örnek dilekçe - işe iade davası

Müvekkil 8 yıldır çalıştığı şirkette, şirketi yeni devralanlar tarafından işine son veriliyor. Makul bir gerekçe yok, ama işe son verince tazminatlarını ödüyorlar. Müvekkil işe iade davası açmak istemektedir. a) Bu davayı açma şartları ve süresi, b) Bu davada neye hükmedilir, c) Bu dava boyunca yada dava sonunda herhangi bir tazminat yada sair alacağa hükedilir mi, d) bu tür davalar ivedilikle sonuçlandırılan davalardan mı (Örneğin 3 ay içinde)... Teşekkürler...

işe iade davası ile ilgili örnek dilekçelerinizi paylaşırsanız sevinirim

Sn. avukatcivanım,

4857 sayılı yasanın 21 inci maddesini okursanız, tüm sorularınızın yanıtını bulacaksınız.

Saygılar.

GEÇERSİZ SEBEPLE YAPILAN FESHİN SONUÇLARI
Madde 21 - İşverence geçerli sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli olmadığı mahkemece veya özel hakem tarafından tespit edilerek feshin geçersizliğine karar verildiğinde, işveren, işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. İşçiyi başvurusu üzerine işveren bir ay içinde işe başlatmaz ise, işçiye en az dört aylık ve en çok sekiz aylık ücreti tutarında tazminat ödemekle yükümlü olur.
Mahkeme veya özel hakem feshin geçersizliğine karar verdiğinde, işçinin işe başlatılmaması halinde ödenecek tazminat miktarını da belirler.
Kararın kesinleşmesine kadar çalıştırılmadığı süre için işçiye en çok dört aya kadar doğmuş bulunan ücret ve diğer hakları ödenir.
İşçi işe başlatılırsa, peşin olarak ödenen bildirim süresine ait ücret ile kıdem tazminatı, yukarıdaki fıkra hükümlerine göre yapılacak ödemeden mahsup edilir. İşe başlatılmayan işçiye bildirim süresi verilmemiş veya bildirim süresine ait ücret peşin ödenmemişse, bu sürelere ait ücret tutarı ayrıca ödenir.
İşçi kesinleşen mahkeme veya özel hakem kararının tebliğinden itibaren on işgünü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. İşçi bu süre içinde başvuruda bulunmaz ise, işverence yapılmış olan fesih geçerli bir fesih sayılır ve işveren sadece bunun hukuki sonuçları ile sorumlu olur.
Bu maddenin birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri sözleşmeler ile hiçbir suretle değiştirilemez; aksi yönde sözleşme hükümleri geçersizdir.

4857 sayılı yasanın 18.Maddesinde işe iade davasının şartlarına yer verilmiş.
- 30 yada daha fazla işiçinin çalışıyor olması
- İşçinin en aza 6 aylık kıdeminin bulunması
- İşçi ile işveren arasındaki sözleşmenin belirsiz süreli iş sözleşmesi olması
- feshin işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından yada işletmenin,işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmaması(Konusunu oluşturur)

Davanın fesih tarihinden itibaren bir ay içinde açılması gerekir. Davanın seri muhakeme üsulüne göre iki ayda sonuçlandırılması gerektiği kanunda belirtilmiş olmasına karşın, uygulama böyle değildir. 6 aydır süren işe iade davalarım mevcut.

işe iade davası konusunda size önerebileceğim tek şey bu davayı açmamanız yerine kıdem -ihbar v.s tazminat davası açma yoluna gitmenizdir.

işe iade davaları teoride ivedilikle çözülmesi gereken davalar olarak görülmelerine rağmen en az 1 yıl içerisinde sonuçlaniyorlar.

İşe iade davaları sonucunda eğer kazanılırsa hükmedilen boşta geçen süreye ilişkin tazminat ve işe başlatılmama durumunda ödenmesi gereken tazminatların nevi,hesaplanması,faiz hesapları,vergi kesintileri gibi konular türk hukukunda pratikte tam bir muammadır. Bu konularda en az 7 hakimin ve 4 avukat bilirkişinin farklı görüşlerde kararları ve raporları ile (ki bu kişilerin tamamı ankarada) son 2 yıl içinde bizzat ben muhatap oldum. Kısacası dava sonucunda hükmedilecek tazminatı eğer işverenle konuşarak bir hesap yapamazsanız bu tazminatları kendi hesabınıza göre icraya koymanız,karşı taraf itiraz edince de karşı dava açmanız gerekiyor. Ki takriben icra ve dava safhası yine bir yılı buluyor.

Bunun dışında dosya Yargıtay'a temyiz edilerek gittiğinde ise daha vahim bir durum ortaya çıkıyor ;Şöyleki

Dosya yargıtaydan 5 aydan önce gelmiyor
Dahası Yargıtay dosyayı kesin olarak hükme bağlıyor,böylece eğer yargıtay temyiz aşamasında davanızı reddeder ve feshin geçersizliğine hükmederse işe iade davası tamamen sona eriyor. Elinizde hiç bir olağan veyahut olağan dışı kanun yolu kalmıyor.

Eğer işe iade davasını kaybedersem akabinde tazminat davası açaraım diye düşünebilirsiniz(tabii 2.5 yıl kaybettikten sonra)

Yargıtay işe iade talebinin reddine dair verdiği kararlarda iş aktinin feshinin geçerli bir fesh olduğunu her gerekçeli kararında belirtiyor. Bu gerekçe belirtildikten sonra karşı tarafın elinde böyle bir kararla Türkiyeden hiçbir hakimden tazminat davası kazanamazsınız.(Tecrübe konuşuyor maalesef)

Kısacası hiçbir hakim veya meslektaşım alınmasın ama hiçbir hukukçu işe iade davalarının süreçleri konusunda yeterli bilgiye ve ortak bir görüşe sahip değil.

Daha kötüsü bunu çok açık söylüyorum Türkiyede ki hiç bir hakim işe iade davasını pratikte hukuka uygun olarak yürütmüyor ve bundan da kötüsü Yargıtay hakimleri bu konuda tamamen ve tamamen bilgisizler.

O yüzden 2.5 sene uğraşıp hem müvekkiliniz hem kendiniz stres yaşayacağınıza bu davadan en azından biraz daha türk hukunda yer etmiş tazminat yoluna gitmenizi öneriririm. Saygılar.. ( Yazdıklarım dışında eğer işe iade davasıyla ilgili bir hususta sorunuz olursa elimden geleni yapmaya çalışırım)

Alıntı: işe iade davası konusunda size önerebileceğim tek şey bu davayı açmamanız yerine kıdem -ihbar v.s tazminat davası açma yoluna gitmenizdir. işe iade davaları teoride ivedilikle çözülmesi gereken davalar olarak görülmelerine rağmen en az 1 yıl içerisinde sonuçlaniyorlar. İşe iade davaları sonucunda eğer kazanılırsa hükmedilen boşta geçen süreye ilişkin tazminat ve işe başlatılmama durumunda ödenmesi gereken tazminatların nevi,hesaplanması,faiz hesapları,vergi kesintileri gibi konular türk hukukunda pratikte tam bir muammadır. Bu konularda en az 7 hakimin ve 4 avukat bilirkişinin farklı görüşlerde kararları ve raporları ile (ki bu kişilerin tamamı ankarada) son 2 yıl içinde bizzat ben muhatap oldum. Kısacası dava sonucunda hükmedilecek tazminatı eğer işverenle konuşarak bir hesap yapamazsanız bu tazminatları kendi hesabınıza göre icraya koymanız,karşı taraf itiraz edince de karşı dava açmanız gerekiyor. Ki takriben icra ve dava safhası yine bir yılı buluyor. Bunun dışında dosya Yargıtay'a temyiz edilerek gittiğinde ise daha vahim bir durum ortaya çıkıyor ;Şöyleki Dosya yargıtaydan 5 aydan önce gelmiyor Dahası Yargıtay dosyayı kesin olarak hükme bağlıyor,böylece eğer yargıtay temyiz aşamasında davanızı reddeder ve feshin geçersizliğine hükmederse işe iade davası tamamen sona eriyor. Elinizde hiç bir olağan veyahut olağan dışı kanun yolu kalmıyor. Eğer işe iade davasını kaybedersem akabinde tazminat davası açaraım diye düşünebilirsiniz(tabii 2.5 yıl kaybettikten sonra) Yargıtay işe iade talebinin reddine dair verdiği kararlarda iş aktinin feshinin geçerli bir fesh olduğunu her gerekçeli kararında belirtiyor. Bu gerekçe belirtildikten sonra karşı tarafın elinde böyle bir kararla Türkiyeden hiçbir hakimden tazminat davası kazanamazsınız.(Tecrübe konuşuyor maalesef) Kısacası hiçbir hakim veya meslektaşım alınmasın ama hiçbir hukukçu işe iade davalarının süreçleri konusunda yeterli bilgiye ve ortak bir görüşe sahip değil. Daha kötüsü bunu çok açık söylüyorum Türkiyede ki hiç bir hakim işe iade davasını pratikte hukuka uygun olarak yürütmüyor ve bundan da kötüsü Yargıtay hakimleri bu konuda tamamen ve tamamen bilgisizler. O yüzden 2.5 sene uğraşıp hem müvekkiliniz hem kendiniz stres yaşayacağınıza bu davadan en azından biraz daha türk hukunda yer etmiş tazminat yoluna gitmenizi öneriririm. Saygılar.. ( Yazdıklarım dışında eğer işe iade davasıyla ilgili bir hususta sorunuz olursa elimden geleni yapmaya çalışırım)

Başından sonuna kadar katılmadığım bir öneri, bir fikir...

İşe iade davası ile tazminat istemli alacak davalarının konuları başlı başına farklı, işe iade kararıyla beklenen menfaat ile kıdem tazminatından beklenen menfaatlar arasında fark olduğu için herhangi bir öneriyi teklif etmek işin başında yapılan yanlış.

İşe iade davalarının uzun oluşu ve kimsenin bu konuyu bilmemesi göreceli bir yaklaşım, uygulamada yerini sağlamlaştırması için başvuru hakkımızı sonuna kadar kullanmalıyız. Ayrıca benim İzmir 9. iş mahkemesinde işe iade davam 6 ay 18 günde kesinleşti.

Sizin sağ cebiniz zaten dolu, sol cebinizle ilgilenin...

bence de işe iade ve alacak davaları birbirinden bağımsız davalar.işe iade davasında 4 aylık maaş ve enfazla 4 aylık tutarında tazminata hak kazanıyorsunuz. bu süre zarfında başka bir işte de çalışabilirsiniz. danavayı kazanır ve işe başlatılmazsanız da zaten diğer işçilik haklarınız baki olduğu için onunla ilgili de ayrıca talepte bulunabilirsiniz. genel de davayı kazansanız da işe alınmıyorsunuz bence açılması gerekir

Alıntı: Yazan Av.Selim Balku Başından sonuna kadar katılmadığım bir öneri, bir fikir... İşe iade davası ile tazminat istemli alacak davalarının konuları başlı başına farklı, işe iade kararıyla beklenen menfaat ile kıdem tazminatından beklenen menfaatlar arasında fark olduğu için herhangi bir öneriyi teklif etmek işin başında yapılan yanlış. İşe iade davalarının uzun oluşu ve kimsenin bu konuyu bilmemesi göreceli bir yaklaşım, uygulamada yerini sağlamlaştırması için başvuru hakkımızı sonuna kadar kullanmalıyız. Ayrıca benim İzmir 9. iş mahkemesinde işe iade davam 6 ay 18 günde kesinleşti. Sizin sağ cebiniz zaten dolu, sol cebinizle ilgilenin...

İyi Günler,yeni konu açmamak amacıyla sorumu burada yayınlamayı uygun gördüm..İşe iade davası ile ilgili tüm konuları inceledim kanun maddelerini de gözden geçirdim,ancak dilekçe örneği bulabilmiş değilim.Bu husus,benim için oldukça önemli,çünkü ilk defa İşe İade davası açacağız,ve bu dava açılırken hangi taleplerde bulunuluyor onları tam kestiremedim...Özellikle 4 aydan 8 aya kadar olan iş göremezlik tazminatını talepte belirtmemiz gerekiyor mu?belirtilecekse terditli bir talep şeklinde mi oluyor?
kısacası netice ve talepler kısmında takıldım biraz,en kısa sürede yardımcı olabilirseniz sevinirim,herkese iyi çalışmalar dilerim

Siz fazla olanı isteyin. Daha aza hükmedilse bile karşı tarafa vekalet ücretine hükmedilmiyor.

İş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmek için işveren ile işçi arasında yapılmış olan sözleşme belirsiz süreli sözleşme olmak zorundadır.İş yerinde 30 veya daha fazla işçi çalışıyor olması lazımdır ve ayrıca işçinin en az 6 aylık kıdeminin olması gerekmektedir.Eğer ki bu şartlar mevcut ise feshin geçersizliği ve işe iade davası açılabilecektir.Bu dava kanunda 2 ay içerisinde sonuçlandırılır denmekte ise de iş mahkemelerinin iş yoğunluğu nedeni ile bu süre afaki kalmaktadır.

Bu dava açıldıktan sonra mahkemece incelenecek husus sözkonusu feshin haklı veya geçerli nedenlerle yapılıp yapılmadığı noktasıdır.Mahkeme İK.m.18 veya İK.24_25 deki nedenlerin varlığını araştıracaktır.Ama işçi lehine yorum ilkesinin geçerli olduğu İş Kanunumuza göre işçi koruma şemsiyesi altına alındığı için bu işçinin durumu parlak görünmektedir.