira sözleşmesindeki imzasını açıkça inkar etmediğinden kiracılık ilişkisinin varlığı kesinleşmiştir.


yarx


Kararın eleştirilecek bir yanı yok. Yasa maddesi açık.Kira bağıtının kabul edilmemesi mantıken takibe eklenen sözleşmedeki imzanın da inkarı sayılması gerekirken yasa koyucu tarafından "kısmi itiraz"da olduğu gibi açık ve kesin olmak üzere imza inkarına gerek duyulmuş. Yukarıda alıntılanan mevzuat hükmü ve Yargıtay Kararı incelendiğinde de görüleceği üzere icra takibi yazılı kira aktine dayanıyorsa, kira aktine itiraz, açık ve kesin olarak imza inkarını içermediği taktirde geçerli olmayacaktır. Bu nedenle açık bir hükmü gözden kaçırmış olup eksik incelemeyle yanıt verdiğim için özür dilerim.
Old 19-08-2008, 16:01   #6
üye18087

 
Varsayılan

madde iki davanın bir arada görülemeyeceği hükmünü içermiyor. bence usul ekonomisi açısından yanlış bir karar. mahkeme önce itirazı inceleyip ardından tahliye hakkında da karar verebilmeli. zira pınar hanımın gönderdiği kararda kira ilişkisine itirazın olduğu şeklinde bir kayıt yok.
Old 19-08-2008, 16:08   #7
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2006/2871
K. 2006/5225
T. 11.5.2006
• TAHLİYE DAVASI AÇMA SÜRESİ ( İtirazın Kaldırılması Davası Devam Etmekte İken Her Zaman Açılabileceği - İtirazın Kaldırılması Kararı Kesinleşmiş İse Bu Takdirde Tahliye Davası İtirazın Kaldırılması Kararının Kesinleşmesinden İtibaren Altı Ay İçinde Açılması Gereği )
• İTİRAZIN KALDIRILMASI ( Kararı Kesinleşmiş İse Bu Takdirde Tahliye Davası İtirazın Kaldırılması Kararının Kesinleşmesinden İtibaren Tahliye Davası Altı Ay İçinde Açılması Gereği )
• HACİZ VE TAHLİYE İSTEKLİ TAKİP ( İtirazın Kaldırılması Davası Devam Etmekte İken Her Zaman Taliye İstenebileceği - İtirazın Kaldırılması Kararı Kesinleşmiş İse Bu Takdirde Tahliye Davası İtirazın Kaldırılması Kararının Kesinleşmesinden İtibaren Altı Ay İçinde Açılması Gereği )
• TAKİBE İTİRAZ ( Tahliye İstemeden Doğrudan İtirazın Kaldırılmasını Talep Edilebileceği )
2004/m.269/a
ÖZET : Uyuşmazlık, haciz ve tahliye istekli icra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine borçlunun vaki itirazı üzerine mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmesinden sonra kiralananın tahliyesine ilişkindir.

Kiralayan, icra takibine vaki itiraz üzerine tahliye istemeden doğrudan itirazın kaldırılmasını talep edebilir.

İtirazın kaldırılması davası devam etmekte iken tahliye davası her zaman açılabilir. Şayet itirazın kaldırılması kararı kesinleşmiş ise bu takdirde tahliye davası itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde açılmalıdır.

DAVA : İcra mahkemesince verilmiş bulunan karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Uyuşmazlık, haciz ve tahliye istekli icra takibi sebebiyle gönderilen ödeme emrine borçlunun vaki itirazı üzerine mahkemece itirazın kaldırılmasına karar verilmesinden sonra kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkeme uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden söz ederek istemin reddine karar vermiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı alacaklı 15.05.2002 başlangıç tarihli beş yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak davalı borçlu hakkında haciz ve tahliye istekli olarak başlattığı icra takibi ile ödenmeyen 19.000.000.000.TL asıl kira alacağının işlemiş faiziyle birlikte tahsilini istemiş, borçlu örnek 51 ödeme emrine yasal sürede yaptığı itirazında borca ve kiracılık ilişkisine karşı çıkmıştır. İİK'nın 269/2. maddesi uyarınca borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse akdi kabul etmiş sayılır. Borçlu, takibe dayanak yapılan adi yazılı kira sözleşmesindeki imzasını açıkça inkar etmediğinden kiracılık ilişkisinin varlığı kesinleşmiştir.

Davacı alacaklının itirazın kaldırılmasına ilişkin istemi Derinkuyu İcra Hakimliğince incelenmiş, 19.07.2004 gün ve 2004/4-10 sayılı kararla taraflar arasındaki kira ilişkisinin varlığı kabul edilerek takip konusu borcun ödendiği kanıtlanamadığından borçlunun itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verildiği görülmüştür, davacı alacaklı itirazın kaldırılması kararından sonra eldeki bu dava ile temerrüt sebebiyle davalının tahliyesini istemektedir.

Alacaklı kiralayan, borçlunun itirazı üzerine icra mahkemesinden "tahliye" istemeden, yalnız "itirazın kaldırılmasını" isteyebilir, icra mahkemesinin itirazın kaldırılmasına ilişkin kararından sonra alacaklı kiralayan buna dayanarak kararın kesinleşmesinden itibaren icra mahkemesinden borçlu kiracı hakkında tahliye davası açabilir. Bunu engelleyen bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Ancak bu gibi hallerde tahliye davasının hangi tarihten başlayarak ne kadar sürede açılması gerektiği hususu önem kazanmaktadır. Şayet itirazın kaldırılması davası devam etmekte ise tahliye davası yargılama devam ettiği sürece her zaman açılabilir. Eğer itirazın kaldırılması kararı kesinleşmiş ise bu takdirde tahliye davası itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesinden itibaren altı ay içinde açılmalıdır. Zira İİK'nın 269/a maddesinde "takibin kesinleşmesi halinde tahliye davasının ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde açılması gerektiği" öngörülmüştür. Yasa koyucunun amacının 269/a maddesinde olduğu gibi tahliye davası için süre bakımından bir sınırlama getirmek olduğuna göre bu madde de öngörülen sürenin itirazın kaldırılması kararının kesinleşmesini müteakip açılacak tahliye davalarında da uygulanması gerekir. Ne var ki gerek kararın içeriğinden gerekse yukarıda sözü edilen itirazın kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararının incelenmesinden kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş Derinkuyu İcra Mahkemesinin 19.07.2004 gün ve 2004/4-10 sayılı kararının kesinleştirilmesi sağlanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Karar bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Kararın yukarıda açıklanan nedenlerle ( BOZULMASINA ) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 11.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx
Old 30-03-2010, 16:34   #8
kapbana

 
Varsayılan Ben de bu konuyu araştırıyorum

Ama bizdeki ihtilaf biraz farklı...

12.11.2009 tarihli bir kira sözleşmesine dayanarak temerrüd nedenine dayalı haciz ve tahliye talepli icra takibi başlattık. Ancak borçlu süresi içerisinde icra dairesine verdiği itiraz dilekçesi ile "Daha takibe konu kira sözleşmesi başlamaksızın kiralayana 23.10.2009 tarihinde noterden gönderdiğimiz ihtarname ile belirtilen kira sözleşmesinin başlamayacağını, tarafımızdan feshedildiğini bildirmiştik" dedi.

Aslında kiracının bildirdiği ihtarnamedeki durum bambaşka bir sebep için: taraflar arasında 11.11.2009 tarihinde sona eren bir kira sözleşmesi mevcutmuş. 11.11.2009 da bu sözleşme sona erince taraflar anlaşıp bundan bir gün sonra 12.11.2009da yeni bir sözleşme yapmışlar. Ama kiracının gönderdiği ihtarname eski dönem kira sözleşmesinin FESHEDİLDİĞİNE ilişkin. Ama taraflar buna rağmen oturup yeni bir sözleşme yapmışlar; yani zımnen bu iradelerinden vazgeçmişler.

Yeni dönem kira sözleşmesindeki kira bedelleri ödemeyince takip başlatıyoruz. Ama borçlu bu ihtarnameyi yeni dönem kira sözleşmesini inkar için kullanıyor.

YENİ DÖNEM KİRA AKTİ ADİ YAZILI. BU YÜZDEN İCRA HUKUK MAH.'DE İTİRAZIN KALDIRILMASI VE TAHLİYE İSTEYEMİYORUZ. AMA KAFAMA TAKILAN SN. AKPUNAR'IN VERDİĞİ KARAR IŞIĞINDA YUKARIDA YAZDIĞIM BORÇLUNUN İTİRAZININ KALDIRILMASINI İCRA HUKUK MAH.'DEN İSTEMEMİZ HALİNDE BU İTİRAZIN "AÇIKÇA İMZA İNKARI" OLARAK KABUL EDİLİP EDİLMEYECEĞİ?

AYRICA SULH HUKUK MAH.'DE AÇACAĞIMIZ DAVADA İMZA İNCELEMESİ YAPILIP YAPILMAYACAĞI?

YORUMLARINIZI VE BENZER DURUMLAR İÇİN VARSA İÇTİHATLARINIZI BEKLİYORUM.
Old 30-03-2010, 17:02   #9
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kapbana
12.11.2009 tarihli bir kira sözleşmesine dayanarak temerrüd nedenine dayalı haciz ve tahliye talepli icra takibi başlattık. Ancak borçlu süresi içerisinde icra dairesine verdiği itiraz dilekçesi ile "Daha takibe konu kira sözleşmesi başlamaksızın kiralayana 23.10.2009 tarihinde noterden gönderdiğimiz ihtarname ile belirtilen kira sözleşmesinin başlamayacağını, tarafımızdan feshedildiğini bildirmiştik" dedi.

Aslında kiracının bildirdiği ihtarnamedeki durum bambaşka bir sebep için: taraflar arasında 11.11.2009 tarihinde sona eren bir kira sözleşmesi mevcutmuş. 11.11.2009 da bu sözleşme sona erince taraflar anlaşıp bundan bir gün sonra 12.11.2009da yeni bir sözleşme yapmışlar. Ama kiracının gönderdiği ihtarname eski dönem kira sözleşmesinin FESHEDİLDİĞİNE ilişkin. Ama taraflar buna rağmen oturup yeni bir sözleşme yapmışlar; yani zımnen bu iradelerinden vazgeçmişler.

Yeni dönem kira sözleşmesindeki kira bedelleri ödemeyince takip başlatıyoruz. Ama borçlu bu ihtarnameyi yeni dönem kira sözleşmesini inkar için kullanıyor.

YENİ DÖNEM KİRA AKTİ ADİ YAZILI. BU YÜZDEN İCRA HUKUK MAH.'DE İTİRAZIN KALDIRILMASI VE TAHLİYE İSTEYEMİYORUZ. AMA KAFAMA TAKILAN SN. AKPUNAR'IN VERDİĞİ KARAR IŞIĞINDA YUKARIDA YAZDIĞIM BORÇLUNUN İTİRAZININ KALDIRILMASINI İCRA HUKUK MAH.'DEN İSTEMEMİZ HALİNDE BU İTİRAZIN "AÇIKÇA İMZA İNKARI" OLARAK KABUL EDİLİP EDİLMEYECEĞİ?

AYRICA SULH HUKUK MAH.'DE AÇACAĞIMIZ DAVADA İMZA İNCELEMESİ YAPILIP YAPILMAYACAĞI?

Aslında kontratları ve ihtarnameyi görmeden sorunuza yanıt vermek zor, zira ihtarnamede kontrattan bahsedilirken tarih verilip verilmediği vs. bu olayda önemli gözüküyor. Örneğin ihtarnamede sadece "aramızdaki kira kontratı geçersizdir" gibi bir ifade kullanılmışsa, o zaman borçlunun bu ifadeyi icraya konu sözleşme için kullandığından söz etmesi oldukça kuvvetli ihtimal ve böyle bir durumda da imza inkarı söz konusu olmayacaktır. Ancak ihtarnamede "11.11.2009 tarihinde sona eren sözleşmeden" bahsedilmişse, 12.11.2009 tarihli sözleşme için imza inkarı söz konusudur diye düşünüyorum.
Old 30-03-2010, 17:41   #10
kapbana

 
Varsayılan

İlginiz için çok teşekkürler Sn. Admin

İhtarnamede yalnızca ekonomik nedenlerle sözleşmenin tek taraflı olarak feshedildiği, anahtarın kendilerinden alınabileceği yazılı. İhtarnamenin düzenleniş tarihi zaten eski dönem kira sözleşmesi sona ermeden, bu dönem içerisine denk geliyor. Ben, ihtarnamede feshin hangi sözleşmeye ilişkin olduğunun bildirilmiş olup olmamasının önemli olmayacağını düşünüyorum; çünkü ihtarnamede geçen "sözleşmeyi fesih ve özellikle anahtarın kendilerinde olduğu" şeklindeki beyan zaten (İHTARNAME TARİHİ BAŞLI BAŞINA YETERLİ OLMAKLA BERABER) eski dönem sözleşmeye ilişkin bir fesih beyanı olduğunun göstergesi olacağını düşünüyorum.

Bu arada bir karar buldum; yorumlarınızı yapar iken değerlendirmenizi diliyorum.

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi
Esas: 1985/5720
Karar: 1985/6136
Karar Tarihi: 18.10.1985
SATAŞMANIN ÖNLENMESİ DAVASI - KİRA AKDİNİN MEVCUDİYETİNİN TESPİTİ İSTEMİ - İCRA TAKİBİ SIRASINDA İNKAR OLUNAN İMZANIN USULÜNCE TETKİK EDİLMESİ GEREĞİ - SÖZLEŞMENİN TAHLİYE TAAHHÜDÜYLE AYNI MAHİYETTE OLMAMASI NEDENİYLE DAVANIN REDDİNİN YANLIŞ OLMASI
ÖZET: Dava mahkemede kiranın yenilendiğinin ve geçerli bir kira sözleşmesinin varlığının tespiti için genel hükümlere göre açılmıştır. Bu nedenle mahkemede açılan davada icra takibi sırasında inkar olunan imzanın usulünce tetkik edilmesi gerekir. O halde mahkemenin, 31.12.1984 günlü kira kontratındaki imzanın davalının eli mahsulü olup olmadığını yasa uyarınca bilirkişi marifetiyle tetkik ederek hasıl olacak sonuca göre bir karar vermesi gerekirken, sözleşmenin davalı tarafından kabul edilmediğinden ve noterlikçe düzenlenmediğinden, tahliye taahhüdü ile aynı kuvvet ve mahiyette olmadığından bahisle davayı reddetmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
 
(6570 S. K. m. 7) (2004 S. K. m. 275)
Dava: Taraflar arasındaki muarazanın men'i davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilinin 1.12.1982 tarihli kontrol uyarınca davalıya ait dükkana kiracı olarak girdiğini, 5.1.1983 tarihinde, dükkanı 20.1.1985'de tahliye edeceğine dair tahliye taahhüdü imzaladığını, ancak 31.12.1984 tarihinde davalı ile 3 yıllık yeni bir kira kontratı yaptıklarını, buna rağmen davalının geçersiz hale gelen tahliye taahhüdüne dayanarak tahliye için icraya başvurduğunu beyan ederek kira akdinin mevcudiyetinin tespiti ile muarazanın men'in karar verilmesini istemiştir.

Davalı vekil, davacının tahliye taahhüdüne rağmen dükkanı boşaltmadığını, yaptıkları icra takibine itiraz ederek takibi durduklarını, ayrıca davacının icra tetkik merciinde takibin iptali için itirazda bulunduğunu ancak, tetkik mercininin şikayetin reddine karar verdiğini, yeni bir kira kontratının yapılmadığını beyan ederek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, İcra ve İflas Kanunu madde 275'e göre noterce düzenlenen belgenin geçersizliğinin yine aynı kuvvetteki belge ile ispatlaması, gerektiği yolundaki davalının savunması nazara alarak ve ayrıca davalının kontratın altındaki imzayı kabul etmemesine dayanarak davanın reddine karar vermiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı 31.12.1984 günlü kira sözleşmesine daanmış ve bu suretle taraflar arasındaki kira akdinin yenilendiğini, 20.1.1985 tarihinde tahliyeyi kapsayan taahhüdün de ortadan kaldırılmış olduğunu iddia etmiştir. Ne var ki davalı ibraz edilen kira kontratının altındaki imzayı kabul etmemiştir. Burada mahkemenin kararına dayanak yaptığı İcra ve İflas Kanununun 275. maddesi hükmü, itiraz üzerine Tetkik Merciinde itirazın kaldırılması usulüne ilişkindir ve İcra Hukuku yönünden bağlayıcıdır ve önemlidir. Bu dava ise mahkemede kiranın yenilendiğinin ve geçerli bir kira sözleşmesinin varlığının tespiti için genel hükümlere göre açılmıştır. Bu nedenle mahkemede açılan davada icra takibi sırasında inkar olunan imzanın usulünce tetkik edilmesi gerekir. O halde mahkemenin, 31.12.1984 günlü kira kontratındaki imzanın davalının eli mahsulü olup olmadığını HUMK.nun 309 ve devamı maddeleri uyarınca bilirkişi marifetiyle tetkik ederek hasıl olacak sonuca göre bir karar vermesi gerekirken, sözleşmenin davalı tarafından kabul edilmediğinden ve noterlikçe düzenlenmediğinden, tahliye taahhüdü ile aynı kuvvet ve mahiyette olmadığından bahisle davayı reddetmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
Sonuç: Anılan sebeplerle hükmün (BOZULMASINA), istek olursa peşin harcın iadesine, 18.10.1985 gününde oybirliği ile karar verildi. **
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 30-03-2010, 17:50   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kapbana
Ama bizdeki ihtilaf biraz farklı...

12.11.2009 tarihli bir kira sözleşmesine dayanarak temerrüd nedenine dayalı haciz ve tahliye talepli icra takibi başlattık. Ancak borçlu süresi içerisinde icra dairesine verdiği itiraz dilekçesi ile "Daha takibe konu kira sözleşmesi başlamaksızın kiralayana 23.10.2009 tarihinde noterden gönderdiğimiz ihtarname ile belirtilen kira sözleşmesinin başlamayacağını, tarafımızdan feshedildiğini bildirmiştik" dedi.

Aslında kiracının bildirdiği ihtarnamedeki durum bambaşka bir sebep için: taraflar arasında 11.11.2009 tarihinde sona eren bir kira sözleşmesi mevcutmuş. 11.11.2009 da bu sözleşme sona erince taraflar anlaşıp bundan bir gün sonra 12.11.2009da yeni bir sözleşme yapmışlar. Ama kiracının gönderdiği ihtarname eski dönem kira sözleşmesinin FESHEDİLDİĞİNE ilişkin. Ama taraflar buna rağmen oturup yeni bir sözleşme yapmışlar; yani zımnen bu iradelerinden vazgeçmişler.

Yeni dönem kira sözleşmesindeki kira bedelleri ödemeyince takip başlatıyoruz. Ama borçlu bu ihtarnameyi yeni dönem kira sözleşmesini inkar için kullanıyor.

YENİ DÖNEM KİRA AKTİ ADİ YAZILI. BU YÜZDEN İCRA HUKUK MAH.'DE İTİRAZIN KALDIRILMASI VE TAHLİYE İSTEYEMİYORUZ. AMA KAFAMA TAKILAN SN. AKPUNAR'IN VERDİĞİ KARAR IŞIĞINDA YUKARIDA YAZDIĞIM BORÇLUNUN İTİRAZININ KALDIRILMASINI İCRA HUKUK MAH.'DEN İSTEMEMİZ HALİNDE BU İTİRAZIN "AÇIKÇA İMZA İNKARI" OLARAK KABUL EDİLİP EDİLMEYECEĞİ?

AYRICA SULH HUKUK MAH.'DE AÇACAĞIMIZ DAVADA İMZA İNCELEMESİ YAPILIP YAPILMAYACAĞI?

YORUMLARINIZI VE BENZER DURUMLAR İÇİN VARSA İÇTİHATLARINIZI BEKLİYORUM.

Kiracı, kira sözleşmesindeki imzaya itiraz etmemiş ki, kendine göre bir nedenle akdin feshedildiğini bildirmiş.

Alıntı:

YENİ DÖNEM KİRA AKTİ ADİ YAZILI. BU YÜZDEN İCRA HUKUK MAH.'DE İTİRAZIN KALDIRILMASI VE TAHLİYE İSTEYEMİYORUZ.

Neden isteyemediğinizi anlayamadım.
Old 31-03-2010, 10:15   #12
kapbana

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Neden isteyemediğinizi anlayamadım.

Biraz kesitrmeden oldu; bağışlayın...

İsteyemiyoruz derken kastettiğim eğer kiracının bu ititrazı imzaya itiraz olarak değerlendirilirse İİK md. 269/B.de sayılan belgelerden biri ile aksinin ispat yükü tarafımıza düşüyor. Elimizde böyle bir belge yok. İzaha çalıştığım buydu. Ben yalnızca kiracının bu itirazının imzaya; dolayısıyla da akde itiraz olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği yönünden yorumlarınızı rica etmiştim. Teşekkür ederim.
Old 31-03-2010, 10:55   #14
barışkurşun

 
Varsayılan tahliye

Sayın kapbana; bana göre icra hukuk mahkemesinden tahliye talep etmeyin; çünkü kiracı akdin yapılmadığını değil, akdin feshedildiğini iddia ediyor; bu nedenle de icra hukuk mahkemesi genel mahkemede yargılama yapılması gekir gerkçesi ile talebinize red kararı verir diye düşünüyorum.
eğer ki ilk önceliğiniz kira parasının tahsili değil de, tahliye ise; ve kiracı olduğunu iddia ettiğiniz şahıs ben sözleşmeyi fesettiim diyor ise; kendi beyanından yola çıkarak; 3091 sayılı yasa gereğince tahliyeyi kullanmanızı öneririm; hızlı bir idari tahliye kararı ile kiracıya bütün taleplerinizi kabul ettirebileceğinizi düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
İcra Mahkemesince Verilen Tahliye Kararı Kesinleşmeden İcra Edilirmi? hukukcu34 Meslektaşların Soruları 35 26-10-2020 18:39
İcra Mahkemesinde Görülen Tahliye Davasında Ücreti Vekalet dancan Meslektaşların Soruları 2 12-10-2010 11:14
Van İcra Hukuk macallan Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 3 28-07-2008 21:37
Tahliye Davası Mı Açmalıyım Yoksa Doğrudan İcra Yoluna Mı Başvurmalıyım!!! av.kerasus Meslektaşların Soruları 3 29-05-2008 11:45


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06848693 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.