Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Film Gibi Olay-Başkasının Yerine Hapis-Tazminat

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 08-02-2011, 17:20   #1
mntopcu

 
Varsayılan Film Gibi Olay-Başkasının Yerine Hapis-Tazminat

Arkadaşlar, benzerine ancak filmlerde-gazetelerde rastladığım bir olay nedeniyle baro tarafından görevlendirildim, tazminat davası açtım, ancak mahkemece görevsizlik kararı verildi. Bu konuda fikrinizi almak istiyorum.

Önce olayı anlatayım -isimler gerçek değildir-:

"Çatı ustası olduğunu iddia eden kimliği meçhul bir şahıs Ahmet ismini kullanarak çatı işi için bir bina sahibi ile 1.000 TL karşılığında anlaşır, kiremit getirmek üzere gider, az sonra bir kamyonet kiremitle gelip kiremitleri indirtir. Bina sahibinden 500 TL peşinat almış olan şahıs işe başlamadan ve kiremitçinin parasını vermeden bir anda ortadan kaybolur. Parasını alamayan kiremitçi de mallarını alır gider. Dolandırıldığını anlayan bina sahibi Ahmet (!) isimli şahsı savcılığa şikayet eder. Ancak şahsın soyadı dahi bilinmediği için haliyle ciddi bir işlem yapılamaz.

İki ay kadar sonra bina sahibi aynı şahsı sokakta görüp (X) polisine ihbar eder. Polis şahsı karakola alır, üzerinden kimlik çıkmayan şahıs adının Hasan Çelik, baba adının Mustafa olduğunu, 1960 Ankara doğumlu olduğunu sözlü olarak beyan eder (kimlik bilgileri kendisinin değil ama gerçek bir kişiye ait). Ayrıca ‘kaçmadım, oğlum hastaydı, acil olarak ayrılmam gerekti’ şeklinde mazeret göstererek şikayet konusu olayı ikrar eder ve sahte bir ikamet adresi verir. Polis, kimlik ve ikamet bilgilerini doğrulamaya gerek duymadan sırf şahsın sözlü beyanına itibar ederek gerçek Hasan Çelik'in nüfus ve sabıka kaydını çıkartır, ifadelerle birlikte dosyayı savcılığa gönderir. Savcılık da başka hiçbir işleme gerek görmeden polisten gelen evrak doğrultusunda Hasan Çelik aleyhine (X) Ceza Mahkemesinde dolandırıcılıktan dava açar. Verilen adres sahte olduğu için yargılama safhasında Hasan Çelik bulunup ifadesi alınamaz, hakkında yakalama kararı çıkartılır.

Aradan 8-10 ay geçtikten sonra bizim meçhul şahsımız (Y) ilinde bir yol kontrolüne rastlar, üzerinde kimlik bulunmadığından jandarmaya yine kendini Hasan Çelik olarak tanıtır. Jandarma, bilgisayar sorgusunda yakalama kararını görünce şahsı gözaltına alıp ifade için (Y) Ceza Mahkemesine götürür. Şahıs daha önce (X) polisine verdiği ifadeyi burada da tekrarlar, mahkeme ifadesini alıp şahsı serbest bırakır, ifade evrakını (X) mahkemesine gönderir. (X) Ceza Mahkemesi de artık sanığın(!) ifadesi alındığı için davayı bitirir, sanığa 1 yıl hapis ve 1.000 TL para cezası verir. Karar temyiz edilmeksizin kesinleşir.

Karar kesinleşip infaza verilince Bursa'da yaşayan gerçek Hasan Çelik'in MERNİS-AKS kayıtları üzerinden adresi tespit edilir ve polis tarafından alınarak infaz için cezaevine gönderilir. Ne olduğunu anlamadan kendisini cezaevinde bulan Hasan ısrarlı biçimde olayla ve davayla ilgisi olmadığını belirtse de uzun süre kimseye derdini anlatamaz. Eşinin de her gün adliye koridorlarını aşındırması sonucu nihayet ilgili savcının dikkatini çekmeyi başarır, yargılamanın yenilenmesi için girişimler başlatılır ve Hasan 27 gün sonra cezaevinden salıverilir. Fotoğraflar, imza incelemeleri vs. derken sonunda gerçek anlaşılarak (X) Mahkemesince ceza kararı iptal edilir, Hasan Çelik beraat eder.

Maddi durumu yetersiz olan Hasan Çelik uğradığı maddi-manevi zararın tazmini için dava açma düşüncesiyle baroya müracaat eder. Baro beni görevlendirir."


Bildiğiniz üzere CMK kapsamındaki haksız tutuklama hallerinde CMK. m.141 uygulanır ve tazminat davası ACM’de açılır. Ancak CMK. m.141 “Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat” hususunu düzenlemekte olup gördüğünüz gibi bizim olayımızda CMK kapsamında bir tutuklama veya koruma tedbiri yok. Bu nedenle olayın CMK.m.141 kapsamına girmeyeceğini düşündüm/düşünüyorum.

Bana göre ortada; adli makamların silsile halindeki hataları sonucu hiç ilgisi olmayan üçüncü bir şahsın hüküm giymesi ve infaz için cezaevine konulması gerçeği vardır. İdarenin haksız fiili sözkonusudur, olay “adli kolluk ve adli yargı makamlarının ihmali sonucunda verilen zarar” olarak değerlendirilmelidir. Zira olayda gerek adli kolluk kuvvetlerinin gerekse diğer adli makamların zincirleme şekilde ağır ihmali ve kusuru mevcuttur. (X) Polis Merkezi, (X) C.Savcılığı, (X) Ceza Mahkemesi, (Y) Jandarma Komutanlığı ve (Y) Ceza Mahkemesi’nin zincirleme ihmali bulunmaktadır. Şahsın kimliği hakkında şüphe duyulmasını gerektirecek en az üç husus bariz biçimde ortada iken, yani;
1) Şahıs dolandırıcılıkla suçlanmaktadır,
2) Olay günü Ahmet adını kullanmış; ancak poliste, jandarmada ve mahkemede Hasan olduğunu iddia etmiştir,
3) Her iki yakalanışında şahsın üzerinde kimlik tespitine yarar hiçbir belge bulunamamıştır,
tüm bunlara rağmen tahkikat ve yargılama safhalarında hiçbir kimlik doğrulama işlemi (örn. yakınlarına haber verilip belgelerinin istenmesi, güvenilir bir tanık beyanına veya muhtar, aza, semt polisi gibi yetkili bir mercie başvurulması vs.) yapılmayıp sadece şüphelinin beyanına itibar edilmesi, dolandırıcılıkla suçlanan şahsın sırf sözüne güvenilmesi anlaşılır gibi değildir. Bu durum emniyetin, jandarmanın ve diğer adli makamların özensiz, dikkatsiz, umursamaz tavrının bir sonucudur. Bu bakımdan konu haksız fiil (BK.) hükümleri çerçevesinde ele alınmalıdır.

Ben bu düşüncelerle idare aleyhine (İçişleri B. ve Adalet B. ) idare mahkemesinde tam yargı davası açılması gerektiği sonucuna vardım.

Ancak emsal karar ararken “Adli yargı yerinin yargısal işlemlerinden dolayı uğranılan zararların tazmini yine adli yargıda çözümlenir. Adli hata sonucu haksız yere hapis yattığı ileri sürülerek açılan tazminat davasında, talebe esas olan işlemi yapan mahkemenin dahil olduğu adli yargının görevli olduğunun kabulü zorunludur.” şeklinde özetlenebilecek Uyuşmazlık Mahkemesi kararı (2004/33-42 E.-K.) bulunca davamı Asliye Hukuk Mahkemesinde açtım. Ne var ki mahkeme konuyu CMK. 141 kapsamında değerlendirdi, ACM’nin görevli olduğu kanaatiyle görevsizlik kararı verdi. Temyiz edeceğim, henüz gerekçeli karar tebliğ edilmedi.

Size de ilginç geleceğini düşündüğüm için paylaşma gereği duydum. Ben olayı ve gerekçelerimi yukarıda özetlemeye çalıştım. Görüşlerinizi bekliyorum.
Old 09-02-2011, 13:01   #2
davuterkan

 
Varsayılan

Burada müvekkilinizin adıyla fakat gıyabında bir başkasının eylemi yargılanmış ve müvekkiliniz hakkında mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Yargılamanın yenilenmesi sonucu ise beraat edecektir. Bu durumda CMK 141-144. maddeleri hükmü gereğince ağır ceza mahkemesinde açacağınız bir davayla müvekkilinizin uğradığı maddi ve manevi tüm zararları göre tazmin edebilirsiniz.
Old 10-02-2011, 00:20   #3
mntopcu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mntopcu
...yargılamanın yenilenmesi için girişimler başlatılır ve Hasan 27 gün sonra cezaevinden salıverilir... sonunda gerçek anlaşılarak (X) Mahkemesince ceza kararı iptal edilir, Hasan Çelik beraat eder.

Sayın davuterkan,
Zaten yargılama yenilendi ve müvekkil beraat etti.

Soru=Müvekkilin uğradığı maddi-manevi zarar neye göre tazmin edilecek:
1) CMK 141 ? (Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat)
2) BK 41-55 ? (Haksız Fiil ve Adam Çalıştıranın Sorumluluğuna Dayalı Tazminat)

Ben daha önce 2. şıkka göre dava açtığımı (bu konudaki gerekçelerimi de izah ettim), ancak mahkemenin 1. şıkkı tercih ettiğini mesajımda belirttim.

Tartışılmasını istediğim konu: Sizce de 1. şık uygulanabilir mi? Neden?
Old 10-02-2011, 07:25   #4
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mntopcu
Soru=Müvekkilin uğradığı maddi-manevi zarar neye göre tazmin edilecek:
1) CMK 141 ? (Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat)
2) BK 41-55 ? (Haksız Fiil ve Adam Çalıştıranın Sorumluluğuna Dayalı Tazminat)

Ben daha önce 2. şıkka göre dava açtığımı (bu konudaki gerekçelerimi de izah ettim), ancak mahkemenin 1. şıkkı tercih ettiğini mesajımda belirttim.

Tartışılmasını istediğim konu: Sizce de 1. şık uygulanabilir mi? Neden?

Sayın mntopcu,
Konu CMK 323/3'de açıkça düzenlendiğinden mahkemenin görevsizlik kararı doğrudur.

Alıntı:
Yazan CMK 323/3
Yargılamanın yenilenmesi sonucunda beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararının verilmesi halinde, önceki mahkûmiyet kararının tamamen veya kısmen infaz edilmesi dolayısıyla kişinin uğradığı maddî ve manevî zararlar bu Kanunun 141 ilâ 144 üncü maddeleri hükümlerine göre tazmin edilir.
Old 10-02-2011, 12:46   #5
mntopcu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Cengiz Aladağ
Sayın mntopcu,
Konu CMK 323/3'de açıkça düzenlendiğinden mahkemenin görevsizlik kararı doğrudur.

Sayın Aladağ

Bence olayımızda klasik anlamda bir yargılamanın yenilenmesinden sözedilemez, CMK 323/2 ile birebir ilişki kurulamaz. Mahkeme başka bir çözüm bulamadığından bu yola başvurmuştur. Kanaatimce CMK 141-144 ve CMK 311-323 rutin/olağan bir ceza yargılamasında sözkonusudur. Çünkü bu maddeler gerçek bir şüphelinin yargılanması safhasındaki hukuki hataların telafisine yöneliktir. Olayımızda müvekkilin kendisi veya eylemi yargılanmamıştır, müvekkil gerçek bir şüpheli değildir, sadece ismi kullanılmıştır (kamu görevlilerinin zincirleme ihmali ve kusuru neticesinde). Yapılanları CMK kapsamında hukuki hata olarak değerlendirmek konuyu basite indirgemek olur. Açıkçası bunu hukuk mantığıma sığdıramıyorum.

Not : Yanlış anlaşılmasın, dava CMK 141 çerçevesinde ACM de görülse bile pratik olarak sonucun yani çıkacak tazminatın AsHM dekinden çok farklı olacağını düşünmüyorum. Ama konuyu kafamda bir türlü CMK çerçevesine oturtamadım, 3 nolu mesajımdaki Neden? sorusunun cevabını henüz bulamadım.

Alıntı:
Yazan mntopcu
Tartışılmasını istediğim konu: Sizce de 1. şık uygulanabilir mi? Neden?
Old 21-03-2011, 00:36   #6
davuterkan

 
Varsayılan

Merhaba
Şöyle bir varsayım yapalım. Sanık davada başkasının adına düzenlenmiş sahte kimlik belgesi kullanmış olsaydı (CMK 311-1/a : Duruşmada kullanılan ve hükmü etkileyen bir belgenin sahteliği anlaşılırsa) bu durumda hiç tereddüt etmeden yargılamanın yenilenmesi yoluna gidecek ve dolayısıyla da tazmin talebimizi CMK 323-3e göre ağır ceza mahkemesinde ileri sürecektik.
Ancak siz olayda herhangi bir kimlik belgesi dahi sunulmadığını, yalnızca kişinin beyanına göre işlem yapıldığını, sanığın verdiği kimlik bilgilerinin tahkik edilmediğini belirtmişsiniz. Burada CMK 311-1/a'daki durumdan daha ağır bir hukuka aykırılık var. Bu hukuka aykırılık nasıl giderilecek? Dediğiniz gibi bu hukuksuzluğu gidermek için başka yol bulunamadığından yargılamanın yenilenmesi yolu denenecek ve sizin olayınızda da bu denenmiş(gözümden kaçmış ilk okuduğumda). Bu durumda tazmin taleplerinizi de yasanın açık düzenlemesi gereği 323-3'e göre ileri sürmeniz gerekecektir.
Ayrıca birşeyler yapmak istiyorsanız bu hatalı işlemleri gerçekleştiren kişiler aleyhine şikayet ve suç duyurusu yollarını deneyebilirsiniz.
Old 03-04-2011, 03:13   #7
mntopcu

 
Varsayılan

Arkadaşlar gerekçeli karar geldi ve temyiz ettim.

Temyiz gerekçelerim özetle;

1) CMK. düzenlemeleri “Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat” hususuna ilişkindir; bizim davamız ise “İdarenin Hizmet Kusurundan Kaynaklanan Tazminat Davası” dır.

2)Olayımızda koruma tedbiri sözkonusu bile değildir. Müvekkil koruma tedbiri nedeniyle değil kamu görevlilerinin zincirleme ağır ihmali nedeniyle 27 gün hapis yatmıştır.

3)Müvekkilin kendisi veya eylemi yargılanmamıştır, yargılama safhasında sadece kimliği kullanılmıştır. Ki bu duruma kamu görevlilerinin kusuru yol açmıştır. Dolayısıyla adli kolluk ve yargı makamlarının silsile halindeki hizmet kusurundan kaynaklanan bir nevi haksız fiil sözkonusudur. Sayın Mahkeme ‘Koruma Tedbiri’ ile ‘Hizmet Kusuru’ arasındaki ayrımı yapamamıştır.

4)Dolandırıcılık şüphesi ile gözaltına alınan ve isminde dahi çelişki bulunan şahsın üzerinden kimlik çıkmamasına rağmen “ben şu kişiyim” şeklindeki beyanına güvenilmesi, dolandırıcının sırf sözüne itibar edilip kimliğinin hiç araştırılmaması, üstelik aynı hatanın iki kez yapılması asla kabul edilemez.

5) Olay koruma tedbiri tazminatı ile geçiştirilemeyecek kadar vahimdir. Yapılanları 'koruma tedbirinde hata' olarak değerlendirmek konuyu basite indirgemek olur.

Bu nedenlerle dava CMK kapsamında değildir, genel hükümlere tabidir; Ağır Ceza Mahkemesinin görevine girmez.

Temyiz sonucunu merakla bekliyorum...
Old 03-04-2011, 10:07   #8
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mntopcu
Arkadaşlar gerekçeli karar geldi ve temyiz ettim.

Temyiz gerekçelerim özetle;

1) CMK. düzenlemeleri “Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat” hususuna ilişkindir; bizim davamız ise “İdarenin Hizmet Kusurundan Kaynaklanan Tazminat Davası” dır.

2)Olayımızda koruma tedbiri sözkonusu bile değildir. Müvekkil koruma tedbiri nedeniyle değil kamu görevlilerinin zincirleme ağır ihmali nedeniyle 27 gün hapis yatmıştır.

3)Müvekkilin kendisi veya eylemi yargılanmamıştır, yargılama safhasında sadece kimliği kullanılmıştır. Ki bu duruma kamu görevlilerinin kusuru yol açmıştır. Dolayısıyla adli kolluk ve yargı makamlarının silsile halindeki hizmet kusurundan kaynaklanan bir nevi haksız fiil sözkonusudur. Sayın Mahkeme ‘Koruma Tedbiri’ ile ‘Hizmet Kusuru’ arasındaki ayrımı yapamamıştır.

4)Dolandırıcılık şüphesi ile gözaltına alınan ve isminde dahi çelişki bulunan şahsın üzerinden kimlik çıkmamasına rağmen “ben şu kişiyim” şeklindeki beyanına güvenilmesi, dolandırıcının sırf sözüne itibar edilip kimliğinin hiç araştırılmaması, üstelik aynı hatanın iki kez yapılması asla kabul edilemez.

5) Olay koruma tedbiri tazminatı ile geçiştirilemeyecek kadar vahimdir. Yapılanları 'koruma tedbirinde hata' olarak değerlendirmek konuyu basite indirgemek olur.

Bu nedenlerle dava CMK kapsamında değildir, genel hükümlere tabidir; Ağır Ceza Mahkemesinin görevine girmez.

Temyiz sonucunu merakla bekliyorum...

Dosyanız Yargıtay dan geldiği zaman Sonucu da yazarsanız seviniriz.

Teşekkürler..
Old 16-08-2011, 12:30   #10
mntopcu

 
Varsayılan

Gözüm aydın, dosya Yargıtay'dan bozularak döndü.

Temyiz gerekçelerim yerinde görülmüş .

Bozma kararını aşağıya alıyorum. (İsimleri konunun başında verdiğim örneğe uyarladım).
----------------------------------
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi
Esas No : 2011/5970
Karar No : 2011/8324


Mahkemesi : Bursa 0000 Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 03/02/2011
Numarası : 2010/000-2011/000
Davacı : 1 –Hasan Çelik 2-Ayşe Çelik
Vekili : Avukat mntopcu
Davalı : 1 -İçişleri Bakanlığı 2-Adalet Bakanlığı Vekili : Avukat T.

Davacı Hasan Çelik ve Ayşe Çelik vekili Avukat mntopcu tarafından, davalı İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı aleyhine 12/07/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddine dair verilen 03/02/2011 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava; haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin CMK'nun 141-142. maddelerine dayalı bulunması nedeni ile görevli mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur.
Davacılar, kimlik göstermeden Hasan Çelik ismini kullanan kişi hakkında verilen mahkumiyet kararının infazı için çıkartılan yakalama kararı uyarınca, davacı Hasan Çelik’ in yakalanarak haksız yere 27 gün hapiste yattığını, bu süre içinde yargılamanın yenilenmesi istemi haklı görülerek beraat kararı verilmesi nedeni ile hapisten çıktığını ileri sürerek uğradıkları maddi ve manevi zarardan davalıların sorumlu tutulmasını istemişlerdir.
Davalılar, davacıların isteminin CMK' nun 141-142. maddelerine dayalı olduğu gerekçesi ile görev itirazında bulunmuşlardır.
Yerel mahkemece, istemin CMK' nun 141-142. maddelerine dayalı bulunması nedeni ile görevli mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
CMK' nun 141 ve 142. maddelerinde düzenlenen suç soruşturması veya kovuşturması sırasında tahdidi olarak sayılan sebeplere dayalı olarak açılacak tazminat davalarında görevli yargı yeri Ağır Ceza Mahkemesi olarak belirlenmiştir.
Davacıların istemi, davalı Bakanlık görevlilerinin ihmali ile kimlik göstermeyen kişinin işlediği suç nedeni ile davacı Hasan Çelik'in isim ve kimlik bilgilerini kullanması nedenine dayalı olarak verilen mahkumiyet kararının infazı sırasında davacı Hasan Çelik’in haksız yere 27 gün hapis yatmak zorunda kalmasına dayalı olup, bu husus CMK'nun 141. maddesinde sayılan nedenler arasında yer almamaktadır.
Şu durumda iddianın ileri sürülüş biçimi itibari ile tazminat istemi hakkında genel hükümlere göre yargılama yapılarak karar verilmesi gerektiğinden eldeki uyuşmazlığın görüm ve çözüm yeri HUMK' nun 1 ve devam eden maddeleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yerel mahkemece yanılgıya düşülerek verilen görevsizlik kararı doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/07/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 16-08-2011, 12:38   #11
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mntopcu
Gözüm aydın, dosya Yargıtay'dan bozularak döndü.

Temyiz gerekçelerim yerinde görülmüş .

Bozma kararını aşağıya alıyorum. (İsimleri konunun başında verdiğim örneğe uyarladım).
----------------------------------
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi
Esas No : 2011/5970
Karar No : 2011/8324

Mahkemesi : Bursa 0000 Hukuk Mahkemesi
Tarihi : 03/02/2011
Numarası : 2010/000-2011/000
Davacı : 1 –Hasan Çelik 2-Ayşe Çelik
Vekili : Avukat mntopcu
Davalı : 1 -İçişleri Bakanlığı 2-Adalet Bakanlığı Vekili : Avukat T.

Davacı Hasan Çelik ve Ayşe Çelik vekili Avukat mntopcu tarafından, davalı İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı aleyhine 12/07/2010 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava dilekçesinin görevsizlik nedeni ile reddine dair verilen 03/02/2011 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava; haksız eylem nedeni ile uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, istemin CMK'nun 141-142. maddelerine dayalı bulunması nedeni ile görevli mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş; karar, davacılar tarafından temyiz olunmuştur.
Davacılar, kimlik göstermeden Hasan Çelik ismini kullanan kişi hakkında verilen mahkumiyet kararının infazı için çıkartılan yakalama kararı uyarınca, davacı Hasan Çelik’ in yakalanarak haksız yere 27 gün hapiste yattığını, bu süre içinde yargılamanın yenilenmesi istemi haklı görülerek beraat kararı verilmesi nedeni ile hapisten çıktığını ileri sürerek uğradıkları maddi ve manevi zarardan davalıların sorumlu tutulmasını istemişlerdir.
Davalılar, davacıların isteminin CMK' nun 141-142. maddelerine dayalı olduğu gerekçesi ile görev itirazında bulunmuşlardır.
Yerel mahkemece, istemin CMK' nun 141-142. maddelerine dayalı bulunması nedeni ile görevli mahkemenin Ağır Ceza Mahkemesi olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir.
CMK' nun 141 ve 142. maddelerinde düzenlenen suç soruşturması veya kovuşturması sırasında tahdidi olarak sayılan sebeplere dayalı olarak açılacak tazminat davalarında görevli yargı yeri Ağır Ceza Mahkemesi olarak belirlenmiştir.
Davacıların istemi, davalı Bakanlık görevlilerinin ihmali ile kimlik göstermeyen kişinin işlediği suç nedeni ile davacı Hasan Çelik'in isim ve kimlik bilgilerini kullanması nedenine dayalı olarak verilen mahkumiyet kararının infazı sırasında davacı Hasan Çelik’in haksız yere 27 gün hapis yatmak zorunda kalmasına dayalı olup, bu husus CMK'nun 141. maddesinde sayılan nedenler arasında yer almamaktadır.
Şu durumda iddianın ileri sürülüş biçimi itibari ile tazminat istemi hakkında genel hükümlere göre yargılama yapılarak karar verilmesi gerektiğinden eldeki uyuşmazlığın görüm ve çözüm yeri HUMK' nun 1 ve devam eden maddeleri uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesidir. Yerel mahkemece yanılgıya düşülerek verilen görevsizlik kararı doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/07/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Tebrik ederim...
Old 16-08-2011, 13:34   #12
De jure

 
Mutlu

Sayın mntopcu samimiyetle ifade edeyim, şahsi dosyam gibi feyiz aldım bu durumdan tebrikler.yerinde bir karar almış yargıtay H.D.artık emsal teşkil edecektir.
Old 16-08-2011, 13:50   #13
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan De jure
Sayın mntopcu samimiyetle ifade edeyim, şahsi dosyam gibi feyiz aldım bu durumdan tebrikler.yerinde bir karar almış yargıtay H.D.artık emsal teşkil edecektir.
aynı duygularla tebrikler!!!!!
Old 16-08-2011, 14:47   #14
Av. Bulut

 
Varsayılan

Sayın mntopçu, muhakemeniz ve ısrarınız nedeniyle ben de tebrik ediyorum.
Old 17-08-2011, 12:17   #15
davuterkan

 
Varsayılan

Tebrikler, kararı bizlerle de paylaştığınız için teşekkürler.
Old 12-02-2013, 13:42   #16
mntopcu

 
Varsayılan Dava sonuçlandı ...

Bozmadan sonraki dava geçtiğimiz günlerde sonuçlandı.

Asliye Hukuk Mahkemesi 2.290 TL maddi ve 12.000 TL manevi tazminata hükmetti.

Tabii davalı bakanlıklar temyiz edecektir. Bakalım temyiz sonucu bu sefer ne olacak?
Old 12-02-2013, 14:17   #17
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan mntopcu
Bozmadan sonraki dava geçtiğimiz günlerde sonuçlandı.

Asliye Hukuk Mahkemesi 2.290 TL maddi ve 12.000 TL manevi tazminata hükmetti.

Tabii davalı bakanlıklar temyiz edecektir. Bakalım temyiz sonucu bu sefer ne olacak?

Old 12-02-2013, 17:36   #18
av.gokcen

 
Varsayılan

Meslektaşım,

Gayretiniz, başarınız ve paylaşımınız için teşekkürler...
Old 14-03-2014, 16:12   #19
Lawyer59

 
Varsayılan

Sayın mntopcu; benzer durumla karşı karşıya kalan müvekkilim için araştırma yaparken sunduğunuz Yargıtay kararı tüm sorularımı cevapladı. Sağladığınız hukuki katkı ve mücadelenizden dolayı sizi kutluyorum.
Old 14-03-2014, 16:41   #20
mntopcu

 
Varsayılan Yargıtay Onadı...

Alıntı:
Yazan mntopcu
Bozmadan sonraki dava geçtiğimiz günlerde sonuçlandı.

Asliye Hukuk Mahkemesi 2.290 TL maddi ve 12.000 TL manevi tazminata hükmetti.

Tabii davalı bakanlıklar temyiz edecektir. Bakalım temyiz sonucu bu sefer ne olacak?

Temyiz sonucunu UYAP'tan öğrendim. Kararımız onanmış

Henüz bana tebliğ edilmediğinden buraya yazmamıştım. Ama Sayın Lawyer59'un mesajını görünce bilgi vermenin uygun olacağını düşündüm. Yargıtay kararı gelince onu da paylaşacağım.
Old 30-01-2015, 16:42   #22
mntopcu

 
Varsayılan Karar Kesinleşti...Sıra Tahsilatta...

Yargıtay'dan onama gelmiş, karşı taraf karar düzeltme istemişti...

Karar düzeltme talepleri reddedildi. Kasım 2014 itibariyle kararımız kesinleşti.

Şu anda parayı tahsil etmeye uğraşıyorum. Henüz tahsilat yapamadığım için dosyayı kapatamadım, telaşeden burada paylaşmayı da atlamışım...

Not: Yargıtay kararı gelince onu da paylaşacağım demiştim ama onama kararının özel bir niteliği yok, klasik Yargıtay onaması... Sadece "usul ve yasaya uygun hükmün onanmasına" denilmiş. Paylaşmaya gerek görmedim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Katliam gibi kazaya 22.5 yıl hapis cezası Av.S.S Hukuk Haberleri 2 24-09-2013 11:07
başkasının imzasını taklit veya yerine imza atmak. Emin GÜNEŞ Meslektaşların Soruları 7 12-08-2009 14:49
'9' yerine '0' yazılınca milletvekili öldürmekten hüküm giymiş gibi oldu Av.Yüksel Eren Hukuk Haberleri 1 18-08-2007 21:09
Film gibi butlan davası, miras ve tazminat Av. Ali Aksoy Meslektaşların Soruları 8 28-11-2006 23:19
Hapis Cezası Yerine Bilgisayar Kursu mutlakadalet Hukuk Haberleri 0 20-09-2006 17:24


THS Sunucusu bu sayfayı 0,07716298 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.