Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yeşil Kart Sigortasında Rücu Davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-08-2007, 12:50   #1
serkansan

 
Varsayılan Yeşil Kart Sigortasında Rücu Davası

Merhaba.
yabancı plakalı aracın Türkiye'de karışmış olduğu trafik kazasından dolayı açacağımız davada karşı taraf yabancı plakalı araç olduğu için (yeşil kart sigortalı) doğrudan Motorlu Taşıtlar Bürosuna dava açabilirmiyiz?
yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
Old 25-08-2007, 20:05   #2
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2003/7809
Karar: 2004/3185
Karar Tarihi: 29.03.2004
ÖZET: Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi zararın, bu zarara neden olan davalılardan tahsili istemine ilişkindir. Yeşil kart sigortası ile zararları güvence altına alınan yabancı plakalı araçların, ülke sınırları içinde meydana getirdiği zararlar bakımından davanın, Türkiye’de yetkili büro olan Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Motorlu Taşıt Bürosu’nun görev ve yetki verdiği sigorta şirketi hasım gösterilerek açılması gerekmektedir.


(2918 S. K. m. 91)
(<Beynelminel Mecburi Mesuliyet Sigortas
ı İhdası> İle İlgili Anlaşma)
Taraflar arasında görülen davada İzmir Asliye 12.Hukuk Mahkemesi
’nce verilen 25.12.2002 tarih ve 1993/1145 - 2002/1071 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı G Versicherungs AG vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi A. Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, bu ve birleşen davada, davalıların malik, sürücü ve sigortacısı bulundukları aracın çarpması sonucu, müvekkillerinden Ethem
’in ağır şekilde yaralandığını, diğer müvekkillerinin Ethem’in anne ve babası olduğunu, uğranılan maddi ve manevi zarara rağmen davalılarca herhangi bir ödemede bulunulmadığını ileri sürerek, toplam (2.903.058.485.-) TL maddi, (3.100.000.000.-) TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren, yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili, müvekkil şirkete ait ve sorumluluğu gerektirecek bir sigorta poliçesinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, duruşmalara katılmamış ve savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacı Ethem
’in 90 gün iş ve güçten kalacak şekilde yaralandığı ve % 14 iş gücü kaybı zararı olduğu, uzuv zaafı ve tatili durumunun yargılama aşamasında ortaya çıktığından manevi tazminatın bölünmezliği ilkesinin uygulanamayacağı, davalı sürücünün 6/8 oranında kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, bu davada davacı Ethem için (366.055.700.-) TL maddi (150.000.000.-) TL manevi, diğer davacılar için ayrı ayrı (40.000.000.-) TL manevi tazminatın, birleşen davada davacı Ethem için (2.579.058.485.-) TL maddi (1.000.000.000.-) TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline (davalı sigortacının sorumluluğunun maddi tazminat talebiyle ve poliçe limitleriyle sınırlı olması ve dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi kaydıyla) karar verilmiştir.
Kararı, davalı G Versicherungs AG vekili temyiz etmiştir.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi zararın, bu zarara neden olan davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Karayolları Trafik Kanunu
’nun 91 nci maddesi ile Ülkemizin de üyesi bulunduğu Avrupa Konseyi mensuplarının 20 Nisan 1959 tarihinde Strazburg şehrinde imzaladıkları <Beynelminel Mecburi Mesuliyet Sigortası İhdası> ile ilgili anlaşma hükümleri uyarınca, yabancı plakalı motorlu araçların, şayet milletlerarası geçerli olup Türkiye’de de kabul edilen sigortaları varsa, bunların sigorta yaptırmalarına gerek olmaksızın araçlarının neden olacağı zararlar, zorunlu trafik sigorta güvencesinde olacaktır. Şayet böyle bir sigortası yoksa bu araçlar için Türkiye sınırlarına girişlerinde, zorunlu trafik sigorta sözleşmesi yapılacaktır. Yine bu hükümler uyarınca Ülkemizde de geçerli bulunan <Yeşil Kart Sistemi>ne göre faaliyette bulunmak üzere <Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Motorlu Taşıt Bürosu> kurulmuştur. Yeşil kart sigortası ile zararları güvence altına alınan yabancı plakalı araçların, ülke sınırları içinde meydana getirdiği zararlar bakımından davanın, Türkiye’de yetkili büro olan Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği Motorlu Taşıt Bürosu’nun görev ve yetki verdiği sigorta şirketi hasım gösterilerek açılması gerekmektedir.
Bu durum karşısında mahkemece, uyuşmazlığın yukarıda açıklanan yabancı plakalı taşıtlarla ilgili milletlerarası anlaşma, diğer bir deyişle <yeşil kart sistemi> hükümlerine göre çözümlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı G Versicherungs AG vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı sigortacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Sinerji Mevzuat ve
İçtihat Programları
**************************************
Old 27-08-2007, 11:07   #3
serkansan

 
Soru

öncelikle cevabınız için teşekkürler. ancak bizim olayımızda yeşil kart poliçesini düzenleyen sigorta şirketi yabancı. bizim motorlu taşıtlar bürosuna dava açma gerektiği konusunda tereddütümüz yok. ama doğrudan mı yoksa izafeten mi açmamız gerekir, o konuda emin olamıyorum.
Old 27-08-2007, 16:25   #4
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 1999/5390
Karar: 1999/6478
Karar Tarihi: 06.07.1999
ÖZET : Husumet, mahkemece üzerinde resen durulması gerekli bir husus olup, davalının cevap dilekçesindeki, "aracı kuruluş olduklarını bu itibarla kendilerine izafeten husumet yöneltilmesi gerektiği" şeklindeki soyut beyanlar, aleyhine hüküm kurulan ve davada bizzat temsil edilmeyen yabancı sigorta şirketi bakımından bağlayıcı değildir. Bu durumda mahkemece, yabancı sigorta şirketinin davada usulüne uygun temsil edilip edilmediğinin araştırılması, davalı şirketi temsil eden şirketin yabancı şirketi nasıl temsil ettiğinin tespiti ile bundan sonra işin esasına girilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalıdır. Ayrıca mahkemece davalı savunması ve itirazları da dikkate alınarak, sigorta hukuku alanında uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan davalının bu yöndeki itirazlarını karşılayacak ve neticede de geçerli bir poliçe olduğu kabul edilirse davacı iddiası gibi verilen teminatın yabancı para bazında olup olmadığının belirlenmesi gerekir.
(6762 S. K. m. 116) (818 S. K. m. 449) (1086 S. K. m. 38, 39)
Dava: Taraflar aras
ındaki Samsun l.Asliye Hukuk Mahkemesince görülerek verilen 29.12.1998 tarih ve 1995/58-1998/869 sayılı kararın Yargıtay incelemesi duruşmalı olarak davacı Hülya Koçak ve davalılar vekilleri tarafından istenmiş olmakla duruşma için belirlenen 29.6.1999 günde davacılar Nejat Yılmaz avukatı ile davalı avukatı İhsan Soyuak gelip temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve duruşmada hazır bulunan taraflar avukatları dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karar bağlanması ileriye bırakılmıştı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi Harun Kara tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, davalı şirkete 3.000.000 DM limitli motorlu taşıt mali mesuliyet poliçesi ile sigortalı aracın tam kusuru ile meydana gelen kazada müvekkilinin anne ve babasının hayatını kaybettiğini, annenin İngilizce öğretmeni, babanın da doktor olduğunu, olay nedeniyle davacı küçüğün çok büyük destekten yoksun kaldığı gibi manevi zarara da uğradığını, talep edilen belgeler ibraz edilmiş ise de davalının ödeme yapmaktan kaçındığını ileri sürerek, şimdilik 300.000 DM sigorta tazminatının olay tarihinden yürütülecek ticari döviz faizi ile tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında verdiği 29.6.1995 tarihli ıslah dilekçesi ile davalı şirketin, kaza yapan aracın ayrıca Türkiye'yi de kapsayan üçüncü kişilere vereceği maddi, manevi zararlarını temin eden poliçe düzenlediğinin anlaşıldığını belirterek iddia konusu talepler bu poliçeye dayandırılmıştır.
Dava dosyası ile birleştirilen Samsun 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1995/4 esas sayılı dava dosyasında, davacı Tuana ile birlikte diğer davacılar Hülya, Ahmet, Meliha K, Cafer, S.Ayla M. ve Canan Y. vekili, davalı Ahmet G'in sürücüsü olduğu aracın tam kusuru ile sebep olduğu kazada müvekkillerinin evladı, kardeşleri ve anne-babası olan Şayan ile Kenan'ın vefat ettiklerini ileri sürerek, Tuana için 5 milyar lira maddi ve 2 milyar lira manevi, diğer her bir davacı için 100 milyon'ar lira manevi olmak üzere toplam 8.100.000.000 lira tazminatın olay tarihinden yürütülecek reeskont, faizi ile tahsili, birleşen Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1996/292 esas sayılı dava dosyasında davacı Tuana için saklı tutulan hakka ilişkin 506.835 DM veya kabul edilmez ise TL karşılığı 9.883.300.000 liranın, yine, birleşen Samsun l.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1997/696 esas sayılı dava dosyasında, saklı tutulan haklarla ilgili 175.767 DM ve 42.024.634.000 liranın, yine birleşen Samsun l.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/646 esas sayılı dava dosyasında da, saklı tutulan haklarla ilgili 406.857 DM ve 68.689.757.000 liranın olay tarihinden yürütülecek reeskont faizi ile davalılardan ayrı ayrı olmazsa müteselsilen tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı H.. Sigorta Şirketini temsilen A.. Sigorta Aracılık Hizm.Ltd Şti vekili cevabında, tazminat taleplerinin açık olmadığını, davacının talep edilen belgeleri vermediğini, kaldı ki sözkonusu sigortanın "Yeşil Kart" sigorta poliçesi olup, sorumluluğun Türkiye'de Zorunlu Trafik Mali Mesuliyet Sigorta poliçeleri ile verilen limit dahilinde olduğunu, döviz olarak talep edilemeyeceği gibi ancak müvekkiline izafeten husumet yöneltilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı vekili de, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere, bilirkişi raporlarına nazaran, davalı şirkete sigorta aracın diğer davalı Ahmet G'in sevk ve idaresinde iken Ahmet G'in tam kusuru ile meydana gelen trafik kazasında karşı araçta bulunan ve davacılardan Tuana'nın anne-babası, diğer davacıların kardeş ve evladı olan Şayan ve Kenan'ın vefat ettikleri, olay nedeni ile davacı Tuana'nın destekten yoksun kaldığı, ayrıca tüm davacıların manevi acı ve üzüntü duydukları, her ne kadar davalı şirket poliçesinin Yeşil Kart Sigortası dışında Ahmet'e ait aracı, davalı şirket tarafından üçüncü kişiye verilecek zararlara karşı sınırsız olarak sigortalandığı ve poliçenin Türkiye'de geçersiz olduğuna ilişkin bir hüküm bulunmadığı, bu itibarla zarardan her iki davalının sorumlu olduğu, ancak tazminatın döviz olarak ve her iki davalıdan ayrı ayrı tahsil istemlerinin yersiz olduğu gerekçesi ile, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne, ( 125.597.691.000 ) lira maddi tazminatın olay tarihi olan 27.5.1994 tarihinden yürütülecek, davalı şirket yönünden reeskont, diğer davalı yönünden ise yasal temerrüt faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı Tuana vasisine verilmesine, davacı Tuana için bir milyar lira, diğer her bir davacı için 100'er milyon lira manevi tazminatın 12.1.1995 dava tarihinden yürütülecek yasal faizi ile davalı Ahmet G'den tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davacılardan Tuana ve davalılardan HDI Hoftplpelichverband der Deutchen İnd.V.a.g. vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dava dilekçesinde, davalı olarak husumet HDI Haftplpflichurcrband der D Industrie V.a.g.temsilen Av.. Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd Şti.ne yöneltilmiştir. Ancak, A.. Sigorta Aracılık Hizm.Ltd Şti.nin yabancı sigorta şirketini nasıl temsil ettiği, temsil yetkisinin kapsamını belirleyici hiçbir belge dava dosyasına ibraz edilmemiştir. Husumet mahkemece üzerinde resen durulması gerekli bir husus olup, davalının cevap dilekçesindeki, "aracı kuruluş olduklarını bu itibarla kendilerine izafeten husumet yöneltilmesi gerektiği şeklindeki soyut beyanlara aleyhine hüküm kurulan ve davada bizzat temsil edilmeyen yabancı sigorta şirketi bakımından bağlayıcı değildir. Bu durumda mahkemece, evvelemirde yabancı sigorta şirketinin davada usulüne uygun temsil edilip edilmediğinin araştırılması,A.. ..Ltd.Şti. nin yabancı şirketi nasıl temsil ettiğinin ( BK.449 vd. maddelerinde gösterilen ticari mümessil veya ticari vekil veya TTK.nun 116 ve müteakip maddelerinde düzenlenen acentelik hizmeti gibi ) tespiti ile bundan sonra işin esasına girilmesi gerekirken yargılamaya devam ile yazılı olduğu gibi karar verilmesi doğru olmamış bu nedenle kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
2- Öte yandan, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü öncelikle yabancı sigorta şirketince düzenlenen poliçe ile verilen teminatın kapsamı ve "Yeşil Kart" sigorta ilişkisi olup olmadığına bağlı olup, bu hususta da mahkemece yeterli inceleme yapıldığından söz etmek de mümkün değildir. Mahkemece davalı savunması ve itirazları da dikkate alınarak, sigorta hukuku alanında uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan davalının bu yöndeki itirazlarını karşılayacak ve neticede de geçerli bir poliçe olduğu kabul edilirse davacı iddiası gibi verilen teminatın yabancı para bazında olup olmadığının belirlenmesi gerekirken, bu hususlarda da eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
3-Yukarıda açıklanan bozma şekil ve sebeplerine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Sonuç: Yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle kararın davalı, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraflar yakarına BOZULMASINA, (3) nolu bentte yazılı nedenlerle taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, duruşmada vekili ile temsil olunan taraflar yararına taktir olunan 65.000.000 lira vekillik ücretinin yekbir taraftan alınarak diğer tarafa verilmesine, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 06.07.1999 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


Sinerji Mevzuat ve
İçtihat Programları
**************************************
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
trafik sigortasında rücu Av.Ergün Vardar Meslektaşların Soruları 5 25-12-2008 19:26
yeşil kart başvurusunun reddi, dava yolu Burak Demirci Meslektaşların Soruları 0 05-08-2007 10:37
ssk rücu davası köktaş Meslektaşların Soruları 5 28-05-2007 11:47
Yeşil Kart isteminin reddi? Hasan Bahadır Büyükavcı Hukuk Soruları Arşivi 2 18-01-2007 13:40


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05581093 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.