|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
07-06-2010, 10:45 | #1 |
|
2829 sayılı kanunun 12.maddesinin iptali ve yeni düzenleme
Merhabalar, öncelikle herkese iyi çalışmalar;
Arkadaşlar bilindiği gibi 5 haziran 2009 tarihli 2005/40 E. ve 2009/17 K. sayılı anayasa mahkemesi kararı ile 2829 sayılı kanunun 12. maddesi yürürlükten kaldırılmıştır.Bu durumun getirdiği hukuki sorun ise büyük olmuştur."12.madde emeklilik ikramiyesi kazanabilmek için, devlet memurunun son defa emekli sandığından emekli olması gerektiği" yönünde düzenleme getiriyordu.Ancak anayasa mahkemesinin anılan kararıyla bu hüküm eşitliki ilkesine aykırılıktan iptal edilmiştir, ve bu iptal kararı kendi istgeği ile ayrılan devlet memurlarının emeklilik ikramiyesine hak kazanabileceği yönünde yorumlanmıştı.Ancak 5 haziran 2009 tarihinde iptal edilen hüküm, 1 yıl sonra yürürlüğe girecekti, hükümet de bu sürede hükmün yarattığı boşluğu dolduracak yeni kanun yapma fırsatı bulacaktı.Bu gün 7 haziran 2010 yani 1 yıllık süre doldu ancak bildiğim kadarıyla yeni düzenleme yok.Bu durumda başka bir işe girmek için istifa eden müvekkilim için kıdem tazminatı almak amacıyla dava açmak istiyorum konuyla ve varsa düzenlemelerle ilgili ayrıntılı görüşlerinizi bekliyorum tekrar iyi çalışmalar .... |
08-06-2010, 08:56 | #2 |
|
merhaba meslektaşım;
bu konuda benim de bir kaç dosyam var. bu gün itibariyle sgk'ya dilekçe vererek müvekkilin ikramiyelerini talep etmeyi düşünüyorum. büyük ihtimalle sgk bu talebimi reddedecek. ondan sonra da idare mahkemesine başvuru yapıp sgk'nın bu işleminin iptal edilmesini istemeyi düşünüyorum.neticede ortada emsal yok diklkatli davranmak gerekir kanaatindeyim. iyi çalışmalar |
08-06-2010, 11:01 | #3 |
|
görüşünüz için teşekkür ederim şu an itibariyle herhangi bir düzenleme yok bildiğim kadarıyla mecliste yasa tasarısı filan var mı bildiğiniz acaba veya herhangi düzenleyici başka bir mevzuat ?
|
24-06-2010, 15:17 | #4 |
|
2829 Sayili Yasa
Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğünden önce 2829 sayılı yasa 5510 sayılı yasa ile yürürlükten kaldırıldı.Bu duruma göre Anayasa Mahkemesinin kararını değerlendirmek gerekir. Emekli sandığı ve 5510 sayılı yasada da bu konuda düzenleme yok. SGK ya müracaat etmeden önce bu duruma dikkat edilmesi gerektiği düşüncesindeyim.
|
02-07-2010, 16:14 | #5 |
|
5510 sayılı kanun geçici 2. maddenin son fıkrasına göre; "Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi olup, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kurumlarına ya da bu kanunda belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara aylık bağlanmasına esas alınacak kanun, bu kanunla mülga 2829 sayılı kanun hükümlerine göre tespit olunur..." Dolayısıyla 5510 sayılı kanundan önce sigortalı olanlara hizmet birleştirmelerinde, 2829 sayılı kanun uygulanmaya devam edecektir.
"...ve bu iptal kararı kendi istgeği ile ayrılan devlet memurlarının emeklilik ikramiyesine hak kazanabileceği yönünde yorumlanmıştı" cümlesine şöyle bir ilave yapmak istiyorum; "kendi isteği ile memuriyetten ayrılıp başka bir sosyal güvenlik kurumundan hizmet birleştirmesi yoluyla emekli olanlar, emekli sandığına tabi olarak geçmiş hizmetleri karşılığı emeklilik ikramiyesine hak kazanabileceklerdir." |
04-07-2010, 23:00 | #6 |
|
peki bu durumda emeklilik ikramiywsinin talep edilebilmesi için, kişinin emekli olması mı gerekiyor yani ssk da çalışmaya devam eden ve emeklilik için, yaşın dolmasını bekleyen kişi emekli ikramiyesini alabilecek midir ? (diğer şartlarık taamamlamıştır, şu an için çaloışmaya devam ediuyor ve yaş sınıını bekliyor)
|
05-07-2010, 11:11 | #7 |
|
Anayasa Mahkemesince iptal edilen hüküm 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 12. maddesinin "Son defa T.C. Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve" ibaresidir. Buna göre hizmet birleştirmesi suretiyle emekliliğe hak kazananlar, Emekli Sandığına tabi olarak hangi dönemde geçmiş olursa olsun tüm hizmet süreleri için emekli ikramiyesi alabileceklerdir. Ancak, ön koşul, emekliliğe hak kazanmış olmaktır. Zaten 2829 sayılı kanuna göre hizmet birleştirmesine gidilebilmesi için de emekliliğe hak kazanmış olmak gerekmektedir. Emekliliğe hak kazanabilmek için ilgili mevzuat gereğince aranan tüm yaş, hizmet ve prim günü koşullarının bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir.
|
05-07-2010, 16:13 | #8 |
|
2829 Sayili Yasa
Sibel hanım aynı maddeyi bende tespit ettim, teşekkür ederim. Ancak yasal düzenlemenin hukuk tekniğine uygun olmadığını düşünüyorum.
|
21-07-2010, 14:17 | #9 |
|
Bu konuda 5997 sayılı kanunun 14. maddesi ile düzenleme yapıldı.Kabul tarihi 16.06.2010,yani iptal kararının yürürlülüğe girmesinden sonra,ancak aynı kanunun 19.maddesi ile 14.maddenin yürürlülük tarihinin 01.06.2010 olduğu belirtilmiş.Bu durumda iptal kararından hangi tarihten itibaren yararlanılacak?
|
28-07-2010, 16:49 | #10 |
|
Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra, karar henüz yürürlüğe dahi girmeden, yani iptal edilen hüküm varlığını korurken açılan davalarda Danıştay, iptal edilen hükmün uygulanmaya devam edilmesinin Anayasanın üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerine aykırı düşeceği gerekçesiyle, Anayasa Mahkemesi kararının bu karardan önce açılmış bulunan ve henüz sonuçlanmamış olan tüm davalara uygulanması gerektiği benimsenmiştir ve açılan davalarda Emekli Sandığına tabi olarak geçen süreler için, son defa memur olarak çalışılmış olunmasa da emekli ikramiyesi ödenmesi gerektiğine hükmedilmiştir. Ancak burada benim kafama takılan mesele, Anayasa Mahkemesinin iptal kararları geriye yürümeyeceğine göre, iptal kararından önce gerçekleşen emeklilik başvurularında bu kararın nasıl uygulanacağı idi. Bu konuda yaptığım araştırmalarda, devam etmekte olan davada uygulanacak hükmün itiraz yolu ile Anayasa Mahkemesince iptali halinde, Mahkemenin bunu bekletici mesele yapacağı açık olmakla, eldeki davada uygulanacağı da tartışmasız olmakla, aslında iptal kararının, karardan önceki bir olaya uygulanması söz konusu olmaktadır. 61 Anayasında bu iptalin sadece başvuran Mahkemeyi bağlayacağı öngörülmüş, 82 Anayasasında böyle bir düzenleme yer almamıştır. Dolayısıyla devam etmekte olan tüm davalara uygulanacağı tartışmasızdır. Yeni düzenleme bundan sonra emekli olacakların durumunu çözmüş, daha önce emekli olanların durumu ile ilgili bir düzenleme yapılmamıştır. Ancak tüm bunlardan benim çıkardığım sonuç şudur ki; "sosyal güvenlik hakları vazgeçilemez, devredilemez, feragat edilemez haklar olduğundan iptal edilen yasa hükmü uyarınca emekli ikramiyesi alamamış ve emekli sandığına tabi hizmetleri bulunan herkesin, zaman aşımı söz konusu olmaksızın ve fakat haklarında kesinleşmiş bir mahkeme hükmü de bulunmaksızın bu haktan faydalanması gerekir."
|
02-08-2010, 11:48 | #11 |
|
Kaldı ki, yeni düzenleme, Anayasa Mahkemesinin iptal ettiği hükmün aynısını bu kez 5434 sayılı kanuna koydu. Yani Anayasaya aykırılık giderilmedi, yinelendi!!!
|
03-08-2010, 18:46 | #12 |
|
Sibel Hanım 5434 sayılı kanunda yapılan değişiklikte benim anladığım kadarı ile bundan sonra emekli olacak kişiler; hizmetleri en son hangi kurumda geçmiş olursa olsun emekli sandığına tabi olarak geçirmiş oldukları süreler için emekli ikramiyesi alabileceklerdir.Ancak sorun daha önce emekliye ayrılan kişilerle ilgili.Onların durumuyla ilgili bir düzenleme yok anladığım kadarıyla.İlgili değişiklikte ''Mülga 2829 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesi ile üçüncü fıkrasının son cümlesinin bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz'' diyor.Birinci fıkranın birinci cümlesi malum mahkemece iptal edilen cümle.Bu durumda Anayasaya aykırılık giderilmiş değil mi sizce? Bu noktayı biraz daha açar mısınız? Kuruma yapılan iki başvurum var ve kurumca olumsuz yanıt geldi. İptal davası açıcam ama kararsız kaldım.
|
04-08-2010, 14:55 | #13 |
|
Sayın av. 23,
Maalesef, ilk başta hepimiz yanıldık. "2829 sayılı yasanın aykırı hükümleri uygulanmaz" ibaresini görünce sandık ki, en azından değişikliğin yürürlük tarihinden sonra emekli olanlar için Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda düzenleme yapıldı. Ama maddeyi daha dikkatli okuyunca baktık ki, Anayasa Mahkemesince iptal edilen, 2829 sayılı yasanın 1. fıkrasının 1. cümlesi olan, "Son defa Emekli Sandığına tabi görevlerden emekliye ayrılan ve" ibaresi bu kez olduğu gibi alınıp 5434 sayılı, üstelik mülga olan Emekli Sandığı Kanununa eklenmiş. Bakınız değişik 89. maddenin 2. cümlesinde ne yazıyor: "Son defa bu Kanun veya 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi hükümlerinin uygulanmasını gerektiren görevlerde çalışmakta iken emekliye ayrılan ve kendilerine mülga 2829 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara ise, bu Kanuna tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen hizmet sürelerinin toplamı üzerinden bu madde hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." İyi de bu "son defa" kısmını Anayasa Mahkemesi iptal etmemiş miydi? Şimdi gelelim, "2829 sayılı yasanın 1. fıkrasının 1. cümlesi ile 3. fıkrasının son cümlesinin bu maddeye aykırı hükümleri uygulanmaz" ibaresinin taşıdığı anlama: Bilindiği üzere Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 2829 sayılı yasanın 12. maddesinin 1. fıkrası; "Kendilerine bu Kanunun 8 inci maddesi uyarınca birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlananlara, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kuruluş ve ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden, 5434 sayılı T.C. Emekli Sandığı Kanunu hükümlerine göre emekli ikramiyesi ödenir." şeklini almıştır. Yani yasa koyucu demiştir ki; "iptalden sonraki bu hüküm benim yeni düzenlememe aykırıdır, bu uygulanamaz." Çünkü 2829 sayılı yasanın iptalden sonraki hali son defa emekli sandığına tabi görev yapılmasa da emekli ikramiyesi talebine olanak sağlamaktadır. Yani yasa koyucu aslında yeni hiçbir şey getirmediği gibi, Anayasa Mahkemesinin kararını hiçe sayarak aynı düzenlemeyi bu kez, üstelik mülga bir kanunda değişiklik yapar yeniden yasalaştırdı. Dolayısıyla bana göre yapılması gereken, idarenin red cevabı üzerine, YENİ DÜZENLEMENİN DE İPTALİ İÇİN ANAYASA MAHKEMESİNE GİDİLMESİ talepli dava açmaktır.Çünkü yeni düzenleme ikramiye hakkı vermediği gibi, 2829/12 uygulanmaz diyerek o yolu da aklı sıra kapatmıştır. İyi Çalışmalar... |
19-08-2010, 12:11 | #14 |
|
GÖREVLİ MAHKEME HANGİSİ PEKİ ?
Peki anayasa mahkemesinin getirdiği bu değişikliğe dayanarak dava açmak istersek sizce en mantıklı yol hangisi; - SGK'ya başvurup talebin zımni veya açık reddinden itibaren 60 gün içinde iadere mahkemesinde iptal davası açmak mı? - Yoksa bu davayı İş Mahkemesinde açmak suretiyle ikramiye ödenmesini istemek mi. Yani görevli mahkeme hangisi olmalı? |
03-09-2010, 13:12 | #15 |
|
Ben İdare Mahkemesİnde AÇacaĞim
Bence görevli mahkeme idare mahkemesidir. Zira eski SSK ve eski Bağ-Kur yasalarındaki özel düzenlemeler sebebiyle bu yasalardan doğan uyuşmazlıklar İş Mahkemelerinde çözümlenmekteydi. Ancak şimdi açılacak dava 5997/14 ile değişik 5434/89 maddesine dayandığından ve bu yasada görev konusunda özel bir düzenleme bulunmadığından, öncelikle idareye başvuruda bulunulup, başvurunun reddi üzerine idari işlemin iptali ile emekli ikramiyesinin ödenmesi hakkında idari dava açılması gerektiği kanaatindeyim. Ben öyle yapacağım. Kaldı ki İdare Mahkemesinde dava açmak süreye tabi olup, İş Mahkemesinde dava açmak için herhangi bir süre söz konusu olmadığı için, belirsizlik olduğu düşünülüyorsa her halukarda öncelikle İdari Yargı yolunun denenmesinde fayda var diye düşünüyorum. Ancak ben net olarak İdari Yargının görevli olduğunu düşünüyorum.
|
20-09-2010, 11:15 | #16 |
|
iyi çalışmalar
her nekadar anayasa mahkemesi davaya konu madde hükmünün iptaline karar vermiş ve böylelikle emekli sandığına tabi çalışıp da sonradan istifa ederek bir başka sosyal güvenlik kurumundan emekli olanlara emekli sandığına tabi çalışma sürelerinin karşılığı emekli ikramiyesi alma yolu açılmış ise de yukarıda da arkadaşların belirttiği gibi yasa koyucu yeni bir düzenleme ile anayasa mahkemesinin kararının işlerliğini yok etmiştir. dolayısıyla hali hazırda emekli sandığına tabi çalışıp sonradan istifa ederek bir başka sosyal güvenlik kurumundan emekli olanlara emekli sandığına tabi çalışma süreleri karşılığı emekli ikramiyesi ödenme imkanı bulunmamaktadır. bu sebeple ben müvekkillerimin emekli ikramiyelerinin ödenmesi talebiyle SGK'ya yazılı olarak başvurdum. sgk talebimizi haliyle reddetti. bunun üzerine de sgk'nın iş bu işleminin iptali ve müvekkillerimin emekli ikramiyelerinin ödenmesine karar verilmesi hususunda ankara idare mahkemesine dava açtım. zira sgk'ya karşı açılacak bu davalarda ankara mahkemelerinin yetkili olduğu düşüncesindeyim. izlenmesi gereken prosedürün bu olduğu kanaatindeyim. ancak sgk dilekçe cevaplarını yazılı olarak tebliğ ettirmediğinden normal posta yolu ile gönderdiğinden herhangi bir sıkıntı yaşamamak için red cevabının yazıldığı tarihten itibaren 60 gün içinde davanın açılmasını tavsiye ederim. iyi çalışmalar
|
12-10-2010, 15:26 | #17 |
|
...
merhaba,
1- benim sorum zamanasımına ilişkin olacak bu husustaki taleplerin tabi olduğu bir zamanaşımı söz konusu olabilir mi? benm elimdeki olayda kişi 1999 yılında emekli olmuş. 2- Ayrıca kişinin Emekli Sandığı'ndan sonra çalıştığı yerin yurtdışı olması bir şey değiştirir mi?( her ikisi de öğretmen olarak) 3- SGK ya yapılacak şikayet sonrası acılacak dava ankara'da mı yoksa son görev yapılan yer mahkemesinde mi acılmalı 4- son olarak da SGK ya şikayet dilekçesinde 5997 SAYILI BAZI KANUNLARDA VE 190 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN”un 14 üncü maddesi'ne mi dayanmak gerekir veya bir örnek paylasmanız mümkün olabilir mi? |
01-12-2010, 16:38 | #18 |
|
Merhaba,
Bu başlıktaki soru(n) larla ilgili yeni bir gelişme var mı? Bir müvekkilim yukarda anlatılanlar gibi benzer yoldan geçmiş,yani kuruma başvurmuş kurumdan gelen red cevabında da 5997 sayılı kanunun 14. maddesi ve 5434 sayılı kanunun 89. maddesinin birinci fıkrasından bahisle başvurusu reddedilmiştir.Sanırım şimdi yapılacak olan bu işlemin iptali için idara mahkemesi'nde dava açmak.Mevcut düzenlemenin de anayasaya aykırı olduğunu bu nedenle iptali talebini dilekçede nasıl belirteceğiz? Yani sonuç kısmında tam olarak ne yazılmalı? ilgili hükmün iptali için mahkemece anayasa mahkemesine başvurulması ve emekli ikramiyesinin ödenmesi gibi bir cümle mi? |
28-12-2010, 16:02 | #19 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşım umarım yardımcı olabilmişimdir. Saygılarımla. |
28-12-2010, 17:37 | #20 |
|
Bu konuda bu sitede bir sürü konuştuk,tartıştık, paylaşımda bulunduk, ama dilekçeyi paylaşmaya vakit bulamamıştım doğrusu.
Teşekkürler. |
20-02-2011, 13:29 | #21 |
|
Merhaba değerli meslektaşlarım.Bu konuda yeni bir sıkıntım var.Başka bir başlık açmadan burda sormak istedim. İdare Mahkemesine bir tanıdığım için bu başlıktaki konu ile ilgili bir dava dilekçesi hazırlamıştım.Ama dikkatsiz davrandığım için dilekçe reddedildi. Dava konusu işlemin tebliğ ya da öğrenme tarihi belirtilmediği ve dilekçe ve ekleri 3 nüsha düzenlenmediği için dilekçenin reddine, 30 gün içinde harçsız olarak yeniden dava açılmasına ve aynı hatalar tekrarlanırsa davanın reddine diye karar verilmiş. Dava reddolmasın diye panikledim açıkçası şimdi. Sormak istediklerim şunlar. Yeni davayı red kararı veren idare mahkemesine mi açmam gerekiyor yoksa nöbetçi idare mahkemesi diye mi açmalıyım ? Yeni dilekçede bir öncekinin red olduğundan bahsetmem gerekiyor mu? Sayın ankarahukuk'un örnek dilekçesinde belirttiği emekli sandığı sicil dosyası ssk/bağkur sicil dosyasını biz mi temin edip dilekçeyle göndereceğiz? Açıkçası yeniden açacağım bu davada hata yapmama telaşı sardı.Üstelik para da kazanmadan yakınlık münasebetiyle dahil olduğum bir iş olması da ekstra can sıkıcı.İlgilenen herkese teşekkür ederim şimdiden.
|
20-02-2011, 23:38 | #22 |
|
Merhaba.Dilekçe reddi, 2577 sayılı yasanın 15. maddesi gereği, mahkemenin yaptığı ilk inceleme sonucu 3. maddedeki bir kısım hususların dava dilekçesinde yer almaması sebebiyle verdiği bir karardır.30 günlük sürede açacağınız dava yeni dava olmayıp önceki davanın devamıdır.Bu davada mutlaka ilk davanızdan ve ilk dilekçe red kararından bahsetmelisiniz, tarihleri vermelisiniz.Ben, aynı idare mahkemesine açmanız gerektiğini düşünüyorum, zira ilk davanın devamı, ama uygulama nasıl bilmiyorum. Saygılar
|
21-02-2011, 10:23 | #23 |
|
Forumda birkaç yerde gördüm.Sayın Baldıran sizin de dediğiniz gibi aynı mahkemede açılması gerektiği yazılmış.Bu dilekçeyle birlikte ekler olarak SGK ya başvuru dilekçesi,kurumun red kararı,Anayasa Mahkemesinin sözkonusu iptal kararı,hizmet dökümü gösterir belge ve idare mahkemesinin dilekçeyi red kararı dışında başka bir şey eklememiz gerekiyor mu? sicil dosyaları vs bunları mahkeme mi temin ediyor?
|
22-02-2011, 22:04 | #24 |
|
Sn. Yeditepelişehir;
30 günlük süre içinde dilekçenizdeki eksiklikleri gidererek Nöbetçi İdare Mahkemesine başvurmanız gerekmektedir. Zira tarafınıza gönderilen bir önceki dilekçenin reddi karara çıkmış bir dosyadır. Bu sebeple dilekçenizi nöbetçi idare mahkemesine şeklinde yeniden düzenleyip, dilekçenizin ilk paragrafında reddedilen dilekçenizin mahkeme esas ve karar numaralarını belirtmeniz ve eksiklikleri giderdiğinizi beyan etmeniz yeterli olacaktır. Yakın zamanda aynı durumla karşı karşıya kaldım. Uygulamada durum böyledir. İyi çalışmalar diliyorum. |
22-02-2011, 22:33 | #25 | |||||||||||||||||||||||
|
Sn. yeditepelişehir, 24 no.lu mesajda verilen bilgiler doğrudur, katılıyorum. İlaveten; yeni dilekçenin hemen altına red kararının bir suretini de ekleyin. Mahkeme davadan davalı idareyi haberdar ederken, aynı zamanda davalı idareden ilgili belge, dosya, hizmet cetveli vs. nin gönderilmesini de isteyecektir. Siz yine de elinizde ne varsa ekleyiniz. Saygılar. |
23-02-2011, 12:25 | #26 |
|
Sn. gamzecelen ve Sn. Ömer Güntay cevaplarınız için çok teşekkür ederim.Fakat aynı başlıkta Sn. Baldıran aynı mahkemeye dilekçeyi vermekten bahsetmiş ve şu linkte de http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=11220 Sn İrfan Aydın red kararına uygun yeniden düzenlenen dilekçenin aynı mahkemeye verilmesinden aksi takdirde davanın red olunacağından bahsetmiş.Alıntı yapmayı beceremediğim için direk linki verdimKısa bir başlık gerçi o da.Onu da inceleyip bir yorum getiren olursa çok makbule geçer.Halen sürem var ama stres yaptırdı resmen bu konu. Yanlış yerde açarsam reddolacak.Ki ben de açmayacağım yani tanıdığım kendisi açacak,bana vekalet vermiş değil. Hak kaybı olursa filanca beceremedi olacak,bilsem hiç bulaşmazdım ben dilekçeci değilim derdim ama iş işten geçti.
|
23-02-2011, 12:38 | #27 | |||||||||||||||||||||||
|
Aynı mahkemeye verilmesinin usuli bir karşılığı yok, ama fiilen götürüp verirse bu daha net görülecektir; yeni dilekçeyi almayacaklardır. Kalemde dava açılmaz. Dilekçe red edildiği için yeni dilekçe ile dava açıyorsunuz; tevzi bürosundan açmanız gerekir, yeni mahkeme ve esas alacak bu davayı... Saygılarımla. |
08-03-2011, 16:03 | #28 |
|
Benimde 16.Ankara İdare Mah.de nurtopu gibi bir davam oldu,davalı idare vekili 2003 yılı kararlarından örnekler sunmuş;vatandaşın aleyhine biten!Davası sonuçlanan arkadaş var mı acaba?
|
22-03-2011, 15:34 | #29 |
|
Benim de Ankara 16. İdare Mahkemesi'nde davam var Kurum avukatı cevap vermiş. Cevaba cevap yazacağım. Ama itiraz edeceğim bir konu yok ki benim iddiam zaten anayasaya aykırılık. Mevcut yasal düzenlemede idare haklı. Ne yazsam acaba)
|
28-03-2011, 23:44 | #30 |
|
Benim açtığım dava da Ankara 5.İdare Mahkemesi'nde derdest. Görülmekte olan davalarda karar verilmediğini, dosyaların bekletildiğini duymuştum ama bugün Ankara 11. İdare Mahkemesi'nin 2.11.2010 tarihli bir kabul kararı verdiğini öğrendim. Kararın tarihi ve sadece sonuç bölümü var elimde:-
"Bu duruma göre birleştirilen hizmet süreleri üzerinden aylık bağlanan davacıya, T.C. Emekli Sandığına tabi daire, kurulup ortaklıklarda prim veya kesenek ödemek suretiyle geçen sürelerinin toplamı üzerinden emekli ikramiyesi ödenmesi gerekeceği açık olup; davacının, T.C. Emekli Sandığına tabi hizmet sürelerinin karşılığı emekli ikramiyesi ödenmesi yolundaki başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline, davacının emekli ikramiyesi isteminin kabulü ile davalı idarece hesaplanacak emekli ikramiyesi tutarının idareye başvuru tarihi olan 07.06.2010 tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine; aşağıda dökümü yapılan 62,05-TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, artan posta ücretinin istemi halinde davacıya iadesine, kararın tebliğ tarihinden İtibaren 30 gün içinde Danıştay'a temyiz yolu açık olmak üzere, 02/11/2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” Ankara'dan bir meslektaş bu kararın doğruluğunu kontrol edebilirse çok memnun olurum. Böylece tekrar umutlanmaya da başlayabiliriz. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
3091 sayılı kanunun uygulanması | muzio | Meslektaşların Soruları | 6 | 12-12-2012 21:17 |
3194 Sayılı İmar Kanununun 5940 Sayılı Kanunun 2.Maddesi İle Değişik 42.M. Uygulaması | Av.Elif Dinçeroğlu | Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu | 3 | 10-11-2010 13:45 |
506 sayılı kanunun 10.maddesinin kusur oranına etkisi ? | nephilis | Meslektaşların Soruları | 0 | 28-01-2010 17:08 |
2829 sayılı kanuna göre hizmetlerin birleştirilmesi | damista | Meslektaşların Soruları | 0 | 14-12-2006 14:42 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |