|
Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM), THS Kadın Hakları Çalışma Grubu projesidir. Bu foruma siteye üye olmadan soru gönderilebilir ancak forum sadece kadın haklarına ilişkin konulara açık olup, diğer hukuki soru ve sorunlar alanda yayınlanmaz. [Kahdem Portalı] |
19-05-2008, 15:05 | #1 |
|
İnternette Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Eden Suç ve Savcılığın Hareketsiz Kalması
1-) 2006 yılında uzun bir dava süreci sona ererek boşandım.
2-) Boşanma davasını eşe pek fena muamele, onur kırıcı davranışlar, şiddet sebeplerinden doğan evlilik birliğinin temelden sarsılması gerekçesi ile açmıştım, delillerim arasında adli vaka vasfında şiddete yönelik kanıtlayıcı unsurlara yer vermiş,,,davayı lehine çeviremeyeceğini zamanla anlayan eşimin neticede anlaşma talebini dikkate alarak da protokol tanzim ederek boşanmıştım. 3-) Ancak bugün bir facia ile yüzyüzeyim. 2004 yılı sonunda 4320 sayılı yasa gereğince 1 ay evden uzaklaştırma kararı uygulandıktan sonra, barışma isteklerine ve sosyal çevremin 'çocuklar var bir şans daha ver ne çıkar' densizliğine icabet ettim, tekrar bir araya geldik. Henüz daha resmen boşanma müracaatım olmamıştı. Birarada sanırım aynı ev içinde 4 hafta ortak yaşamı sürdürdük, ancak darpa dair Sulh Ceza Mahkemesinde eşim aleyhine benim savcılıktaki 4320 sayılı yasal tedbir kararlarına da gerekçe olan vaka için dava da açıldığına dair tebligat tarafımıza ulaşınca bir hafta süren bir soğuk savaş yaşadık, o şikayetimi geri almamı istiyordu, ben de bunu yapmayacağımı söylüyordum,,, uzlaşamadık tekrar ayrıldık, İşte bu biraraya gelme süresinde olduğundan emin olduğum bir realite ile geçen ay yüzleştim. Geçen ay eski bir arkadaşım bana tesadüfen bir şeye şahit olduğunu söyledi ve bir web adresi verdi. Bu web adresi 'amatör, gizli çekim,yatakodası' tanımlı pornografi görüntüler bulunduran bir site ve,,, ortalama 4 dakikalık, tek bir açıdan gizli, gece çekimi yapabilen bir kaydedici ile çekildiği açıkça belli, erkeğin aldığı pozisyon itibariyle yüzünü tamamen gizledği, beni ise arada iteleyerek özellikle kameranın gözüne gözüne soktuğu, erkeğin yüzünün görünmediği yerin başlangıç olduğu, tam görünecekken kesildiği, olası seslerle oynanarak tamamen anlaşılmaz hale getirildiği ve benim açıkça tanındığım bir video görüntüsü ile yüzyüze geldim.... Akabinde bu içeriğin yüzlerce sitede olduğunu da keşfettim. En eski içerik gösterimi olarak bir forum sitesinin '15.12.2005' tarihli ileti kaydı olarak ulaşabildim. Bu tarih ikinci durşma tarihimizdir,,,, 4-) Bazı sitelerde 180.000 gibi rakamlara ulaşmış sayaçların tespitleri ile, özellikle türklerin anladığım kadarı ile müdavim olduğu pornografi sektöründe yaklaşık 3 yıldır 'evli olduğum kişi ile kendi yatak odamda' bilgim olmaksızın kaydedilmiş görüntülerim sayesinde üstelik HALEN boy göstermekte, izleyenlerin zevklerine malzeme olmaktayım.... 5-) 01.05.2008 tarihinde Cumhuriyet Savcılığı'na öncelikle bu görüntüler ve mağduriyetimin internet ortamında önlenmesinin temini, bu yönde olanaklar dahilinde tüm tedbirlerin alınması,,, ve eski eşim ve diğer suça iştirak edenlerin cezalandırılması şeklinde uç duyurusunda HERŞEYİ göze alarak bulundum,,, zira halihazırda bir ilçe de yaşamaktayım, bu durum henüz bu ilçede bilinmemekte idi,,, bilinse idi epey sansasyon yaratırdı,,,çünkü tanınmış bir aileye mensup biriyim, ilaveten devlet memuruyum. 6-) Bugüne dek Savcılık HALEN görüntüler ile ilgili bir tedbir kararı alamadı. Bazı sitelerde sayaçlar 220000'i devirdiler bu süreçte... Adliyede savcılık katipleri ve daha kaç kişi bilmiyorum konuyu öğrendiler,, üstelik bulabilecekleri web adresleri ile,,, 7-Savcılık ilk olarak bilirkişi araştırması yapmak niyetnde idi, ama yapmadı,,, bilirkşi araştırmasını da sanırım,,, görüntüyü kullanan web adreslerini tespit için yapacaktı, ancak sanırım diyorum çünkü ne için yapacağını yapacaktı onu bilmemekteyim... Savcılık tedbir talebimize halen red ya da kabul gibi bir işlem yapmadı... 8-) 19.05.2008 itibariyle savcılığın da bilmesine rağmen şahsıma yönelik internet ortamında devam eden tecavüz sürmektedir. Bence tecavüzdür... Zira insanlar bu sitelere yemek tarifi almak için gelmiyorlar!!! Bu görüntüleri cinsel ihtiyaçlarını telafi niyetile kullanıyorlar. 9-) Bana göre 'tedbir' talebim öncelikli ve şikayetime konu mağduriyetimin her an ve dakika tekrardan gerçekleşmesini önlemeye, yani suçun dinamizmini asgariye indirgemeye yönelik,,,, açıkçası savcılığın bilerek ve gözyumarak suça iştirak ettiğini düşünüyor,,, yargıya müracaat etmiş biri olarak da yargının beni tahammül etmek durumuna mecbur ettiğini, yaşam hakkım kadar insanlığıma sıkı sıkıya bağlı mahremiyetimi koşulsuz temini hususunda durum itibariyle mükellefiyetini ihlal ettiğini derin bir ızdırapla izliyorum 10-) Soruşturma sürecinde halen şikayetçi oladuğum eşimin ifadesine dahi müracaat edilmemiş, hiçbir şekilde kendisi bu vakadan dolayı huzursuz edilmemiş, normal hayatını yaşamaktadır. 11-) Suç duyurumu tekrar okudum,,, kendimi ihbar etmişim gibi bir düşünceye inanmaya başladım... 12-) Bu duruma katlanmam mı gerekmekte??? 13-) 4 ve 9 yaşında iki çocuk annesi, 657 sayılı kanuna tabii meslek ifa eden biriryim. Öncelikle Savcılık benim itibarımı dikkate deger bulmalı idi,,, de hadi buna pas geçti,,, devlet memurluğu ve annelik vasıflarım en azından işbu suçun işlenebilirliğini kısıtlama noktasında dikkate değer değil midir??? 14-) Suç duyurusunu soruşturan, kovuşturan savcılığın ihmali gibi bir duruma yasal zeminde tahammül mü gerekir??? Bu durumda müracaat mercii var mıdır?? |
19-05-2008, 17:34 | #2 |
|
5651 sayılı "İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi Ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun" 8 ve 9. maddeleri uyarınca işlem yapılması gerekmektedir. Süreci hızlandırmak adına kendinizin de doğrudan sulh ceza mahkemesine başvurmanız mümkündür.
8. maddede müstehcenlik vs. gerekçelerle sitenin yayınının tamamen durdurulması. 9. maddede ise kişisel hakkı ihlal edilenlerin siteden bu içeriğin kaldırılması ve istiyorsa cevap hakkı kullanmak üzere doğrudan içerik veya yer sağlayıcıya (kanuni terimlerdir) başvurulması bu başvuruya iki gün içinde yanıt verilmediği (içerik kaldırılmadığı) halde sulh ceza mahkemesine başvurulabileceği öngörülmüştür. Teknik olarak söz konusu görüntülerin hangi sitelerde bulunduğunun tespiti oldukça zordur. Örneğin bizim sitemizi dikkate alırsak bir yargıtay kararı arıyorsak kararla ilgili kavramları veya karar numaralarını girerek arama yapabiliriz. Oysa internette bir görüntünün aranması o görüntüyle ilişkilendirilen anahtar kelimelerle mümkündür. Bu anahtar kelimeler sanırım sizin kimliğinizle alakalı olmayacağından ve siteden siteye görüntülerin nakli de mümkün olduğundan savcılığın bu tespiti kendi başına yapması mümkün değildir. Savcılık verdiğiniz web adreslerinde yer alan görüntüler nedeniyle bu siteler hakkında girişimde bulunacaktır. Yukarıda bahsettiğim 9. madde hükmü uyarınca ilgili sitelerin sorumlularına mail yolu ile bile ulaşıp, yasal girişimde bulunacağınızı bildirirseniz. Büyük ihtimalle içeriği yayından kaldıracaklardır. Ancak sizin açınızdan oldukça zorlu bir süreç olacağını bilmelisiniz. Bu anlamda bir Avukattan profesyonel yardım almanız sizin için iyi olacaktır. Görüntülerin siteye eski eşiniz tarafından yollandığının tespiti de teknik olarak çok kolay değildir. Bir şekilde görüntüde yer alan kişinin eski eşiniz olduğunu ispat edebilirseniz, görünütünü kendisi tarafından gönderildiğini inkar etmediği takdirde veya başka yollarla ispatlandığı takdirde cezalandırılabilecektir. Aksi takdirde söz konusu sitelere genellikle gerçek kimlik bilgileri ile üye olunmadığı ve IP adresinin kolayca değiştirilebildiği dikkate alındığında görüntülerin ilk kim tarafından gönderildiğinin tespiti de mümkün olmayabilir. Eski eşiniz görüntülerin kendisinden çalındığı yönünde bir savunma yapabilecektir. Tekrar geçmiş olsun diyor zorlu mücadelenizde sabır diliyorum. |
19-05-2008, 17:38 | #3 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Konuk,
Özel hayat ve mahremiyetinizin ihlaline dair -bu yazıda bildirdiğiniz- detayları, savcılıktaki soruşturma dosyasına da bildiriniz. İlk iletinin, duruşma tarihinizle aynı güne denk gelmesi ve benzeri diğer hususları. Arada geçen zamana rağmen herhangi bir işlem yapılmadığını, tedbir kararı verilmediğini belirterek; tedbir talebinizi ve aciliyetini yineleyiniz. Aşağıdaki yönetmelik hükümlerini inceleyerek, ilgili kısımları dilekçenize ekleyerek, talebinizi hukuken temellendirmeniz de mümkün.
CMK. md.157 gereği "Kanunun başka hüküm koyduğu haller saklı kalmak ve savunma haklarına zarar vermemek koşuluyla soruşturma evresindeki usul işlemleri gizlidir." Soruşturmanın gizliliğine dair herhangi bir ihlal halinde, bunu şikayet ya da tazminat konusu yapabilirsiniz. Dilerseniz savcılığa tedbir taleplerinizi yineleceğiniz dilekçenize bu maddeyi yazarak, bu cihete (örneğin kalem personeli bakımından) özellikle dikkat edilmesini de talep edebilirsiniz. Bu konuda şu yönetmelik hükümleri de işinize yarar diye düşünüyorum. Savcılık şikayetiniz ile eş zamanlı olarak yönetmelik hükümlerine göre ilgili yerlere başvurularınızı yapabilirsiniz. Herhalükarda bir avukattan profesyonel hizmet almanızın önemini hatırlatırım. Mağduriyetiniz nedeniyle oluşan üzüntünüzü paylaşıyorum. Saygılarımla.
|
20-05-2008, 03:02 | #4 |
|
'Ancak sizin açınızdan oldukça zorlu bir süreç olacağını bilmelisiniz. Bu anlamda bir Avukattan profesyonel yardım almanız sizin için iyi olacaktır.
Görüntülerin siteye eski eşiniz tarafından yollandığının tespiti de teknik olarak çok kolay değildir. Bir şekilde görüntüde yer alan kişinin eski eşiniz olduğunu ispat edebilirseniz, görünütünü kendisi tarafından gönderildiğini inkar etmediği takdirde veya başka yollarla ispatlandığı takdirde cezalandırılabilecektir. Aksi takdirde söz konusu sitelere genellikle gerçek kimlik bilgileri ile üye olunmadığı ve IP adresinin kolayca değiştirilebildiği dikkate alındığında görüntülerin ilk kim tarafından gönderildiğinin tespiti de mümkün olmayabilir. Eski eşiniz görüntülerin kendisinden çalındığı yönünde bir savunma yapabilecektir.'Av.Can Doğanel,,, hukuki sonuc; bir cümlelik bir savunma ve teknik imkansızlıklar gibi 2 faktörle inşa edilecek..., midir?? Ben bu vakadaki rolümün 'iddia' eden tarafı temsil etmediği kanaatindeyim. Aynı zamanda hukuk terminolojisi;'teknik' yetersizliğin kurumsal manada devlet erklerince bile ikrar edildiği 'internet ortamı'ndan doğan mağduriyetlerin muhatabı sıradan bir vatandaş için geçerli olmamalıdır. Benim için travmatik etkileri dahi olan, normal hayatımı yaşamamı bu hakkımdaki bu bilgiye ulaştıktan sonra nerede ise imkansızlaştıran, hatta özel hayatımı hem bugünü hem de geleceği adına kalıcı bir biçimde sakatlayan bu vakada ben mağdur sıfatına haiz olduğumu düşünüyorum. Hem teknik enstrumanların suçu gizleme konusunda hayli elverişli olması, hem de tarafıma zarar verme noktası tercihinin bedene yönelik olmaktan ziyade kişiliğimi ve kimliğimi hedef alması, tabii benim bunu suçun işlenme anında hissetmemin doğal olarak mümkün olmaması, bunun da suçluya tüm delilleri öngörüp düzenleme imkanı tanıması gibi reel olgular hukuk gözardı etmemeli... Yahut tüm bunlara tahammül etme tarafını mağdur adına biçimlendirmemeli.... Sanık hüküm giyene kadar masumdur karinesi eksik bir önermedir,,, mağdur ise suçlu her ne kadar belli ise de,,, kural ve kaideler gereği, yahut teknik imkansızlıklar, yeterli delil temininin vakanın özelliği gereği tabii olarak mümkünsüzlüğü gibi nedenlerle suçlu addedilemediği hallere kaideten hüküm giymiştir!!! Ve bu hükmün sonuçlarına katlanmalıdır... Bence mahremiyetin ihlal ve teşhir edildiği bu vakada başka karineler oluşturulmalıdır. -Benim o tarihlerde resmen evli olmam, -çekim mekanının yatak odam olması, -kişilerden biri olan benim tavırlarımdan kameranın varlığını hiç bilmediğim belli olan tavırlarımdan, her ikimizin isteği ile çekim yapsa idik gece çekimi yapan ve bu yüzden kötü bir görüntü kalitesi temin edilen bir cihaz yerine en azıdan ışıktan istifade etmemiz böylesi bir fantazimiz olsa daha estetiğe çabamız gerekeceğinden, oysa çekimin deşifre edilen görüntüler itibariyle sadece işbu durumu kayda geçirme ve bu kayıtta duruma dahil olan kadını net ortaya koyabilme gayreti açıkça belli oldupundan hareketle GİZLİ çekim yapıldığının belli olması, - diğer kişi olan eşimin ise böylesi bir aktivitede başını olağan sayılmayacak bir biçimde ısrarla kameranın aksi yönünde tutmasından ve hiç değiştirmemesinden, tam başını çevirdiği anda teşhire sunulan görüntünün sona ermesi, -kendi başını saklarken duruşundan rahatsızlığmdan dolayı kendisini çevirmeye çalışmama rağmen hiç duruşunu değiştirmediği gibi defalarca dirseğiyle başımı kameraya doğru iteleyip yöneltmesi, - evliliğimizde şiddete eğilim göstermesi, şiddet eylemlerinin emniyet ve yargıya intikalinde tamamen 'tartıştık, ittim' beyanlarını tercih etmesine rağmen, özelde cep tel. mesajları ile dahi 'sen ahlaksızsın, her tarafın kirli' tarzı ithamlarda bulunması, bu ithamları ile ilgili adli zeminde ne darp ile ilgili savuma şeklinde ne de bu ithamları gereği benden boşanmak isteğinde bulunmaması, hatta bu ithamlarından sonra yine de boşandığımız halde yine de barışma niyeti de ifade edebilmesi, -bu konuyu ilk öğrendiğimde bir yakınımız aracılığıyla kendisine ulaştım, benden habersiz bu çekimi yaptı ve sonrasında ihmali ile bir biçimde yayılımına engel olamadı ise bile benimle birlikte bu durumdan dolayı şikayetçi olmasını, zira orda kendisinin de teşhir edildiğini bildirdim. Cevabı beni ilgilendirmiyor şeklinde idi. Böylesi tepkisizlik makul olamaz, zira ben arkadaşına 2005ten bu yana internette mevcut diye belirttim,,, hiç akası olmayan hatta kendisi olmadığını varsaysak böyle bir eski eş daha alakadar davranmalı, hatta iki çocuğumuzun velayeti bana aitken bu konuya öncelikle müdahil olması yerine,,, umursamaz bir tutum geliştirmesi, - 38 yaşında olmam ve bu yaşa isabet eden erişkin geçmişimin tamamen mazbut addedilecek bir seyre tabii olması, -Tahmini çekim tarihinde 9-10 aylık bir çocuğum olması, babama ileri seviyede kanser tanısı konması ile azami alaka bekleyen, ancak derin üzüntü de yaratan tedavisinin de aynı tarihlere isabet etmesi, eşimle yaşadığımız sorunların varlığı, çevremin ise; gerek çocuklarım, gerek babamın ağır hastalığı, gerekse eşimin ailevi tüm sorumluluklarından kaçınmış tutumları neticesinde insanüstü bir emekle tüm bu olumsuzlara rağmen hem kendi hem çocuklarımın yaşamlarını maddi manevi temin etme çabama açıkça şahit olması, böylesi bir ortamda eşimle bile cinsel temasımız ancak mecburi bir hal almışken, eşim haricinde bir başka insanın varlığının hem imkansız olması hem de bugne dek hiçbir biçimde buna dair bir şüphenin dahi mevzu bahis olmaması, -bu görüntülerin çekiminden, yayınlanmasından kendi adıma bir faydanın, gerekliliğin, ihtiyacın iddia edilemeyeceği, sadece çekim yapmak kadarı ile bile bir merakımın, fantazimin bile olmaması, -bu fantazi!!!ye eşimle ortak hiçbir biçimde teşebbüs etmememiz, -evliliği devamında bilfiil fiziksel, sözel şiddete eşimin sık sık müracaat etmiş olması, bundan doğan ayrı yaşama süreçlerimizde, boşanmaya yönelik yasal müracaatlarımda (birkaç kez dava açmıştım) sosyal çevremizde hakkımda gerçek dışı aşağılayıcı ifadelere müracaat etmesi, bunlara rağmen dönüp af dilemesi, barışmak istemesi, -2002 yılında ayrılık talepli dava açarak evi, kendime ve çocuğumuza ait eşyaları da alarak terk etmiştim,,, o zaman bir yandan tekrar deneyelim şeklinde istekleri olduğu gibi, bir yandan yakın çevremde beni karalama yoluna gitmiş,,, bir yandan da evimizin ben eşyaları aldıktan sonraki halini fotoğraflamış etrafta kah kendi göstermiş kah yakınlarıma ulaştırmış,,, eşyaların çekilip alınmasından sonra ortaya çıkan tozlu, dağınık, hatta mutfaktaki fırın arkasında mevcut kirli durumu benim kusurlarım olarak göstermeye kalkmış olması, vs.vs.., bunlar hiç karine olmaz mı????? mahremiyeti ihlal ve teşhir suçu vasfı itibariyle ancak ve ancak mahremiyete dahil olan kişiler tarafından gizlilikle, farkettirmeden işlenebilir,,, başka şekli mümkün müdür??? Başka şekli ancak tecavüz olabilir,,, bunun da benim haberim olmaksızın işlenebilme imkanı yoktur, benim haberim olmaksızın,,, benim mahremiyetim ile teşhir edilmem dolayısıyla aşağılanmam, bundan haz alabilecek kişiliğe sahip olduğu eşi ve çocuklarının annesi olduğum halde şiddete müracaat etmekten de imtina etmek bir yana taraftar olduğu yasal olarakta tespit edilmiş eski eşim tarafından müracaat edilebilir bir şiddet alternatifidir. Onun haricinde bir başka şahsın buna tevessüt etmesi ile ilgili hiçbir illiyet hiçbir sebep hiçbir fayda yoktur,,, ki bunlar dikkate alındığında; bunların bir karine oluşturması,,,bu durumda hukuk'un şüpheli olan eski eşimden bunun aksini ıspata davet etmesi doğru olandır,,, benim için değişmez olgu,,, bu görüntüler vardır ve büyük bir yayılım göstererek binlerce kişiye ulaştırılmıştır. O halde müsebibi teknik olarak ne benim çabam ne de kurumsal çaba ile tespit edilemedi diyelim..., ki cinayet dahi tek bir hamle ile kısa br an için de mağdura acı verir,,, sistematik işkence yaparak hayata kast üstelik tek kurşunla hayata kast'tan daha ağır bir cezaya tabiidşr,,,, muhatap olduğum bu vaka ise; her ne kadar bedensel bütünlüğümü bozmamış ise de; insan varlığını ifade eden, hayati diğer vasıflarımı ağır yaralamış hatta yoketmiştir. Cinsel hayatım iradem dışı görüntülenmiş, ortaya saçılmış, hatta bu görüntüler cinsel tatmin metaryeli arayan kişilerin ulaştığı sanal mekanlarda defalarca tatmin vasıtası olarak seyredilmiş, seyredilmektedir!!!! T.C. vatandaşı olarak, İNSAN olarak, KADIN olarak böylesi bir meta vazifem olmadığı gibi,,, Savcılık ve yasal zemin benim insani anlamda aldığım, her dakika almakta olduğum ağır darb'tan beni koruma, kurtarma konusunda ya acz içinde,,, ya da ehemmiyetsiz addediyor... Avukatım var,,, ve şaşkınlık içinde... Bahsettiğim tüm detaylar suç duyurusunda mevcuttur,,, delilleri boşanma dava dosyalarımda mevcuttur,,, Tarih 20.05.2008 oldu,,, 01.05.2008 de durumu Savcılığa intikal ettirmiştim,,, SUÇ HALEN İŞLENMEKTE!! HALEN T.C.nin yükümlülüklerini heğ yerine getirmiş bir vatandaşı, bir kadın, bir anne, bir devlet memuru,,,, ve aynı zamanda pornografik META'YIM.... (Bu vasfımı kendim temin etmediğim gibi,,, kendi çabamla bundan kurtulabilme imkanım da yok. Bu durumda yasalar beni bu vasfımı kabule, tahammüle davet ediyor! Sebep teknik aciziyet,,,, peki buna mağdur olarak benim tahammül etmemi beklemek etik midir?? Yoksa hem anayasal hem de evrensel taahhüdünü imkansızlıklar!!! ile yerine getirmemiş erk'ler bu kadar masum mudur???) |
20-05-2008, 14:06 | #5 |
|
Sayın Konuk,
İsteminiz dışında maruz kaldığınız bu durumun, sizi, haklı olarak bir hayli etkilediği, oldukça üzdüğü, hayatınızda bir takım travmatik sonuçlar doğurduğu, maalesef bir müddet daha doğuracağını öngördüğünüzü üzülerek, gözlemliyorum. Sorunun halline dair öngördüğümüz çözüm yollarını ve bir an evvel yapılması gerekenleri, size aktarmaya çalıştık. Bir vekilinizin olduğunu öğrenmek şahsen içimi rahatlattı. Bu noktada naçizane tavsiyem; öncelikle olaya "sorun ve çözüm" olarak bakmanız ve bu nazardan hareketle; bir an önce ilgili internet sitelerine gerekli başvuruları yaparak, neticelerini takip etmeniz, gerektiğinde sulh ceza mahkemesine erişim engellenmesi kararı için başvurmanız, alacağınız kararın uygulanmasını takip etmenizdir. Yani internet ortamındaki görüntünüzün kaldırılması öncelikli sorununuz olmalıdır. Bu mevcut ve doğabilecek sıkıntılarınızı en aza indirmeniz için bir an önce ve kesinlikle takip etmeniz gereken yoldur. 180-200 kadar olduğunu söylediğiniz sitelerden mezkur görüntüleri temizlemeniz sanıyorum en fazla 1 ay sürer. Akabinde daha rahat bir soluk alarak; görüntüyü kimin çektiği, kimin dolaşıma açtığının yani şikayetinizle ilgili olarak şüpheli/şüphelilerin peşine düşebilirsiniz. Savcılığın ihmali olduğu düşüncenizde ısrarlı iseniz bununla ilgili olarak da gerekli şikayet ya da başvurularınız yapabilirsiniz. Yazdıklarınızda, yaşadıklarınızın etkisi açık ve bu bakımdan daha anlayışlı bir yaklaşımı hak ediyor. Ancak şüpheli, sanık, mağdur, ispat, delil veya karinelerle ilgili bir çok düşüncenizde hukuk nosyonu ya da hukuk mantığı eksikliği olduğunu belirtmek zorundayım. Saygılarımla. |
20-05-2008, 16:10 | #6 | |||||||||||||||||||
|
Savcılığa bir dilekçe daha verip, şikayetinizin akıbetini sorabilirsiniz. Bu belki de savcı değişikliği vs . sebeplerle unutulma ihtimali bulunan dosyanızın gündeme alınmasına neden olabilir.
İkinci olarak dikkatimi çekti, belirtmeden geçmek istemedim. Aşağaıda yer alan ifadeden anladığım kadarıyla bu web sayfasını "sadece görüntüye dayalı olarak" hemde "tesadüfen" bulan bir arkadaşınızdan bahsediyorsunuz. Ad soyadla bir web sayfası bulunabilir ama malum sitelerden hemde tesadüfen görüntü yakalamak pek mümkün olmamalıdır. Bu arkadaşınızın da olayla öyle ya da böyle bir ilgisi olduğu ihtimali düşünülmelidir. Bu tür aşağılık eylemlerde bulunan ruh hastalarının belirgin hareket tarzları genelde yaptıklarını duyurmaktır. Yani bu iğrenç eylemi kim yaptıysa bunun duyulması için de bir şeyler yapmış olmalıdır. Üzücü bir durum ancak savcılıktan şikayetinizin akıbetini öğrenmek dışında, ilgili sitenin tıpkı youtube'a uygulanan karartma gibi, tedbir kararı almak için ceza mahkemesine başvurmak dışında pek bir şey yapılabileceğini düşünmüyorum.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
suça iştirak iradesi | avslh | Meslektaşların Soruları | 4 | 23-06-2008 16:19 |
İşlenemez suça teşebbüs!... | Kemal Yıldırım | Hukuk Soruları Arşivi | 10 | 27-11-2006 22:46 |
Suça Sürüklenmiş Çocuk | Av.Elvan Akkaya | Çocuk Hakları Çalışma Grubu | 5 | 09-11-2006 11:15 |
Kişiyi Suça Toplum Mu İter Yosa Kişi Kendi Mi Suça Yönelir?Neden? | yasemin | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 04-03-2002 19:55 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |