|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
10-06-2002, 11:58 | #1 |
|
Denizli Baro Bşk. hakkında Soruşturmaya İzin
Değerli İzyelerler;
Avukatlık Yasasının 58. Maddesi "AĞIR CEZAYI GEREKTİREN SUÇÜSTÜ HALLERİ DIŞINDA AVUKATIN ÜZERİ ARANAMAZ" denmesine rağmen yurdun bir çok yerinde cezaevleri girişinde avukatların üzerleri aranmaktadır. Meslektaşlarımızın bu husustaki yakınmaları üzerine görevi ve sorumluluğu gereği 12.02.2002 tarihinde olaya müdahale eden Denizli Barosu Başkanı Av. Yıldırım Aycan ın üzeri görevliler tarafından aranmak istenmiştir. Denizli Barosu Başkanının üzerini Yasa Gereği aratmak istememesi üzerine Denizli Cumhuriyet Başsavcılı tarafından tutanak düzenlenerek Adalet Bakanlığına gönderilmiştir. Bu hususta Adalet Bakanlığının soruşturmaya izin yazısı tam metni aşağıda sunulmuştur. Savunma hakkının varlığına, hukukun üstünlüğüne, Avukatlık Mesleğinin onuruna, avukatların yargının ayrılmaz parçası olduğuna inanan dostları, meslektaşlarımızı, tüm kamuoyu nu Denizli Barosu Başkanı Av. M.Yıldırım Aycan a destek olmaya çağırıyorum. Bu desteğiniz kendisine güç ve onur verecektir. Av. M.Yıldırım Aycan Denizli Barosu Başkanı 0 258 2650778 0 532 2682001 Selam ve saygılarımla. Av. Adil Giray Çelik Denizli Barosu T.C ADALET BAKANLIĞI Ceza İşleri Genel Müdürlüğü SAYI : B.03.0.CİG.0.00.00.0...-2.28.21.92.2002 ANKARA KONU : Denizli Barosunda kayıtlı Avukat Yıldırım Aycan BAKANLIĞA Denizli Kapalı Cezaevi Müdürlüğünün 13.02.2002 günlü yazısı ile ihbarı üzerine Denizli Barosunda kayıtlı Avukat Yıldırım Aycan hakkında Denizli Cumhuriyet başsavcılığı tarafından düzenlenen 26.02.2002 günlü fezlekeye bağlı evrakı havi ( 2.28.21.92.2002) sayılı dosya incelendi. Avukat Yıldırım Aycan’ın ; 12.02.2002 günü müvekkilleri ile görüşmek üzere Denizli Kapalı Cezaevine geldiğinde, üzerinde cezaevine girmesi yasaklanmış herhangi bir madde bulunmadığını beyan ettiği halde, duyarlı kapıdan geçtiği sırada cihazın sinyal sesi vermesi üzerine, yeniden duyarlı kapıdan geçirilmek istendiğinde tüm ikazlara aldırış etmeyerek cezaevine girdiği, daha sonra Cezaevi Müdürü ile yaptığı görüşmede;” Ben uzun süredir cezaevine gelmiyordum, bugün özellikle müvekkillerimle görüşmek için geldim. Avukatlık Kanununun 58. Maddesi avukatların üzerinin aranmasına izin vermiyor, ben üzerimi aratmam, bunu denemek için bugün cezaevine geldim ve denedim. Bu işten dolayı gerekirse İnsan Hakları Mahkemesine gideceğim, bunun savaşını vereceğim” şeklinde sözler sarfettiği, İddia edilmiş ve durum soruşturmayı gerektirir nitelikte görülmüştür. Bu bakımdan ; Denizli Barosunda kayıtlı Avukat Yıldırım Aycan hakkında Denizli Cumhuriyet başsavcılığı tarafından soruşturma yapılmak üzere 1136 sayılı Kanunun 58/1. Maddesi gereğince izin verilmesi düşünülmüştür. Taktirlerinize arz olunur. Abuzer DURAN Hakim Genel Müdür OLUR 29/3/2002 Nihat TURAN Bakan A Hakim Müsteşar Yardımcısı |
11-06-2002, 09:04 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Yukarıdaki özel mevzuat hükümleri de göstermektedir ki, Baro' lar mesleğe mensup avukatların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, avukatlık mesleğinin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak.... gibi özel görevlerle donatılmıştır. Barolar, Yönetim kurulu başkanı sıfatıyla Baro başkanı tarafından temsil edilir. Haliyle Av.K. 76. maddenin emrettiği baro görevlerini yapmak, yerine getirilmesini sağlamak ve kontrol etmek görevide yetkiye parelel olarak baro başkanlarına verilmiştir. Diğer yandan, aynı özel mevzuatın 62. maddesi baro organlarında yer alan avukatlar bu arada zorunlu ve öncelikli olarak baro başkanı için, bu sıfat gereği kendisine verilen görevleri yapmamak görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma cezalarını da gerektirmektedir. Yukarıdaki amir hükümleri değerlendirdikten sonra, hemen aşağıya alınan sayın Denizli Barosu Başkanının '' görevi icabı'' söylediği esasen Av.K. 62 ve 76. madde uyarınca söylemeye mecbur olduğu sözler nedeniyle kovuşturma açılması, baro başkanının avukatlık kanunu gereği kendisine verilen görevleri yapmasına engel teşkil etmektedir. Bu hesapla, sayın baro başkanının Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunması ve aşağıdaki hüküme dayalı olarak ceza talep etmesi şarttır...
Sayın Denizli Baro başkanının görevi icabı söylemek zorunda olduğu ve aynen :
şeklinde bulunan sözlerine bir meslektaş ve sıradan bir avukat olarak imza koyacağımı, bu sözler suç ise bu suçu aynen ben de kabul ettiğimi peşinen ifade ediyorum. Selam ve saygılarımla.. |
11-06-2002, 18:20 | #3 |
|
Hakim ve Savcıların Üzerini Niye Aramıyorsunuz?
Avukat,
Kürsüde tepeden baktığınız,bazen(!) küçümsediğiniz,bazen kıskandığınız,bazen kin ve nefretinizi kustuğunuz,bazen kolaylıkla üzerlerine suç atabildiğiniz hukuk adamları,en az hakim ve savcılar kadar hukukçudur.... Sayın Bakanımız,Baro Başkanımıza soruşturma izni veren Adalet Bakanlığının değerli hukuk adamları ve Baro başkanımıza yapılan uygulamayı (varsa) savunan sevgili zihniyet; -İnsan haklarına bağlı hukuk devletimizde(!)siz de gayet iyi bilirsiniz ki, insanın(!) hak ve özgürlüklerini savunmaya çalışan avukatların cezaevinde müvekkili ile rahat görüşebilmesinden tabii bir şey olamaz.Avukatlara saygınlıkla ve güvenle bakmanız,insan haklarına saygının ve hukuk devletinin gelişebilmesi için son derece gereklidir.Avukatlara şüphe ile bakarak bir yere varamazsınız.Asıl olan güvendir.Her meslekte (örneğin hakim savcılar,cezaevi müdürleri,gardiyanlar vs.)olduğu gibi güveni kötüye kullanan avukatlarda olabilir.Ama üç beş avukatın işlediği suç karşısında bütün avukatlara şüpheci ve güvensiz bakamazsınız.Denizli Barosu Başkanı;cezaevindeki mahkumlarla görüşmeye giderken suç mu işleyecek,silah mı taşıyacak ne yapacak?mesleğini,hayatını,müvekkilini riske atabilecek kadar potansiyel suçlu mu? neden şüpheyle bakıyorsunuz! siz gidin önce cezalarını yanlış hesaplamışız dediğiniz,dışarıya salıverdiğiniz gerçek suçluları;sapıkları,katilleri toplayın .Siz gidin önce devleti hortumlayanlarla,dolandırıcılarla, mafya ile uğraşın. Sayın TBB.genel başkanı ve duyarsız kalan baro başkanlarımız, Artık uyumayınız,Bu haksızlıklar hepimize yapılıyor, ülkemiz hukuki ve sosyal sorunlarında TÜSİAD kadar bile sesiniz çıkmıyor bari kendi mesleğinize ve meslektaşlarınıza sahip çıkın. Denizli Barosu Başkanına bu nedenle soruşturma açılmasını, ve avukatları potansiyel suçlu gibi gören zihniyeti şiddetle kınıyorum!.. Saygılarımla. |
18-06-2002, 08:13 | #4 |
|
Sayın aristo'nun hakim ve savcılarla ilgili düşüncelerine katılmıyorum. Mevzuat gereği duyarlı kapı sinyal veriyorsa, sinyal vermeyinceye kadar deneme yapılmak zorundadır. Yasalar karşısında hiç kimseye ayrıcalık tanınamayacağını düşünüyorum.
|
23-06-2002, 11:31 | #5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Değerli izleyenler; "Adliyem" takma isimli kişinin yazdığı yazılardaki ifadelerden mesleği anlaşılamamaktadır. Diğer yazılarından Yargıç olduğunu varsaydığımız bu değerli katılımcı Denizli Baro Başkanının yasa gereği üzerini aratmaması üzerine hakkında açılan soruşturma ile ilgili oluşan foruma yukarıdaki saptamayı yapmışlardır. Bir çok takma isimde olduğu gibi kişinin mesleğine ilişkin sadece varsayımda bulunabilmekte ifadelerden ziyade konuya ilişkin genel bir değerlendirme yapılabilmektedir. "Mevzuat gereği" ifadesinden neyi amaçladığını anlamak olası değildir. 1. Eğer, mevzuat ifadesi var olan hukuku anlatıyorsa zaten olan yasal düzenleme avukatların üzerlerinin aranamayacağını belirtmektedir. (Avukatlık Yasası 58. Madde) 2. "Mevzuat gereği" ifadesi bakanlığın 3 lü kararnamesi ile duyarlı kapıdan geçilmesi amaçlanıyor ise, 3 lü kararname karşısında yasal düzenlemenin hangisinin öncelikli olduğunu tartışmak için önce Hukuk Fakültesi 1. sınıfının geçilmesi gerekmektedir. Hukuk Fakültesi 1. sınıfını geçen tüm değerli arkadaşlarım kararname ve Yasa arasındaki farkı "Hukuk Başlangıcı " dersi sayesinde tanımlayabilirler. (Prof Dr Necip Bilge hocamızı saygı ile anıyorum) 3. Olayı Çağdaş Hukuk Devleti normları açısından aldığınızda savunma yargıyı oluşturan üç sacayagından biridir. Ve yüzyıllardır savunma hakkı temel haklardandır. Savunma Hakkı bir çok uluslararası sözleşme ile güvence altına alınmıştır. Bu değerlendirmede yargı bütünü; Sav, Savunma, Yargıdan oluşmaktadır. Bu anlamda hangi yargıcın veya savcının cezaevlerine girerken duyarlı kapıdan geçtiğini sormak ve sorgulamak gerekir. (3 lü kararnamede yargıç ve savcılardan bahsedilmemektedir) 4. 1980 ara dönemini avukat olarak yaşamış biri olarak o günlerde dahi ceza ve tutukevlerinde Avukat ile görüşmeye gelen hükümlü ve tutuklular görüşmeden önce bir kez aranmakta, daha sonra görüşme sonrası tekrar aranmaktaydılar. Gerek ilk gelişlerinde ki aranmalarında tutanak imzalanmakta daha sonra görüşme sonrası sanık yada hükümlü koğuşuna giderken yeniden tutanak düzenlenmekte idi.
Bu düşünceyi paylaşan her kesimin ifadesine katılıyor ve destekliyoruz. Bizler üzerlerimizin aranmasını bir ayrıcalık olarak görmüyoruz, Ancak Avukat kimliğimiz ile savunma görevimizin ifası sırasında aranmaya karşıyız. Her gün havaalanlarına girişte, toplumsal olaylarda, mağaza girişlerinde her gün yüzlerce avukat aranmaktadır. Hiç birimiz kimliğimizi ortaya koymuyoruz. Ama savunma görevinin ifası sırasında üzerimizin aranmasına karşıyız. Avukatlar yüzyıllardır hiç bir ayrıcalığı almadıkları gibi ifa ettikleri görevleri gereği başlarına gelmeyen kalmamıştır. Hiç bir avukat bir trafik ihlalinde bile "Avukat kimliğini açıklamaz, açıklayamaz" VE bilir ki hiç bir yargıç veya savcıya söylenemeyen "Siz de böyle yaparsanız" ifadesiyle karşılaşır. Bu hukuk sitesi forum alanını izleyen yargıç, savcı, hukukçu, yurttaşlar avukatların kendilerini en acımasız biçimde eleştirdiklerini, mesleğin kurum ve kurallarını tartıştıklarını izlemektedirler. Umarız ve dileriz tüm meslek grubları en az avukatlar kadar meslek kurallarını tartışır, kendilerini eleştirir, geçmişlerine, geleceklerine ve yurttaşlarına sahip çıkar, çağdaş hukuk devletine katkıda bulunmaya çalışırlar. Saygılarımla Av. Adil Giray Çelik Denizli Barosu |
23-10-2002, 16:48 | #6 |
|
Hukukun Üstünlüğü
Denizli Barosu önceki dönem başkanlarından Av. Yıldırım Aycan Cezaevine müvekkilleri ile görüşmek için gittiğinde üzerini aratmamış ve hakkında Bakanlık tarafından soruşturmaya izin verilerek kamu davası açılmış idi.
Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 23.10.2002 günü yapılan yargılamada, Cezaevi girişi üzerini yasa gereği aratmayan Av. Yıldırım Aycan ın beraatine karar vermiştir. Selam ve saygılarımla Av. Adil Giray Çelik Denizli Barosu |
23-10-2002, 17:03 | #7 |
|
Hayırlı olsun.
|
18-10-2003, 19:31 | #8 |
|
Teşekkür
Denizli Barosu Başkanının meslek onuru mücadelesi hakettiği değeri görmedi nedense. Medyada bu tür haberler yer almıyor bu bir yere kadar anlaşılabilir ama ne barolar ne de BArolar Birliği tarafından bu konunu çok üzerine de gidilmedi sanki .Oysa bu karar tarihi bir karar olabilirdi. BU tarihi kararın yıldönümünde Denizli Barosu Başkanının ve mücadelesine destek olan meslektaşlarımızı Avukatlık Kanunu uygulaması için verdikleri çabalar için teşekkür etmek zorunda hissediyorum kendimi.
|
19-10-2003, 12:40 | #9 | |||||||||||||||||||
|
Sayın Av. Özgür Eralp; Yukardaki ifadenize aynen katılıyorum.. Ben Samsun Barosuna kayıtlıyım.. 05.09.2001 günü bir meslektaşımız, haciz için gittiği bir mağazada vurularak öldürüldü.. Sanık Türkiyenin önde gelen bir taşımacılık firmasının yardımıyla uzun süre kaçtı ve sonuçta Samsun Barosunun girişimleri ve Samsun Emniyet Müdürünün çabaları sonucu yakalandı.. Olayla ilgili dava geçtiğimiz günlerde sonuçlandı ve sanık hakkında bir yılı hücre hapsi olmak üzere müebbet hapis cezası verildi.. Savcı mütalaasında TCK 51/1 in uygulanması talep etti, mahkemece 59. madde uygulanarak hüküm kuruldu.. Oysa olayda bu maddelerin uygulanmasını gerektirir hiçbir şey yoktu.. Mahkemenin kararına saygılıyız ancak uygulama acımızın hafiflemesine engel oldu.. Bu mahkemenin tutumu.. Peki ya medya.. Medyanın duyarsızlığının üstüne gitmeyen Barolar Birliği.. Baromuz tarafından basına ve meslektaşlara bilgi verme amacıyla düzenlenen toplantıda konu tekrar ele alındı ve davayı takip eden eski Baro Başkanımızın mahkemede söylediği; "Bu davanın sonucunu Türkiye'deki 35000 avukat bekliyor" ifadesi özellikle vurgulandı.. Ne yazık ki bu katliamın haberi yerel basında bir satırla geçti, ulusal basın zaten toplantıya bile tenezzül edip gelmemişti.. Bir avukatın görevini yaparken katledilmesinin,bir mankenin gözleri tavanda merdivenden inerken yuvarlanması kadar haber değeri yokmu.. Bu olayın haber olmasını Ankara'da ikamet eden Barolar Birliğinin sağlaması gerekmiyor mu idi.. İşte maalesef sayın Eralp, bir avukatın ölümünün bile yeterince ve gerektiği gibi yer almadığı basında, Denizli Baro Başkanının başına gelenin yer almaması ne yazık ki olağan sayılıyor ve Barolar Birliğimizi o kadar da ilgilendirmiyor.. MAALESEF.. Saygılarımla.. |
10-11-2003, 19:22 | #10 |
|
yeniden ....
Merhaba arkadaşlar ...
Ben bu sitenin yeni üyelerinden biriyim. Siteyi tanımak ve neler hakkında fikir beyan edildiğini öğrenmek için sitede gezinirken bu konu ilgimi çekti. Akıbetini öğrenmek istedim. Olayın içine girdiğimde ise hayretle karşılaştım. Olay o kadar vahimdiki bırakın sıradan bir avukatı bir baro başkanına uygulanan kanunsuzluğun takibi elle sayılacak kadar az bir meslektaşın ilgisini çekmişti. Oysaki ilk izlenimlerimle edindiğim bilgiye göre bu sitede şu an bundan daha vahim bir konu yok. Bir baro başkanının hakkında keyfi bir muamele yapılıyor soruşturma izni veriliyor ve bu konu ile alakalı foruma katılım 3-5 kişi ile sınırlı kalıyor. Ben buradan kendi adıma tüm avukatlara ve baro temsilcilerine kocaman bir "YUH"demek istiyorum. ilgi ve alakanında bu kadarı yani. e tabii bizim gibi bir meslek grubuna da böyle keyfi muameleler yakışır tabi. Oysaki ben kendi adıma türkiye de avukatların bir çok kesim ve özelliklede hakim ve savcılar tarafından hor görüldüğünü düşünüyorum. eminim bir çok kişide benim gibi ddüşünüyordur fakat icraat veya tepki anlamında hiç bir şey yapılmadığınıda maalesef üzülerek görmekteyim. bence Sn.Denizli Baro Başkanına yapılan bu keyfi muamele ilk değildi ve de son da olmayacak. bizlerde hiçbir şey yapmamaya devam edeceğiz galiba. ben gerçekten meslek onurumuzun çiğnendiğini düşünüyorum. aynı şeyler yarın bir çoğumuznda başına gelecektir. Aynı zihniyete sahip savcılar ve bakanlık her zaman var olacaktır. ama bu böyle olmamalı bir şeyler yapmalıyız. sizlerden bir şeyler yapmamız konusudan tavsiye ve birliktelik bekliyorum. Kalın sağlıcakla .... Not. bu arada site yönetimine bir sorum olacak. aCABA burada yayınlanan yazılar ile ilgili olarak ilgili kurum ve kuruluşların dikkati çekiliyormu ? Mesela barolara veya bakanlığa faks veya mail gönderiliyormu ??? cevabını bekliyorum .... Teşekkürler.... |
10-11-2003, 19:44 | #11 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Konunun vehameti konusunda size katılıyorum ancak mevcut hukuk sistemimiz içinde vahim konuların sayısının çokluğu nedeniyle bu forumda yer alan tartışmaların çoğu da bana göre hayati olarak nitelendirilebilecek kadar önemli. Sadece hemen her katılımcımız için konuların hayatiyet sırası değişiyor, bu nedenle herkes değişik bir konuyu diğerlerinden daha öncelikli görebiliyor. Ancak temel konumuz yasalar, yargı, mahkemeler, adalet yani kısaca hukukla ilgili herşey olduğundan tartıştığımız her konu da kendi içinde son derece önemli, milyonları etkileyen konular oluyor.
Böyle bir uygulamamız yok. Yukarıda değindiğim üzere hemen her konu kendi içinde son derece önemli olduğundan her tartışmayı ilgili yerlere göndermeye kalksak bir süre sonra "telefonla/faksla taciz" suçlamasıyla bizi de takip ederler sanırım, o zaman da bunu tartışırız.. Şaka bir yana bunu site yönetiminin de yapmasına gerek yok, bir yerlere duyurmak istediğiniz bir tartışma varsa bunu site üyesi/konu katılımcısı olarak siz de yapabilirsiniz. Konuyu bilgisayarınıza indirin linkini tıklayarak konu içindeki mesajları bilgisayarınıza transfer edebilir, yazıcıdan bas linkiyle kağıda dökebilir veya arkadaşa gönder linkiyle bir email adresine gönderilmesini sağlayabilirsiniz.. Saygılarımla, |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Denizli Adliyesindeki duruşmaya girebilecek avukat arkadaş aranıyor. | ozyoldas | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 2 | 22-12-2006 14:08 |
Denizli Buldan'da duruşmaya girecek meslektaş | Av. O. TEKGUL | Şehirlerarası Nöbetçi Avukat | 0 | 12-12-2006 15:49 |
Soruşturmaya İzin Vermeme | carnerion | Meslektaşların Soruları | 1 | 08-04-2006 08:46 |
Ücretsiz İzin | atilla | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 02-03-2002 00:42 |
Ücretsiz İzin | Engin | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 02-03-2002 00:16 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |