10-02-2002, 14:48 | #1 |
|
Avukatlık Sınavının İptali
evet...idare mhk.de iptal davasını açtık..ve meslektaşlarımızı yanımıza,desteğe çağırıyoruz..unutmayalım ki çoğunluğun gücü küçümsenemez..9 şubat 2002 saat:14.00 da istanbul staj eğitim merkezinde bu konuyla ilgili forumda mutlaka siz de yeralmalısınız.ayrıca staj kredisi ve diğer sorunların çözümü için de ......hadi,birlik olalım....diyoruz!!!!!
|
10-02-2002, 14:49 | #2 |
|
Buse Hanım,
Heyecanlı davetinize 'Meslektaşlarınızın' icap edeceğini sanmıyorum. 'Meslek' olan bir alana sınavsız girilmesinin sakıncalarını yıllardır yaşayan 'meslektaşlarınızı' anlayışla karşılayacağınızı umuyorum. Açtığınız dava kesinleşene kadar zaten stajyerler sınava girmiş olur. Davanın sonucundan da kimse emin olmamalı. Sevincinizi ve heyecanınızı paylaşmak yerine, mesleğin dertlerini paylaştığım için affınıza sığınıyorum. |
10-02-2002, 14:49 | #3 |
|
sayın meslektaşım,yorum yapmamış olmanızı dilerdim..çünkü bu yorumunuz yanlış anlamalara sebebiyet verecektir.ama yine de demokratik bir yaklaşımla ,size saygı duyuyorum... ve hukukçu arkadaşlar,sizlerden talebim,sorunları anlıyor ve en azından paylaşarak destek olmak istiyorsanız...9 şubatta buluşalım diyoruz......................
|
10-02-2002, 14:49 | #4 |
|
Buse Hanım,
Yorum yapmamı dilememiş iseniz, keşke YORUMLAR ve GÖRÜŞLER başlığı altında mesaj göndermeseydiniz... Yaptığım yorum çok açık; yanlış anlamalara yol açacağını sanmıyorum: Noterlikler nasıl sınırlı ve gerekli sayıda ise, avukatların da sınırlı ve gerekli sayıda olması beklenir. Aksi halde, olağan rekabet koşulları yerine, haksız rekabet ortaya çıkacaktır. Bundan da meslek ve meslektaşlar zarar görecektir. Ama en büyük zarar yine 'görme özürlü, kılıçlı kız' Adalet'in terazisine yüklenecektir. Sınır getirilirken, bilginin önde geldiği bir meslekte sınav yapılması da olağandır. Eğer sermayeye dayalı bir meslek olsaydı, müteahhitlerde ve seyahat acentalarında olduğu gibi, sermaye sınırı getirilirdi. Bilgili, mesleğe saygılı, en önemlisi saygınlığını koruyabilecek meslektaşlarımız olmasını istemek çok mu yanlış. Saygınlığın korunması sayı sınırı getirilmedikçe olanaksızdır. 'Demokratik bir yaklaşım'la değil, doğrudan; sadece insan olmanızdan duyduğum saygılarımı sunarım. |
10-02-2002, 14:50 | #5 |
|
böyle bir cvp yanıltmadı beni...hukuk mesleğini rekabet çarkına alan ve kaygı duyan meslektaşlarıma,insani vasıflarını geri kazanmalarını tavsiye ederim.çünkü bir hukukçu,ticari bir amaç için bu mesleği seçmişse.......vay haline...o halde sınav olmalı,ve hatta böyle bir sınavda seve seve başarısız olunmalı.çünkü böylesine bir amaç içinde yer almaktansa......sizi,özellikle siz sayın meslektaşımı foruma bekliyorum..
|
10-02-2002, 14:50 | #6 |
|
Sayın Buse,
Anlaşmazlığımızın temeli belli oldu: Sizin avukatlığı ‘gönüllü hemşirelik’ ile karıştırıyorsunuz. Ben ise bir meslek olarak tanımlıyorum. Adaletin önemi, profesyonelce bir mesleki sorumluluk gerektirir. Amatörce avukatlık yapılması avukatlık yasası ile yasaklanmıştır. ‘Fahri Avukat’ olunmaz. Rekabet sözü, sizin meleklere özgü anlayışınız içinde, çok sert algılanabilir. Ama benim meslek anlayışım içinde vazgeçilmez bir kavramdır. Ve rekabet, tarafımdan, sizin anladığınız gibi ‘başkasından fazla kazanmak’ anlamında kullanılmamıştır. Mesleğin gerektirdiği ‘hizmetin verilmesindeki kalite’ ile ilişkili olarak kullanılmıştır. ‘İnsani vasıflar’ ile konumuzun hiçbir ilgisi bulunmamaktadır. Eğer meslek kavramını ‘insani’ bulmuyorsanız, her cümlenizde ‘meslektaşlarım’ sözcüğünü kullanmamalısınız. Örnek olarak, bir kentteki meslekten itfaiyecilerin rekabetini verebilirim: Yangına belli sayıda itfaiyeci müdahale etmelidir. Bu belli sayının bin katı İtfaiyeci aynı yangına giderse, aynı yolu, aynı su kaynaklarını kullanırsa Yollar tıkanır, suyun basıncı düşer. Yangın sönmez. Bu gelenlerin hepsinin mesleklerinde iyi eğitildiğini varsayıyorum. Örneğimizi ileri götürelim; binlerce itfaiyeci dar sokaktaki küçük evin yangınına toplanmış, 10 itfaiyeci yangınla uğraşıyor. 990 itfaiyeci sıraya girmiş bekliyor, Çünkü çalışma alanı 10 kişiye uygun... Bu sırada, binbeşyüz itfaiyeci daha geliyor, sırada bekliyen binlercesine; ‘’ Bize de yer açın!! Bu yangını söndürmek için geldik. Sizde vicdan yok mu? Siz de insani vasıf yok mu?'' diye dirsek atıyorlar. İşte bu son gelenler gerçekten ‘çaylak’ tır. Kendilerine gereksinim duyulmadığını anlamayacak kadar çaylak !!!. Keşke ben de sizin kadar iyimser olsam, Keşke ben de sizin kadar ‘yaşamamış’ olsam... Ve avukatlığı meslek olarak değil, ‘fahri’ olarak yapsam.... Aynı Saygılarımla.... |
10-02-2002, 14:50 | #7 |
|
...profesyonellik,dava dosyasını okumadan davaya gelmekse,buna sebep olacak kadar dava yüklenmekse ve reis beyin karşısında -efendim o günüm dolu...-efendim o günümde dolu.....demekse,e ben daha size nediyim.bu ülkede hukuki sorunlar hiç bitmez ve emin olun ki hiç bir avukat aç kalmaz..rekabet konusuna da diyeceğim,iyi olan rakip tanımaz ..ayrıca alternatifler çoğaldıkça kalite artar..ve lütfen şu işletmeci zekasını bırakın ve kendinize samimi davranın..en azından sizi anlamamı sağlayın bana saygı,söylemekle değil;beni anlamakla olur
|
10-02-2002, 14:51 | #8 |
|
slm arkadaşlar bir meslekte bilgi elbette önemli lakin benim bilgimi olağandışı kriterlerle ölçecek bir sınav ı da kabul etmek ne kadar doğru olabilir sizce
kanımca bu sınav avukatlık masleğini ileriye yönelik kılamaz ayrıca böyle bi sınavın konması hukuk fakültelerine olan güvensizliğin gostergesidir böyle bir sınav yerine kanımca fakültalerdeki eğitim kalitesini yükseltmek ve özellikle okullardaki programlara pratiğe dayalı uygulamalar eklemek lazım gelir Ayrıca bu foruma onlarca sene önce hukuk fakültesini bitiren kişilerin o zamanki şartlarla şimdiki şatların fahiş farklılığı9 nedeniyle yotrumda bulunmalarını doğru bulmuyorum... |
10-02-2002, 14:52 | #9 |
|
Sayın Buse,
Siz , meslekte eskimiş 'meslektaşlarınızı' 'tacir' 'rekabetten kaçan' 'gelirinden başka bir şey düşünmeyen' 'ancak demokratik yaklaşımla saygı gösterilebilen' kişiler olarak görseniz ve göstermeye çalışsanız bile, benim yazdıklarımı anlamazlıktan gelip, sanki başka şey demişim gibi yanıtlar verseniz de ANLAYIŞLI olacağım. Yazdıklarınızın gerçeklerle ilgisi yok.Hiçbirine yanıt vermeyecektim ama sadece şunu belirtmeden edemiyorum : Son yıllarda çok sayıda avukat açlıktan 'korkmuyor'. İnsan bilmediği şeyden korkar. Kendime karşı 'samimi' olmamı istemiştiniz. Yukarıdaki cümle ve sonundaki acı gülümseme bu samimiyetin ifadesidir. 'Sizi anlamamı sağlayın' demiştiniz. Beni anlamanız şart değil. 'Öteki Meslektaşlarınızı' da dinleyiniz. Beni anlayacaksınız. Çünkü sorun benim sorunum değil, mesleğin sorunu haline gelmiştir. Mesleğin sorunu sonunda adaletin sorunu olur. Hiçbir hukukçunun 'işletmeci gibi' düşünmeyeceğini biliyorum. İşletmeci gibi düşünen birisi bir 'avukatlık bürosunun' hiç de fizibıl, rantabıl ve rasyonel olmadığını bilir. Benim kaygım, bu kavramların ötesinde, adaletin terazisindedir. Ölçüyü kaçırmamamız dileklerimle.... |
10-03-2002, 10:45 | #10 |
|
Avukatlık sınavına karşı olanların, kendilerine göre haklı sebepleri olabilir. Ancak gelişmiş ülkeleri her alanda kendimize örnek aldığımıza göre bu konuda da yurtdışındaki uygulamalara bakmak gerekir. Fransa'da ve ABD'de her baronun kendi özel sınavı vardır. Bizde hiç olmazsa genel bir sınav yapılıyor. sınava karşı değilim ama başka hususlarda tartışmaya açık noktalar var.
1) sınav zamanı: Bu önemli bir sorun. Birkaç olasılık aklıma geliyor: a) "Mezuniyetten önce". bitirme sınavı gibi bir sınav yapılabilir. sınavı geçemeyen mezun olamaz. b) "Mezuniyetten sonra staj başlangıcından önce" Unutmayalım ki, sınavı, üniversitelere güvensizlik olarak addedenler önemli bir noktayı kaçırıyorlar. Sınavın staj sonrası olması, asıl, savcı ve hakimlere güvensizlik göstergesidir. 6 ay boyunca savcı ve hakimlerimiz bizi değerlendirmiyorlar mı? Üstüne sınav yapmanın mantığı var mı? Başarısız olunması halinde, hakimlerin de sorumluluğuna gidilmesi gerekmez mi? 2) Sorular Bu sınavda, cehaletimi mazur görün, konular nedir? Hakimlik ve Savcılık sınavında sorulan sorular mı sorulacak, yoksa Avukatlık Kanunu ve ilgili mevzuat mı sınav konusu olacak? Bu konuda beni aydınlatır mısınız? 3) Sınav türü Bazı hocalarımız çoktan seçmeli sorular sormaya bayılır. Oysa hukukta çoktan seçmeli sorulamaz. Muhakeme yeteneğini test sistemi ile ölçmek çok yanlış. Matematikçi gibi düşünmek zorunda olan haukukçuları teste tabi tutmak bilimsel değil. Matematikçiye bile formül değil, ispat sorarlar. En kolay konuda bile doktrinde en az 2 görüş varken test yapmanın mantığı var mı? Kullanmayı bilmedikten sonra mevzuatı ezberlemenin bir anlamı var mı? Lisans eğitimi boyunca Hukukun ezber olmadığı öğretildi bize. Şimdi kim haklı? Hocalarımız yanılıyor mu yoksa? Zamanında da sınav açılmış. Başarı o kadar düşükmüş ki sınav hemen iptal edilmiş. Benim de aklıma farklı fikirler geliyor: Son yıllarda en fazla 30 kişilik sınıflara yabancı dille eğitim veren, en az bir yabancı dille mezun veren hukuk fakültelerimiz var. Çok kaliteli eğitim verdikleri de yadsınamaz. Bir şekilde sınavla, yeni geleceklerin önünü kapatma isteği, büyüklerimizi cezbetmiş olmasın? Bu sınavın bilgi değerlendirme amacından çok eleme amacını taşıdığını düşündüğümden bu fikri ortaya atıyorum. Kaos yaşanırken, bu sınavın bilimsel oalcağına inanmıyorum. Yeni mezunların, hangi üniversiteden mezun olurlarsa olsunlar, mahkemede müşteri(!) kovalayan avukatlardan daha bilgili ve yeteneli olduklarını düşünüyorum. Büyükleri koruma amacıyla bu sınavın getirildiği görüşümde de ısrar ediyorum. Tersini düşünüyorsanız ve sistemi sadece sınavla düzeltebileceğinizi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. GEçmişte eğitim sisteminin daha iyi olduğunu iddia edenler var. GErçekten o zamanlar çok büyük hukukçular yetişmiş. İncelediğinizde ise, o zamanlarda sözlülerin olduğunu görürsünüz. Çok zor sınavlardan ve sözlülerden geçtikten sonra mezun olunduğunu görürsünüz. Oysa şimdi okula uğramayıp, sınavlara girerek mezun olunuyor. Mezun olduktan sonra ne yapıyorlar? Staj Eğitim MErkezi'ndeki toplantılarda, çoğu avukatın, mezun olduktan sonra tek satır okumadıklarını görüyorsunuz. O-KU-MU-YOR-LAR. KEndilerini geliştirmiyorlar. ASıl tehlike onlar. Daha uzun yazarım ama şimdilik son vereyim. Sonuç olarak ben sınava karşı değilim. Fakat bunun tarihi ve konuları tartışılmalı. İyi olan, sınavdan korkmaz. Ancak okulların başarılarını bu sınavla ölçmek hata olacak. Hukuk, ezber değildir. Sınavın da bilimsel ölçütlere uygun hazırlanacağından şüpheliyim. Ayrıca "avukatların sınırlı ve gerekli sayıda olması gerektiği" fikrine katılmıyorum. Sınav, elemek için yapılıyorsa, bu mantık sakat bir mantıktır. Avukat büyüklerimiz, kazanılmış haklarının verdiği rahatlıkla çok rahat konuşuyorlar. Kaçı bu sınava girmeye cesaret edebilir? Dikkat ediniz. Sınavdan herkes başarılı olabilir. O zaman sınav, amacına ulaşmamış mı olacak? "Meslek" olan bir alana sınavsız girilmesinin sakıncalarını yıllardır yaşayanlar var aramızda. Bana meslek olmayan bir alan söyleyiniz. O halde tüm üniversite mezunlarına sınav uygulanması gerekmez mi? Gerekçeyi yanlış buluyorum. Avukatlığın, kamusal yönü vardır. Sınav ise, bu sorumluluğu kaldırabilecek bilgiye sahip kimseleri seçmeye yöneliktir. Bu meslekte rekabet de olacaktır. Sınav, rekabeti büyükler lehine bozmaktadır. Kaleme nasıl davranılacağını, usulde bazı ince noktaları zamanla öğrenirsiniz. Bu sınav, işte bunu bile beceremeyen avukatlar yüzünden konuldu. Hep olması gereken sınav, yanlış zamanda ve gerekçeyle konuldu. Tüm stajyer arkadaşlara sınavda başarılar. |
18-03-2002, 13:32 | #11 |
|
iyi yetişmeyenler sadece, yeni mezunlar mı?
Ben olaya tek taraflı bakmayı doğru bulmuyorum. ''Bir meslektaş'' ismi ile yazan meslektaşımız fikirlerinde tamamen haklıdır. Ancak, yeni mezunlar adına yazan ve demokratik davranışı bir yana bırakalım, hukuki hakkını kullanan Buse hanım da haksız değildir.
Ortada, genel kabul gören bir olgu vardır: '' Hukukçular mesleğinde yeterli değildir.'' Toplumda hukukçu olsun yada olmasın çoğunluğun fikri bu yöndedir. O halde, kırılmaya, alınmaya hakkımız yoktur. Yetersizliği su yüzüne çıkaran ''gerçek'' üzerinde ortak çaba sarfetmeliyiz. Hukukçularda standart ne olmalıdır? Bu sadece avukatlara mahsus da değildir. Hakim, Savcı, Noter vs. hepimiz aynı durumdayız. Kimimiz kendi çabası ile bir şeyler katıyor bilgisine, kimimiz boş veriyor... Kimimiz paraya endekslenmişiz, kimimiz perişan vaziyette... Hele bir de, ne pahasına olursa olsun, '' Ne iş olsa yaparım abi!!'' muhabbeti yapan ve meslek onurunu hiçe sayan, üç kuruş için hepimizi Toplum önünde, hırsız, güvenilmez, ahlaksız, dolandırıcı, emniyeti suistimal eden avukatlar sınıfına aldıran, insanlarda aramızda iken, hiç geçikmeden tedbir alınmalıdır. Sorun hepimizin. Gazeteyi açıyoruz, bir haber: '' Bilmem ne kadın satıcısı X, avukatına talimat verdi.....! '' '' Falan filan şöyle dedi: Avukatıma talimat verdim...! '' Niye kimse, Doktoruna, mühendisine yada veterinerine iş verirken Talimat vermiyor da, biz gariban avukatlar hemen talimata bağlanıyoruz..? Efendim, vekalet ilişkisi vardır demeyin, lütfen! Olay vekalet falan değil, tamamen saygısızlıktır. Mesleğin, cılkının çıkarılmasıdır. En mantıklı yol, Hukuk Fakültesi sayısını hemen sınırlandırmak..devamında, alınacak öğrencilerde sınırlamaya gitmektir. Bunu yaparken de, hem avukatlık sınavını devam ettirmek, hem de faal avukatları, bakabileceği dava türlerine göre ayırmak için sınava tabi tutmak gereklidir.. Kırılmayalım, kırmayalım, ama gerçekleri de görmemezlikten gelmeyelim.. Selam ve saygılarımla.. |
18-03-2002, 21:23 | #12 |
|
buse'ye sonsuz destek..
buse seni desteklememek imkansız..meslekte fosilleşmiş olanların bir dayatması sonucu olan bu sınavın iptali için her türlü desteği arkanda bil..bu sınavın yapılmasını maalesef bizim meslektaşlarımız istiyor.eğitimin kalitesizliği gibi saçma sapan bir neden ileri sürüyorlar.ben de soruyorum onlara şu anki hukuk sistemi çok mu adil ve kaliteli??adliyenin durumu çok mu iç açıcı?
avukatlık mesleği dürüstlük abidesi mi? siz şuna açık açık biz yeni gelen nesilden korkuyoruz deseniz sorun kalmayacak..rekabetten korkuyoruz,bulunduğumuz konumdan memnunuz bunun bozulmasını istemiyoruz deyin..çünkü esas neden bu!!kimseyi kandırmayınız,bizler çocuk değiliz ve bu sınavın iptali için her türlü hukuki yola baş vuracağız,vurduk... saygılarımla... |
18-03-2002, 21:26 | #13 |
|
Saygıdeğer meslektaşim Mehmet Sami Tikici ye aynen katılıyorum
Önemli olan hukukun üstünlüğü vede savunmanın saygınlığı Saygı vede sevgilerimle |
18-03-2002, 22:09 | #14 |
|
Utku beyin dikkatine!
Utku Bey,
Yazdığınız yazıyı lütfen iki veya üç defa okuyunuz. Eğer Anlayabilir iseniz, göreceksiniz ki, yetersizlik aynada görünmektedir! Her şeyden önce, sizden büyük meslektaşlarınıza ''Fosil'' diyebilme cüretini gösterebildiğinize göre, hali hazırda faaliyet gösteren hukukçuların, sizin gibi son derece donanımlı aday hukukçulardan korkması doğaldır, hatta mesleğini kaybetme endişesi yerindedir! Doğru yoldasınız, devam ediniz. Utku bey düşüncesi Hukuk fakültelerine kadar sızabilmiş ise, korkarım, asıl endişe duyması gerkenler biz avukatlar değil, sizi vekil tayin etme zorunluluğu duyacak vatandaşlardır! Helal olsun size, helal olsun kardeşim. |
21-03-2002, 01:49 | #15 |
|
Merhaba,
Öncelikle belirtmem gerekir ki, stajyer arkadaşlarımın, bu kadar hırçın, (üzgünüm, başka bir şekilde ifade edemiyorum) olmalarının nedenini anlayabilmiş değilim... Evet, bizler "avukatların standardını yüksetmek" adına ne kadar yararı dokunacağı tartışılır bir "deneme- yanılma" metodunun, deyim yerindeyse, kobaylarıyız. Bir avukat adayının, ÖSYM'nin hazırlayacağı bir "çoktan seçmeli" sınavla ne hukuk bilgisini tam anlamıyla ölçebilirsiniz, ne de mesleği sürdürmede daha büyük önem taşıyan beşeri ilişkilerini... Kaldı ki, sınav tarihi hakkındaki kesinleşmemiş haberler doğruysa, 45 gün önce stajı bitirme zorunluluğu yüzünden sınava giremeyip, 6 ay kaybetmemiz ve bu zaman zarfında ne avukat, ne stajyer vasfına sahip olamayacağımız bir dönem bekliyor bizi... Sadece Ankara Barosu'nda, 26 Kasım tarihinde yapılacağı söylenen sınava, en az 500 stajyer arkadaşımız katılamayacak... Bu konuda mücadele etmek istiyorsak sesimizi duyurmamız gerektiği açık...Ama arkadaşlar, bir kanun hükmünü nasıl iptal ettirmeye yelteniyorsunuz? Bu ülkenin mevzuatına göre, vatandaşların bir kanun hükmünü iptal ettirme gibi bir hakları yoktur, yoksa ben mi yanlış biliyorum(!) Stajyer avukat olarak, bizlerin kullandığımız terminolojiye biraz daha dikkat etmemiz gerekmez mi? Sayın Av. Mehmet Saim TİKİCİ'nin düşüncelerine katılıyorum; bir sınav yapılacaksa eğer, bu tıpkı Tıp Fakültesi mezunlarına uygulanan ihtisas sınavı gibi, avukatların başarı durumlarına göre bakabilecekleri davaları belirlemek olmalıdır. Mesleğin standardı da ancak bu şekilde yükseltilebilir. Son olarak, Sayın Utku ve Sayın Buse, Avukatlık ruhsatınızı almayı çok büyük bir hevesle beklediğiniz anlaşılıyor. Ama öncelikle meslek kurallarına alışmanız gerektiğini düşünüyorum. "İnsani vasıfları geri kazanmanız gerek" ya da "avukatlık mesleği DÜRÜSTLÜK ABİDESİ Mİ?" gibi sözler, internet ortamında değil, birebir sözle dile getirilmiş olsaydı, ilk disiplin cezalarınızı almış olurdunuz... Saygılar... |
21-03-2002, 09:56 | #16 |
|
Sayın Av. Nevra Hanım;
Sayın meslektaşım Stj. Av. Nevra Hanım;
Olgun görüşleriniz için, öncelikle size çok teşekkür ederim. Siz başarılı bir avukat olacaksınız. Bundan eminim. Bir hususu bilginize sunmak istiyorum. Danıştay' da açılan dava, kanun iptali için değil, Kanunun uygulanması için çıkarılan sınav yönetmeliğinin iptali amacıyla açılan bir davadır. Bu davayı İzmir Barosu Başkanlığı açmış olup, dilekçesi aşağıdaki şekildedir. Bu dilekçe örneği, Hukukrehberi.net sitesinden naklen alınmıştır.. Sevgi ve Saygılarımla.. xxxxxx -------------- İZMİR BAROSU DANIŞTAY'A DAVA AÇTI İZMİR NÖBETÇİ İDARE MAHKEMESİ ELİYLE DANIŞTAY BAŞKANLIĞINA ANKARA YÜRÜTMENİN DURDURULMASI İSTEMLİDİR DAVACI İzmir Barosuna İzafeten Başkan Av. Noyan ÖZKAN 1456 sokak No: 16/6 Alsancak/İZMİR DAVALI 1.) Türkiye Barolar Birliği Başkanlığı 2.) Adalet Bakanlığı DAVA KONUSU 19. 03.1969 tarihli 1136 Sayılı Avukatlık yasasının 30. Maddesi uyarınca çıkarılan TBB Avukatlık Sınav Yönetmeliğinin bazı hükümlerinin iptali ile dava sonuna kadar yürütmenin durdurulmasına karar verilmesi istemi. R.G. YAYIN TARİHİ 30.11.2001 İPTAL NEDENİ A. Genel Olarak Anayasanın 124. maddesi “Başbakanlık, Bakanlıklar ve kamu tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanması sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartı ile yönetmelikler çıkarabilirler” hükmünü içermektedir. Davalı Türkiye Barolar Birliğince, 1136 Sayılı Avukatlık Yasasının 4667 Sayılı Yasayla değiştirilen 28 vd maddeleri uyarınca hazırlanan Avukatlık Sınavı Yönetmeliği diğer davalı Adalet Bakanlığınca onaylanıp 30.11.2001 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Avukatlık stajı konusunda Avukatlık yasasının temel anlayışı, hukuk bilgilerini bilimsel verilenden ayrılmazlığının ve bilimin yöntemlerini kullanarak somut olaylara uygulayabilen, yargılama süresince yargılama faaliyetinin yönetimine ve kararın oluşumuna etkin biçimde katılabilen, meslek ilke ve kurallarına bağlı, hak arama özgürlüğünün yaşama geçmesi için uğraş veren, insan haklarına saygılı, demokrasi ve Hukukun üstünlüğünden ayrılmayan, bağımsız ve özgür avukatların yetişmesi için çaba göstermektir. İşte bu amaç, serbest meslek olan avukatlık mesleğinin özüne engeller koymak olmayıp, Avukat stajyerinin bu amaç doğrultusunda mesleki yeterliliğinin düzenlenip geliştirilmesine yapılan yardımın sınav sonucunda değerlendirilmesinin de ölçüsüdür. Düzenlenen yönetmeliğin amaç ve kapsamını ifade eden 1. maddesi yasanın temel anlayışını kapsamaktan uzak kalmış ve bu temel anlayışı kapsamayan sınav yönetmeliğinin diğer maddeleri de zorunlu mantıksal bir sonuçla aşağıda değerlendirileceği üzere yasaya aykırı düzenlemelere neden olmuştur. Öte yandan, kamu idareleri kendilerine yasa ile verilen yönetmelik çıkarma yetkisini yasada gözetilen amaca uygun olarak kullanmak zorundadırlar. Bu bağlamda, yasanın yönetmeliğe bıraktığı düzenlemeleri bir başka idari düzenlemeye bırakamayacakları gibi kendilerine verilen bu yetkiyi devredemezler ve bir başka kamu idaresiyle paylaşamazlar. Oysa dava konusu Yönetmelikle davalı TBB, yönetmelikte düzenlenmesi yasa ile hükme bağlanan konuları ya belirsiz bırakmış ya da ÖSYM ile yapılacak protokollerle düzenlenmesini öngörmüştür. Kişilerin, kamu idarelerinin uygulayacakları hukuk normlarını önceden bilmek hakları vardır. Aksine bir anlayış, çağdaş bir kamu yönetiminin gerektirdiği saydamlığa ters düşeceği gibi keyfi uygulamalara yol açar. Hukuk normlarının genelliği ve eşitlik ilkesinin gözetilmesi bunu gerektirir. Dava konusu yönetmelikte, sınava ilişkin düzenlemeler (Örneğin sınav dönemlerini, soru hazırlama yöntemlerini, sınav giderlerinin karşılanmasını vb) yasa koyucunun iradesine aykırı olarak belirsiz bırakılmak ya da ertelenmek suretiyle bu ilkelere aykırı davranılmıştır. B. İptali İstenen Maddeler 1. Yönetmeliğin 5. maddesinde, 4. maddede belirtilen süre içinde başarılı olamayan adayın bir daha sınava alınamayacağı hükme bağlanmış ise de; yine yukarıda arz edildiği gibi, stajın amacının avukatlık mesleğinin önüne engeller konulması olmadığı gözetildiğinde, başarılı olmayan adayın yeniden avukatlık stajı yaparak eğitimin tamamladıktan sonra sınava girebilmesine olanak verecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Madde bu haliyle yasanın amacına aykırıdır, iptali gerekir. 2. Yönetmeliğin 6. maddesinde; “avukatlık sınavında yer alacak konular ve bunların ağırlık puanları T.B.B’ce benimsenen ve ÖSYM ile düzenlenecek protokolle belirlenir” hükmü yer almıştır. Bu düzenleme Avukatlık Yasasının 28. maddesine aykırı bulunmaktadır. Yasa, sınavın sorumluluğunu ve sınav içeriğini belirleme yetkisini TBB’ne vermiş bulunmaktadır. TBB’nin bu yetki ve sorumluluğunun devri suretiyle ÖSYM ile protokol yapması yasa amacından ayrılmak sonucunu doğurmaktadır. Yönetmeliğin 6. maddesinde yer alan Sınav konuları ve ağırlık puanlarının TBB ile ÖSYM arasında düzenlenecek protokolde belirlenmesine ilişkin düzenleme, yasanın 30/3. maddesine de aykırıdır. Yasa, sınav konularının ve ağırlık puanlarının TBB’nce çıkarılacak yönetmelikte gösterilmesini hükme bağlamıştır. Aynı maddede yer alan sınav sorularının ÖSYM tarafından hazırlanıp saklanmasına ilişkin düzenleme de yine yasanın 30. maddesine ve 28. maddenin ilk cümlesine aykırıdır. 28. maddede sınavın ÖSYM ye yaptırılacağı belirtilmiş olup yasa maddesindeki ifadeden sınava ilişkin yetki ve sorumluluğun TBB ye ait olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Davalı TBB yasaya aykırı olarak yasanın kendisine verdiği yetki ve sorumluluğu bir başka kuruma devredemez. Ayrıca yasanın 30/1 maddesindeki ifade edilen Avukatlık hukuku ve meslek kuralları ile hukuk ilkeleri ve mevzuatın konulara uygulanması alanlarının sınavdaki ağırlığının eşit olacağı anlaşılmaktadır. Bu nedenle yönetmelikteki %30 oranı yasaya aykırıdır. Bu nedenlerle Yönetmeliğin 6. maddesinin de iptali gerekir. 3. İptalini istediğimiz yönetmeliğin 7. maddesinin son cümlesiyle yasanın 30. maddesine göre yönetmelikle düzenlenecek konuların TBB ile ÖSYM arasındaki protokole ve TBB’nin sorumluluğunu yasal dayanağı olmadan ÖSYM’ye devretmesi yasaya aykırıdır. Bu nedenle 7. maddenin son cümlesinin de iptali gerekir. 4. Yönetmeliğin 8. maddesi, başarı puanını % 70 olarak belirlemekle birlikte bu % 70 oranının nasıl hesaplanacağı konusunda açıklık yoktur. Seçmeli test biçiminde yapılacak sınavda yanlış cevapların doğru cevapları etkileyip etkilemeyeceği belirsizdir. %70 puanının her bir alan için birlikte mi ayrı ayrı mı hesaplanacağı belli değildir. Bu belirsizlik hukukun temel ilkelerine aykırıdır. Kişiler, kamu yönetimlerinin kendileri hakkında uygulayacakları idari işlemlere ilişkin kuralları önceden bilmek hakkına sahiptirler. Buna aykırı bir düzenleme keyfiliğe yol açar. Bu nedenle 8. maddenin başarı puanına ilişkin hükmünün de iptali gerekir. 5. Sınav tarihinin TBB tarafından sınavdan ne kadar önce ve hangi yollarla ilan edileceği belirtilmemiş olup yukarıda değindiğimiz gibi kişilerin önceden bilgi edinme hakkına aykırılığı nedeniyle bu düzenlemeyi getiren 9. maddenin de iptali gerekir. 6. Yönetmeliğin 11. maddesi, sınava gireceklerden “ödenti” adı altında para alınmasını öngörmektedir. Avukatlık Yasasının 1/1. maddesi Avukatlığın kamu hizmeti olduğunu ve Avukatın yargının kurucu unsuru olduğu hükme bağladığına ve Avukat stajı da bu mesleğe girecekler için ön koşul olduğuna göre stajın tamamlayıcı bir unsuru olan sınavın ücretli olması mesleğin yukarıda belirtilen niteliğine aykırı düşer. Kaldı ki, Yönetmelikte ödenti adı altında belirlenen ödeme gerçekte harç niteliğindedir. Oysa harçlar yasayla belirlenir ve ancak yasanın yetkili kıldığı idarelerce tahsil edilebilir. Ödentinin bir an için yasaya uygun olduğu kabul edilse bile bu ödentinin münhasıran TBB’nce belirlenmesi gerekirken ÖSYM ile yetkinin paylaşılması hukuka ve yasaya aykırıdır. Ayrıca 11. maddenin son cümlesinde giriş ödentilerinin dışında kalan giderlerin TBB Staj Kredi Yönetmeliği gereğince TBB’ne aktarılan paradan karşılanacağı hüküm altına alınmışken bu ödentinin de aktarılan bu paradan karşılanması uygun olacaktır. Bu nedenlerle 3. maddedeki “sınav ilanında duyurulan sınav giriş ödentisinin yatırıldığını belgeleyen banka dekontunun” ibaresi ile 11. maddenin iptali gerekir. 7. Öte yandan sınav giriş ödentisinden, sınava hiçbir aktif katılımı bulunmayan baroların TBB’ne karşı öncelikle sorumlu tutulması keyfiyeti düzenleme mantığına aykırıdır. Kaldı ki, Avukatlık sınavı TBB tarafından yapılmaktadır. Davalı idarenin düzenlemesine göre, Baroların sınava ilişkin adayların bildirilmesi ve formların iletilmesinden öte bir görevi yoktur. TBB barolar tarafından gönderilen belgeler içinde sınav giriş ödentisinin yatırıldığına ilişkin belgeyi incelemek ve buna göre son listeyi ÖSYM’ye bildirmek zorundadır. TBB’nin bu zorunluluğu yerine getirmemesi halinde bunun sonuçlarına katlanmak durumundadır. Bu ödentinin barolardan rücuan istenmesi de yasaya aykırıdır. Bu nedenle 11. maddenin 3. fıkrasının iptali gerekir. C. Yürütmenin Durdurulması İstemi: Görüldüğü gibi iptalini istediğimiz yönetmelik hükümleri idare hukukunun temel ilkelerine ve dayanak 1136 Sayılı Yasa hükümlerine açıkça aykırılık oluşturmaktadır. Öte yandan, yönetmeliğin yürürlüğe girmiş olması nedeniyle sınav hazırlıklarının başlamış bulunması ve –zamanı belirsiz de olsa- yakın bir gelecekte avukat stajyerlerinin bu sınava girmekle yükümlü bulunmaları, iptal istemimiz yerinde görüldüğü takdirde ilerine telafisi imkansız zararlara yol açacaktır. Bu nedenle yüksek mahkemeden öncelikle dava sonuna kadar yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz. HUKUK NEDENLERİ 1136 Sayılı Avukatlık Yasası ve ilgili yasal düzenlemeler KANITLAR Her türlü yasal kanıt SONUÇ VE İSTEM Açıkladığımız nedenlerle TBB’nce hazırlanıp Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe konulan Avukatlık Sınavı Yönetmeliğinin 5., 6., 8., 9. ve 11. maddeleri ile 3. maddedeki sınav giriş ödentisine ilişkin ibarenin ve 7. maddenin son cümlesinin iptali ile dava sonuna kadar yürütmenin durdurulmasına ve yargılama giderlerinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini dilerim. Av. Noyan ÖZKAN İzmir Barosu |
21-03-2002, 14:53 | #17 |
|
Sayın Av. Mehmet Saim Bey,
Öncelikle hakkımdaki düşünceleriniz için teşekkür ederim. Mesleğimi seviyorum ve bu camiada olup da, kendi mesleğini ve meslektaşlarını yerenlerden de hazzetmiyorum. Ne diyeyim, umarım öngörünüz gerçekleşir ve amacıma ulaşırım... İzmir Barosu Stajyerlerinin, ki benzer bir başvuru Ankara Barosu stajyerleri tarafından da yapılmıştır, Yönetmeliğin iptali hakkında açmış oldukları davayı ve dilekçe içeriklerini daha önce incelemiştim. Yine de, bilgilendirmek adına bu zahmete katlandığınız için teşekkür ederim. Ancak, benim burada takıldığım konu şu; Avukatlık Yasasında öngörülen sınav, (bu hükümler Anayasa Mahkemesince iptal edilmediği ya da kanun metninde bir değişikliğe gidilmediği sürece) her halükarda yapılmak zorundadır. Danıştay, Yönetmeliği iptal etse bile, sonuçta yeni bir Yönetmelik hazırlanacak ve bir olasılıkla TBB'nin (zira, iptal başvurusunda "yetki devredilmezliği" ilkesinin ihlaline de dayanılmıştır) hazırlayacağı, yine büyük bir ihtimalle bir "çoktan seçmeli" sınav şeklinde öngörülecektir. Kısaca, bizlerin en fazla yakındığı, "sınavla yeterliliğin belirlenemeyeceği" kaygısı "yürürlükte" kalmaya devam edecektir. Dolayısıyla, bir kanun hükmüyle düzenlenmiş olan avukatlık sınavının, Yönetmeliğin bazı maddeleri iptal edilse bile, bu sınavın getirilmesi için yaklaşık 20 yıldır mücadele eden TBB' nin hiç vakit kaybetmeden yeni bir Yönetmelik çıkaracağı ve ne olursa olsun uygulanacağı görüşündeyim. Bizim kısa vadede yapabileceğimiz şey belki de, yurt çapınaki tüm Barolarda staj yapan stajyerlerin, mümkün olan azamisinin bu sınava girebileceği ve 6 ay kaybetmek zorunda kalmayacağı bir sınav tarihi belirlemek ve sınavın bu tarihte uygulanması için, ÖSYM'ye yönelik bir kamuoyu baskısı oluşturmaktır, diye düşünüyorum. Bu konudaki görüşlerinizi bekliyorum. Saygıyla... |
21-03-2002, 16:17 | #18 |
|
Sizi anlıyorum
Sayın meslektaşım,
Ben de sizin gibi düşünüyorum. Bu yönetmeliğin bazı maddelerinin iptali mümkün olsa bile sınav yönetmeliği ve ona dayanak olan Kanun değişmeyecektir. Sınav devam edecektir. Ben sadece yeni mezunlara sınav getirilmesine karşıyım. Umuyorum sınav bu haliyle kalmayacak, kapsamı genişleyecek ve biz avukatları da içine alacaktır. En azından temennim budur. Sınavdan kimse korkmamalıdır, ancak, Üniversiteye girerken Avukatlık sınavı yok iken, mezun olduktan sonra sınav çıkarılması detaya inildiğinde pek adil de değil. Müktesep hak tartışılabilir. Her ne olursa olsun, ben, hukukun ve hukukçunun bir gün (Türkiye' de de) hak ettiği yere geleceğine inanıyorum. Sevgi ve saygılarımla.. |
24-03-2002, 18:47 | #19 |
|
sayın stajyer arkadaşım nevra;
öncelikle yazdığınız mail gerek gerekçesiyle gerek de üslubuyla bir çok kıdemli meslektaşlarımıza örnek olmaktadır..tebrik ediyorum..fakat bu kadar teslimiyetçi bir yapıda olmamanızı temenni ederdim..evet ortada bir sınav var.fakat bu sınav ne derece seçici ve bilgiyi ölçücü?üstelik bu sınavı yapan kurum da ÖSYM...ÖSYM nin yaptığı hangi sınav bilgiyi ölçücü ya da seçici oldu ki?ya da adil...yahut hangi sınavı gerçek amacına ulaştı?ÖSYM nin sınavlarına girip de memnun olan bir tek kişi gösterin bana!. bu sınav neden sadece yeni mezunları kapsıyor?bu da ayrı bir merak konusu!..neden 80 yaşındakileri içine almıyor,ya da 40 yıllık hukuçuları kapsamıyor??neden avulatlık da yaş sınırlaması getirilmiyor?cevabı gayet basit bürokrasi de bunlar söz sahibiler ve istedikleri gibi yasayı çıkarabilmektedir..sayın TİKİCİ 'nin önerisine gelince samimi olduğuna inanmıyorum..yani hangi avukat böyle bir riske girmek ister? son olarak tüm genç arkadaşlarıma duyuruyorum!!lütfen susmayınız!!böyle bir sınav belki bir çoğumuz için çocuk oyuncağı olabilir fakat burada önemli olan bu değildir..müktesep bir hakkımız elimizden alınmıştır.bugün bu sınavı önümüze koyanlar yarın daha başka dayatmaları önümüze sürmezler mi??lütfen genç bir hukukçu adayları olarak buna izin vermeyelim.. saygı ve sevgilerimle.. |
24-03-2002, 18:57 | #20 | |||||||||||||||||||
|
Hangi risk?
Güzel kardeşim,
Niye bu kadar sinirlisiniz. Benim yazdıklarımı lütfen dikkatle okuyunuz. Ben yalnız yeni mezunlara sınav getirilmesine açıkça karşı olduğumu defalarca yazdım. Ayrıca benim düşüncelerimde samimi olmadığımı nereden çıkarıyorsunuz. Beni tanıyor musunuz siz. Ayrıca hangi riskten bahsediyorsunuz? Mesleğini seven, çalışan, emek veren insanlar sınavdan korkmaz, üstüne üstüne gider! Lütfen, sakin olunuz! Yönetici ve katılımcı üyelere karşı saygılı olunuz. Sevgilerimle..
|
24-03-2002, 19:37 | #21 |
|
sayın TİKİCİ:
öncelikle kimseye saygısızlık içeren sözler sarfetmedim.zaten öyle bir şey olsaydı yazdıklarım sansürlenirdi..ancak yazdıklarım birilerini rahatsız etti.bu doğrudur.buna rağmen saygısızlık ettiysem ki etmedim özür dilerim!.. böyle bir sınav tüm avukatları kapsadığı takdirde mesleği sevmek yeterli bir kriter değildir..ki mesleğini çok seven birisi mesleğini kaybetmekten korkar..onu kaybetmemek için her şeyi yapar..(bürokratik ve siyasi anlamda) benim sinirli ya da hırçın olduğum konusuna gelince doğruluk payı vardır.ancak ülkemizde sivrilen ya da düşünce sahibi olan ve düşüncesini rahatça belirten insanlara bu sıfatlar zaten yakıştırılmaktadır..hizipçi,bölücü,anarşist... bunlar çoğaltılabilir.. ama ben haklı olduğum sürece ve hakkımı koruduğum (korumaya çalıştığım) zaman hırçın desinler ne önemi var!!eğer susmuşsam o zaman benim aldığım kültür,diploma,emek, bunların hepsi süs olmaktan öteye gitmez.. saygılarımla.. |
24-03-2002, 20:00 | #22 |
|
Teşekkür ederim
Değerli kardeşim,
Sakin düşününce bir problem kalmıyor. Sınava itiraz etmeniz doğal hakkınızdır. Buna hiç birimiz bir şey söylemiyoruz. Buna inanın ben, tüm samimiyetimle yeni mezun arkadaşlarımı savunuyorum, seviyorum ve haklı oldukları iddialarında destekliyorum. Bize aniden saldırmanıza anlam veremedim. Sınavı biz avukatlar ihdas etmedik. Size başarılar diliyorum ve çalışmalarınızda, Kanun maddelerini okurken madde altında yer alan ilgili diğer maddelere atıfları da mutlaka gözden geçirmenizi öneriyorum, göreceksiniz çok faydası olacaktır, sınav size basit bir oyun gibi gelecektir. Sevgilerimle.. |
03-03-2016, 15:56 | #23 |
|
Sinavdan neden korkuyorsunuz,Eğer sinava hazır değilseniz avukatlık meslağine hiç hazır değilsiniz...Belediye çöpçü alırken bile sinav yapıyorsa neden avukatlara sinav olmasın...Hatta hakimlik savcılıktan emekli olanlara bile avukatlığa geçerken sinav yapılmalıdır..Bu sınavda, elbetteki avukatlık mesleğinin gereği şartları,Psikolojik, sosyolojik ve toplumla diyaloğu ön plana alan sorular sorulmalı... Sinava girmek sınırlanmamalı.. Yani isteyen her sene girebilmeli ki eksiği olan eksiğini tamamlamalı..
|
04-03-2016, 14:15 | #24 |
|
tam 14 yıl sonra cevap vermişsiniz üstad. konunun halen güncel olması da meselenin bir türlü çözülemediğini gösteriyor
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukatlık Sınavının Amacı | turev | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 42 | 17-09-2007 10:07 |
sizce avukatlık sınavının kaldırılmasının etkileri nasıl olacak? | bozoli | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 80 | 19-08-2007 23:31 |
Avukatlık Yasa Tasarısı Avukatlık Sınavının sonucu mu? | Adli Tip | Hukuk Sohbetleri | 4 | 18-01-2007 17:52 |
avukatlık sınavının kaldırılması için yapılacak görüşmede destekleriniz bekleniyor... | ibrahimkovanci | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 1 | 25-11-2006 22:34 |
Avukatlık Sınavının Kaldırılması ile ilgili Kanun Teklifi | ISIL YILMAZ | Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi | 27 | 17-11-2006 13:51 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |