22-06-2010, 13:46 | #1 | |||||||||||||||||||
|
Süre Tutum Dilekçesinde Tehir-i İcra Talebinin Yokluğu
Selamlar,
Mahkeme kararlarına karşı temyiz sebeplerini bildirmek için gerekçeli kararın tebliğinden itibaren süre tutum dilekçesi vermekteyiz. Süre tutum dilekçeleri başlı başına temyiz dilekçesi olduğu malumunuzdur. Davalı yan, hükmün icrasını ertelenmesi için İİK 36 gereği temyiz dilekçesinde tehir-i icra talepli temyiz dilekçesi yazar. Buna göre, Yüksek mahkemeden, icranın geri bırakılması kararı alınması doğrultusunda, icra müdürlüğünden mehil alır.
İzah edilen ve yasada altını çizdiğim hususlar gözetilip fikirlerinize ihtiyacım vardır: 1- Yasada temyiz yoluna başvuran dendiğine göre, başvurunun süre tutum dilekçesi olduğunu düşünürsek, süre tutum dilekçesinde icranın ertelenmesini talep etmeyen yan, bu hakkını kullanmamış olmaz mı? Yasa da açıkça "temyiz yoluna başvuran" denildiğine göre, temyiz başvurusu olan "süre tutum dilekçesinde" bu talebin olmayışı bence bu haktan feragat ettiğinin göstergesidir. Zira tehir-i icra talep edebilmek için, kararın gerekçesine gerek yoktur. 2- İİK 36 Maddede "yargıtaydan karar alınmak üzere" ibaresi mevcuttur. Bu hükmün varlığı yargıtayın her başvurana "icranın geri bırakılması kararı" vereceği anlamı doğurmakta mıdır? Yargıtayın her başvuru ile bağlı kalıp, icranın geri bırakılması kararı vermesinin yasal bir dayanağı var mıdır? (Bu soruyu bilmediğimden soruyorum) Yargıtay "icranın geri bırakılması kararını" büyük bir çeviklik ve şüphesiz özenle (!) 15/20 gün içerisinde vermektedir. Ancak aynı çabukluğu, temyiz kararlarında göremiyoruz. Madem Yargıtay her başvurana icranın geri bırakılması kararını veriyor, bu görev neden Yargıtaydan alınıp icra müdürlüklerine verilmiyor ? Kolay Gelsin... |
22-06-2010, 23:33 | #2 |
|
Sayın meslektaşım bütün sorun "süre tutum dilekçesi "diye uydurma bir addan kaynaklanıyor. Ne demek süre tutum dilekçesi. Hukukçu, hukukçu gibi düşünür ve konuşur. Bu sebeple önce bu tabiri kullanmaktan vazgeçmeli. HUMK md.443 e bakarsanız Yargıtay'ın tehiri icra kararı verme yetkisi olduğunu göreblirsiniz.
|
22-06-2010, 23:34 | #3 |
|
1- Bildiğim kadarı ile süre tutum dilekçesi verilirken tehiri icra talebi de yazılmalıdır. Benzer bir durumda süre tutum dilekçesi ile murafaa talep etmezseniz sonradan talep edemiyorsunuz.
2-Bence doğurmamaktadır. Ancak çok saçma bir temyiz dilekçesinde bile tehiri icra kararı verildikten sonra bu görüşümden vazgeçmem gerektiğini anladım. (Bir iş davasında verilmeyen ihbar tazminatının verilmemesi gerektiğini söyleyip temyiz istediler, ikinci temyiz nedeni ise yürürlükte olan bir maddenin mülga olduğunu iddia ettiler ve bu kötü niyete rağmen tehiri icra kararı aldılar) Eleştirinize katılıyorum. |
23-06-2010, 10:31 | #4 |
|
Sn.Songül AKSARI'NIN görüşünün tersine, süre tutumlarda "tehiri icra talebinin" yer almaması haktan vazgeçme olarak sayılmıyor. Yargıtay'ın "süre tutum safhasında davacının icra takibine geçeceği belli değildir,bu bakımdansüre tutumda tehiri icra talep etmeyen davalı temyiz dilekçesi ile birlikte süre tutum isteyebilir" şekilnde bir kararını biliyorum.Bulabilirsem hemen eklerim. Kaldı ki icranın her aşamasında tehiri icra istenmesine bir engel olmadığını da düşünüyorum
|
23-06-2010, 10:55 | #5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Keşke bütün sorun uydurma bir isimden kaynaklansaydı. Siz bir tabir bulun, bundan sonra sizin bulduğunuz tabiri kullanalım. Uydurulan isme başka bir isim uydurduğumuzda sorun ortadan nasıl kalkacak? Yargıtay'ın her talebe icranın ertelenmesi kararını vereceğine dair emredici hüküm, yasanın hangi maddesindedir? Alıntı yapabilir misiniz? Kolay Gelsin... |
23-06-2010, 11:15 | #6 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Selen, bende böyle bir karar hatırlıyorum. Ancak görüş belirtildiği gibi ise Yargıtay'a şöyle cevap vermek gerekir; "Süre tutum safhasında davacının icra takibine geçeceği belli değilse," bu safha geçtikten sonra takibe geçeceği belli mi? Özellikle işçi alacağı kararlarının, tıpkı nafaka kararları gibi icrası tehir edilmemeli... Kolay Gelsin... |
23-06-2010, 11:52 | #7 |
|
Sn.Balku; işte ben de bu göreşe dayanarak tehiri icranın her zaman istenebileceğini düşünüyorum. öRN.iş MAHKEMESİ, 01.06.2010 da tefhim yaptı,01.08.2010 da da gerekçeli karar tebliği. Bu arada hem süre tutum hem de gerekçeli temyiz dilekçesi verdiniz(süre tutum talebi içermeyen). Ama icra takibi ortada yok. 01.06.2011 de icra takibi başlatılmış.Bu halde icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde teminat depo edilrek mehil belgesi alınabilir.Bunun yanında uygulamadaki en büyük zorluk ise kararın Yargıtayca veriliyor oluşu.Bence de yetki İcra Müdüründe olmalı.
|
23-06-2010, 12:22 | #8 | |||||||||||||||||||
|
Gerekçeli kararın tebliğinden bir yıl sonra takip yapılmışsa (2011)davalı temyiz süresini geçirmiş olacağından tehi-i icra talep etmemiş ise hiçbir şey yapamaz zaten... (misal işçi alacağı ise) Tarih 01.06.2010 olması gerekiyorsa,(hataen 2011 yazıldıysa) kararın tefhim olduğu günde neden takip yapıyorsunuz? Uygulamaya göre kısa kararla takip yapmış olursunuz. Sizin verdiğiniz örneğe göre, gerekçeli kararı aldıktan sonra takip yapılır, sonuç olarak 01.08.2010 tarihinden sonra davacı icra takibini yapacaktır. İstemezse yapmaz. Davalı ise, gerekçeli kararın tebliğinden sonra temyiz süresi başlayacaktır. Davacı icra takibi yapsa da yapmasa da temyiz dilekçesinde talep etmesi gerekir. Zira davacı isterse 6 ay sonra icra takibini başlatabilir. Eğer temyiz süre tutum dilekçesinin verilmesi ile başlıyorsa, tehir-i icra talebi de o dilekçede talep edilmesi gerekir diye düşünüyorum. Kolay Gelsin... |
23-06-2010, 12:49 | #9 |
|
Sn.Balku; vermiş olduğum örnekte tarihlerde bir hata yok. Tefhim ve tebliğ geçtikten 1 yıl sonra icra takibi yapılıyor.Tefhimden itibaren tehiri icra talepsiz temyiz yapılmış,takip tarihinde dosya halen Yargıtay 'da.(9 hukuk ise 2 yıl sürüyor biliyorsunuz).Bu anda,yani icra emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içersinde mehil belgesi alınabilir bence.Özetle demek istiyorum ki tehiri icra talebini süre tutum-temyiz dilekçesine yazmak şart değil
|
23-06-2010, 12:58 | #10 |
|
Aşağıdaki linkte benzer konu tartışılmış. 2 no.lu mesajla aktardığım İBK gereğince, 3 no.lu mesajla yazdıklarımı hala ve aynen tekrar ederim.
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=6080 |
23-06-2010, 13:33 | #11 | |||||||||||||||||||
|
Tartışmalı olan bu konuda eğer siz haklıysanız ve gerçekten talep olmadan daha sonradan talep ederek icranın ertelemesi kararı alınıyorsa ki aldığını söyleyenler var, bir yerlerde yanlışlık olduğunu düşünebilirim. Konu hakkında Sayın Ergin'in görüşüne tereddütsüz katılıyorum. Asıl konu ile çok bağlantılı olan bu konu hakkında bir done bulursam ekleyeceğim. Sayın Ergin'nin sunduğu kararda olduğu gibi, Yargıtay'ın Tehir-icra talebinin reddine dair verdiği bir karar biliyor musunuz? Benim bir dosyamda talep reddedilmişti, ancak imza eksikliğinden dolayı, davalı imzayı ekledi tekrar göndermişti, bu zaman kaybına rağmen yine kararı getirmeyi başaramıştı. Kolay Gelsin... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
SÜre Tutum | soylu | Meslektaşların Soruları | 4 | 06-12-2018 10:37 |
Süre Tutum Verilir Mi? | savunma | Meslektaşların Soruları | 3 | 26-02-2010 17:57 |
Dava Dilekçesinde Davacının Adres Yokluğu | savunma | Meslektaşların Soruları | 4 | 10-01-2010 10:33 |
süre tutum dilekçesi | Av.(E) | Meslektaşların Soruları | 9 | 07-05-2009 14:59 |
Süre Tutum Dilekçesi, Ek Temyiz | Av.Levent | Meslektaşların Soruları | 21 | 24-08-2006 15:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |