Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

DAVA AÇARKEN-Dava- Şartı-Konusu-Değeri-Çeşidi

Yanıt
Old 14-10-2011, 08:09   #1
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan DAVA AÇARKEN-Dava- Şartı-Konusu-Değeri-Çeşidi

Sayın meslektaşlarım,

Bilindiği gibi, "Dava açılırken kazanılır veya kaybedilir".

HMK.'nu anlamak, yorumlamak,uygulamak konusunda sitemizde açılmış çeşitli başlıklar var.

Dava açılırken bilmemiz gereken en önemli maddelerin bir başlık altında toplanmasının yararlı olacağını düşündüm.

Katılımlarınızla konu zenginleşip, somutlaşacaktır.

Saygılarımla


DAVA AÇARKEN:

Dava şartları

MADDE 114- (1) Dava şartları şunlardır:
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.

Dava dilekçesinin içeriği
MADDE 119-
(1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:

d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.

g) Dayanılan hukuki sebepler.

ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.

(2) Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.

Dava Çeşitleri

1)Eda davası
MADDE 105-

2)Tespit davası
MADDE 106-

3)Belirsiz alacak ve tespit davası
MADDE 107-

4)İnşaî dava
MADDE 108-

5)Kısmi dava
MADDE 109-

6)Davaların yığılması
MADDE 110-

7)Terditli dava
MADDE 111-

8)Seçimlik dava
MADDE 112-

9)Topluluk davası
MADDE 113-
Old 14-10-2011, 08:28   #2
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Sayın meslektaşlarım,

Bilindiği gibi, "Dava açılırken kazanılır veya kaybedilir".

HMK.'nu anlamak, yorumlamak,uygulamak konusunda sitemizde açılmış çeşitli başlıklar var.

Dava açılırken bilmemiz gereken en önemli maddelerin bir başlık altında toplanmasının yararlı olacağını düşündüm.

Katılımlarınızla konu zenginleşip, somutlaşacaktır.

Saygılarımla


DAVA AÇARKEN:

Dava şartları

MADDE 114- (1) Dava şartları şunlardır:
h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.

Dava dilekçesinin içeriği
MADDE 119-
(1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:

d) Davanın konusu ve malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, dava konusunun değeri.

g) Dayanılan hukuki sebepler.

ğ) Açık bir şekilde talep sonucu.

(2) Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde, hâkim davacıya eksikliği tamamlaması için bir haftalık kesin süre verir. Bu süre içinde eksikliğin tamamlanmaması hâlinde dava açılmamış sayılır.

Dava Çeşitleri

1)Eda davası
MADDE 105-

2)Tespit davası
MADDE 106-

3)Belirsiz alacak ve tespit davası
MADDE 107-

4)İnşaî dava
MADDE 108-

5)Kısmi dava
MADDE 109-

6)Davaların yığılması
MADDE 110-

7)Terditli dava
MADDE 111-

8)Seçimlik dava
MADDE 112-

9)Topluluk davası
MADDE 113-



Davalı açısından da "cevap dilekçesinin" önemini vurgulamak adına ..

İlk İtirazlar

Konusu

MADDE 116- (1) İlk itirazlar aşağıdakilerden ibarettir:
a) Kesin yetki kuralının bulunmadığı hâllerde yetki itirazı.
b) Uyuşmazlığın tahkim yoluyla çözümlenmesi gerektiği itirazı.
c) İş bölümü itirazı.


İleri sürülmesi ve incelenmesi

MADDE 117- (1) İlk itirazların hepsi cevap dilekçesinde ileri sürülmek zorundadır; aksi hâlde dinlenemez.
(2) İlk itirazlar, dava şartlarından sonra incelenir.
(3) İlk itirazlar, ön sorunlar gibi incelenir ve karara bağlanır.


Cevap Dilekçesi

Cevap dilekçesinin verilmesi

MADDE 126- (1) Davalı, cevap dilekçesini, davanın açılmış olduğu mahkemeye verir.
(2) Cevap dilekçesine davacı sayısı kadar örnek eklenir.
(3) Cevap dilekçesi, havale edildiği tarihte verilmiş sayılır.
(4) Cevap dilekçesinin örneği mahkeme tarafından davacıya tebliğ edilir.


Cevap dilekçesini verme süresi

MADDE 127- (1) Cevap dilekçesini verme süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak, durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus olmak ve bir ayı geçmemek üzere ek bir süre verilebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir.


Cevap dilekçesinin içeriği

MADDE 129- (1) Cevap dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
a) Mahkemenin adı.
b) Davacı ile davalının adı, soyadı ve adresleri; davalı yurt dışında ise açılan dava ile ilgili işlemlere esas olmak üzere yurt içinde göstereceği bir adres.
c) Davalının Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası.
ç) Varsa, tarafların kanuni temsilcilerinin ve davacı vekilinin adı, soyadı ve adresleri.
d) Davalının savunmasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri.
e) Savunmanın dayanağı olarak ileri sürülen her bir vakıanın hangi delillerle ispat edileceği.
f) Dayanılan hukuki sebepler.
g) Açık bir şekilde talep sonucu.
ğ) Davalının veya varsa kanuni temsilcisinin yahut vekilinin imzası.
(2) 121 inci madde hükmü cevap dilekçesi hakkında da uygulanır.


Cevap dilekçesinde eksiklik bulunması

MADDE 130- (1) 129 uncu maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (c), (ç) ve (ğ) bentlerinin cevap dilekçesinde eksik olması hâlinde, bunun giderilmesi için hâkim tarafından bir haftalık süre verilir; eksikliğin bu süre zarfında da giderilmemesi hâlinde cevap dilekçesi verilmemiş sayılır.



Cevap dilekçesi verilmesinin sonucu

MADDE 131- (1) Cevap dilekçesinin verilmesinden sonra, cevap süresi dolmamış olsa bile ilk itirazlar ileri sürülemez.

Okuduğunuz için teşekkürler
Old 14-10-2011, 08:35   #3
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Hukuki yarar

Hukuki yararının bulunması (HMKm114-1-g):

Hukuki yarar nedir?

-Vatandaş: Hakkımı aramakta menfaatim varsa, bu hukuki yarar demektir.

-Yasa: menfaatini, ona uyan bir dava tipiyle araman gerekir, bir avukata danış.

-Avukat: Hukuksal sebeple, dava çeşitlerinden biri arasında ilişki kurabilir, dava şartını yerine getirirsem davayı açacağım.

Nedir hukuki yarar?
Old 14-10-2011, 08:45   #4
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR

 
Varsayılan

Borçlar Kanununda kendine özgü sözleşmler vardır hani hiçbir yazılı kalıba uymayan,vatandaşın sözleşme serbestisi çerçevesinde yaptığı(kanuna,ahlaka,adaba aykırı olanlar hariçkendine özgü dava çeşidi olamaz mı ya da hukuki yarar?
Old 14-10-2011, 08:55   #5
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

Alıntı:
Av.Nazife Eytemiş BAŞAR
Alıntı:
Borçlar Kanununda kendine özgü sözleşmeler vardır hani hiçbir yazılı kalıba uymayan,vatandaşın sözleşme serbestisi çerçevesinde yaptığı(kanuna,ahlaka,adaba aykırı olanlar hariç ;kendine özgü dava çeşidi olamaz mı ya da hukuki yarar?

Sayın BAŞAR,

1.Yasaya göre "kendine özgü" dava çeşidi olamıyor. Dava çeşitleri HMK.'de "sınırlı sayımla" belirtilmiş...

2.Hukuki yarar:

Hukukî yararın ne olduğu doktrin ve yargı kararlarına bırakılmış...
1.Doktrin =
2.Yargı Kararları=

Saygılarımla
Old 14-10-2011, 09:54   #6
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Hukuki yarar-2

Dar ve teknik anlamda hukukî yarar:

“…hukukî yarardan maksat, davacının sübjektif hakkına hukukî korunma sağlanması hususunda mahkemeye başvurmasında hâli hazırda hukuken korunmaya değer bir yararının bulunmasıdır. Bir başka ifadeyle, davacı hakkına kavuşmak için, hâli hazırda mahkeme kararına muhtaç bir konumda değilse onun hukukî yararının bulunduğundan söz etmek mümkün değildir.”

“Hukuki yarar” kavram ve tanımının önemi; bununla, “…dava kurumunun amaç dışı kullanılmasının önüne geçilmek” istenmesinden doğmaktadır.

Yasaya göre, davacının sübjektif hakkı; ancak, bu hakka uygun bir dava tipinin belirlenmesi ile hüküm altına alınabilecektir.

Biz avukatlar açısından “Güncel sorun” –şimdilik- ; hangi sübjektif hakkın, hangi dava tipiyle talep edileceği noktasındadır.
Old 14-10-2011, 10:10   #7
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nazife Eytemiş BAŞAR
Borçlar Kanununda kendine özgü sözleşmler vardır hani hiçbir yazılı kalıba uymayan,vatandaşın sözleşme serbestisi çerçevesinde yaptığı(kanuna,ahlaka,adaba aykırı olanlar hariçkendine özgü dava çeşidi olamaz mı ya da hukuki yarar?

Sözleşme türü ile Dava türü…

Hanya - Konya…
Old 18-10-2011, 09:24   #8
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Eda davası

Eda davası
MADDE 105- (1) Eda davası yoluyla mahkemeden, davalının, bir şeyi vermeye veya yapmaya yahut yapmamaya mahkûm edilmesi talep edilir.


HGK.E.2010/11-143,K.2010/196,T.31.3.2010

"Eda davası ile yalnız, maddi hukuka ilişkin bir talep hakkının yerine getirilmesi istenir ve bu çeşit davalara, maddi hukuk anlamında bir talep hakkı esas teşkil eder.

Bu çerçevede, eda davalarında davacının talep sonucu, davalının bir şeyi yapmaya ya da bir şeyi vermeye veya bir şeyi yapmamaya mahkum edilmesidir
( Üstündağ, Saim: Medeni Yargılama Hukuku, C.I-II, İstanbul 1997, s.274 vd., 314 vd.; Kuru, Baki-Arslan, Ramazan-Yılmaz, Ejder: Medeni Usul Hukuku, Ankara 1995, s.262 vd. ).

Öğreti, eda davalarında hukuki himaye bakımından menfaatin (hukuki yararın) varlığını asıl kabul etmektedir (Kuru,Baki-Arslan,Ramazan-Yılmaz,Ejder: a.g.e.,s.255). Ancak davacı, mahkemeye başvurup bir ilam almadan başka bir yol ile de, hakkına aynı güvenle kavuşabilmekte ise, artık dava açmakta hukuki yararı yoktur. "

Aynı karardan:

"Davacı/alacaklı tarafından açılan eda davası niteliğindeki alacak davasının açıldığı tarih itibariyle, davalı/borçlu hakkındaki icra takibi kesinleşmiştir. Dolayısıyla, davacı/alacaklı için, davalı/borçlu hakkında haciz isteme yetkisi doğmuştur. Bu yolla alacağına kavuşabilecek olan davacı/alacaklının, aynı amaca yönelik olarak, ayrıca eda davası niteliğinde alacak davası açmasında, hukuki yararı bulunmamaktadır."
Old 18-10-2011, 10:05   #9
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Sn. Av. Hulusi Metin,

Dava dilekçesinin içeriği
MADDE 119-
(1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur
g) Dayanılan hukuki sebepler?
Bana göre, hukuki sebepten maksat,dayanılan kanun maddeleridir. Burada "hukuki sebep" ibaresi değil de "dava sebebi"( dava sebebinden maksat VAKIALARDIR) ibaresi kullanılması gerekirdi. Zira, vakıaları(olayları) anlatmak taraflara, uygulanacak hukuki sebebi bulup, uyuşmazlığa uygulamak hâkime aittir.Hâkim, kanunları re'sen bulup, uygular. Saygılarımla...
Old 18-10-2011, 12:01   #10
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan 06Cumhur
Sn. Av. Hulusi Metin,

Dava dilekçesinin içeriği
MADDE 119-
(1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur
g) Dayanılan hukuki sebepler?
Bana göre, hukuki sebepten maksat,dayanılan kanun maddeleridir. Burada "hukuki sebep" ibaresi değil de "dava sebebi"( dava sebebinden maksat VAKIALARDIR) ibaresi kullanılması gerekirdi. Zira, vakıaları(olayları) anlatmak taraflara, uygulanacak hukuki sebebi bulup, uyuşmazlığa uygulamak hâkime aittir.Hâkim, kanunları re'sen bulup, uygular. Saygılarımla...

Kanunkoyucu Kanun'un 119/1-e maddesinde: "e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri." düzenlemesi ile belirttiğiniz kısmın yazılması gerektiğini vaz'etmiştir (HUMK m.179/1-3'e tekabül etmektedir). Maddenin "1-g" bendinde söylemek istediği ise evet kanun maddeleri/mevzuat dayanağıdır (HUMK m.179'da: "...4. Hukuki sebeplerin özeti..." şeklinde belirtilen kısım). Hakimin HMK m.33'teki (Hâkim, Türk hukukunu resen uygular.) düzenlemesi, dava dilekçesinde, davacının hukuki sebepleri "göstermemesi gerektiği" şeklinde yorumlanamaz (diye düşünüyorum )

Saygılar...
Old 18-10-2011, 12:06   #11
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan

m.119/1-g) Dayanılan hukuki sebepler.

Madde gerekçesinden:
Tarafların kanunî temsilcilerinin ve davacı vekilinin kimlik ve adres bilgilerinin bulunması, davanın konusunun ne olduğu, davacının iddiasının dayanağı olan vakıaların neler olduğu, davanın hukukî sebepleri, açık bir şekilde istem sonucunun ve davacının varsa kanunî temsilcisinin veya vekilinin, dava açma iradesini ortaya koyan imzasının dava dilekçesinde bulunması esası 1086 sayılı Kanunun konuya ilişkin düzenlemesi, yerleşik uygulama ve anlayışa uygun olarak muhafaza edilmiştir.
Old 18-10-2011, 12:17   #12
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Kanunkoyucu Kanun'un 119/1-e maddesinde: "e) Davacının iddiasının dayanağı olan bütün vakıaların sıra numarası altında açık özetleri." düzenlemesi ile belirttiğiniz kısmın yazılması gerektiğini vaz'etmiştir (HUMK m.179/1-3'e tekabül etmektedir). Maddenin "1-g" bendinde söylemek istediği ise evet kanun maddeleri/mevzuat dayanağıdır (HUMK m.179'da: "...4. Hukuki sebeplerin özeti..." şeklinde belirtilen kısım). Hakimin HMK m.33'teki (Hâkim, Türk hukukunu resen uygular.) düzenlemesi, dava dilekçesinde, davacının hukuki sebepleri "göstermemesi gerektiği" şeklinde yorumlanamaz (diye düşünüyorum )

Saygılar...

Mahkemeden hakkını arayan davacı, ancak olayları bilecektir. Hukuki sebepleri bilmek gibi bir uzmanlığı bulunmadığına göre;
Yine tekrar ediyorum; Hukuki nitelendirme hâkime aittir. Davacı veya davalı vekilinin ileri sürdüğü hukuki sebep mahkemeyi bağlamaz. Madem ki, 1086 s. kanundaki esas muhafaza edilmiştir, o halde;
Hukuki sebepler (nedenler) : TMK, BK, HMK, Av.Kanunu ve ilgili mevzuat.
Saygılarımla...
Old 18-10-2011, 12:27   #13
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan 06Cumhur
Mahkemeden hakkını arayan davacı, ancak olayları bilecektir. Hukuki sebepleri bilmek gibi bir uzmanlığı bulunmadığına göre;
Yine tekrar ediyorum; Hukuki nitelendirme hâkime aittir. Davacı veya davalı vekilinin ileri sürdüğü hukuki sebep mahkemeyi bağlamaz. Madem ki, 1086 s. kanundaki esas muhafaza edilmiştir, o halde;
Hukuki sebepler (nedenler) : TMK, BK, HMK, Av.Kanunu ve ilgili mevzuat.
Saygılarımla...

"119. maddedeki" düzenlemede koyulaştırdığım kısımlarla ilgili bir içerik/açıklama/iddia/düzenleme göremedim. Kanun:

* davacı olayları bilmeyecektir,
** hukuki sebepleri bilmek konusunda uzman olmalıdır,
*** davacı ve/veya davalının (vekillerinin) ileri sürdüğü hukuki sebepler mahkemeyi bağlar

mı demiş???

HMK m.119/2: "Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde..."

Saygılar...
Old 18-10-2011, 13:43   #14
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
"119. maddedeki" düzenlemede koyulaştırdığım kısımlarla ilgili bir içerik/açıklama/iddia/düzenleme göremedim. Kanun:

* davacı olayları bilmeyecektir,
** hukuki sebepleri bilmek konusunda uzman olmalıdır,
*** davacı ve/veya davalının (vekillerinin) ileri sürdüğü hukuki sebepler mahkemeyi bağlar

mı demiş???

HMK m.119/2: "Birinci fıkranın (a), (d), (e), (f) ve (g) bentleri dışında kalan hususların eksik olması hâlinde..."

Saygılar...

Ben hangi hukuki sebebe dayandığımı açıkça belirtiyorum . Ayrıca HMK.m.33 diye ekliyorum..
Old 18-10-2011, 13:57   #15
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Adnan Koray
Ben hangi hukuki sebebe dayandığımı açıkça belirtiyorum . Ayrıca HMK.m.33 diye ekliyorum..

Üstad, yeni HMK'ya göre, zamanaşımı def'inin durumu nedir?
Old 18-10-2011, 14:08   #16
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Kural olarak bir duruşma (ön inceleme duruşması) yapılmasını da gerektiren (m. 140) ön inceleme aşamasında aşağıdaki iş ve işlemler gercekleştirilecektir (m. 137):

• Dava şartları ve ilk itirazlar incelenecektir (m. 138);
• Zamanaşımı ve hak düşürücü süreler hakkında karar verilecektir (m.142);
• Uyuşmazlık konusu tam olarak belirlenecektir (m. 140);
• Tarafların delillerini sunması ve delillerin toplaması için gerekli işlemler yapılacaktır (m. 140);
• Tarafların serbestçe tasarruf edebileceği davalarda taraflar sulhe teşvik edilecektir (m. 140).

Saygılarımla...
Old 18-10-2011, 14:35   #17
halit pamuk

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Üstad, yeni HMK'ya göre, zamanaşımı def'inin durumu nedir?

Anladım, Şöyle;

BK.m.62 Vd. Sebepsiz Zenginleşme,Mütelahiken BK.m. 410 V Vekaletsiz İş Görme,

Birinde Bir Yıl , Diğerinde 10 yıl hangisini isterseniz. ))))
Old 18-10-2011, 15:37   #18
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan HMK- Zamanaşımı

Süreler hakkında karar
MADDE 142- (1) Ön inceleme duruşması tamamlandıktan sonra, hâkim tahkikata başlamadan önce, hak düşürücü süreler ile zamanaşımı hakkındaki itiraz ve def’ileri inceleyerek karara bağlar.

Rücu davasında zamanaşımı
MADDE 287- (1) Devlet, ödediği tazminat nedeniyle, sorumlu bilirkişiye, ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu eder. Hükme esas alınan bilirkişi raporu kasten gerçeğe aykırı olarak düzenlenmişse, bu durumda, ceza zamanaşımı süresi uygulanır.

Basit Yargılama Usulü
MADDE 320- (2) Daha önce karar verilemeyen hâllerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tek tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden sonra hâkim, tarafları sulhe teşvik eder. Tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşamadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılır; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.

Süre
MADDE 377- (1) Yargılamanın iadesi süresi;
(2) 375 inci maddenin birinci fıkrasının (ı) bendinde yazılan sebepten dolayı yargılamanın yenilenmesi süresi ilama ilişkin zamanaşımı süresi kadardır.

Tazminat
MADDE 399- (1) Lehine ihtiyati tedbir kararı verilen taraf, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu anda haksız olduğu anlaşılır yahut tedbir kararı kendiliğinden kalkar ya da itiraz üzerine kaldırılır ise haksız ihtiyati tedbir nedeniyle uğranılan zararı tazminle yükümlüdür.

(2) Haksız ihtiyati tedbirden kaynaklanan tazminat davası, esas hakkındaki davanın karara bağlandığı mahkemede açılır.

(3) Tazminat davası açma hakkı, hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren, bir yıl geçmesiyle zamanaşımına uğrar.
Old 18-10-2011, 15:51   #19
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Dayanılan hukuki sebepler.

Sayın 06Cumhur

Dava dilekçesinin içeriği
MADDE 119-
(1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
g) Dayanılan hukuki sebepler.

HAK ARAMA HÜRRİYETİ
Anayasa,m.36 - Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma (Ek ibare: 4709 - 3.10.2001 / m.14) "ile adil yargılanma" hakkına sahiptir.

Anayasa'ya göre birey, avukat olmadan da hakkını arayabileceği için...

Yasa koyucu, biz avukatları düşünerek bu hükmü koymuş
Old 18-10-2011, 15:54   #20
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hulusi Metin
Sayın 06Cumhur

Dava dilekçesinin içeriği
MADDE 119-
(1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
g) Dayanılan hukuki sebepler.

HAK ARAMA HÜRRİYETİ
Anayasa,m.36 - Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma (Ek ibare: 4709 - 3.10.2001 / m.14) "ile adil yargılanma" hakkına sahiptir.

Anayasa'ya göre birey, avukat olmadan da hakkını arayabileceği için...

Yasa koyucu, biz avukatları düşünerek bu hükmü koymuş

Aslında görüşmeler sırasında:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=10092



Saygılar...
Old 18-10-2011, 15:56   #21
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Basit Yargılama Usulünde, her nekadar, mahkemece ilk duruşmada taraflar dinlenirse de önceki uygulamanın aksine, müddetinde cevap lâyihası verilmesi zorunlu mudur?
Saygılarımla...
Old 18-10-2011, 16:00   #22
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan 06Cumhur
Basit Yargılama Usulünde, her nekadar, mahkemece ilk duruşmada taraflar dinlenirse de önceki uygulamanın aksine, müddetinde cevap lâyihası verilmesi zorunlu mudur?
Saygılarımla...

HMK m.317/2: "Cevap süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak mahkeme durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus ve iki haftayı geçmemek üzere ek bir süre verebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir."

HMK m.319: "İddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar."

Saygılar...
Old 18-10-2011, 16:04   #23
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Buna göre, HMK m. 317/2' yi Basit Yargılama Usulü ile görülen davalara da teşmil etmek gerekiyor.
Saygılar...
Old 18-10-2011, 16:08   #24
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan 06Cumhur
Buna göre, HMK m. 317/2' yi Basit Yargılama Usulü ile görülen davalara da teşmil etmek gerekiyor.
Saygılar...

HMK'nın (317. maddeyi içine alan) 6. Kısmı 316. maddeden başlamaktadır ve "Basit Yargılama Usulü"ne ilişkin düzenlemeleri havidir ve

HMK m.316: "(1) Basit yargılama usulü, kanunlarda açıkça belirtilenler dışında, aşağıdaki durumlarda uygulanır:...g) Diğer kanunlarda yer alan ve yazılı yargılama usulü dışındaki yargılama usullerinin uygulanacağı belirtilen dava ve işler."

HMK m.447: "Diğer kanunların sözlü yahut seri yargılama usulüne atıf yaptığı hâllerde, bu Kanunun basit yargılama usulü ile ilgili hükümleri uygulanır..."

Saygılar...
Old 16-11-2011, 15:15   #25
Adalet Bakanı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
HMK m.317/2: "Cevap süresi, dava dilekçesinin davalıya tebliğinden itibaren iki haftadır. Ancak mahkeme durum ve koşullara göre cevap dilekçesinin bu süre içinde hazırlanmasının çok zor yahut imkânsız olduğu durumlarda, yine bu süre zarfında mahkemeye başvuran davalıya, bir defaya mahsus ve iki haftayı geçmemek üzere ek bir süre verebilir. Ek cevap süresi talebi hakkında verilen karar taraflara derhâl bildirilir."

HMK m.319: "İddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar."

Saygılar...

"HMK m. 141 Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. " hükmü yer almaktadır.

Dava dilekçesinin tebliğinden sonra davalının cevap vermemesi halinde yine de ön inceleme duruşmasına kadar iddiayı genişletmek mümkün müdür?

davalının süresi içerisinde cevap vermemesi halinde bu durum davacıya mahkemece bildirilmeli midir?
Old 16-11-2011, 15:23   #26
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adalet Bakanı
"HMK m. 141 Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. " hükmü yer almaktadır.

Dava dilekçesinin tebliğinden sonra davalının cevap vermemesi halinde yine de ön inceleme duruşmasına kadar iddiayı genişletmek mümkün müdür?

davalının süresi içerisinde cevap vermemesi halinde bu durum davacıya mahkemece bildirilmeli midir?

141. maddenin çelişkisi gibi görünen bu durumu, zannımca hukuksal yorum ilkeleriyle aşmak gerekecek.

Bana göre, davacının veya davalının bu hakkı karşı tarafın usuli edimini yerine getirmesine bağlanmış; madde de bunu istemiş olamaz.

O zaman, cevap veya birinci cevap dilekçesinin verilmediği durumlarda da davacının / davalının 141. madde çerçevesinde verildiği açıkça yazılan bir beyan dilekçesiyle bu safhada genişletme veya değiştirme hakkını kullanacaklarının kabulü gerekir. "Evleviyet ilkesi" ve "Çok azı da kapsar." kuralı da bizi bu sonuca götürür.

Aksi takdirde, bir tarafın hakkını kullanmamış olması, diğer tarafın hakkını kullanamamasına yol açar ki, genel hukuk ilkeleri icabı bunu kabule olanak yoktur.

Saygılar.
Old 16-11-2011, 15:35   #27
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Ön inceleme duruşmasına davet
MADDE 139. (1) Mahkeme, dilekçelerin karşılıklı verilmesinden ve yukarıdaki maddelerde belirtilen incelemeyi tamamladıktan sonra, ön inceleme için bir duruşma günü tespit ederek taraflara bildirir. Çıkarılacak davetiyede, duruşma davetiyesine ve sonuçlarına ilişkin diğer hususlar yanında, taraflara sulh için gerekli hazırlığı yapmaları, duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda, gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği ve diğer tarafın, onun muvafakati olmadan iddia ve savunmasını genişletebileceği yahut değiştirebileceği ayrıca ihtar edilir.
Alıntı:
Dava dilekçesinin tebliğinden sonra davalının cevap vermemesi halinde yine de ön inceleme duruşmasına kadar iddiayı genişletmek mümkün müdür?


Ben de yukarıdaki hükmü inceleyip yorumladığımda, davaya yasal süresi içinde cevap vermeyen davalı karşısında,davacının iddiasını haydi haydi değiştirebileceğini düşünüyorum.
Alıntı:
davalının süresi içerisinde cevap vermemesi halinde bu durum davacıya mahkemece bildirilmeli midir?

Gerekmediğini düşünüyorum. Cevap verilirse, cevap dilekçesi tebliğe çıkarılır.

Saygılar.
Old 16-11-2011, 17:43   #28
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Sayın Adalet Bakanı,

Alıntı:
Yazan Adalet Bakanı
"HMK m. 141 Taraflar, cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe; ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler. Ön inceleme duruşmasına taraflardan biri mazeretsiz olarak gelmezse, gelen taraf onun muvafakati aranmaksızın iddia veya savunmasını genişletebilir yahut değiştirebilir. Ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra iddia veya savunma genişletilemez yahut değiştirilemez. " hükmü yer almaktadır.

Dava dilekçesinin tebliğinden sonra davalının cevap vermemesi halinde yine de ön inceleme duruşmasına kadar iddiayı genişletmek mümkün müdür?

davalının süresi içerisinde cevap vermemesi halinde bu durum davacıya mahkemece bildirilmeli midir?

Alıntıladığınız mesajım "basit yargılama usulü" ile ilgili maddeler (bildiğiniz üzere bu usulde HMK m.317/3 mucibince "taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler" ve HMK m.319 uyarınca da iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı, davanın açılması ile başlar) ; HMK m.141'i yazdığınıza göre "yazılı yargılama usulü" ile ilgili hususu soruyorsunuz diye anlıyorum?

Bu ahvalde HMK m.128'e göre (Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.) dava dilekçesine karşı süresinde "cevap dilekçesi" vermeyen davalı, dava dilekçenizdeki vakıaları inkarla davaya cevap vermiştir. Bu meyanda davalının işbu cevabına karşı dilekçenizi verebileceğinizi ve layihalar teatisi "aşamasında/sürecinde" (HMK m.141: "...ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler..." düzenlemesinin, bu aşamaya kadar yasağa tabi olmadığınızı da ihtiva ettiği şeklinde anlaşılması gereğine de mesnetle) davacının, iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağına tabi olmadığını düşünüyorum.

Saygılar...
Old 17-11-2011, 00:34   #29
Adalet Bakanı

 
Mutlu

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Sayın Adalet Bakanı,



Alıntıladığınız mesajım "basit yargılama usulü" ile ilgili maddeler (bildiğiniz üzere bu usulde HMK m.317/3 mucibince "taraflar cevaba cevap ve ikinci cevap dilekçesi veremezler" ve HMK m.319 uyarınca da iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağı, davanın açılması ile başlar) ; HMK m.141'i yazdığınıza göre "yazılı yargılama usulü" ile ilgili hususu soruyorsunuz diye anlıyorum?

Bu ahvalde HMK m.128'e göre (Süresi içinde cevap dilekçesi vermemiş olan davalı, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılır.) dava dilekçesine karşı süresinde "cevap dilekçesi" vermeyen davalı, dava dilekçenizdeki vakıaları inkarla davaya cevap vermiştir. Bu meyanda davalının işbu cevabına karşı dilekçenizi verebileceğinizi ve layihalar teatisi "aşamasında/sürecinde" (HMK m.141: "...ön inceleme aşamasında ise ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir yahut değiştirebilirler..." düzenlemesinin, bu aşamaya kadar yasağa tabi olmadığınızı da ihtiva ettiği şeklinde anlaşılması gereğine de mesnetle) davacının, iddianın genişletilmesi ve değiştirilmesi yasağına tabi olmadığını düşünüyorum.

Saygılar...

Sayın ÖKSÜZ,
cevabınız için teşekkür ederim. düşündüğünüz gibi sorum yazılı yargılamaya ilişkin idi.

Benim de kanaatim davalının cevap vermemesi hali davayı inkar niteliğinde olduğundan ve bu durum da esasında bir cevap olduğundan pekala yine iddianın genişletilmesinin mümkün olabileceği yönünde idi. Bir de teyit ettireyim dedim

Ancak ön inceleme safhasına geçilmesi dilekçeler teatisinin bitmesine bağlı olduğundan ben davalının süresi içerisinde cevap vermemesi halinde mahkemece masrafı gider avansından karşılanmak üzere bu durumun davacıya bildirilmesi gerektiği kanaatindeyim.

Böyle bir durumda hem davacı durumdan haberdar olarak isterse yeniden beyanda bulunacak isterse de kendisi de artık bir beyanda bulunmayıp dilekçeler safhasının sona erdiğini ve mahkemenin bir an önce ön inceleme safhasına geçmesi gerektiğini bildirme imkanına sahip olacaktır diye düşünüyorum.
Old 27-05-2013, 18:11   #30
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan Katkı

Alıntı:
Yazan Av.Hulusi Metin
Sayın 06Cumhur

Dava dilekçesinin içeriği
MADDE 119-
(1) Dava dilekçesinde aşağıdaki hususlar bulunur:
g) Dayanılan hukuki sebepler.

HAK ARAMA HÜRRİYETİ
Anayasa,m.36 - Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma (Ek ibare: 4709 - 3.10.2001 / m.14) "ile adil yargılanma" hakkına sahiptir.

Anayasa'ya göre birey, avukat olmadan da hakkını arayabileceği için...

Yasa koyucu, biz avukatları düşünerek bu hükmü koymuş


Daire:6
Tarih:2013
Esas No:2012/4953
Karar No:2012/8852
Kaynak:Kazancı İçtihat Programı
İlgili Maddeler:HMK 33 ve 119
İlgili Kavramlar: Dava Dilekçesinde TC Kimlik Olmaması


T.C.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
E. 2012/4953
K. 2012/8852
T. 13.6.2012
• DAVA DİLEKÇESİNİN İÇERİĞİ ( 6100 S.K. Md.119/2'de 119/1'de Sayılan Bentlerden a-d-e-f-g Bentleri Dışında Kalan Hususlarda Eksiklik Bulunması Halinde Eksikliğin Tamamlanması İçin Davacıya Bir Haftalık Kesin Süre Verileceği - Tamamlanmazsa Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verileceği )
• TC KİMLİK NUMARASININ DAVA DİLEKÇESİNDE BULUNMAMASI ( TC Kimlik Numarasının Dava Dilekçesine Ekli Vekaletnamede Mevcut Olduğu Halde Eksikliklerin Giderilmediği ve TC Kimlik Numarasının Bulunmadığından Bahisle Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verilemeyeceği )
• BİR HAFTALIK KESİN SÜRE ( 119/1'de Sayılan Bentlerden a-d-e-f-g Bentleri Dışında Kalan Hususlarda Eksiklik Bulunması Halinde Eksikliğin Tamamlanması İçin Verileceği - Tamamlanmazsa Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verileceği )
• KESİN SÜRE ( 6100 S.K. Md. 119/f ve g Bendleri Md. 119/2 Kapsamındaki Bentlerden Olmadığı ve Davacının TC Kimlik Numarasının Dava Dilekçesine Ekli Vekaletnamede Mevcut Olduğu - Bir Haftalık Sürede Eksikliklerin Tamamlanmadığından Bahisle Davanın Açılmamış Sayılmasına Karar Verilemeyeceği )
• DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLEMEYECEĞİ ( 6100 S.K. Md. 119/f ve g Bendleri Md. 119/2 Kapsamındaki Bentlerden Olmadığı ve Davacının TC Kimlik Numarasının Dava Dilekçesine Ekli Vekaletnamede Mevcut Olduğu )
2004/m.67
6100/m.33, 119
ÖZET : HMK.nun 119/1 maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılmış, 119/2 maddesinde ise; 119/1 de sayılan bentlerden ( a ), ( d ), ( e ), ( f ), ( g ) bentleri dışında kalan hususlarda eksiklik bulunması halinde hakimin eksikliği tamamlaması için davacı tarafa bir haftalık kesin süre vereceği, bu süre içinde eksiklik tamamlanmadığı taktirde davanın açılmamış sayılacağı belirtilmiştir. HMK.nun 119/f ve g bendleri HMK.nun 119/2 maddesi kapsamındaki bentlerden olmadığı ve davacının TC kimlik numarasının dava dilekçesine ekli vekaletnamede mevcut olduğu halde, eksikliklerin giderilmediği ve TC kimlik numarasının bulunmadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.

DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davacının, davalıdan besihane kiraladığı, besihanenin çatısının yaptırılıp kiradan mahsup edilmek üzere anlaştıklarını, çatı tamirini 6.000 TL'ye yaptırdığını, yıllık kira bedeli 4.800 TL'yi peşin ödediğini, davalı ile anlaşarak kiralananı 4 ay sonunda tahliye ettiğini, erken tahliye nedeniyle fazla ödenen kira bedeli için takip yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ile % 40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece, davacı vekiline tebliğ edilen 28.11.2011 tarihli tensip zabtı ile davacı tarafa HMK.nun 119/2 maddesine göre, 119/ f ve g bentleri kapsamında tapu kaydı ve dayanılan hukuki sebeplerin eksik olduğundan, eksikliğin giderilmesi için bir haftalık süre verilmiş, eksikliklerin süresinde giderilmemesi ve dava dilekçesinde davacının TC kimlik numarası bulunmadığından bahisle, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nun 119/1 maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken hususlar sayılmış, 119/2 maddesinde ise; 119/1 de sayılan bentlerden ( a ), ( d ), ( e ), ( f ), ( g ) bentleri dışında kalan hususlarda eksiklik bulunması halinde hakimin eksikliği tamamlaması için davacı tarafa bir haftalık kesin süre vereceği, bu süre içinde eksiklik tamamlanmadığı taktirde davanın açılmamış sayılacağı belirtilmiştir.

HMK.nun 33. maddesinde ''Hakim, Türk hukukunu resen uygular ''hükmüne yer verilmiştir.

Davacı vekili, dilekçesinde, icra dosyası, kira sözleşmesi, E.Ö. imzalı belge ve tanık delillerine dayanmış; tapu kaydını delil olarak göstermemiştir.


Bu durumda, mahkemece HMK.nun 119/f bendindeki ''her bir vakıanın hangi delille ispat edileceği ''ve 119/g bendindeki ''dayanılan hukuki sebep'' eksikliği, HMK.nun 119/2 maddesi kapsamındaki bentlerden olmadığı ve davacının TC kimlik numarasının dava dilekçesine ekli vekaletnamede mevcut olduğu halde, eksikliklerin giderilmediği ve TC kimlik numarasının bulunmadığından bahisle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru değildir.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynak: www. adalet.org
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 
Konu Araçları Konu İçinde Arama
Konu İçinde Arama:

Detaylı Arama
Konuyu Değerlendirin
Konuyu Değerlendirin:

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Gayrimenkulun Maliyet Değeri mi Dava Tarihindeki Değeri mi? hurrem sultan Meslektaşların Soruları 1 28-06-2011 06:54
Dava Değeri Dava Açıldıktan sonra düzeltilebilir mi? ZÜMRE Meslektaşların Soruları 12 30-07-2010 09:54
Dava sırasında dava konusu taşınmazın satımı üye23636 Meslektaşların Soruları 0 11-07-2010 13:33
Dava dilekçesinde dava konusu parselde yapılan maddi hatanın düzeltilmesi AVUKAT AYŞE Meslektaşların Soruları 1 12-03-2008 14:37


THS Sunucusu bu sayfayı 0,10082603 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.