Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Denizli Baro Bşk. hakkında Soruşturmaya İzin

Yanıt
Old 10-06-2002, 11:58   #1
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Önemli Denizli Baro Bşk. hakkında Soruşturmaya İzin

Değerli İzyelerler;

Avukatlık Yasasının 58. Maddesi "AĞIR CEZAYI GEREKTİREN SUÇÜSTÜ HALLERİ DIŞINDA AVUKATIN ÜZERİ ARANAMAZ" denmesine rağmen yurdun bir çok yerinde cezaevleri girişinde avukatların üzerleri aranmaktadır.

Meslektaşlarımızın bu husustaki yakınmaları üzerine görevi ve sorumluluğu gereği 12.02.2002 tarihinde olaya müdahale eden Denizli Barosu Başkanı Av. Yıldırım Aycan ın üzeri görevliler tarafından aranmak istenmiştir. Denizli Barosu Başkanının üzerini Yasa Gereği aratmak istememesi üzerine Denizli Cumhuriyet Başsavcılı tarafından tutanak düzenlenerek Adalet Bakanlığına gönderilmiştir.

Bu hususta Adalet Bakanlığının soruşturmaya izin yazısı tam metni aşağıda sunulmuştur.

Savunma hakkının varlığına, hukukun üstünlüğüne, Avukatlık Mesleğinin onuruna, avukatların yargının ayrılmaz parçası olduğuna inanan dostları, meslektaşlarımızı, tüm kamuoyu nu Denizli Barosu Başkanı Av. M.Yıldırım Aycan a destek olmaya çağırıyorum.

Bu desteğiniz kendisine güç ve onur verecektir.

Av. M.Yıldırım Aycan
Denizli Barosu Başkanı 0 258 2650778 0 532 2682001


Selam ve saygılarımla.
Av. Adil Giray Çelik
Denizli Barosu


T.C
ADALET BAKANLIĞI
Ceza İşleri Genel Müdürlüğü
SAYI : B.03.0.CİG.0.00.00.0...-2.28.21.92.2002 ANKARA
KONU : Denizli Barosunda kayıtlı Avukat Yıldırım Aycan
BAKANLIĞA
Denizli Kapalı Cezaevi Müdürlüğünün 13.02.2002 günlü yazısı ile ihbarı üzerine Denizli Barosunda kayıtlı Avukat Yıldırım Aycan hakkında Denizli Cumhuriyet başsavcılığı tarafından düzenlenen 26.02.2002 günlü fezlekeye bağlı evrakı havi ( 2.28.21.92.2002) sayılı dosya incelendi.

Avukat Yıldırım Aycan’ın ;

12.02.2002 günü müvekkilleri ile görüşmek üzere Denizli Kapalı Cezaevine geldiğinde, üzerinde cezaevine girmesi yasaklanmış herhangi bir madde bulunmadığını beyan ettiği halde, duyarlı kapıdan geçtiği sırada cihazın sinyal sesi vermesi üzerine, yeniden duyarlı kapıdan geçirilmek istendiğinde tüm ikazlara aldırış etmeyerek cezaevine girdiği, daha sonra Cezaevi Müdürü ile yaptığı görüşmede;” Ben uzun süredir cezaevine gelmiyordum, bugün özellikle müvekkillerimle görüşmek için geldim. Avukatlık Kanununun 58. Maddesi avukatların üzerinin aranmasına izin vermiyor, ben üzerimi aratmam, bunu denemek için bugün cezaevine geldim ve denedim. Bu işten dolayı gerekirse İnsan Hakları Mahkemesine gideceğim, bunun savaşını vereceğim” şeklinde sözler sarfettiği,

İddia edilmiş ve durum soruşturmayı gerektirir nitelikte görülmüştür.

Bu bakımdan ; Denizli Barosunda kayıtlı Avukat Yıldırım Aycan hakkında Denizli Cumhuriyet başsavcılığı tarafından soruşturma yapılmak üzere 1136 sayılı Kanunun 58/1. Maddesi gereğince izin verilmesi düşünülmüştür.

Taktirlerinize arz olunur.
Abuzer DURAN
Hakim
Genel Müdür

OLUR
29/3/2002
Nihat TURAN
Bakan A Hakim
Müsteşar Yardımcısı
Old 11-06-2002, 09:04   #2
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Görevi savsaklama ve kötüyekullanma: Av.Kanunu:

Madde 62 - Türk Ceza Kanununun 294 ve 295 inci maddelerinde yazılı hallerden başka (Her ne şekilde olursa olsun) bu kanun ve diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile veya Türkiye Barolar Birliğinin yahut baroların organlarında görevli olarak kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyi ihmal veya kötüye kullanan avukat Türk Ceza Kanunun 230 ve 240. ıncı maddeleri gereğince cezalandırılır.



Alıntı:
Baroların kuruluş ve nitelikleri:

Madde 76 - (Değişik birinci fıkra: 8/5/1984 - 3003/1 md.) Barolar, bu Kanunda yazılı esaslar uyarınca avukatlık mesleğine mensup olanların; müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, avukatlık mesleğinin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve iş sahipleri ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kurulan tüzel kişiliğe sahip kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşlarıdır.
(Değişik: (18/6/1997-4276/3 md.) Barolar, kuruluş amaçları dışındafaaliyettebulunamazlar.


Yukarıdaki özel mevzuat hükümleri de göstermektedir ki, Baro' lar mesleğe mensup avukatların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, avukatlık mesleğinin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak.... gibi özel görevlerle donatılmıştır.

Barolar, Yönetim kurulu başkanı sıfatıyla Baro başkanı tarafından temsil edilir. Haliyle Av.K. 76. maddenin emrettiği baro görevlerini yapmak, yerine getirilmesini sağlamak ve kontrol etmek görevide yetkiye parelel olarak baro başkanlarına verilmiştir.

Diğer yandan, aynı özel mevzuatın 62. maddesi baro organlarında yer alan avukatlar bu arada zorunlu ve öncelikli olarak baro başkanı için, bu sıfat gereği kendisine verilen görevleri yapmamak görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma cezalarını da gerektirmektedir.

Yukarıdaki amir hükümleri değerlendirdikten sonra, hemen aşağıya alınan sayın Denizli Barosu Başkanının '' görevi icabı'' söylediği esasen Av.K. 62 ve 76. madde uyarınca söylemeye mecbur olduğu sözler nedeniyle kovuşturma açılması, baro başkanının avukatlık kanunu gereği kendisine verilen görevleri yapmasına engel teşkil etmektedir. Bu hesapla, sayın baro başkanının Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunması ve aşağıdaki hüküme dayalı olarak ceza talep etmesi şarttır...

Alıntı:
Avukata karşı işlenen suçlar: Madde 57 - Görev Sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işle- nen suçlar hakkında, bu suçların hakimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır.



Sayın Denizli Baro başkanının görevi icabı söylemek zorunda olduğu ve aynen :

Alıntı:
''Ben uzun süredir cezaevine gelmiyordum, bugün özellikle müvekkillerimle görüşmek için geldim. Avukatlık Kanununun 58. Maddesi avukatların üzerinin aranmasına izin vermiyor, ben üzerimi aratmam, bunu denemek için bugün cezaevine geldim ve denedim. Bu işten dolayı gerekirse İnsan Hakları Mahkemesine gideceğim, bunun savaşını vereceğim”


şeklinde bulunan sözlerine bir meslektaş ve sıradan bir avukat olarak imza koyacağımı, bu sözler suç ise bu suçu aynen ben de kabul ettiğimi peşinen ifade ediyorum.
Selam ve saygılarımla..
Old 11-06-2002, 18:20   #3
aristo

 
Karar Hakim ve Savcıların Üzerini Niye Aramıyorsunuz?

Avukat,
Kürsüde tepeden baktığınız,bazen(!) küçümsediğiniz,bazen kıskandığınız,bazen kin ve nefretinizi kustuğunuz,bazen kolaylıkla üzerlerine suç atabildiğiniz hukuk adamları,en az hakim ve savcılar kadar hukukçudur....

Sayın Bakanımız,Baro Başkanımıza soruşturma izni veren Adalet Bakanlığının değerli hukuk adamları ve Baro başkanımıza yapılan uygulamayı (varsa) savunan sevgili zihniyet;
-İnsan haklarına bağlı hukuk devletimizde(!)siz de gayet iyi bilirsiniz ki, insanın(!) hak ve özgürlüklerini savunmaya çalışan avukatların cezaevinde müvekkili ile rahat görüşebilmesinden tabii bir şey olamaz.Avukatlara saygınlıkla ve güvenle bakmanız,insan haklarına saygının ve hukuk devletinin gelişebilmesi için son derece gereklidir.Avukatlara şüphe ile bakarak bir yere varamazsınız.Asıl olan güvendir.Her meslekte (örneğin hakim savcılar,cezaevi müdürleri,gardiyanlar vs.)olduğu gibi güveni kötüye kullanan avukatlarda olabilir.Ama üç beş avukatın işlediği suç karşısında bütün avukatlara şüpheci ve güvensiz bakamazsınız.Denizli Barosu Başkanı;cezaevindeki mahkumlarla görüşmeye giderken suç mu işleyecek,silah mı taşıyacak ne yapacak?mesleğini,hayatını,müvekkilini riske atabilecek kadar potansiyel suçlu mu? neden şüpheyle bakıyorsunuz! siz gidin önce cezalarını yanlış hesaplamışız dediğiniz,dışarıya salıverdiğiniz gerçek suçluları;sapıkları,katilleri toplayın .Siz gidin önce devleti hortumlayanlarla,dolandırıcılarla, mafya ile uğraşın.

Sayın TBB.genel başkanı ve duyarsız kalan baro başkanlarımız,
Artık uyumayınız,Bu haksızlıklar hepimize yapılıyor, ülkemiz hukuki ve sosyal sorunlarında TÜSİAD kadar bile sesiniz çıkmıyor bari kendi mesleğinize ve meslektaşlarınıza sahip çıkın.

Denizli Barosu Başkanına bu nedenle soruşturma açılmasını, ve avukatları potansiyel suçlu gibi gören zihniyeti şiddetle kınıyorum!..


Saygılarımla.

Old 18-06-2002, 08:13   #4
adliyem

 
Varsayılan

Sayın aristo'nun hakim ve savcılarla ilgili düşüncelerine katılmıyorum. Mevzuat gereği duyarlı kapı sinyal veriyorsa, sinyal vermeyinceye kadar deneme yapılmak zorundadır. Yasalar karşısında hiç kimseye ayrıcalık tanınamayacağını düşünüyorum.
Old 23-06-2002, 11:31   #5
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan

Alıntı:
Mevzuat gereği duyarlı kapı sinyal veriyorsa, sinyal vermeyinceye kadar deneme yapılmak zorundadır.


Değerli izleyenler;

"Adliyem" takma isimli kişinin yazdığı yazılardaki ifadelerden mesleği anlaşılamamaktadır. Diğer yazılarından Yargıç olduğunu varsaydığımız bu değerli katılımcı Denizli Baro Başkanının yasa gereği üzerini aratmaması üzerine hakkında açılan soruşturma ile ilgili oluşan foruma yukarıdaki saptamayı yapmışlardır.

Bir çok takma isimde olduğu gibi kişinin mesleğine ilişkin sadece varsayımda bulunabilmekte ifadelerden ziyade konuya ilişkin genel bir değerlendirme yapılabilmektedir.

"Mevzuat gereği" ifadesinden neyi amaçladığını anlamak olası değildir.

1. Eğer, mevzuat ifadesi var olan hukuku anlatıyorsa zaten olan yasal düzenleme avukatların üzerlerinin aranamayacağını belirtmektedir. (Avukatlık Yasası 58. Madde)

2. "Mevzuat gereği" ifadesi bakanlığın 3 lü kararnamesi ile duyarlı kapıdan geçilmesi amaçlanıyor ise, 3 lü kararname karşısında yasal düzenlemenin hangisinin öncelikli olduğunu tartışmak için önce Hukuk Fakültesi 1. sınıfının geçilmesi gerekmektedir. Hukuk Fakültesi 1. sınıfını geçen tüm değerli arkadaşlarım kararname ve Yasa arasındaki farkı "Hukuk Başlangıcı " dersi sayesinde tanımlayabilirler. (Prof Dr Necip Bilge hocamızı saygı ile anıyorum)

3. Olayı Çağdaş Hukuk Devleti normları açısından aldığınızda savunma yargıyı oluşturan üç sacayagından biridir. Ve yüzyıllardır savunma hakkı temel haklardandır. Savunma Hakkı bir çok uluslararası sözleşme ile güvence altına alınmıştır. Bu değerlendirmede yargı bütünü; Sav, Savunma, Yargıdan oluşmaktadır. Bu anlamda hangi yargıcın veya savcının cezaevlerine girerken duyarlı kapıdan geçtiğini sormak ve sorgulamak gerekir. (3 lü kararnamede yargıç ve savcılardan bahsedilmemektedir)

4. 1980 ara dönemini avukat olarak yaşamış biri olarak o günlerde dahi ceza ve tutukevlerinde Avukat ile görüşmeye gelen hükümlü ve tutuklular görüşmeden önce bir kez aranmakta, daha sonra görüşme sonrası tekrar aranmaktaydılar. Gerek ilk gelişlerinde ki aranmalarında tutanak imzalanmakta daha sonra görüşme sonrası sanık yada hükümlü koğuşuna giderken yeniden tutanak düzenlenmekte idi.

Alıntı:
Yasalar karşısında hiç kimseye ayrıcalık tanınamayacağını düşünüyorum.


Bu düşünceyi paylaşan her kesimin ifadesine katılıyor ve destekliyoruz.

Bizler üzerlerimizin aranmasını bir ayrıcalık olarak görmüyoruz, Ancak Avukat kimliğimiz ile savunma görevimizin ifası sırasında aranmaya karşıyız. Her gün havaalanlarına girişte, toplumsal olaylarda, mağaza girişlerinde her gün yüzlerce avukat aranmaktadır. Hiç birimiz kimliğimizi ortaya koymuyoruz. Ama savunma görevinin ifası sırasında üzerimizin aranmasına karşıyız.

Avukatlar yüzyıllardır hiç bir ayrıcalığı almadıkları gibi ifa ettikleri görevleri gereği başlarına gelmeyen kalmamıştır. Hiç bir avukat bir trafik ihlalinde bile "Avukat kimliğini açıklamaz, açıklayamaz"

VE bilir ki hiç bir yargıç veya savcıya söylenemeyen "Siz de böyle yaparsanız" ifadesiyle karşılaşır.

Bu hukuk sitesi forum alanını izleyen yargıç, savcı, hukukçu, yurttaşlar avukatların kendilerini en acımasız biçimde eleştirdiklerini, mesleğin kurum ve kurallarını tartıştıklarını izlemektedirler.

Umarız ve dileriz tüm meslek grubları en az avukatlar kadar meslek kurallarını tartışır, kendilerini eleştirir, geçmişlerine, geleceklerine ve yurttaşlarına sahip çıkar, çağdaş hukuk devletine katkıda bulunmaya çalışırlar.

Saygılarımla
Av. Adil Giray Çelik
Denizli Barosu
Old 23-10-2002, 16:48   #6
Av. Adil Giray ÇELİK

 
Varsayılan Hukukun Üstünlüğü

Denizli Barosu önceki dönem başkanlarından Av. Yıldırım Aycan Cezaevine müvekkilleri ile görüşmek için gittiğinde üzerini aratmamış ve hakkında Bakanlık tarafından soruşturmaya izin verilerek kamu davası açılmış idi.

Denizli 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 23.10.2002 günü yapılan yargılamada, Cezaevi girişi üzerini yasa gereği aratmayan Av. Yıldırım Aycan ın beraatine karar vermiştir.

Selam ve saygılarımla

Av. Adil Giray Çelik
Denizli Barosu
Old 18-10-2003, 19:31   #8
Av.Özgür Eralp

 
Varsayılan Teşekkür

Denizli Barosu Başkanının meslek onuru mücadelesi hakettiği değeri görmedi nedense. Medyada bu tür haberler yer almıyor bu bir yere kadar anlaşılabilir ama ne barolar ne de BArolar Birliği tarafından bu konunu çok üzerine de gidilmedi sanki .Oysa bu karar tarihi bir karar olabilirdi. BU tarihi kararın yıldönümünde Denizli Barosu Başkanının ve mücadelesine destek olan meslektaşlarımızı Avukatlık Kanunu uygulaması için verdikleri çabalar için teşekkür etmek zorunda hissediyorum kendimi.
Old 19-10-2003, 12:40   #9
av.külcü

 
Mutsuz

Alıntı:
Medyada bu tür haberler yer almıyor bu bir yere kadar anlaşılabilir ama ne barolar ne de Barolar Birliği tarafından bu konunun çok üzerine gidilmedi sanki. Oysa bu karar tarihi bir karar olabilirdi..

Sayın Av. Özgür Eralp;
Yukardaki ifadenize aynen katılıyorum..
Ben Samsun Barosuna kayıtlıyım.. 05.09.2001 günü bir meslektaşımız, haciz için gittiği bir mağazada vurularak öldürüldü.. Sanık Türkiyenin önde gelen bir taşımacılık firmasının yardımıyla uzun süre kaçtı ve sonuçta Samsun Barosunun girişimleri ve Samsun Emniyet Müdürünün çabaları sonucu yakalandı.. Olayla ilgili dava geçtiğimiz günlerde sonuçlandı ve sanık hakkında bir yılı hücre hapsi olmak üzere müebbet hapis cezası verildi.. Savcı mütalaasında TCK 51/1 in uygulanması talep etti, mahkemece 59. madde uygulanarak hüküm kuruldu.. Oysa olayda bu maddelerin uygulanmasını gerektirir hiçbir şey yoktu.. Mahkemenin kararına saygılıyız ancak uygulama acımızın hafiflemesine engel oldu.. Bu mahkemenin tutumu..
Peki ya medya..
Medyanın duyarsızlığının üstüne gitmeyen Barolar Birliği..
Baromuz tarafından basına ve meslektaşlara bilgi verme amacıyla düzenlenen toplantıda konu tekrar ele alındı ve davayı takip eden eski Baro Başkanımızın mahkemede söylediği; "Bu davanın sonucunu Türkiye'deki 35000 avukat bekliyor" ifadesi özellikle vurgulandı.. Ne yazık ki bu katliamın haberi yerel basında bir satırla geçti, ulusal basın zaten toplantıya bile tenezzül edip gelmemişti..
Bir avukatın görevini yaparken katledilmesinin,bir mankenin gözleri tavanda merdivenden inerken yuvarlanması kadar haber değeri yokmu.. Bu olayın haber olmasını Ankara'da ikamet eden Barolar Birliğinin sağlaması gerekmiyor mu idi..
İşte maalesef sayın Eralp, bir avukatın ölümünün bile yeterince ve gerektiği gibi yer almadığı basında, Denizli Baro Başkanının başına gelenin yer almaması ne yazık ki olağan sayılıyor ve Barolar Birliğimizi o kadar da ilgilendirmiyor.. MAALESEF..
Saygılarımla..
Old 10-11-2003, 19:22   #10
av.bilal

 
Yeni Fikir yeniden ....

Merhaba arkadaşlar ...
Ben bu sitenin yeni üyelerinden biriyim. Siteyi tanımak ve neler hakkında fikir beyan edildiğini öğrenmek için sitede gezinirken bu konu ilgimi çekti. Akıbetini öğrenmek istedim. Olayın içine girdiğimde ise hayretle karşılaştım.
Olay o kadar vahimdiki bırakın sıradan bir avukatı bir baro başkanına uygulanan kanunsuzluğun takibi elle sayılacak kadar az bir meslektaşın ilgisini çekmişti. Oysaki ilk izlenimlerimle edindiğim bilgiye göre bu sitede şu an bundan daha vahim bir konu yok. Bir baro başkanının hakkında keyfi bir muamele yapılıyor soruşturma izni veriliyor ve bu konu ile alakalı foruma katılım 3-5 kişi ile sınırlı kalıyor. Ben buradan kendi adıma tüm avukatlara ve baro temsilcilerine kocaman bir "YUH"demek istiyorum. ilgi ve alakanında bu kadarı yani. e tabii bizim gibi bir meslek grubuna da böyle keyfi muameleler yakışır tabi. Oysaki ben kendi adıma türkiye de avukatların bir çok kesim ve özelliklede hakim ve savcılar tarafından hor görüldüğünü düşünüyorum. eminim bir çok kişide benim gibi ddüşünüyordur fakat icraat veya tepki anlamında hiç bir şey yapılmadığınıda maalesef üzülerek görmekteyim.
bence Sn.Denizli Baro Başkanına yapılan bu keyfi muamele ilk değildi ve de son da olmayacak. bizlerde hiçbir şey yapmamaya devam edeceğiz galiba.
ben gerçekten meslek onurumuzun çiğnendiğini düşünüyorum. aynı şeyler yarın bir çoğumuznda başına gelecektir.
Aynı zihniyete sahip savcılar ve bakanlık her zaman var olacaktır. ama bu böyle olmamalı bir şeyler yapmalıyız. sizlerden bir şeyler yapmamız konusudan tavsiye ve birliktelik bekliyorum.
Kalın sağlıcakla ....
Not. bu arada site yönetimine bir sorum olacak.
aCABA burada yayınlanan yazılar ile ilgili olarak ilgili kurum ve kuruluşların dikkati çekiliyormu ? Mesela barolara veya bakanlığa faks veya mail gönderiliyormu ??? cevabını bekliyorum .... Teşekkürler....
Old 10-11-2003, 19:44   #11
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Oysaki ilk izlenimlerimle edindiğim bilgiye göre bu sitede şu an bundan daha vahim bir konu yok.

Konunun vehameti konusunda size katılıyorum ancak mevcut hukuk sistemimiz içinde vahim konuların sayısının çokluğu nedeniyle bu forumda yer alan tartışmaların çoğu da bana göre hayati olarak nitelendirilebilecek kadar önemli. Sadece hemen her katılımcımız için konuların hayatiyet sırası değişiyor, bu nedenle herkes değişik bir konuyu diğerlerinden daha öncelikli görebiliyor. Ancak temel konumuz yasalar, yargı, mahkemeler, adalet yani kısaca hukukla ilgili herşey olduğundan tartıştığımız her konu da kendi içinde son derece önemli, milyonları etkileyen konular oluyor.

Alıntı:
Not. bu arada site yönetimine bir sorum olacak.
aCABA burada yayınlanan yazılar ile ilgili olarak ilgili kurum ve kuruluşların dikkati çekiliyormu ? Mesela barolara veya bakanlığa faks veya mail gönderiliyormu ??? cevabını bekliyorum ....

Böyle bir uygulamamız yok. Yukarıda değindiğim üzere hemen her konu kendi içinde son derece önemli olduğundan her tartışmayı ilgili yerlere göndermeye kalksak bir süre sonra "telefonla/faksla taciz" suçlamasıyla bizi de takip ederler sanırım, o zaman da bunu tartışırız..

Şaka bir yana bunu site yönetiminin de yapmasına gerek yok, bir yerlere duyurmak istediğiniz bir tartışma varsa bunu site üyesi/konu katılımcısı olarak siz de yapabilirsiniz. Konuyu bilgisayarınıza indirin linkini tıklayarak konu içindeki mesajları bilgisayarınıza transfer edebilir, yazıcıdan bas linkiyle kağıda dökebilir veya arkadaşa gönder linkiyle bir email adresine gönderilmesini sağlayabilirsiniz..

Saygılarımla,
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Denizli Adliyesindeki duruşmaya girebilecek avukat arkadaş aranıyor. ozyoldas Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 2 22-12-2006 14:08
Denizli Buldan'da duruşmaya girecek meslektaş Av. O. TEKGUL Şehirlerarası Nöbetçi Avukat 0 12-12-2006 15:49
Soruşturmaya İzin Vermeme carnerion Meslektaşların Soruları 1 08-04-2006 08:46
Ücretsiz İzin atilla Hukuk Soruları Arşivi 1 02-03-2002 00:42
Ücretsiz İzin Engin Hukuk Soruları Arşivi 1 02-03-2002 00:16


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05584908 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.