|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
09-04-2007, 14:57 | #1 |
|
Kapatılan Cep Telefonuna ait Borca Uygulanacak Zamanaşımı
Merhaba
7 yıl kadar önce kapattırılan bir telefon şirketine ait cep telefonu faturası aleyhine başlatılmış olan icra takibine ilişkin olarak haklı itirazlar sonunda takip durmuş. Bugüne kadar da tekrarlanmamış ve itiraz İTM de kaldırılmamış. Şahıs aradan uzunca zaman geçince elinde borçlu olmadığını gösterir belgelerin asillarını imha etmiş.Ve İcra dosya numarasını da bilmiyor. Bu durumda bu tür borçlardaki zamanaşımı ne olur ve bu kadar zamandan sonra takip yeniden başlatılabilir mi? saygılar........ |
09-04-2007, 16:42 | #2 |
|
itirazın iptali davası 1 yıl içinde açılacağına göre artık itirazın iptali istenemez.yeni takipde açamazlar.açılmış olan bir takip var.
|
09-04-2007, 16:50 | #3 |
|
Kanımca hizmet akdi vardır ve BK 126/3 gereği 5 yıllık zamanaşımına tabidir
|
09-04-2007, 21:23 | #4 |
|
Alacaklı icra takibine konu alacağı hakkında itirazın ipali davası açmaksızın ( icra takibinden bağımsız )genel hükümler çerçevesinde alacağın varlığını ispatlayabileceği bir alacak davası açabilir.
|
10-04-2007, 09:20 | #5 |
|
Burada asıl suçlu olan sizce borcunu ödemeyen değil mi??
|
10-04-2007, 09:39 | #6 |
|
Benim de amacım öyle küçük bir espriydi
|
11-04-2007, 00:28 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
|
11-04-2007, 01:52 | #8 |
|
Uygulanan faiz, akdi faiz olup, 10-15YTL deyip, önemsemediğiniz borç 5-6 yıllık faiziyle 3000-4000YTL' düzeyine gelebiliyor. Cüzi bir rakamı ödediğinizi beyan ederek itirazla takibi durdurduktan yıllar sonra yeniden takip açılması iyiniyetli olmasa gerek.
Ancak ne yapıp edip, icra dairesinde geçmiş esas defterlerini sabırla inceleyip söz konusu takip dosyasını bulmanız ve bu surette delillerinizin izini sürmeniz gerekmektedir. Zira söz konusu uyuşmazlıklarda zamanaşımı 10 yıldır. Aşağıdaki ilk kararda bu husus vurgulanmıştır. Tesadüfen bulduğum 2. karar ise temerrüde düşme yönünden işinize yarayabilir. Abonelik sözleşmeniz karardaki gibi özellikler taşıyor ise sizi ancak geçmişteki takiple temerrüde düşürmüş sayılacaklarından ya bu takibi kendileri ortaya çıkaracaklar ya da bu takipten hiç bahsetmeyecekler sözleşme eski tarihli ise ikinci karardaki koşullar gerçekleşirse düşük bir ihtimal de olsa faizden kurtulmanız söz konusu olabilecektir. T.C. YARGITAY 3.Hukuk Dairesi Esas: 2003/10466 Karar: 2003/9936 Karar Tarihi: 11.09.2003 ÖZET : Taraflar arasında akdedilen GSM abonelik sözleşmesinin 7-5 maddesinde "Bu sözleşmeden kaynaklanan dava ve takipler için zamanaşımı süresi, dava konusu problemin oluşumundan itibaren 1 yıldır" hususu düzenlenmiştir. Ancak BK'nun 127.maddesi gereğince "Bu bapta tespit olunan zamanaşımı müddetleri tarafların iradeleri ile değiştirilemeyeceğinden" ve BK'nun 125.maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi de henüz dolmadığından, mahkemece davanın esası incelenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. (2004 S. K. m. 67) (818 S. K. m. 127) Dava: Dava dilekçesinde 163.200.000 lira işlemiş faize ilişkin itirazın iptali ile icra inkar tazimnatının masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın zamanaşımı nedeni ile reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Karar: Davacı vekili dilekçesinde, davalı abone aleyhine telefon borcundan dolayı icra takibi yaptıklarını ve davalının da bu takibe itirazda bulunduğunu beyan ederek, itirazın iptaline ve %40 inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı savunmasında, zamanaşımı itirazında bulunmuştur. Mahkemece, taraflar arasında akdedilen GSM abonelik sözleşmesinde "bu sözleşmeden kaynaklanan dava ve takipler için zamanaşımı süresinin bir yıl" olarak kararlaştırıldığı, dava konusu fatura tarihleri itibariyle de ( 20.8.1999, 20.9.1999, 20.10.1999 ) 1 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesi ile davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, sözleşmeden kaynaklanan para borcunun tahsili talebine ilişkindir. BK'nun 125.maddesi gereğince de, dava 10 yıllık zamanaşımına tabidir. Taraflar arasında akdedilen GSM abonelik sözleşmesinin 7-5 maddesinde "Bu sözleşmeden kaynaklanan dava ve takipler için zamanaşımı süresi, dava konusu problemin oluşumundan itibaren 1 yıldır" hususu düzenlenmiştir. Ancak BK'nun 127.maddesi gereğince "Bu bapta tespit olunan zamanaşımı müddetleri tarafların iradeleri ile değiştirilemeyeceğinden" ve BK'nun 125.maddesinde öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresi de henüz dolmadığından, mahkemece davanın esası incelenerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanlış gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, oybirliği ile karar verildi. Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları ************************************** T.C. YARGITAY 13.Hukuk Dairesi Esas: 2002/12862 Karar: 2003/1047 Karar Tarihi: 04.02.2003 ÖZET: Davada dayanılan 7.5.1996 tarihli sözleşmede davalının gecikme zammından sorumlu olacağına dair bir hüküm bulunmadığı gibi konuşma ücretlerinin faturada gösterilen son ödeme tarihinde ödeneceğine ilişkin de bir hüküm bulunmamaktadır. BK.101 maddesi hükmünce muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, konuşma ücreti alacağı yönünden icra takibinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat edememiştir. Bu durumda davalının girişilen icra takibi ile birlikte temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Mahkemece, davacının gecikme zammı ve işlemiş faize ilişkin talebi yönünden davasının reddine karar verilmesi gerekirken bu kalem istekler yönünden de davanın kabul edilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır. (818 S. K. m. 101) Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilâmda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: KARAR Davacı, GSM abonesi olan davalının toplam 536.015.999 TL konuşma ücreti ile bunun 513.043.709 TL gecikme zammı ve 491.121.425 TL işlemiş faiz borcunu ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptaline %40 tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm,davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davada dayanılan 7.5.1996 tarihli sözleşmede davalının gecikme zammından sorumlu olacağına dair bir hüküm bulunmadığı gibi konuşma ücretlerinin faturada gösterilen son ödeme tarihinde ödeneceğine ilişkin de bir hüküm bulunmamaktadır. BK.101 maddesi hükmünce muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, konuşma ücreti alacağı yönünden icra takibinden önce davalıyı temerrüde düşürdüğünü ispat edememiştir. Bu durumda davalının girişilen icra takibi ile birlikte temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Mahkemece, davacının gecikme zammı ve işlemiş faize ilişkin talebi yönünden davasının reddine karar verilmesi gerekirken bu kalem istekler yönünden de davanın kabul edilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Sonuç: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte belirtilen nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 4.2.2003 gününde oybirliği ile karar verildi. Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları ************************************** |
11-04-2007, 09:58 | #9 |
|
Borçlar kanununda ya da herhangi bir kanunda düzenlenmiş abonelik sözleşmesi olduğunu hatırlamıyorum.Burda hizmet akdi vardır ve 5 yıllık zamanaşımı uygulanır.Çünkü ortada verilen bir hizmete karşı para ödeniyor.
|
11-04-2007, 11:06 | #10 |
|
Sn. rasnolnikov,
GSM hizmeti genel anlamda operatör şirket tarafından devletin verdiği imtiyazla, aboneye telefon numarası tahsis etmek, telekominikasyon altyapısından yararlandırmak suretiyle görüşme yapmasını sağlamak karşılığında verilen hizmetin bedelini almaktan ibarettir. Hukukumuzda yasal olarak düzenlenen sözleşmeler dışında a-tipik sözleşme yapmak mümkündür. Karma bir akit türü olarak, kullandırma amacı güden sözleşmelere benzer bir sözleşme olduğunu söyleyebilirsek de HİZMET AKDİNDEN bahsetmeye olanak yoktur. (A) TARİFİ Madde 313 - Hizmet akdi, bir mukaveledir ki onunla işçi, muayyen veya gayri muayyen bir zamanda hizmet görmeği ve iş sahibi dahi ona bir ücret vermeği taahhüt eder. Ücret, zaman itibariyle olmayıp yapılan işe göre verildiği takdirde dahi işçi muayyen veya gayri muayyen bir zaman için alınmış veya çalışmış oldukça, hizmet akdi yine mevcuttur; buna parça üzerine hizmet veya götürü hizmet denir. Hizmet akdi hakkındaki hükümler, kıyasen çıraklık akdine tatbik olunur. |
11-04-2007, 11:23 | #11 |
|
Sayın Doğanel'e aynen ve tamamen katılıyorum.
Ortada abonman(abonelik) sözleşmesi vardır.Bu sözleşmeden doğan borçlara 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanır. icra takibi ile kesildikten sonra 10 yıllık zamanaşımı süresi geçmiş ise borç zamanaşımına uğramıştır. |
11-04-2007, 15:56 | #12 |
|
22 Aralık 2004 Tarihli Resmi Gazete
Sayı: 25678 Telekomünikasyon Kurumundan: Telekomünikasyon Sektöründe Tüketici Hakları Yönetmeliği BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler Amaç Madde 1 — Bu Yönetmeliğin amacı, telekomünikasyon hizmetlerinden yararlanan tüketicilerin haklarını ve menfaatlerini korumaya yönelik usul ve esasları belirlemektir. Abonelik Sözleşmesi: Telekomünikasyon hizmetlerine ilişkin olarak işletmeci ile tüketici arasında akdedilen ve işletmecinin bir bedel karşılığında dönemsel ya da sürekli olarak bir hizmet ve/veya mal teminini yerine getirmeyi üstlendiği sözleşmeyi, |
11-04-2007, 15:59 | #13 |
|
sayın doğanel,sayın korayad görüldüğü üzere hizmet vermek deniyor,saygılar devem edlim
|
11-04-2007, 16:05 | #14 |
|
4822 Sayılı Kanun ile Değişik
4077 sayılı TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN Kabul Tarihi:6.3.2003 Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti, |
11-04-2007, 16:50 | #15 |
|
Türkçemiz eş anlamlı sözcüklerle doludur. 5 senelik mürüruzaman için dayanak gösterdiğiniz maddede hizmet akdinden bahsedilmeyip,
BK 126/3 3 - (DEĞİŞİK BENT; 29/06/1956 - 6763/41 md.) Sanatkarların veya esnafın emeklerinin karşılığı, perakendecilerin sattıkları malların parası, noterlerin mesleki hizmetleri karşılığı, başkalarının maiyetinde çalışan veya müstahdemi olan kimselerin, hizmetçilerin, yevmiyecilerin ve işçilerin ücretleri hakkındaki davalar; şeklindeki beyanla yetinilmiştir. BK 313 vd. maddelerde düzenlenen hizmet akdinin konusu say (emek) tir. Bu anlamda işçinin belirli veya belirsiz bir zaman için emeğini belli bir ücret karşısında iş sahibine ve onun işine tahsis etmesi söz konusudur. Yukarıdaki maddede de zaten başkalarının maiyetinde çalışan veya müstahdemi olan kimselerin, hizmetçilerin, yevmiyecilerin veya işçilerin ücretleri denmek suretiyle bu noktaya vurgu yapılmıştır. Konusu say (emek) olan sözleşmeler için 5 yıllık mürüruzaman öngörülmüştür. Tüketici Hukuku anlamında hizmet ise mal veya hizmet teslimleri gibi geniş bir ifade ile satın alınan bir malın veya ücret karşılığı faydalanılan bir hizmeti kastetmektedir. Örneğin, bir sinema bileti almakla bir mal satın almış olmaz bir hizmet satın almış olursunuz. Ancak sinema işletmecisi ve orada çalışanlar benim işçimdir diyemeyeceğiniz gibi siz de onların işvereni olmazsınız. Satın aldığınız bu hizmet ayıplı (sinema salonunda koltukların ıslak olması, görüntünün titremesi, sesin boğuk olması gibi) ise tüketici kanunu gereğince yasal yollara başvurabilir hakkınızı arayabilirsiniz. Bu örnekten de anlaşılacağı üzere Tüketici Kanununda bahsedilen "HİZMET" in BK 313 vd. maddelerinde düzenlenen hizmetle en ufak bir alakası yoktur. İki ayrı dünyayı birbirine karıştırıyorsunuz. Tüketici Kanununda bahsi geçen hizmet, bir ücret karşılığı sağlayıcı tarafından bedel karşılığı ortaya konulan neticedir. Bu hizmet ceketinizi kuru temizlemeye vermek olabileceği gibi ayakkabınızı boyatmanız ya da tamir ettirmeniz de olabilir. Hiçbirinde satın aldığınız emek değil, emek ve malzemenin işlenmesi sonucu oluşan neticedir. Sonuç olarak BK 126. maddesinde düzenlenen emek karşılığı ücret ve dolayısıyla hizmet akdine yönelik gönderme karmaşık bir organizasyonun neticesi olarak satın almış olduğunuz GSM hizmetini karşılamayacağından aradaki benzerlik de yalnızca bir Türkçe azizliğinden ibaret olduğundan olaya 5 yıllık zamanaşımının uygulanması söz konusu değildir. Kaldı ki yukarıdaki mesajımda yer alan ilk yargıtay kararı okunduğunda uygulanacak zamanaşımının 10 yıl olduğu açık biçimde ortadadır. Yargıtay Kararına gerek olmaksızın durum açık ama yine de izaha zorladınız. |
12-04-2007, 11:55 | #16 |
|
sayın doğanel, bk 313 dekihizmetin ille de sonuç garanti etmemesi gibi bir durum yoktur.örneğin parça başı ücret.Evet ortada bk 313 anlamında hizmet akdi yoktur ama bir hizmet vardır ve bu vekalet ilişkisi kapsamına giren hizmettir ve uygulanacak zamanaşımı bk 126/4 e göre 5 yıldır.Ayrıca hizmeti değillemek için verdiğiniz sinema örneği gibi örnekler hizmettir ve vekalet vardır
|
12-04-2007, 12:44 | #17 |
|
Yargıtay HGK 2001/4-595E. 2001/643K. 26.09.2001 tarihli kararından..
'İkinci ilişki ise sözleşme ilişkisi olup, bunun üzerinde de durmakta yarar vardır. Kişinin yaşam ve sağlığı onun kişisel değerlerini oluşturur. Kişilik hakkının koruduğu bu değerlere el atılması ancak tıbbi tedavi amacıyla ve doktorla hasta arasında oluşturulan bir sözleşmeyle yani izinle mümkündür. Bir hastaya tedavi amacıyla yapılan el atma ve yardım bir özel hukuk ilişkisi olan vekalet sözleşmesinin varlığını gerektirir. Tıbbi yardımın yapıldığı yer, doktorun görev ve sıfatı sonucu değiştirmeyeceği gibi doktor nerede ve ne sıfatla olursa olsun tıbbi el atma ve yardım yapma yetkisini kamu kurallarından değil hasta ile yaptığı özel hukuk sözleşmesinden alır.' Her hukuki işlemi vekalet kapsamına sokmak mümkün değildir. Yukarıdaki karar metnini irdelersek, güven gerektiren bir ilişkinin varlığı - Kişinin yaşamı ve sağlığı gibi kişisel değerleri üzerinde işlem yapılması gibi unsurlar arandığını görüyoruz. Bununla ilgili bir İBK vardı gibi hatırlıyorum ama şu an için bulamadım. Sinemada film izlemekle vekalet akdi arasında buradaki unsurlar bakımından bir benzerlik kurmak söz konusu olmadığı gibi GSM hizmeti ile bir benzerliği de bulunmamaktadır. |
12-04-2007, 16:18 | #18 |
|
çok teşekkür ediyorum cevaplarınız için .10 yıllık zamanaşımında ikna oldum sanırım.
Yalnız şu zar genel anlamda soruyorum başlatılmış bir takip hakkında gereği yapaılmayıp bu 10 yıllık zamanaşımı süresi içinde yeni takip yapaılar mı ya da yeni dava açabilir miyiz? |
13-04-2007, 02:16 | #19 |
|
İcra takibini takipsiz bırakmak, alacaktan feragat anlamı taşımayacağından yeni takip yapılabilir. Ancak eski takip dosyasının numarasını tespit ederseniz derdestlik itirazında bulunabilirsiniz. Bu durumda ikinci takip derdestlik sebebiyle iptal edilebilecektir. Ne yapıp edip, o dosyayı bulun..
Ayrıca aşağıdaki kararın da dava dava açılırsa işinize yarayabileceğini düşünüyorum. T.C. YARGITAY 13.Hukuk Dairesi Esas: 2005/11099 Karar: 2005/17357 Karar Tarihi: 24.11.2005 ÖZET : Davacı, cep telefonu abonesi olan davalının borcunu ödemediğini, bu nedenle hakkında yapılan icra takibinde asıl alacağı kabul etmesine rağmen, faize itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece, diğer telefon şirketlerinin uyguladığı faiz oranlarının dava konusu olan fatura tarihindeki ortalamasının hesaplanması, o dönemdeki diğer ekonomik etkenlerde dikkate alındığında uygulanan faiz oranının haksız ve fahiş olup olmadığının bilirkişi aracılığıyla araştırılması ve sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi yürütülmesine karar verilmesi bozma nedenidir. (4077 S. K. m. 6) Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibariyle red edilmesi üzerine edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü: Karar: Davacı, cep telefonu abonesi olan davalının borcunu ödemediğini, bu nedenle hakkında yapılan icra takibinde asıl alacağı kabul etmesine rağmen 1.078.113.193 TL' lik kısma itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren Merkez Bankasınca belirlenen değişen oranda reeskont faizi yürütülmesi kaydıyla takibin devamına, fazla talebin reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki abone sözleşmesinin 5.1.6. maddesinde, faturada belirtilen son ödeme tarihini geçen ödemeler için uygulanacak faiz oranlarının, abonelere gönderilen faturalarda bildirileceği belirtilmiş olup, davalıya gönderilen faturalarda bu faiz oranının aylık % 8 üzerinden günlük olarak hesaplanacağı açıklanmıştır. Mahkemece de kabul edildiği gibi, 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı T.K.H.K.nun 6. maddesi gereğince "satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyiniyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar, tüketici için bağlayıcı değildir." Bu durumda mahkemece diğer telefon şirketlerinin uyguladığı faiz oranlarının dava konusu olan fatura tarihindeki ortalamasının hesaplanması o dönemdeki diğer ekonomik etkenlerde dikkate alındığında uygulanan faiz oranının haksız ve fahiş olup olmadığının bilirkişi vasıtası ile araştırılması ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sözleşmedeki şartın geçersiz olduğu açıklanıp işlemiş faiz talebinin tümden reddi ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren reeskont faizi yürütülmesine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 24.11.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları ************************************** |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Eşden habersiz cep telefonuna konuşmalarının kaydı hukuken geçerli bir delil mi? | ruze | Meslektaşların Soruları | 12 | 01-02-2013 11:16 |
Mevduata uygulanacak en yüksek faiz oranları | Av.Yasemin Işık | Meslektaşların Soruları | 4 | 23-12-2009 16:36 |
borca kısmi itiraz | aes | Meslektaşların Soruları | 3 | 29-03-2007 15:21 |
Kurmaylık Modeli Hakimlere De Uygulanacak | Armağan Konyalı | Hukuk Haberleri | 0 | 14-01-2004 20:24 |
Borca İtiraz | AVDILEK | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 18-02-2002 00:20 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |