Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Teminat senedinin kambiyo takibine konulması, menfi tespit ve istirdat davası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-09-2022, 18:39   #1
avukat.fks

 
Varsayılan Teminat senedinin kambiyo takibine konulması, menfi tespit ve istirdat davası

Merhaba meslektaşlarım,

Müvekkil henüz inşaatına başlanmamış fakat noterde düzenlenmiş inşaat sözleşmesi bulunan bir dairenin satımına ilişkin sözleşmeye şahit sıfatıyla imza atmıştır. Sözleşme ile (A)lacaklının satım ilişkisinden kaynaklanan hak edişlerinin teminat altına alınması amaçlanmış ve senet düzenlenmiştir. Düzenlenme tarihi sözleşme ile aynı olan ve vade tarihi boş bırakılan senette müvekkilin kefil olarak imzası bulunmaktadır. Sözleşmede senedin dairenin tesliminden sonra geri verileceği yazılmış fakat ayrıntılı bilgiye yer verilmemiştir, Senet üzerinde de teminat olduğuna ilişkin bir ibare yoktur. Taraflarca, sözleşme ve davaya konu teminat senetlerinin sözleşme süresince üçüncü bir şahıs olan (B) tarafından emanet olarak saklanması kararlaştırmış ancak bu husus sözleşmeye yazılmamıştır. Senet ve sözleşme (B)'nin el yazı ürünüdür.

Müteahhidin elinde olmayan sebeplerle inşaat ruhsatının alınması geciktiğinden daire henüz tamamlanıp teslim edilememiş ancak alacaklı da daireyi başka bir sözleşme ile (B)'ye satmıştır. (B) sözleşme ve senetleri taraf iradelerine aykırı olarak ve senedin vade tarihi kısmını doldurarak (A)lacaklıya teslim etmiş (A) da kambiyo takibi başlatmış ve müvekkilin maaşına haciz koydurmuştur.

İcra hukuk mahkemesine yaptığımız İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) davası REDDEDİLMİŞ ve şu an istinaf aşamasındadır. Red kararından sonra istinaf dilekçemizi vermeden evvel müteahhit ve (B)'nin senetlerin teminat olarak verilmesine rağmen (B) tarafından vade tarihleri doldurularak (A)'ya teslim edildiği whatsapp yazışmaları ile ortaya çıkmıştır. Buna ilişkin olarak suç duyurusunda bulunulmuş (A) ve (B) hakkında açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan kovuşturma aşamasına geçilmiştir.

Kambiyo takip dosyasında Temmuz 2021'de müvekkilin maaşına haciz konulmuş ve dosya 3. Sıraya alınmıştır. Aralık 2021 tarihinde müvekkilin maaşından kesinti yapılmaya başlanmıştır.

1 - İcra hukuk mahkemesinde görülen borca itiraz davası istinaf aşamasında iken menfi tespit ve istirdat davası açabilir miyiz? Açığa imzanın kötüye kullanılması suçundan yürütülen ceza davasının açılacak olan menfi tespit ve istirdat davasına olumlu yönde etkisi olur mu? (Elimizdeki tek delil whatsapp yazışmalarının tespit edildiği ceza davası)

2- İstirdat davalarındaki bir yıllık süre için maaşa haciz konulduğu temmuz 2021 tarihi mi dikkate alınır, maaşın kesilip icra dosyasına aktarılmaya başlandığı aralık 2021 tarihi mi?

3- Takip borcunun bir kısmı maaş kesintileri ile ödenmiş ve dosya borcunun henüz bitmemiş olmasından dolayı aynı dava ile hem menfi tespit hem istirdat talepli dava açabilir miyiz?

4- Ceza davası ilk duruşması henüz yapılmadı, ceza davasının sonucunun beklenmesini ve teminatsız olarak icra veznesine aktarılan maaş kesintisinin alacaklıya ödenmemesini sağlayabilir miyiz?
Old 09-09-2022, 08:12   #2
alagoz81

 
Varsayılan

Öncelikle ceza davası açılmış ise ceza davası açıldığına dair tespit tutanağı ve iddianameyi ekleyerek istinaf mahkemesine dilekçe yazıp bildirirsen ve kovuşturma dosyasının İlgili Ceza Mahkemesinden istenilmesini talep edersen istinaf mahkemesi bu hususu dikkate alır. Delilleri toplar veya istinaf talebini kabul edip yerel mahkemeye eksik hususları gider diyebilir.

İstirdat Davası Zamanaşımı
Davanın ödemenin gerçekleştiği tarihten itibaren 1 sene içerisinde açılması gerekir. İlgilinin 1 sene içinde davayı açmaması bu hakkından vazgeçtiği anlamına gelir. İstirdat davasındaki 1 yıllık süre hak düşürücü süredir. Ödeme yapıldıysa istirdat davası zamanaşımı süresi başlar.

Savcılık dosyayı incelerken bu talebi yapabilirdin şu anda kovuşturma olduğundan dolayı Ceza Mahkemesinden talep edebilirsin.

Menfi tespit ve istirdat davaları İcra ve İflas Kanunu’nunn 72. maddesinde düzenlemiştir.

Menfi tespit davası borçlu olmayan kişinin borçlu olmadığının tespitine ilişkindir.

İstirdat davası ise; kişi borçlu olmadığı halde ödeme yapmış ise bu ödemenin geri alınmasını sağlayan dava türüdür.

Menfi tespit ve istirdat davalarında görevli mahkeme kural olarak asliye hukuk mahkemesidir. Ancak taraflar arasındaki ilişkiye göre diğer mahkemeler de görevli kılınabilir. Davalarda yetkili mahkeme ise alacaklının yerleşim yeri ya da açılmış bir icra takibi varsa icra dairesinin bulunduğu yer mahkemesidir.

Menfi tespit davası için yasada herhangi bir hak düşürücü ya da zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Ancak borçlunun borçlu olmadığı hukuki sebebe göre zamanaşımı süresi söz konusu olabilir. Abonelik sözleşmesine bağlı talep edilen elektrik faturası borcu için bu süre 10 yıldır.

İstirdat davasının ise, borçlu olunmayan paranın icra dairesine tamamen ödendiği tarihten itibaren bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılması gerekir.

İcra Takibi Sonrasında Açılan Menfi Tespit Davası:

Borçlunun hukuki yararı mevcutsa, alacaklı icra takibi başlattıktan sonra ve borç henüz ödenmemişken, borçlu olmadığının tespiti talebi ile menfi tespit davası açabilmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken kısım menfi tespit davasının icra takip dosyasındaki borç ödeninceye kadar açılabileceğidir.

Hukuki yarar bir dava şartıdır. İcra takibine itiraz edilmiş ve alacaklı tarafından itirazın iptali açılmışsa , bu dosyanın kararı kesin olacağı için menfi tespit davası açmakta hukuki yarar olmayacaktır.

İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası, başlatılmış olan icra takibini durdurmamaktadır. İhtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına da karar verilememektedir. Ancak borçlu alacağın yüzde on beşinden az olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, gecikmeden doğan zararları karşılamak amacıyla mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini talep edebilmektedir.
Old 12-09-2022, 12:36   #3
avukat.fks

 
Varsayılan

Cevabınız için çok çok teşekkür ediyorum meslektaşım. Cevabınızdan anladığım kadarıyla şu an icra takip dosyası borcu tamamen kapanmadığından yani derdest olduğundan istirdat davası açamıyoruz.

Biz bu kambiyo takibine karşılık icra hukuk mahkemesinde borca itiraz ettik fakat reddedildi. Red kararından sonra ortaya çıkan deliller ile önce suç duyurusunda bulunduk sonra da istinaf dilekçemizde soruşturma dosya numarasını bildirip yeni ortaya çıkan delillerin de değerlendirilmesi gerektiğini belirttik.
Dosya halen istinaf aşamasında, henüz karar verilmedi.

Dolayısıyla icra hukuk mahkemesinin red kararı henüz kesinleşmedi. İcra dosyasından maaş kesintisi yapılmaya da devam ediyor. Bu dosyanın derdest olması menfi tespit davası açmaya engel midir?
Old 12-09-2022, 12:43   #4
alagoz81

 
Varsayılan

Eğer menfi tespit davası devam ederken para alacaklıya ödenirse dava kendiliğinden istirdat davasına dönüşür.

İcra takibinden önce açılan menfi tespit davasında davacı borçlu alacağın %15’inden az olmamak üzere teminat yatırarak ihtiyati tedbir ile takibin durdurulmasını talep edebilir. Ancak icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında mahkeme ihtiyati tedbir kararı ile icra takibinin durdurulmasına karar veremez. Bu aşamada mahkeme sadece icra dairesinin banka hesabına yapılan ödemelerin alacaklıya ödenmemesine karar verebilir. Ancak bu durum alacaklının borçlunun mallarına haciz koyarak mahcuz malları sattırmasına engel olmaz.

İcra mahkemesinin istihkak davasında ve İİK madde 89/4’e göre açılan tazminat davalarında vermiş olduğu kararlar ile ihalenin feshi başvurusunun reddine ilişkin kararları maddi anlamda kesin hüküm oluşturur. Bu sebeple bu 3 karara karşı yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulabilir.

Bu hususlara bakıldığında İcra Mahkemesi kararı kesin hüküm niteliğinde olmayacağından Menfi tespit davası açılabilir.
Old 25-10-2022, 16:50   #5
avukat.fks

 
Varsayılan

Merhaba meslektaşım, açığa imzanın kötüye kullanımı suçundan görülen dava dosyasını bildirmemize karşın istinaf talebimiz reddedildi. BAM, ceza dosyasındaki telefon mesajlarının İİK 169/a maddesinde sayılan belgelerden olmadığını gerekçe gösterdi.

Savcılık makamı senetle ispat zorunluluğuna istisna olarak 6100 sayılı HMK’nın “Delil Başlangıcı” başlıklı 202. Maddesi
“ (1)Senetle ispat zorunluluğu bulunan hâllerde delil başlangıcı bulunursa tanık dinlenebilir.(2) Delil başlangıcı, iddia konusu hukuki işlemin tamamen ispatına yeterli olmamakla birlikte, söz konusu hukuki işlemi muhtemel gösteren ve kendisine karşı ileri sürülen kimse veya temsilcisi tarafından verilmiş veya gönderilmiş belgedir.”

“Belge” başlıklı 199. Maddesinde “Uyuşmazlık konusu vakıaları ispata elverişli yazılı veya basılı metin, senet, çizim, plan, kroki, fotoğraf, film, görüntü veya ses kaydı gibi veriler ile elektronik ortamdaki veriler ve bunlara benzer bilgi taşıyıcıları bu Kanuna göre belgedir.”

maddelerine dayanarak iddianame düzenlemişti.

Temyiz için faydalı olabilecek Yargıtay Kararı olan meslektaşlarım var ise yardımlarınızı bekliyorum. Herkse iyi çalışmalar dilerim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
zamanaşımına uğramış alacağın icra takibine konulması ödeme emrine itiraz edilmemesi durumunda borçlu menfi tespit davası açabilir mi ? Av.ERSAN Meslektaşların Soruları 6 02-12-2016 08:06
Kambiyo Takibine İlişkin Bir Soru - Teminat Senedi, Menfi Tespit abdurrahman pehlivan Meslektaşların Soruları 0 14-10-2015 13:56
istirdat ve menfi tespit davası av.esk Meslektaşların Soruları 3 28-11-2013 11:17
teminat senedinin icraya konulması av.hdirsek Meslektaşların Soruları 2 04-12-2012 13:07
tüketici mahkemesinde menfi tespit davası ve istirdat davası açılabilir mi? dilaykar Meslektaşların Soruları 10 14-12-2011 17:57


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04336500 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.