|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-10-2007, 13:02 | #1 |
|
ilamsız takiple ilgili bir soru
Sayın Meslektaşlarım;
marangoz olan müvekkil 2005 senesinde bir müşterisine mutfak dolabı yapıyor ve iyiniyeti nedeni ile müşterinin defalarca kendisini ; borcu ödeyeceği konusunda oyalaması neticesinde açık hesaba dayanan bu alacağı tahsil edemiyor. Alacak miktarı 450.00 YTL ; elimizde fatura ,senet v.s. hiçbir belge yok.başlatacağımız ilamsız takip sonrasında karşılaşmamız kuvvetle muhtemel olan ; borcum yoktur itirazına karşı açacağımız itirazın iptali davasında taraflar arasındaki bu temel ilişkiyi tanık vasıtasıyla ispatlamamız mümkün.Fakat ; söz konusu hizmet ilişkisinin fatura ile belgelendirilmemiş olması bizim aleyhimize bir durum yaratır mı ?Konu ile ilgili görüş ve yardımlarınıza ihtiyacım var. Saygılarımla.. |
01-10-2007, 13:17 | #2 |
|
Arkadaşlar,Aynı konuya bende ekleyeyim.İlamsız takipten önce yeni tarihli fatura kesilse nasıl olur?Maliye açısından ve borçlunun itirazı açısından değerlendirirseniz sevinirim.Herkese iyi çalışmalar.
|
01-10-2007, 15:21 | #3 |
|
Sayın Av. Gzm,
Tanıkla ispat sınırının altında bir miktar olduğu için tanıkla ispat edemezsiniz. Ancak siz yinede talepte bulunun karşı taraf muvaffakat ederse tanıklarınızı dinletebilirsiniz. |
01-10-2007, 15:42 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
sayın elvan kalkıcı; sanırım senetle ispat sınırının altında bir miktarda demek istediniz.460.00YTL olan senetle ispat sınırının altında bir rakam olduğu için tanıkla ispatlanmasında bir problem çıkmayacaktır kanaatindeyim.. Saygılarımla.. |
01-10-2007, 16:33 | #5 |
|
sizin fatura kesip buna dayanarak ilamsız takip yapmanız yerinde olacaktır.İtiraz olabilir de olmayabilir de aynı zaman da yargılama sırasında tanık dinletemiyo olsanız bile yemin teklif edebilsiniz.
|
01-10-2007, 16:49 | #6 |
|
fatura kesmemiz imkansız.
taraflar arasındaki hukuki ilişki 2005 yılında vuku bulmuş.bedel ödenmediğinden müvekkil fatura kesmemiş.ayrıca akdi ilişkinin miktarına bakacak olursak senetle ispat sınırının altında kalan bir miktar olduğunu rahatça görebiliriz. |
01-10-2007, 18:46 | #7 |
|
Merhaba,
Madde 288 - (Değişik madde: 16/07/1981 - 2494/20 md.)
Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri dörtyüzmilyon lirayı geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir.(*) Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma (ibra) gibi herhangi bir sebeple dörtyüzmilyon liradan aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.(*) [Copyright © CD MEDYA YAZILIM - Corpus™ Mevzuat ve İçtihat Programı] Madde 292 - Senetle ispatı lazımgelen hususlarda tahriri bir mukaddimei beyyine mevcut olursa şahit istimaı caizdir. Mukaddimei beyyine müddeabihin tamamen sübutuna kafi olmamakla beraber bunun vukuuna delalet eden ve aleyhine ibraz edilmiş olan taraf canibinden verilen evrak ve vesaiktir. [Copyright © CD MEDYA YAZILIM - Corpus™ Mevzuat ve İçtihat Programı] Madde 293 - Aşağıdaki hallerde her halde şahit ikame olunabilir: 1 - Usul ve füru, birader ve hemşire veya karı koca ve kayınpeder ve valide ile damat ve gelin arasındaki muameleler, 2 - Cürümden mütevellit olsun olmasın tazminatı müstelzim fiiller, 3 - Yangın veya kazayı bahri veyahut düşman istilası gibi senet alınması gayrimümkün veya fevkalade müşkül hallerde yapılan muameleler. 4 - Halin icabına ve iki tarafın vaziyetlerine nazaran senede raptı müteamil olmıyan muameleler, 5 - Akitlerde hata, hile, gabin, cebir ve ikrah vukuu. [Copyright © CD MEDYA YAZILIM - Corpus™ Mevzuat ve İçtihat Programı] Konu ile ilgili mevzuat hükümleri bunlar. Bu durumda:1-Delil başlangıcı varsa tanık dinletebilirsiniz. Delil başlangıcı olarak fotoğraf, görüntü veya ses kaydı ilk aklıma gelenler. (zor ihtimal tabi) 2-Olayınızda hile iddiası ileri sürülmesinin koşulları var mıdır acaba? 3-Bir delil tespiti talebiyle müvekkiliniz tarafından yapılmış olan dolap keşif yapılmak suretiyle karşı tarafın yeddinde tespit edilir ve bu tespit esnasında dolapta dolabı müvekkilinizin yaptığına dair bir etiket veya emare tespit edilebilirse bu da sizin lehinize çok önemli bir delil (en azından delil başlangıcı) olur ve tanık deliliyle birleşince de ispat sorununu çözer diye düşünüyorum. (Bir çok üretici ürettiği mallara üretenin kendileri olduğunu belirtir bir işaret koyarlar acaba müvekkiliniz yapmış mıdır?) Tespit esnasında hakime bu dolabı kime yaptırdığını, kimden aldığını karşı tarafa sordurabilirsiniz hazırlıksız yakalanan karşı taraf doğruyu söylerse bu ikrar niteliğinde bir delildir.Sorun yine çözülmüş olabilir. (Davanızla aynı mahiyyete bir klima alacağını dava etmidin önce borçlunun evindeki klimayı tespit ettirdiğimizde hakimin sorusu üzerine borçlu klimayı müvekkil firmanın taktığını ikrar ettiğinden alacağı tahsil etmiştik) Başarılar. |
01-10-2007, 19:35 | #8 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Selamlar;
Bilindiği üzere ;
Fatura düzenlenmemiş olmasının asıl sebebi kanaatimce; 2005 yılı mali döneminde fatura düzenleme zorunluluğunun 480 YTL üzeri miktar için söz konusu olması olabilir. Saygılarımla... |
01-10-2007, 21:13 | #9 |
|
ilamsız takiple ilgili bir soru
Burada tartışma yanlış bir yöne kayıyor.
Belli bir miktarın üstündeki HUKUKİ İŞLEMLER tanıkla kanıtlanamaz. Burada bir hukuki fiil söz konusudur. Bu nedenle her tür kanıtla kanıtlarsınız. Vergi dairesi ile çıkabilecek sorunlar konusunda bir şey diyemeyeceğim. Saygılar |
02-10-2007, 08:05 | #10 |
|
O halde hizmet bedelinin tahsili amacı ile bir ilamsız takip yaptığımda ve itirazla karşılaştığımda itirazın iptali davası ile itirazı bertaraf etmek yolunu mu seçmeliyim yoksa direkt bir alacak davası mı açmalıyım?
|
02-10-2007, 09:32 | #11 |
|
Hukuki fiil, insan iradesinin ürünü olan ve kendisine hukuki sonuçlar bağlanan olaylardır.Sizin olayınızda da iradeyle yapılmış bir marangozluk işi vardır.Kanımca; bu fiili (işi)müvekkilinizin yaptığını, fiil nedeniyle müvekkilinizin alacağı olduğunu ve alacağını alamadığını ispatlamak için elbette ki yazılı delile ihtiyacınız yoktur; ancak bu iş karşılığında müvekkilinizin alacağını alamadığını ispat için devreye Humk 288 girer.1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun ek 4.maddesi gereğince, görev, kesin hüküm, istinaf,
temyiz, Yargıtayda duruşma, senetle ispata ve sulh mahkemelerindeki taksim davalarında muhakeme usulünün belirlenmesine ilişkin maddelerdeki parasal sınırlar 2007 yılı için Maliye Bakanlığının ilan ettiği yeniden değerleme oranı olan %7.18 oranında arttırılarak aşağıdaki miktarlara yükseltilmiştir. Buna göre 01.01.2007 tarihinden itibaren; HUMK m8 b(1) -GÖREV(sulh-asliye) =5.910YTL 288 f 1-2 m 29 - SENETLE İSPAT =469YTL m 427 f 2-3-4 - KESİN HÜKÜM =1.178YTL M 427 F 5 -TEMYİZDE DURUŞMA =11.830YTL m 438 f 1 - TEMYİZDE DURUŞMA =11.830YTL m 440 f 3 b(1) -KARAR DÜZELTME =7.098YTL m 566 f 1 -BASİT USUL = 5.910YTL Görüleceği gibi senetle ispat sınırı artık eski metindeki gibi 400 YTL değil, 469 YTL ye yükseltilmiştir. Sizin alacağınız 450 YTL olduğu için senetle ispat sınırının altında kalmaktadır. Dolayısıyla sözkonusu alacağınız gerek hukuki fiil olarak adlandırılsın gerekse hukuki işlem olarak adlandırılsın, senetle ispat kuralı karşısında farklı bir durum olmayacak ve hem işi müvekkilinizin yaptığı hususunda hem de yapılan iş karşılığında parasını alamadığı hususunda tanık dinletebilirsiniz ve yazılı belgeye ihtiyacınız olmaz.Bir de yemin teklifi kalıyor, o da karşı tarafın vicdanına kalmış birşey... Başarılar.. |
02-10-2007, 09:36 | #12 |
|
merhaba
İtirazın iptali davasının açılması normal bir eda davası gibidir. Bu dava takip alacaklısı tarafından, itiraz eden takip borçlusuna karşı açılır.
İtirazın iptali davası yargılama usulü bakımından Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’ndaki genel hükümlere tabidir. İtirazın iptali davasında uyuşmazlığın niteliği ve bununla bağlantılı olarak görevli mahkemenin türüne göre yargılama usulleri farklılık gösterir. Görevli mahkeme, iş mahkemesi ise sözlü yargılama usulü; sulh hukuk mahkemesi ise basit yargılama usulü; asliye hukuk (ticaret) mahkemesi ise yazılı yargılama usulü uygulanır. Hâkim yargılamaya başlarken dava şartlarını incelemekle yükümlüdür. Ayrıca ileri sürülmüşse ilk itirazları ve esasa ilişkin savunmaları inceler. Medeni Kanunumuzun 6. maddesine göre kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür. Bu genel hüküm gereği itirazın iptali davasında alacaklı, alacağının varlığını ve miktarını ispatla yükümlüdür. İtirazın iptali davasında, ispat vasıtaları bakımından genel hükümler uygulanacağı için, hukuki ilişkinin niteliğine göre; genel hükümler çerçevesinde tanık dinletmek, yemin teklif etmek, senet ve sözleşme ibraz etmek, ticari defter kayıtları üzerinde inceleme yapmak ve diğer ispat vasıtalarından yararlanmak mümkündür. |
02-10-2007, 10:11 | #13 |
|
[Tabiki karşı tarafın muvafakatıyla tanıkla ispatın mümkün olduğu gözetilecek olursa ve karşı taraf tanık dinletmenize muvafakat etmeyip elinizdeki dava bakımından çok önemli olan bu delili kullanamazsanız davayı kaybedebilirsiniz.
Bu olayda tanıkla ispat için karşı tarafın muvafakatı gerektiğine ilişkin düşünceniz neye dayanıyor? |
02-10-2007, 14:55 | #14 |
|
ilamsız takiple ilgili bir soru
Her iki şekilde de (doğrudan dava veya takip) davranmak hakkına sahipsiniz.
Saygılar |
02-10-2007, 23:09 | #15 |
|
eğer davayı kazanıp parayı karşı taraftan tahsil ederseniz ve karşı tarafta müvekkilinizi maliyeye ihbar ederse tahsil ettiğinizi maliyeye verirsiniz.Kolay gelsin
|
03-10-2007, 02:05 | #16 |
|
ilamsız takiple ilgili bir soru
Ben sayın seçil kadar umutsuz değilim.
Vergi sisteminin temel ilkelerinden birisi verginin kazançla doğmasıdır. Vergi davaları ile iki defa kendim için uğraştım be nedenle fazla bilgi sahibi değilim. KDV işin yapıldığı, gelir vergisi gelirin elde edildiği zaman doğar gibi bir anlayış anımsıyorum ama tersinin savunulabileceğini (kdv anlamında) düşünüyorum dediğim gibi incelemediğim bir konu vergi meselesi ama diğer yandan arkadaşımızı da umutsuzluğa sevketmek istemem burada hemen akla bir soru gelir. faturasız iş yapan kusurlu da faturasız iş yaptıran kusursuz mu. Faturası kesilmediğini niye bu kadar zaman beyan etmedi? Saygılar |
03-10-2007, 11:21 | #17 |
|
alacak davası
Doğrudan ilamsız takip yapıldığında ve itirazla karşılaşıldığında itirazın kaldırılması davasında dava konusu miktar takip çıkışı olan 450,00 YTL ve takip tarihine kadar işleyen faiz toplamından ibaret olacaktır.Dava konusu senetle ispat sınırının üzerine çıkacaktır.Halbuki doğrudan alacak davası açıldığında dava konusu faizsiz rakam olacaktır.Bu da senetle ispat sınırının altında olduğundan rahatlıkla tanık dinletebilirsiniz.
"Hatalıysam bildirin" |
03-10-2007, 23:10 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
|
03-10-2007, 23:19 | #19 | |||||||||||||||||||||||
|
Bence daha önemli bir nokta olayımızda icra takibinin açıldığı tarihe kadar faiz istenemeyecek olmasıdır. Zira o tarihe kadar temerrüt unsuru gerçekleşmemiştir.Temerrüt ancak icra takibinin açılması ile gerçekleşmiş olur. |
03-10-2007, 23:30 | #20 |
|
ilamsız takiple ilgili bir soru
Öncelikle yukarıda belirttiğim hatanın tartışılmaya devam edildiğini görüyorum.
Bir işin yapılması hukuki fiildir. Bu her türlü kanıtla kanıtlanabilir. Ödemenin yapılması hukuki işlemdir. Sadece yazılı belge ile kanıtlanabilir. (sınırlar tartışma dışı) Sayın seçil; Fatura (doğru açık fatura düzenleyip şüpheli alacaklara kaydetmesi gerekirdi. Ancak burada vergi kaybı olmadığı için usulsüzlük doğabilir diye düşünüyorum) ve faiz hakkındaki (ihtarla temerrüdün oluşacağı konusundaki ayrık fikrimi koyarak) görüşlerinize katılıyorum. Benim ifade etmek istediğim şey şikayet edenin de ceza tehdidi altında kalabileceği idi. Saygılar. |
04-10-2007, 02:03 | #21 |
|
şüpheli alacağa konabilmesi için acız vesikası yada yokluk belgesinin alınması gerek. saygılarımla...
|
04-10-2007, 07:40 | #22 |
|
peki size böyle bir alacağı tahsil etmeniz talebiyle gelen müvekkile ne derdiniz?işi alır mıydınız?
|
04-10-2007, 09:02 | #23 |
|
Evet, kesinlikle alırdım.
tabi öncelikle müvekkilin masrafı karşılaması ve davanın kaybedileceği ihtimalini bilmesi gerekir. Bence kaybedecek birşey yok. Şansınızı deneyin derim. Kolay gelsin! |
04-10-2007, 16:12 | #24 |
|
Öncelikle; ihtaname keşide etmenizi öneririm,
|
05-10-2007, 09:15 | #25 | |||||||||||||||||||||||
|
Sn Av. Hatice Çolak, Senetle ispat zorunluluğunu düzenleyen HUMK m. 288/: "Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ...... 'yi geçiyorsa senetle ispat edilmesi zorunludur." demektedir. Dolayısıyla nasıl ki mahkemelerde görev sınırı belirlenirken asıl alacak miktarı göz önünde bulunduruluyor ise, senetle ispat sınırı da belirlenirken asıl alacak miktarı göz önünde tutulmalıdır. Böyle olunca da olası bir itirazın iptali davasında alacak miktarının takip tarihine kadar işleyen faiziyle birlikte istenecek olmasının, senetle ispat kuralının üzerinde bir rakama çıkıldığından bahisle alacağın ispatında tanık dinletilemeyeceği görüşünüze katılmıyorum. Saygılar. |
05-10-2007, 11:49 | #26 |
|
Farzedelim ilamsız takibi başlattınız ve karşı taraf itiraz etti, siz de itirazın iptali davası açtınız. itirazın iptali davaları genel hükümlere göre görülen davalar olduğu için öncelikle hakların ispatı gerekecektir.
tartışma yanlış yönde... Burada ispat edilmesi lazım gelen hususlar sırayla şunlardır: 1-)bu mutfak dolapları müvekkiliniz marangoz tarafından mı yapıldı yoksa başka bir marangoz tarafından mı yapıldı? Bunun ispatı her türlü delil ile mümkündür. Senet, tanık v.s. Zira burada ispatı lazım gelen bu husus bir hukuki fiildir. Şimdi burada işin müvekkiliniz tarafından yapıldığını tanık ile ispat ettiğinizi kabul ediyoruz ve bir sonraki safhaya geçiyoruz. 2-)Bu işin bedelinin ne kadar olduğu hususu. İşte burada da her iki taraf bu işin bedelinin ne kadar olduğuna dair iddialarını ancak yazılı delile, yani senede (yazılı sözleşmeye) isnat etmek mecburiyetindeler. müvekkiliniz dedi ki "bu işi yapmak için 2.000,00 YTL'ye anlaştık". Karşı taraf dedi ki "hayır bu işi 1.000,00 YTL'ye yapacaktı marangoz". işte bu durumda her iki taraf ücret konusunu yazılı bir delile dayandırmak zorundadır. Her iki taraf da yazılı delil ile ücret miktarını ispat edemezse, mahkeme keşif ve bilirkişi incelemesi ile yapılan işin değerini tespit ettirir. Bilirkişinin tuttuğu raporda netice itibari ile belirtilen miktar, bu işin yapılması için taraflar arasında kararlaştırılan miktar olarak kabul edilir. Mesela, bilirkişi raporunda dedi ki: bu iş 3.000, YTL'ye yapılır. Mahkeme yapılan işin değerinin bu olduğuna kanaat getirecek. 3-) (a)Bilirkişi raporunda takdir edilen miktar sizin açtığınız davada talep ettiğiniz miktardan büyük ise, taleple bağlılık ilkesi mucibince ancak kendi talebinizin miktarı üzerinden davaya devam edebilirsiniz. fakat bilirkişi raporunda belirtilen miktarı talebiniz olarak Islah edebilirsiniz. Bunun için ıslah harcını yatırmanız gerekir. (b) Eğer bilirkişi raporundaki miktar sizin talep ettiğiniz miktardan küçük ise, yapılacak bir şey yok, raporda belirtilen miktar kadar müvekkiliniz lehine karar verilecektir. 4-) Bilirkişi raporu ile, işin bedeli netleşince ispat yükü, işi yaptıran karşı tarafa geçecek. Yani, raporda belirtilen bu miktar parayı sizin müvekkile ödediğini ancak ve ancak yazılı bir belge ile ispat etmek zorundadır. Müvekkilinize herhangi bir ödeme yaptığını yazılı bir delille ispat edemezse işi yaptıran, kısmi ödeme dahi yapmış olsa daha önceden, bilirkişi raporunda belirtilen bedelin hepsini karşı tarfatan almanıza karar verilecektir. 5-) Karşı taraf icra takibine karşı itirazında, doğrudan "böyle bir borcum yok" deyip hukuki ilişkiyi inkar etmişse, mahkeme %40 icra inkar tazminatına hükmedecektir. Ama "borcum bu kadar değil, itiraz ediyorum" demişse hukuki ilşkiyi inkar etmeyip sadece miktara itiraz ettiği için inkar tazminatına hükmedilemez. zira alacak miktarı likit olmayıp, miktarın tespiti yargısal bir süreç gerektirmektedir. Netice: Burada mühim olan mutfak dolaplarını müvekkilinizin yapıp yapmadığının her türlü delil ile ispatının mümkün olduğu, yapılan işin bedelinin bilirkişi tarafından tayin edileceği, tayin edilen bedelin müvekkilinize verilip verilmediğini karşı tarafın ancak yazılı bir delille ispatının mümkün olduğudur. saygılarımla. |
07-10-2007, 02:29 | #27 |
|
ilamsız takiple ilgili bir soru
Sayın seçil KDV konusunda bir tartışma var. Bu konuda ısrarlı değilim. Ama gelir vergisi konusunda söylediklerimde ısrarlıyım. Elde edilmemiş gelirin vergisi olkamaz.
aygılar. |
07-10-2007, 14:31 | #28 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Erdoğan, mesajımda gelir vergisi ödeneceğine ilişkin bir cümlem yok. KDV yönünden ise konu tereddüdü gerektirmeyecek kadar açık.KDV de vergiyi doğuran olay mal yada hizmetin teslimidir. |
07-10-2007, 15:29 | #29 |
|
Bu forumu tanıkla ispat sınırının ne kadar olduğunu araştıran birisi okuduysa, kafası iyice karışmıştır. Çünkü en az 3 farklı rakam verilmiş. Doğru rakamlar için!
|
07-10-2007, 16:45 | #30 | |||||||||||||||||||||||
|
Sn.Av.GZM
Takvim başı tarihte fatura kesilerek APS ile tebligat yapılsın aynı ayın 25 ne kadar menfi bir itiraz olmaz ise fatura karşılığı icra dosyasını işleme konur.Müsbet bir itiraz olursa Dava açılmıyacaksa aynı fatura iptali yapılarak,kdv ve gelir vergisinden sorumlu olunmaz. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
marka hukuku ile ilgili bir soru | ilksan | Meslektaşların Soruları | 5 | 14-03-2011 16:27 |
kooperatifle ilgili bir soru... | Av.Bülent Özkan | Meslektaşların Soruları | 2 | 30-07-2007 10:54 |
Acentelik ile ilgili bir soru | a.lawyer | Meslektaşların Soruları | 2 | 16-01-2007 17:30 |
İcra ile ilgili bir soru | Y£LİZ | Hukuk Soruları Arşivi | 5 | 19-12-2006 11:54 |
Boşanma ilgili bir soru | arzaplı | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 06-05-2006 15:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |