Mirasçıların Defter Ve Belge İbraz Yükümlülüğü - Vergi Cezası

Herkese iyi çalışmalar.

Müvekkilin babası hakiki şahıs tacir iken 2007 yılında vefat etmiş olup vergi dairesi tarafından mirası reddetmemiş olan müvekkile 2010 yılılnda babasının 2005 yılına ait defter ve belgelerini ibraz etmesi için yazı tebliğ edilmiştir. Müvekkil de bu yazıya karşı "defter ve beleglerin kendisinde bulunmadığını, kendisinin babasının işi ile ilgisi bulunmadığını, velayetinin de 20 yıl önce babasından boşanan annesinde olduğunu ve babasının kendisinden başka 3 mirasçısı daha bulunduğunu" bildirmiştir. Vergi dairesi tarafından diğer mirasçılara defter-belge ibraz için gönderilen yazılar bila tebliğ iade olmuş, adreslerinin tespiti ve yazının tebliği için başkaca hiçbir araştırma da yapılmamıştır. Buna rağmen; müvekkil hakkında defter-belge ibraz etmemek suçundan kamu davası açılmış, ancak yargılama sonunda verilen karar ile suçun unsurları oluşmadığından müvekkil beraat etmiştir.
Akabinde ise müvekkile miras hissesi oranında, babasının 2005 yılındaki faaliyetleri nedeni ile defter ve belgeler ibraz edilmediğinden re'sen takdir edilen KDV salınmıştır. Bu durumda vergi dairesi öncelikle diğer mirasçılara ulaşıp, defter ve belgeleri istemesi gerekir mi? YUa da bunun yapılmamış olması ihbarnamelerin iptali için yeterli midir?

Müvekkiliniz mirası reddetmemiştir; tereke hakimliğince de terekenin tesbiti yoluna gidilip,tereke mühürlenmemiştir;
vergi dairesi de mirasçıların iç münasebetini nazara almayıp, 2010 tarihli yazısını da müvekkilinizin payına karşılık bir tebligat olarak nitelemiş ve "vergi borçlarından mirasçılar hisseleri oranında sorumlu olur" yasal ilkesinden hareketle, "hisse oranında KDV" salmıştır.
Elbette nihai karar mahkemenin olmakla beraber, vergi dairesi, pay oranında sorumluluk yoluna gitmiştir; temenni ederm ki, KDV salınmasının usul ve yasaya aykırılığından haklı çıkarsınız. Kolay gelsin.

Sayın Doğan,

[quote=tolga doğan]Herkese iyi çalışmalar.

Müvekkilin babası hakiki şahıs tacir iken 2007 yılında vefat etmiş olup vergi dairesi tarafından mirası reddetmemiş olan müvekkile 2010 yılılnda babasının 2005 yılına ait defter ve belgelerini ibraz etmesi için yazı tebliğ edilmiştir. Müvekkil de bu yazıya karşı "defter ve beleglerin kendisinde bulunmadığını, kendisinin babasının işi ile ilgisi bulunmadığını, velayetinin de 20 yıl önce babasından boşanan annesinde olduğunu ve babasının kendisinden başka 3 mirasçısı daha bulunduğunu"

Hem mirası reddetmemiş olmak ve hem de "kendisinin babasının işi ile ilgisi bulunmadığını," ifade etmek nasıl birlikte olabildiğini miras hukukunu bilmediğim için anlayamadım.

Bir Mali Müşavir olarak, sorunun ikinci kısmında tam açıklanmamışsa da, 2005 yılına ait KDV indirimlerinin reddine ilişkin cezalı işlemin, 2012 yılında tebliğ edilmesi zaman aşımından dolayı iptalini gerektirdiğini düşünürdüm.