|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
07-07-2009, 13:06 | #1 |
|
Tenfiz davasinda Kizlik Soyadinin Geri Verilmemesi
Sayin Meslektaslarim,
Her ikisi Turkiye Cumhuriyeti Vatandasti olan kisiler dort yil once evlendikleri Danimarkada bosanmislar, taraflardan biri Turkiyede tenfiz davasi acmis ve kesinlesmis yabanci mahkeme kararinin tenfiz edilmesini dilemistir ve ayni zamanda dilekcesinde kizlik soyisminin geri verilmesi talebinde bulunmus ancak mahkeme bu talebi kabul etmemistr. Bu yerinde mi? Kizlik soyisminin alinmasi icin ayri bir dava mi ikame edilmelidir? Konuyla ilgili bilgilerinizi paylasmanizi dilerim. Saygilarimla |
08-07-2009, 07:51 | #2 |
|
Yabancı mahkeme kararlarının boşanmaya ilişkin hükümlerinde şayet Türkiye'de icrai nitelikte uygulanması gereken bir durum yok ise TANIMA hükümleri uygulanır.Tenfiz davası söz konusu olmamaktadır.Boşanma ilamı kısacası ülkemizde tanımaya tabidir.Ancak soyadı mevzu biraz daha farklı durumdadır.Tanıma ve tenfizin ön şartları kesinleşmiş bir yabancı mahkeme kararı olması,bu kararın bir hukuk davasına ilişkin olması,kamu düzenine aykırı nitelikte bir karar olmaması gibidir.Şayet yabancı mahkeme tarafından soyası için verilmiş herhangi bir karar yok ise Türk Mahkemeleri davayı kendisi görüp bir karar veremez.Bu hukukumuzda yasaklanmış olup buna revizyon yasağı denmektedir.Hal böyle olunca yapılması gereken yabancı mahkemelerde bu hususa ilişkinde ayrı bir dava açılıp bu kararın yine ülkemizde tanınmasını sağlamaktır.
|
08-07-2009, 14:58 | #3 |
|
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinden:
Esas No : 2008/3618 Karar No : 2009/9413 İncelenen Kararın: Mahkemesi : Kilis Asliye Hukuk Mahkemesi Tarihi : 18/10/2005 Numarası : Esas No: 2005/167 Karar No: 2005/456 Davacı : Zeynep Al Ademi Davalı : Kilis Nüfus Müdürlüğü Dava Türü : Soyisim Tashihi Temyiz Eden : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı Zeynep Al Ademi vekili tarafından Nüfus Müdürlüğüne karşı açılan davada, Suriye uyruklu bir şahısla evlenmesi üzerine Vatandaşlık Kanununun 25. maddesi uyarınca 1969 yılında Türk vatandaşlığından çıkarılan davacının, anılan Kanunun 8. maddesi gereğince 1991 yılında yeniden Türk vatandaşlığına alınma işlemleri sırasında Al Ademi olarak yanlış yazılan soyadının Bağcı olarak düzeltilmesine karar verilmesinin istenildiği, yapılan yargılama sonucunda mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun "Evlilik ve genel hükümleri" kenar başlığını taşıyan 13. maddesinin üçüncü fıkrasında; "Evliliğin genel hükümleri, eşlerin müşterek milli hukukuna tabidir. Tarafların ayrı vatandaşlıkta olmaları halinde müşterek mutad mesken hukuku, bulunmadığı takdirde Türk hukuku uygulanır" hükmü yer almaktadır. Anılan Kanunun 2. maddesinde de hakimin, Türk Kanunlar İhtilafı Kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku re'sen uygulaması öngörülmüştür. Dava, davacının evlenme nedeniyle taşımakta olduğu kocasına ait soyadının değiştirilmesine ilişkindir. Mahkemece yukarıda değinilen hükümler göz önünde bulundurularak, öncelikle evlenmenin genel hükümlerine göre uygulanacak hukukun belirlenmesi ve buna göre bir karar verilmesi gerekirken, bu hususa uyulmaksızın verilen karar usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Kabule göre ise; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun "Kadının soyadı" kenar başlığını taşıyan 187. maddesinde yer alan: "Kadın, evlenmekle kocasının soyadını alır; ancak evlendirme memuruna veya daha sonra nüfus idaresine yapacağı yazılı başvuruyla kocasının soyadı önünde önceki soyadını da kullanabilir. Daha önce iki soyadı kullanan kadın, bu haktan sadece bir soyadı için yararlanabilir." Hükmü uyarınca evlenen kadın, kocasının soyadını alır. Mahkemece bu hüküm gözönünde bulundurulmaksızın, evli kadının kocasının soyadını taşımaması sonucu doğuracak şekilde karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, oybirliğiyle karar verildi. 12/5/2009 —— • —— |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Vefat Eden Eşin Verdiği Para İle Evin Geri Verilmemesi ? | eser_29 | Meslektaşların Soruları | 6 | 06-06-2009 18:08 |
Evlilikten sonra da sadece kizlik soyadinin kullanilmasi | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 4 | 22-01-2009 00:18 |
ödünç olarak verilen arabanın geri verilmemesi halinde hırsızlık suçu oluşur mu? | Semanur | Meslektaşların Soruları | 7 | 12-08-2008 16:26 |
ehliyetin haksız geri alınmasında bu süre sonraki geri almada mahsup edilebilirmi | hüsnü gökulu | Meslektaşların Soruları | 0 | 05-11-2007 11:14 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |