Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kaçak araba - elkoyma - zararın tazmini - ayıplı mal - tam yargı davası

Yanıt
Old 06-04-2008, 01:14   #1
Av.Nevzat

 
Varsayılan Kaçak araba - elkoyma - zararın tazmini - ayıplı mal - tam yargı davası

Değerli Meslektaşlarım,
Müvekkil, Haziran 2006’da oto pazarından Mercedes marka bir araç satın almış.Müvekkilin arabasına Mayıs 2007 tarihinde kolluk görevlileri tarafından “kaçak” olduğu gerekçesiyle 5067 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununu kapsamında el konulmuştur.
Savcılık dosyasından edinebildiğim bilgilere göre olay şöyle gelişmiş;
İçinde müvekkilin aracının da bulunduğu 41 adet araç, yabancı uyruklu şahıslar tarafından turistik kolaylıklardan istifade edilerek “taşıt giriş-çıkış formu” düzenlenmek suretiyle yurda sokulmuş, daha sonra kanuni yurtta kalma süreleri dolmasına rağmen yurt dışına çıkarılmayan bu araçların sahte belgelerle yurt içinde trafiğe tescil edilmiş ve daha sonra araçlar başkalarına satılmış, konunun anlaşılması üzerine konuyla ilgili soruşturma başlatılmış ve araçlara el konulmuştur.
Bizim müvekkil aracı satın alan yedinci kişi. Yani kaçakçılık işiyle alakası olmayan, sadece devlet kayıtlarındaki bilgilere güvenerek tamamen yasal yollardan (noter satışı – trafik tescili vs.) araba satın alan iyi niyetli üçüncü kişi. (Deyim yerindeyse şanssız bedevi)
Buna rağmen aracın müvekkile iadesi talebimiz Sulh Cezada reddedildi. Ret kararına yaptığımız itiraz da Asliye Cezada reddedildi. Her iki ret gerekçesi 5067 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununu 16.madde.
Madde 16 – (1) Bu Kanunda tanımlanan suçların veya kabahatlerin konusunu oluşturması dolayısıyla müsadere veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımlarının uygulanabileceği eşya, sahibine iade edilemez. Bu eşya, kamu davasının açıldığı tarihten itibaren bir yıl içinde kovuşturmanın sonuçlanmaması halinde derhal tasfiye edilir. Ancak eşyanın;
a) Zarara uğraması, değerinde esaslı ölçüde kayıp meydana gelme tehlikesinin varlığı halinde üç gün,
b) Muhafazasının ciddi külfet oluşturması halinde onbeş gün,
içinde, eşyadan numune alınmasının mümkün olduğu durumlarda numune alınarak, mümkün olmaması halinde ise gerekli tespitler yaptırılarak, soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından tasfiyesine karar verilir.
(2) Satılarak tasfiye edilen eşya veya taşıma araçlarının satış bedeli emanet hesabına alınır. Yargılama sonucunda;
a) Tasfiye edilen eşya veya taşıma araçlarının, müsadere edilmeyip, iadesine karar verilmesi,
b) Mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararına konu teşkil eden eşyanın ilgilisine iadesine karar verilmesi,
hallerinde; satış bedeli, satış tarihinden iade tarihine kadar geçen süre için yasal faizi ile birlikte hak sahibine ödenir.
(3) Elkonulan eşyanın iadesine karar verilmesi halinde, bu kararların uygulanmasında yürürlükte olan gümrük ve dış ticaret mevzuatı uyarınca işlem yapılır.
(4) Bu Kanunun uygulamasında tasfiye, tasfiye idaresi tarafından Gümrük Kanunu hükümlerine göre yapılır.

Bildiğim kadarıyla aynı olayda aynı konumda olan diğer kişilerin iade talepleri de reddedilmiş. Bu arada kaçakçılık olayıyla ilgili dava henüz açılmadı ve Ağır Cezada dava açılıp sonuçlanıncaya kadar bu araçlar muhtemelen 5607 sayılı yasa kapsamında tasfiye edilecektir.

(Ceza davasının dışında) iki dava açma ihtimalimizin olduğunu düşünüyorum:
1. Müvekkile arabayı satan kişiye karşı “ayıba/zapta karşı tekeffül” hükümlerine göre araç bedeliyle ilgili alacak davası. (Burada 1 yıllık zamanaşımı sıkıntısı var)
2. Bu araçların bu şekilde yurda girmesine, trafiğe tesciline ve bu güne kadar bir çok el değiştimesine engel olmayan İçişleri Bakanlığına karşı tam yargı davası.

SORULARIM:
1. Bu konuda elinde dosya olan meslektaşım var mı?
Konuyla ilgili neler yapılabilir?

2. Her iki dava açısından, dava açmak için ceza sürecini beklemek gerekir mi?
(Özellikle idari davada, “tam yargı davası açılırken zararın tam olarak ortaya çıkmış olması” gerekeceği yönünde kararlara rastladım.)
5607 sayılı yasanın 16.maddesinin (2) a ve b hükümleri, İYUK 13. maddedeki idari başvuru ve dava açma süreleri birlikte düşünülürse ceza davasının sonucunu beklemeli miyim?
Yoksa idari başvuruyu yaparak verilecek cevaba göre tam yargı davasını açıp, ceza davasının “bekletici mesele” yapılmasını istemek gibi bir yol var mıdır?

İYUK Madde 13 – (DOĞRUDAN DOĞRUYA TAM YARGI DAVASI AÇILMASI)
1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce, bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya istek hakkında altmış gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.
3. Yine “zararın tam olarak ortaya çıkmış olması” ölçüsü nazara alınınca, idari dava açmadan önce, 1. davayı (satıcıya karşı alacak davası) açıp-bitirmek zorunlu mudur? Yani İçişleri Bakanlığı, önce satıcıdan talepte bulunmalıydın derse nazara alınır mı?
(Zamanaşımından reddedilme ihtimali, vekalet ücreti, ..vs. nedenlerle birinci dava bana çok cazip gelmiyor. )

İlgilenip katkıda bulunanlara şimdiden şükranlarımı sunarım.
Old 10-04-2008, 10:50   #2
advocatein

 
Varsayılan

sayın nevzat;
hile halinde ayıba karşı tekeffülde zamanaşımı işlemez. (BK md. 207 son). müvekkiliniz satıcı ile idarenin birlikte kusurundan dolayı zarara uğradığından müteselsil sorumlu oldukları ve bu yüzden her iki davayı da aynı anda açmanın yerinde olacağı kanaatindeyim. bana kalırsa tam yargı davasının koşulları gerçekleşmiştir. mahkemeler de ceza davasını müvekkilinizin mağduriyetinin kesinleşmesi bakımından bekletici mesele yapabilirler.
Old 10-04-2008, 17:50   #3
Av.Nevzat

 
Varsayılan

DEĞERLİ ADVOCATEİN,
Öncelikle ilginiz için çok teşekkür ederim.
Alıntı:
Yazan advocatein
hile halinde ayıba karşı tekeffülde zamanaşımı işlemez. (BK md. 207 son).

Dediğiniz doğru ancak aracı bize satan kişi de "kusur" açısından muhtemelen bizimle aynı konumda. O satın alan 6. kişi, biz yedinci kişiyiz. Aracı yurda sokan kişilerden değil. Durumu onun da bilmediği kanatindeyim. Tersini düşünsek bile bunu ispatlamak neredeyse mümkün değil. Dolayısıyla "satıcının hilesi" konusunda tıkanırız gibi geliyor.
Bu yüzden zamanaşımından reddedilme ihtimali, vekalet ücreti, ..vs. nedenlerle birinci dava bana çok cazip gelmiyor.

Diğer yandan satıcı ile idarenin sorumlulukları farklı nedenlere dayanmakta olup müteselsil sorumluluk söz konusu değildir diye düşünüyorum. Satıcının sorumluluğu özel hukuktan kaynaklanmakta olup ona karşı açılacak dava adli yargıda görülecektir.İdarenin sorumluluğu ise (araçların bu şekilde yurda girmesine, trafiğe tesciline ve bu güne kadar bir çok el değiştimesine engel olmamak şeklindeki) kamu hukukuna ilişkin "idari bir eylemden" kaynaklanmakta olup, bu dava idari yargıda görülecektir. (Tabi bütün bunlar aynı anda iki ayrı dava açmamıza engel değil.)

İdari yargıda bekletici meseleye ilişkin elinizde örnek var mı acaba?

Saygılar.
Av.Nevzat
Old 23-12-2009, 17:17   #4
kowtow

 
Varsayılan

öncelikle merhabalar. nevzat bey karşılaştığınız olayın 2009 versiyonu benimde önüme geldi. günledir konuyla ilgili araştıma yapıyorum. hangi yolu izlemem gerektiği konusunda tam anlamıyla bir sonuca varamadım. site içi arama yaparken bu başlığa denk geldim. açıkçası sevindim. çünkü en azından benden yaklaşık 1,5 sene önce karşılaştığınız bu durumla ilgili olarak nasıl çözüme ulaştınız konusunda bana yardımcı olabileceğinizi düşünüyorum. konu hakkında nasıl bir yol izlediğinizi paylaşırsanız çok sevinirim. şimdiden çok teşekkürler..
Old 02-07-2011, 22:49   #5
agursoy

 
Varsayılan Müsadere edilen araç iyi niyetli üçüncü kişi

Sayın meslektaşlarım,
Aynı konu ile ilgili bir dosyam var. Davalarınız ile ilgili gelişmeleri benimle paylaşabilir misiniz? Benim müvekkilim de iyi niyetli 3. kişi konumunda, müsadereye engel olunabilecek bir yol var mıdır? Ayrıca tam yargı davası yoluna giden ve sonuca yaklaşan bir meslektaşım var mı?
Şimdiden teşekkür ederim
Old 26-09-2011, 06:52   #6
avsafran

 
Varsayılan

Arkadaşlar söz konusu olayla ilgii olarak idari yargı yoluna gidileceği kanaatindeyim. Ancak süreci nasıl başlatacğımız konusunda tereddütlerim var. İlke önce idareden bir talep gereklimidir?
Old 28-01-2012, 02:46   #7
rancho

 
Varsayılan

bana da geldi böyle bir dava. bizim dava 2003 te açılmış, zamanaşımı konusunda itiraz ettik ama hakim dinlemedi, tahkikatin bitmesi lazım dedi iade için de.
Old 12-09-2013, 15:16   #8
Av. Musa TAÇYILDIZ

 
Varsayılan

Benzer bidr durum müvekilin de başına biraz farklı bir şekilde gelmiş; Müvekkil aracı noterden satın alıyor. Daha sonra müsadere kararı verilerek araca el konuluyor. Araştırmamızda; müvekkile aracı satan kişi de olaydan haberdar değil. Bu kişiye aracı satan kişi suç konusu aracı kullanmış. Savcılık ve mahkeme araca tedbir kararı koymadığı için noterden rahatça satışla yapılmış. Ceza davası kesinleşince karar verilip müvekkilin elinden araç alınmış. Bu konuda bilgisi olan yada sonuca ulaşan meslektaş var mı acaba ?
Old 04-12-2013, 17:32   #9
zeze2013

 
Varsayılan el koyma

arkadaşlar
bu davada yol alan arkadaşlarımızdan bilgi rica edeceğim,ayıplı mal nedeniyle davası neticelenen varmı?
Old 10-06-2014, 09:35   #10
sebepsiz zenginleşme

 
Varsayılan

Bu Tarz Davalariniz Nasil Sonçlandi Dava Dilekçeleriniz Tedbir Talebinizin Kabul Edilip Edilmediği Idare Mahkemesindeki Süreci Yaşayanlar Özelden Dilekçelerini Mail Atarmi Rica Etsem

Yargitay Kararlarinida
Old 01-09-2014, 11:37   #11
Av. Öznur Aktürk

 
Varsayılan

Merhaba sayın meslektaşlar,
Bu konuyla ilgili herkes elinde böyle bir dava olduğundan bahsetmiş ama kimse izlenecek hukuki yolları ve neticesini yazmamış. Bu sebeple aynı soruyu tekrar sormak bana nasip oldu.


Müvekkilim 5. maliki olduğu aracı 1 yıl kadar önce bir başkasına satıyor.
Araç son şahsın mülkiyetindeyken kaçakçılık ve mali suçlar bürosu tarafından satışının önlenmesi için ihtiyati tedbir konuluyor ve fakat fiilen el konulmuyor.
Bunun üzerine bu şahıs arabayı müvekkilime iade ediyor ve parasını istiyor.
Müvekkilim de şahsın parasını ödüyor ve aracı kendisine satan kişilerle görüştüğünde ödeme yapılmayacağı cevabını alıyor.
Bu sebeple müvekkilime aracı satan kişilere karşı tazminat davası açacağız fakat aklıma takılan bazı sorular var;
1- Araca fiilen el konulmamış sadece ihtiyati tedbir konulmuş olması tazminat davası açmamızı engeller mi?
2- Müvekkile aracı satan kişi, bu aracı müvekkilin eşinden satın almış.
Yani aracın 3. maliki müvekkilin eşi, 5. maliki de müvekkil. Bu durumda açacağımız davada kimleri davalı olarak gösterebiliriz. Müvekkil adına aracı ona satan 4. malike dava açsak, o da 3. malik olan müvekkilin eşine davayı ihbar etse ve bu davanın ihbarı müessesesini silsile halinde devam ettirsek hukuken doğru bir yol olur mu?


Şimdiden teşekkürler.
Old 04-09-2014, 00:00   #12
Av.Nevzat

 
Varsayılan

Öznur Hanım Merhaba.
Şehir dışında olduğum için sorunuzu ve mailinizi yeni yanıtlayabiliyorum.
Konuyu açarken de belirttiğim gibi iki ayrı dava açma ihtimali var:
1. Arabayı satan kişiye karşı “ayıba/zapta karşı tekeffül” hükümlerine göre araç bedeliyle ilgili alacak davası. (Yeni Borçlar Kanununda kavramlar farklı olabilir)
2. Bu araçların bu şekilde yurda girmesine, trafiğe tesciline ve bu güne kadar birçok el değiştirmesine engel olmayan İçişleri Bakanlığına karşı tam yargı davası.
Ancak her iki davada da, büyük bir ihtimalle ceza soruşturmasının/kovuşturmasının sonucu beklenecektir. Çünkü gerçek anlamda ZARARIN MİKTARI/KAPSAMI caza davasının sonucuna bağlıdır.
Ceza soruşturması/kovuşturması nedeniyle;
a) Aracın sadece kaydına tedbir konabilir.
b) Araca el konulup dava sonunda sahibine iade edilebilir.
c) Araç müsadere edilebilir.
Bu ihtimallere göre, açılacak tazminat-alacak/tam yargı davalarında talep edilecek zarar miktarı belli olacaktır.

Bizim olayda, ceza soruşturması aşamasında, aracın kaydına tedbir konulmuş ve araca da el konulmuş idi. Ancak ceza davası aşamasında yoğun taleplerimiz neticesinde araçların bir kısmı kaydında tedbir olmak kaydıyla sahiplerine iade edildi. (Yani sizinle aynı konuma geldik) Bu arada Mahkeme Başkanı değiştikten sonra iade taleplerini reddetti. Dava halen devam ediyor. Çok sanıklı davalar maalesef yıllarca devam ediyor. Biz de dava sonucunda “müsadere” kararı verilip verilmeyeceğini merak ediyoruz. Müsadere kararı verilir ve karar kesinleşirse yukarda bahsedilen davalar açılır diye düşünüyorum.
Araçlardan birisiyle ilgili olarak Asliye Hukukta açılmış bir davada davanın kabulü yönünde verilmiş bir karar, ceza davasının sonucu beklenmeden karar verildiği gerekçesiyle Yargıtay tarafından BOZULDU. Bu karar da benim düşüncemi destekliyor.
Özetle bu aşamada dava açsanız bile büyük bir ihtimalle ceza davasının sonucu beklenecek. Eğer ceza davasının sonucunda aracın müsaderesine değil müvekkilinize iadesine karar verilirse, hukuk davasındaki “aracın bedeline yönelik” talebiniz reddedilecektir. Bu durumda yargılama gideri ve karşı yan vekâlet ücretini de düşünmek gerekir.
Müsadere konusundaki aşağıdaki hükümler aracın müvekkilinizde kalma ihtimalini düşündürüyor:

5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kan.’nun “Müsadere” başlıklı 13. maddesinde;
“(1) Bu Kanunda tanımlanan suçlarla ilgili olarak 5237 sayılı TCK’nın eşya ve kazanç müsaderesine ilişkin hükümleri uygulanır.” denmektedir.

5237 sayılı TCK’nın “Eşya Müsaderesi” başlıklı 54. Maddesinde:
“(1) İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur……
(3) Suçta kullanılan eşyanın müsadere edilmesinin işlenen suça nazaran daha ağır sonuçlar doğura-cağı ve bu nedenle hakkaniyete aykırı olacağı anlaşıldığında, müsaderesine hükmedilmeyebilirdenmektedir.
Olayda idari kayıtlara güvenerek yasal yollarda araç satın alan kişilerin iyi niyetli olduğu tartışmasızdır.

Sizin olayda ceza davası henüz açılmadı mı?

Umarım yardımcı olur.
Old 04-09-2014, 08:24   #13
sebepsiz zenginleşme

 
Varsayılan

nasıl oluyor ben hiç anlamıyorum niye birisi de kalkıp üniversitedeyken anlatmadı ADALET bir isimden ibaret olduğunu bir Allahın kulu anlatsa ne olurdu?bizim davamızda elkoyma kararı veriliyor itiraz ediyoruz el koyma kararı kaldırılsın diye tabi o sıralar 17 aralık şubat operasyonları var kanunlarımız birer gecede değişiyor itirazı inceleyecek makam el koyma kararını veren sulh ceza mahkemesi değildir ağır cezadır diyoruz büyükçekmece asliye ceza mahkemesi itirazımızı inceleyerek el koyma kararı yerindedir diyor siz yapılan değişiklik kapsamına girmiyorsunuz gerekçesiyle neyse tamam eyvallah diyoruz ancak aynı ceza dosyasında başka bir araca daha el koyma kararı var ve bu kararı bakırköy sulh ceza veriyor vatandaş bakırköy asliye cezaya itiraz ediyor itirazı inceleyecek ağır cezadır oybirliğiyle karar verir kanun değişti diyor adam aracını aldı kullanıyor bizim kız gibiii bakmaya kıyamadığımız bmw üstü açık aracımızda depoda çürüyor ehhh iki mahkeme iki ayrı karar aynı dosyada el konulmuş gümrükteki memurun göz yumması nedeniyle geçirilmiş araç hadi bakalımm bu bilmeceyi kim çözebilir
Old 04-09-2014, 14:41   #14
Av.Nevzat

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan sebepsiz zenginleşme
nasıl oluyor ben hiç anlamıyorum niye birisi de kalkıp üniversitedeyken anlatmadı ADALET bir isimden ibaret olduğunu bir Allahın kulu anlatsa ne olurdu?bizim davamızda elkoyma kararı veriliyor itiraz ediyoruz el koyma kararı kaldırılsın diye tabi o sıralar 17 aralık şubat operasyonları var kanunlarımız birer gecede değişiyor itirazı inceleyecek makam el koyma kararını veren sulh ceza mahkemesi değildir ağır cezadır diyoruz büyükçekmece asliye ceza mahkemesi itirazımızı inceleyerek el koyma kararı yerindedir diyor siz yapılan değişiklik kapsamına girmiyorsunuz gerekçesiyle neyse tamam eyvallah diyoruz ancak aynı ceza dosyasında başka bir araca daha el koyma kararı var ve bu kararı bakırköy sulh ceza veriyor vatandaş bakırköy asliye cezaya itiraz ediyor itirazı inceleyecek ağır cezadır oybirliğiyle karar verir kanun değişti diyor adam aracını aldı kullanıyor bizim kız gibiii bakmaya kıyamadığımız bmw üstü açık aracımızda depoda çürüyor ehhh iki mahkeme iki ayrı karar aynı dosyada el konulmuş gümrükteki memurun göz yumması nedeniyle geçirilmiş araç hadi bakalımm bu bilmeceyi kim çözebilir

Sayın Meslektaşım,
Sizin olayda ceza davası henüz açılmadı mı?
Eğer açıldıysa, (olumlu kararı da ekleyerek) davaya bakan mahkemeden aracın kaydına tedbir konulmak kaydıyla yediemin olarak müvekkilinize teslimini talep ettiniz mi? Belki olumlu sonuç alınabilir.
Bizim müvekkillerden birisine araç bu şekilde iade edildi. Ancak Mahkeme heyeti (daha doğrusu Başkan) değişikliğinden sonra benzer talepleri reddetti. Hatta iade konusundaki başarımız (!) ) üzerine bize vekalet veren bir başka müvekkil adına yaptığımız talep de reddedildi. Yani aynı dosya da bazı müdahiller araçlarını kullanıyor. Bazı araçlar ise gümrükte çürüyor.
Sizin bilmeceyi çözecek babayiğit lütfen buna da bir el atsın
Kim bilir belki bir gün bu saçmalıktan ÖNEMLİ birilerinin canı yanar da belki isminde ADALET sözcüğü gecen birileri bir "TORBAYA" bununla ilgili de bir şeyler atarlar.
Hadi adaletle kalın...
Selamlar.
Old 04-09-2014, 16:20   #15
Av.Hayrullah ÇUHADAROĞLU

 
Varsayılan

Konu ile ilgili emsal bir davamız var. Geçen ay itibarı ile davayı kazandık Şu an Danıştay aşamasında.
Olayı özetlersem; araç benim kullandığım bir araçtı ve yaklaşık 9. sahibiydim. 2005 yılında yurda 0 kilometre olarak girmesine rağmen 2004 yılında Almanya'da 30.000 kilometre bakımına girdiği tespit edildiğinden bahisle aracıma el konuldu ve devletin mülkiyetine aylar önce geçirildiğini öğrendik. Davayı benden önceki 8 kişiye ve artık tabeladan ibaret ithalatçı firmaya açmadan direkt Gümrük Ve ticaret Bakanlığı'na ve Ege Gümrük Ve Ticaret Müdürlüğü'ne açtık. 64.000 TL üzerinden açtığımız dava bilirkişi incelemesinde 55.000 TL takdir edilmesi sebebi ile 55.000 TL zararın tazminine karar verildi. Ayrıca 6.500 TL vekalet ücretine hükmedildi. Davayı diğer 2. ele karşı açmamamızın sebebi Türk Hukuk Sitesi'nden de fikir alarak iyi niyetli 3. Şahıs olmaları nedeni ile karşı vekalet ücreti riskini almamak amacı ile dava dışı bıraktık. Nitekim 6.500x8=52.000 TL olacaktı.
Davamız kısaca maddi tazminat davasıydı. Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı'nın gerekli özeni göstermeyerek tarafımızın zarara uğraması ve bu bedelin tazmini talebini içeriyordu.
Old 04-09-2014, 16:35   #16
zeze2013

 
Varsayılan zamanaşımı

Meslekdaşım bu davayı açmak için ceza davasının kesinleşmesini bekledinizmi acaba?zamanaşımı konusuna takıldım da.
Old 04-09-2014, 17:29   #17
Av.Hayrullah ÇUHADAROĞLU

 
Varsayılan

Ceza davası açmadık meslektaşım. Direkt idare mahkemesinde tazminat davası açtık.
Old 05-09-2014, 10:34   #18
siloos

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşlarım
Aynı olay bende de var. Müvekkil iyi niyetli 3. Kişi galeriden 0km diye aracı satın alıyor, her türlü vergi vs. ödüyor.
Aradan 2,5 yıl geçiyor, araç kaç diye bir şafak operasyonu ile araç çekiliyor.
Sulh Ceza Mahkemesine itiraz ettik, aracı yediemin olarak istedik. Sulh Ceza, Ağır Ceza görevli dedi. Tam Ağır Cezaya başvuracaktım ki hakim gördü beni ve bana başvurma reddederim görevli ben değilim dedi. Asliye Cezaya başvurdum görevli Sulh Cezadır dedi. Tekrar Sulh Cezaya başvurdum ben mahkemeyim görevden kaldırıldım dedi dosyayı hakimliğe tevdi etti.
Nihayetinde 4,5 ay sonra Sulh Ceza Hakimliği talebimi reddetti. Bende itiraz merci olan başka bir Sulh Ceza Hakimliğine başvurdum. Haftaya sonuçlanır diye bekliyorum.
Tabi bu aşamada bende bu foruma baktım, sordum soruşturdum ne yapabilirim diye sonunda CMK 141 vd. maddeleri gereği el koyma kararının yanlış olduğunu düşünerek tazminat talebinde bulundum. Zira talebimin reddedilmesinin gerekçesi “soruşturmanın henüz bitmemiş olması” Ancak müvekkilin aracına dair incelemeler bitmişken aracın otoparkta çürümeye terk edilmesi hukuk dışı bence. Kaldı ki müvekkil aracını kullanamadığı için yeni bir araç kiraladı ve her gün zararı katlanarak çoğalıyor. Bende maddi manevi tazminat talebinde bulundum.
Duruşmam bu ayın sonunda, müvekkili ifadesini almak için çağırdılar. Haftaya itirazımda sonuçlanır diye düşünüyorum. İtirazım kabul edilse de kabul edilmese de her türlü zararım var. Gerçi CMK 141 vd.ında kararın kesinleşmesinden itibaren diyerek zamanaşımını başlatmış ama bakalım ne olacak?
Umuyorum bizim olayımızda müsadereye karar verilmez. Zira aracı satan galerinin yetkilileri duyduğumuz kadarıyla tutukluymuş (asıl sahip kaçak). Zaten onlara karşı davayı açsak bile üzerlerinde malvarlıkları kalmadığı için tahsil edemeyiz.
Bu durumda ben en kötü ihtimalle tam yargı davası açmayı düşünmüştüm ama sadece idareye karşı. Benimde sorum şu: Galeri sahibine ve yetkililere açmadan sadece idareye tam yargı davası açılabilir mi?
Şimdiden teşekkürler, davamın sonucu buradan sizlerle paylaşacağım…
Old 09-09-2014, 07:48   #19
siloos

 
Soru

Sayın Meslektaşlarım;
bir önceki yazımda benzer konunun bende de olduğunu anlatmıştım. şimdi ise sormak istediğim bir şey var, müvekkilim arabadan soğudu ve aracı istemiyor artık. Daha önce Tüketici Mahkemesinde ayıplı mal olarak davanın açılıp kazanıldığını duydum ama o durumda zarar kesindi.
Benim müvekkilimin aracına soruşturma kapsamında el konuldu. yani henüz soruşturma devam ediyor. ancak müvekkilim de aracını değil bedelini istiyor artık.
şu durumda bir avukat büyüğüm ihtarname çekmemi ve ardından icra takibi başlatmamı söyledi.
ihtarnameyi çektim, icra takibinde ise aklıma takılan bir soru var.
ya itiraz ederlerse? itirazın iptali davası işin esasına girer mi?
bu konudaki görüşlerinizi merakla bekliyorum.
Teşekkürler
Old 20-02-2015, 11:36   #20
Av.Hayrullah ÇUHADAROĞLU

 
Varsayılan

27 aralık itibariyle kazandığımız davamız Danıştay'ca da onanmıştır. buradan link verebiliyor muyuz bilmiyorum ama konu gazetelerde ayrıntıları ile mevcuttur.

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...3&postcount=15
Old 25-02-2015, 14:50   #21
Mehmet Şükrü

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Hayrullah ÇUHADAROĞLU
27 aralık itibariyle kazandığımız davamız Danıştay'ca da onanmıştır. buradan link verebiliyor muyuz bilmiyorum ama konu gazetelerde ayrıntıları ile mevcuttur.

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...3&postcount=15
iyi günler üstadım. Danıstayın verdiği kararın numarasını alabilmemiz mümkün mü acaba? Şimdiden teşekkür ederim.
Old 19-03-2015, 14:37   #22
av.nurayçağlar

 
Varsayılan Sayın Meslektaşım

[quote=Av.Hayrullah ÇUHADAROĞLU]27 aralık itibariyle kazandığımız davamız Danıştay'ca da onanmıştır. buradan link verebiliyor muyuz bilmiyorum ama konu gazetelerde ayrıntıları ile mevcuttur.

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...3&postcount=15[/QUO

Bahsettiğiniz davanızla benzerlik arzeden bir dosya da bizim elimizde var. Müvekkil iyiniyetli 3. şahıs ve aracın 4. maliki konumunda. Permi hakkını kullandığını iddia eden ve onun vekalet verdiği kişi tarafından resmi evrakta sahtecilik yapılarak yurda kaçak sokulan araç hakkında müvekkilin mülkiyetindeyken ceza mahkemesince müsadere kararı verilerek el konulmuş olup yaklaşık bir yıl sonra müvekkil teminatla aracı geri almıştır. Ceza yargılaması bitip karar kesinleştiğinde İdare Mahkemesine 1 yıl kullanamamaktan dolayı uğradığımız zarar ile aracın rayiç değerin tarafımıza ödenmesi için dava açtık ancak İdare mahkemesi müsadere kararını öğrendiğimiz tarihi süre başlangıcı sayarak 1 yıl kullanamamaktan dolayı oluşan zararımız için istediğimiz miktarı süre yönünden reddetti. Aynı zamanda idarenin kriminal inceleme ile ortaya çıkarılabilecek sahtecilik karşısında hizmet kusuru yoktur diyerek davayı esastan da reddetti. Şu anda temyiz etme aşamasındayız ve emsal karar olması bakımından sizdeki karara ihtiyacım var. Paylaşırsanız sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim. Saygılarımla
Old 22-12-2015, 15:06   #23
stj. av derya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Hayrullah ÇUHADAROĞLU
27 aralık itibariyle kazandığımız davamız Danıştay'ca da onanmıştır. buradan link verebiliyor muyuz bilmiyorum ama konu gazetelerde ayrıntıları ile mevcuttur.

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...3&postcount=15


Bahsetmiş olduğunuz Danıştay kararına ilişkin bilgilere çabalarıma rağmen malesef ulaşamadım. İnternette konuyla ilgili yaptığım araştırmada "ilgili Danıştay kararı" ifadesine rastlıyorum sadece. Rica etsem emsal olması açısından kararınızın örneğini ekleyebilir misiniz. Teşekkürler.
Old 29-12-2015, 21:19   #24
Porsuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Hayrullah ÇUHADAROĞLU
Konu ile ilgili emsal bir davamız var. Geçen ay itibarı ile davayı kazandık Şu an Danıştay aşamasında.
Olayı özetlersem; araç benim kullandığım bir araçtı ve yaklaşık 9. sahibiydim. 2005 yılında yurda 0 kilometre olarak girmesine rağmen 2004 yılında Almanya'da 30.000 kilometre bakımına girdiği tespit edildiğinden bahisle aracıma el konuldu ve devletin mülkiyetine aylar önce geçirildiğini öğrendik. Davayı benden önceki 8 kişiye ve artık tabeladan ibaret ithalatçı firmaya açmadan direkt Gümrük Ve ticaret Bakanlığı'na ve Ege Gümrük Ve Ticaret Müdürlüğü'ne açtık. 64.000 TL üzerinden açtığımız dava bilirkişi incelemesinde 55.000 TL takdir edilmesi sebebi ile 55.000 TL zararın tazminine karar verildi. Ayrıca 6.500 TL vekalet ücretine hükmedildi. Davayı diğer 2. ele karşı açmamamızın sebebi Türk Hukuk Sitesi'nden de fikir alarak iyi niyetli 3. Şahıs olmaları nedeni ile karşı vekalet ücreti riskini almamak amacı ile dava dışı bıraktık. Nitekim 6.500x8=52.000 TL olacaktı.
Davamız kısaca maddi tazminat davasıydı. Gümrük Ve Ticaret Bakanlığı'nın gerekli özeni göstermeyerek tarafımızın zarara uğraması ve bu bedelin tazmini talebini içeriyordu.
Sayın Çuhadaroğlu davanız "idari eylem nedeniyle tazminat talebi mi? İdareye ön başvuru yaptınız mı?
Old 29-12-2015, 21:30   #25
Porsuk

 
Varsayılan

Merhaba arkadaşlar,
bendeki dava biraz daha farklı. Müvekkil iyiniyetli olarak araç satın alıyor. Araç ithalat rejimine aykırı olarak ithalatçı firma tarafından yurda sokulmuş. Araç el değiştirmiş. müvekkil 4. sahibi. Araç kaydına gümrük müdürlüğünce yakalama şerhi düşülüyor ve araç yakalanarak trafikten men ediliyor.daha sonra araç hakkında gümrük müdürlüğünce mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararının bulunduğunu öğrendik. ve kararı gümrük müdürlüğünden tebellüğ ettik. ancak idari kararda taraf ithalatçı firma.
1. İdari işleme karşı itiraz ve sonrasında iptal davası ile beraber tam yargı davası seçenek mi ? (zira mülkiyet hakkı ihlal edilmiş)
2. Yoksa idari işlemde taraf olmadığımızdan idari işlem bizi ilgilendirmez bu nedenle idarenin aracı alı koyması bizim açımızdan idari eylem olup, öncelikle idareye tazminat talepli önbaşvuru ve akabinde tam yargı davası mı ?( açarken miktar belirtmek gerekli mi ? yoksa rayiç değer mi istenmeli? daha çok soru var ancak sırayla
Old 29-12-2015, 22:30   #26
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Porsuk
Merhaba arkadaşlar,
bendeki dava biraz daha farklı. Müvekkil iyiniyetli olarak araç satın alıyor. Araç ithalat rejimine aykırı olarak ithalatçı firma tarafından yurda sokulmuş. Araç el değiştirmiş. müvekkil 4. sahibi. Araç kaydına gümrük müdürlüğünce yakalama şerhi düşülüyor ve araç yakalanarak trafikten men ediliyor.daha sonra araç hakkında gümrük müdürlüğünce mülkiyetin kamuya geçirilmesi kararının bulunduğunu öğrendik. ve kararı gümrük müdürlüğünden tebellüğ ettik. ancak idari kararda taraf ithalatçı firma.
1. İdari işleme karşı itiraz ve sonrasında iptal davası ile beraber tam yargı davası seçenek mi ? (zira mülkiyet hakkı ihlal edilmiş)
2. Yoksa idari işlemde taraf olmadığımızdan idari işlem bizi ilgilendirmez bu nedenle idarenin aracı alı koyması bizim açımızdan idari eylem olup, öncelikle idareye tazminat talepli önbaşvuru ve akabinde tam yargı davası mı ?( açarken miktar belirtmek gerekli mi ? yoksa rayiç değer mi istenmeli? daha çok soru var ancak sırayla


Burada idarenin hizmet kusuru var, bu nedenle idari eylemden kaynaklı tam yargı davası açacaksınız. Bunun için de öncelikle idareye başvuru şart var. Aracın piyasa değerini(kasko değerini) talep edebilirsiniz.
Old 29-12-2015, 23:04   #27
Porsuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan halit pamuk
Burada idarenin hizmet kusuru var, bu nedenle idari eylemden kaynaklı tam yargı davası açacaksınız. Bunun için de öncelikle idareye başvuru şart var. Aracın piyasa değerini(kasko değerini) talep edebilirsiniz.

Halit Bey, yanıt için teşekkür. Genel olarak aynı düşüncedeyim.Zaten idari eylem yaklaşımı işime geliyor. Ancak takıldığım husus şu idari işlem mülkiyet hakkını ihlal ediyor. Ortada idari bir işlem var taraf ithalatçı firma ancak İYUK madde 2 idari işlemlere karşı ilgililerce dava açma hakkı menfaati ihlal edilenlere tanınıyor.Bizim durumumuzda menfaati de aşan hak ihlali söz konusu . İptal istenebilmeli diye düşünüyorum.İdari işlemlerin denetimi ve hukuka uygunluğunun sağlanması açısından da önemli bir yaklaşım olurdu sanki.
Old 29-12-2015, 23:15   #28
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Porsuk
Halit Bey, yanıt için teşekkür. Genel olarak aynı düşüncedeyim.Zaten idari eylem yaklaşımı işime geliyor. Ancak takıldığım husus şu idari işlem mülkiyet hakkını ihlal ediyor. Ortada idari bir işlem var taraf ithalatçı firma ancak İYUK madde 2 idari işlemlere karşı ilgililerce dava açma hakkı menfaati ihlal edilenlere tanınıyor.Bizim durumumuzda menfaati de aşan hak ihlali söz konusu . İptal istenebilmeli diye düşünüyorum.İdari işlemlerin denetimi ve hukuka uygunluğunun sağlanması açısından da önemli bir yaklaşım olurdu sanki.

İdari işlemle falan uğraşıp kafanızı ve mahkemenin kafasını karıştırmayın... Çok açık hizmet kusuru var, tazminat talebiyle idareye başvurup (idare cevap vermeyecektir) zımni retten itibaren 60 gün içinde de tam yargı davasını açılması en uygun yoldur, diye düşünüyorum..
Old 29-12-2015, 23:18   #29
Porsuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan halit pamuk
İdari işlemle falan uğraşıp kafanızı ve mahkemenin kafasını karıştırmayın... Çok açık hizmet kusuru var, idareye başvurup (idare cevap vermeyecektir) zımni retten itibaren 60 gün içinde de tam yargı davasını açılması en uygun yoldur, diye düşünüyorum..
İnanın bazen şeytan dürtüyor ama yine gidilmiş yoldan gideceğim tabii
Old 29-12-2015, 23:24   #30
Porsuk

 
Varsayılan

Ancak hizmet kusuruna dayalı tam yargı davası sürecinden ayrı iptal davasını bağımsız olarak deneyeceğim idari işlem iptal edilir mi bakalım, ne çıkacak merak ettim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
haksız ihtiyati tedbir sebebi ile uğranılan zararların tazmini davası üye14072 Meslektaşların Soruları 3 24-08-2007 11:06
haksız fiil nedeni ile oluşan zararın tazmini,sorumlular ve tespit avukat 77 Meslektaşların Soruları 0 05-07-2007 11:16
iptal davası ve tam yargı davası konusunda belirsizlik GaLaxY Hukuk Soruları 3 18-06-2007 12:44
Adli Yargı Idari Yargı Tazminat Davası mustafaaladag Meslektaşların Soruları 6 21-04-2007 13:12
Sağlık kurulunun eksik raporu sonucu uğranılan zararın tazmini Av.Nursel Meslektaşların Soruları 2 26-02-2007 17:06


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08868599 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.