|
Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin] |
24-03-2007, 10:47 | #1 |
|
Zina Suç Değil Ancak Konut Dokunulmazlığının İhlali Var
Evli kadının evi tehlikeli!
Yargıtay, zinanın yasalarda suç sayılmamasına rağmen, kocasının haberi olmadan kadının evine giden adamın "konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan cezalandırılmasına karar verdi. Kararda, evli kadınla ilişki kurmanın hukuka aykırı olduğu vurgulandı Karar, Turgutlu'da görülen bir davayla ilgili olarak verildi. İşinden geç saatte gelen koca, eşinin kapıyı geç açmasından şüphelenerek evi aradı. Bu sırada yatağının altında yarı çıplak halde bir kişi buldu. Koca, söz konusu kişiyi savcılığa şikâyet etti. Ancak savcılık, TCK'da zina suç sayılmadığı için bu kişi hakkında "konut dokunulmazlığını ihlal" suçundan dava açtı. Dava beraatla sonuçlandı. Temyiz üzerine dosyayı görüşen Yargıtay'ın içtihat niteliğindeki kararında, kocanın böyle bir ilişkinin kendi evinde kurulmasına rıza gösteremeyeceği, evinde yatağının altında yarı çıplak birisinin olmasını kabullenmesinin varsayılamayacağı bildirildi. Bu nedenle de sanığın konut dokunulmazlığını ihlalden cezalandırılması gerektiği kaydedildi. http://www.milliyet.com.tr/2007/03/24/yasam/yas03.html |
24-03-2007, 11:56 | #2 |
|
Merhaba,
Konu zina konusu oluşturmasaydı da, eşin eve gelmesini istemediği bir kadının bir yakını,arkadaşı olsaydı aynı yönde karar verilir miydi? Burada evin diğer sakininin rızasının var olması yeterli sayılmamaktadır.Bu durumda eve gelecek konuklar için eşden izin alması gereklidir sonucunu mu çıkaracağız? Tartışalım Saygılar |
24-03-2007, 12:46 | #3 |
|
"Ev erkeğindir" sonucunu çıkarmak gerekiyor sanırım.
|
24-03-2007, 13:05 | #4 |
|
765 sayılı Kanunun 193 ve 194 üncü maddelerinde düzenlenen Mesken Masuniyetinin İhlali Suçu; 5237 S.lı Kanunun 116 ıncı maddesinde “Konut Dokunulmazlığının İhlali” başlığıyla
1) Bir kimsenin konutuna, konutunun eklentilerine rızasına aykırı olarak giren veya rıza ile girdikten sonra buradan çıkmayan kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. 2) Evlilik birliğinde aile bireylerinden veya konutun birden fazla kişi tarafından ortak kullanılması durumunda bu kişilerden birinin rızası varsa, yukarıdaki fıkra hükmü uygulanmaz. Ancak bunun için rıza açıklamasının meşru bir amaca yönelik olması gerekir." Meşru bir amaca yönelik olma" her somut olay için ayrı ayrı incelenmelidir.Olaya bu açıdan yaklaşırsak eşlerden birinin,diğerinin bilgisi olmaksızın eve tamirci çağırması ve konuta girmesine rıza göstermesi halinde bu rıza geçerli bir rıza olarak kabul edilecektir.Ama eşlerden birinin bir başkasını cinsel ilişkide bulunmak üzere konuta kabul etmesi durumunda,bu kişinin konuta girmesine gösterilen rızanın, geçerli bir rıza olarak kabul edilmesi olanaksızdır ve bu durumda diğer eşe karşı işlenmiş konut dokunulmazlığını ihlal suçu söz konusudur.Çünkü bunun bilinmesi durumunda diğer eşin konuta girişe izin vermesinin düşünülemeyeceği durumlarda,varsayılan rızasızlık mevcuttur ve habere konu olan olaydaki gibi konut dokunulmazlığını ihlal suçundan söz edilebilir |
24-03-2007, 14:09 | #5 |
|
Konunun erkek kadın ayrımı ile ilgisi yok. Ortak yerleşim yerine gelen kişi hukuk düzenince korunmayan bir eylemde bulunmaya gelmişse ortak yerleşim yerinin diğer sakini izin verse dahi içeriye giremez. Yargıtayın vermiş olduğu karar son derece yerindedir. Konut dokunulmazlığının ülkemizde yeterince korunmadığını düşünüyorum. Eğer Yargıtay konut dokunulmazlığının ihlali konusunda ev sahibini ya da evin diğer sakinlerini korumaya yönelik kararlar vermye devam ederse işlenmekte olar suçlara karşı caydırıcılığı olur diye düşünüyorum.
|
24-03-2007, 14:14 | #6 |
|
Son iki mesajdan sonra konunun cazibesi gitti. Kadın Hakları alanına dahil edecek ve güzelce tartışacaktık. Şimdi yasa gerekçesi ile birlikte konu kapanmış olacak.
Ama tabi bir de şunu düşünmek lazım. Yakalayan kadın olsaydı savcı yine dava açar mıydı? |
24-03-2007, 14:25 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Savcı dava açar mıydı bilmem ama açmalıydı |
24-03-2007, 14:44 | #8 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Karar Yerindedir
Size katılıyorum Bülent Bey. Zina suç olmasa da, evde bulunanlardan birisinin rızası bulunsa da, konut dokunulmazlığını ihlal edn kişi hukukça korunmuyorsa rıza geçerli sayılmamalıdır. Öğretideki açıklamalardan bu yöndedir. Ayrıca madde gerekçesine bakılırsa;
karar yerindedir. Her ne kadar zina suç olmasa da boşanma sebebi olması hasebiyle hukuken meşru sayılmamaktadır. Bu nedenle de rıza açıklaması, ihlali meşru kılmaz. Savcının dava açıp açmayacağı bilimese de, dava açmalıdır. Saygılar... |
24-03-2007, 15:26 | #9 |
|
Evlilik hukukuna saldırıda bulunulduğundan kararın yerinde olduğunu düşünüyorum..
''Ayrıca yine bu konu hakkında ;konutta yararlananların rızası ile giren bir konuğun o konuttaki evli kadınla ilişkiye girme niyeti eyleme dönüşmedikçe ,kocanın rızasızlığı varsayılamaz ve sanık bu düşüncesiyle cezalandırılamaz.Ancak ,kocanın rızasıyla girse bile kadının rızasıyla böyle bir ilişki kurduğu anda ,evlilik hukukuna sakdırıda bulunacağından ve buna da kocanın rızası olamayacağından ,varsayılan rızasızlık nedeniyle ihlal vardır '' denilmektedir.. (Tayyar Cem Eralp Yargıtay Cumhutiyet Savcısı karşılaştırmalı açıklamalı içtihatlı ve gerekçeli YTCK ile 765 Sayılı TCK alıntı) |
26-03-2007, 01:30 | #10 |
|
Zina Suç Değil Ancak Konut Dokunulmazlığının İhlali Var
Birlikte yaşayan insanşar açısından düşünürsek ne olacak;
Varsayalım ki ben bir insanla birlikte yaşıyorum.(Evlilik ilişkim yok) Birlikte yaşadığım insanla bazı huzursuzluklarımız var. Birisi de annem/babam/ailem. Hiç bir koşulda gelmesini istemiyor. ben de evde olmadığı bir gün annemi çağırdım. (O döndü veya dönmedi öenmli değil) Annemin gelmesi ihlal oluşturacak nıdır. Yoksa sorun sadece cinsel yada evliliksel dürtülerle mi tartışılacaktır. Kalınan yerden devam etmeye karar verdim. Saygılar |
26-03-2007, 02:13 | #11 |
|
Sorun eve giren kişinin hukuken korunmayan bir kişi olup olmadığı konusunda tartışılacaktır. Sizin bahsettiğiniz olayda anne/baba/aile korunmayan kişiler değildir. Bunların ayrı durumları varsa bu da dikkate alınır. Örneğin hırsızlık yaptırmak için babanızı eve alırsanız hukukun koruma alanından çıkacaktır...
Saygılar... |
26-03-2007, 08:32 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Sorular
Merhaba...
Evli çiftler açısından zina boşanma sebebi olduğundan, amaç meşru değildir deniyorsa; fiilin zina kapsamına girmediği durumlarda karar ne olurdu? Mesela: (Her ihtimalde ortak failin bekar olduğu varsayılırsa) 1-Nikahsız birlikte yaşayan çiftler açısından karar ne olurdu? 2-Baba evindeki reşit bir kızın aynı fiili (baba evinde)gerçekleştirmesi halinde durum ne olurdu? 3-Baba evindeki reşit bir oğulun aynı fiili (baba evinde)gerçekleştirmesi halinde durum ne olurdu? 4-Zina fiili haricinde, meşru olmayan ve suç oluşturmayan başka örnekler verilebilir mi? Saygılarımla... |
26-03-2007, 10:38 | #13 |
|
Sayın Turhan Demiroğlu sorduğunuz soruların hepsinin cevabı aynı. Çünkü birlikte yaşanılan evlerde meşru olmayan bir amaçla eve girilmesi durumunda konut dokunulmazlığının ihlali suçu oluşur.
Konuyu kadın erkek ya da erkek çocuk kız çocuk ayrımına tutmanın bir yararı yok. Çünkü Türk Ceza Kanunu kadın erkek ayrımı yapmış değildir. Öyle anlaşılıyorki kadın erkek ayrımı uygulamada savcı ya da hakimlerimiz tarafından yapılmaktadır. |
28-03-2007, 19:21 | #14 |
|
selam
Elbette ki zina artık TCK da suç değil...Zaten suç olmasını da ben her zaman yadırgardım..Bu ayrı mesele..Asıl burda ki sorun KONUT DOKUNULMAZLIĞININ İHLALİ NEDİR ONUN ÜZERİNDE DURMAK LAZIM..Konut dokunulmazlığından söz edebilmek için karşı tarafın konuta rıza dışında girmesi gerekir..Hatta kadın öylesine bir rıza göstermiş ki adam yarı çıplak durumunda.. Tartışılacak bir durum bulamadım ben..Bu yüzden yazayım dedim...Selamlar..
|
29-03-2007, 07:27 | #15 | |||||||||||||||||||
|
Birlikte oturulan yer sözkonusu olduğu için, tek bir kişinin duruma rızasının olmadığı varsayılan durumlarda "rıza dışılık" gerçekleşmiş kabul ediliyor. Şerik tek otursa veya birlikte oturduğu kişilerin rızalarının bulunduğu anlaşılsa, konut dokunulmazlığını ihlal suçu da oluşmayacaktı. Benim anlayamadığım; "meşru olmayan amaç" hangi kriterlere göre belirlenecektir? |
29-03-2007, 10:26 | #16 |
|
Türk Medeni Kanunu'na göre zina mutlak boşanma nedenidir. Öyleyse zina amaçlı eve girilmesi gayrimeşrudur. Çünkü TMK'na konulan bu hükmün amacı aileyi haysiyetsizce yaşamdan korumaktır.
Meşruluğun cezayı gerektirmese bile kanunların yasakladığı durumlara ve koruma altına aldığı değerlere göre belirlenmesi gerekir. Burada korunan değerler; 1- Ailenin sağlıklı yaşamı, 2- Ortak konut sakinlerinin haysiyetlerinin korunmasıdır. Hiç kimsenin böyle haysiyetsizce bir durumu kendi evinde kabullenmesi mümkün olmadığına göre bu durumun gayri meşruluğu kesindir. Ayrıca ortak konutlarda konut dokunulmazlığı bir kişinin değil orada yaşayan herkezin hakkıdır. |
30-03-2007, 17:28 | #17 |
|
Zina Suç Değil Ancak Konut Dokunulmazlığının İhlali Var
Yukarıdaki tartışmaya biraz daha çeşni katayım:
Birlikte yaşadığımız ev benim (mülkiyeti). 116/1 "bir kimsenin konutuna" diyor. 116/3 rıza açıklamasının meşru amaca yönelik olması gerekir 1- bir kadınla birlikte yaşıyorsam başka bir kadınla da birlikte yaşamam neden meşru olmasın? 2- evliyim eşimle aramızda huzursuzluk var İlişki kurulmuyor. Başka bir insanla ilişki kurmam neden meşru olamsın. Aslında bir ihtiyaç bu Saygılar |
30-03-2007, 17:39 | #18 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Benim takıldığım konu da tam burası. Kanun koyucu "meşru amac"ı tarif etmemiş ki. O halde "genel ahlak"a başvurmak gerekecek bu noktada.
Bu noktada da "tek eşlilik" devreye girecek herhalde. Ama ortada nikah yok, boşanma sebebi olabilecek "zina" tabir olunan fiil yok... Bu ihtimalde gayrimeşruluk nasıl belirlenecek? Saygılar... |
30-03-2007, 19:04 | #19 |
|
Zina Suç Değil Ancak Konut Dokunulmazlığının İhlali Var
Sayın demiroğlu;
Burada tartışmaya açmak istediğim tek eşlilik veya çok eşlilik değildi. Bu insanların tercihleridir. Ancak ilk örnekten başlarsak. bir kişi benimle yaşıyor. Burada ahlak (hukukun kaynaklarından birisi) gündeme giriyor. Onun benimle yaşaması hukuki de başkasının ki niye değil? bu durumda yıllarca benimle aynı mekanı paylaşan bu insanın haklarının sınırı ne olacaktır* TARTIŞMANIN İKİNCİ KISMI DAHA İLGİNÇ OLACAK ev benim Evlendim ve bir ay sonra böyle bir olay ortaya çıktı. hangi hakla meşru olmadığını tartışacağız? İlişkinin bir gereklilik olduğunu düşünürsek meşruiyeti nasıl tanımlayacağız? tabi burada zorunluluk haline ilişkin kuralları da göz önünde tutmak gerek. Sonuçta aynı yere varıyoruz. Saygılar |
31-03-2007, 10:17 | #20 |
|
Sayın Muzaffer Erdoğan TMK'ndaki "Aile Konutu" kavramından haberiniz yok anlaşılan. Evin mülkiyetinin size ait olması konut dokunulmazlığı hakkının da sadece size ait olduğu anlamına gelmez. Aile konutunda yaşan herkezin konut dokunulmazlığı vardır ve bu hak diğerlerinin konut dokunulmazlığı hakkından bağımsız olarak kullanılamaz. Evlilik de bir sözleşme olduğuna göre Borçlar hukukunun "Sözleşmelerin genel ahlaka aykırı olmama" ilkesini hatırlatırım. Bu ilke TMK'nun mütemmimcüzü ve onun 5. kitabı olan Borçlar Kanunu'na girdiğine göre buna aykırı davranış hukuk düzenince gayri meşrudur. Burada zaten sizin ahlak anlayışınızı değil kanunun ortaya koyduğu genel ahlaka dayalı meşruluğu tartışıyoruz.
Yazdıklarınızdan hukukçu olmadığınızı düşünüyorum. Bu sebeple bir bilgi daha vereyim, mülkiyet hakkınıza çok güvenmeyin eşinizin tapu siciline aile konutu şerhi koydurma hakkı var. Bunu yaparsa evinizi kimseye satamazsınız. Yani aile kurumunu koruyan hükümler öyle hafife alınır şeyler değil. Başka kadınla yaşamak istiyorsanız ki cinsellik söylediğiniz gibi fizyolojik bir ihtiyaçtır. Bunu başka bir mekanda yapacaksınız. Mülkiyeti sizde olan ev şuan aile konutu statüsünde ise eşinizinde sizin kadar konut dokunulmazlığı hakkı var. Daha da önemlisi yukarıda açıkladığım gibi mülkiyet hakkı da var. Son olarak TMK'nda karı koca kavramları kalktı. Eş kavramı geldi. Buna göre düşünün. |
31-03-2007, 15:23 | #21 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın muzaffeerdogan;
Evlilik birliği size göre sadece ilişkiden ibaret midir? Tamam, ilişki zorunluluk olabilir; eşinizle ayrı da yaşıyor olabilirsiniz; ancak, eğer aile konutunda bu hadiseler meydana gelirse, eşinizin ayrı olmasına rağmen rızası gereklidir. Unutmayalım ki ayrı yaşıyor olmanız, evlilik birliğinin sona erdiği anlamına gelmiyor. Yok ilişkisiz olmaz diyorsanız, bunu farklı bir konutta yapmanız yararınıza olacaktır. Haksız mıyım? Sayın Bülent Nuri bey;
Haklısınız. Hatta yeni tarihli bir HGK kararına göre şerhin olmasına da gerek duyulmadan,üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmaması dikkate alınarak, rızası olmayan eşin bu hakkı korunuyor. Karar için linki tıklayınız: http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=9282 Saygılar... |
01-04-2007, 14:49 | #22 |
|
Zina Suç Değil Ancak Konut Dokunulmazlığının İhlali Var
Sayın Kurdoğlu ve Yıldırım
Aile konutu hakkındaki uyarılarınız için teşekkür ederim. Evin sahibi tanımlamasına yasadaki tanımlama nedeni ile tekıldım. Evde aile konutu şerhi yok. Ev benim değil eşimin adına kayıtlı. Bu aile konutu meselesini öğrendiğim iyi oldu. Gideyim de şerh koydurayım bari. Şaka bir yana. Burada tartışılan farklı bir konu. Suçun asli unsurlarından birisi kast dır. Yukarıda sayın demiroğlunun da belirttiği örneklerde belirtilek reşit kişinin baba evşinde bu eylemi gerçekleştirmesi halinde kastı nasıl açıklayacağız. meşruiyet tanımı neden benim düşünceme değil de savcının düşüncesine göre oluşacak. Yada evde yaşayan 19 yaşındaki gencin böyle bir olay (olasılık) ortaya çıktığında 3 yaşındaki kardeşinden başlayarak herkesin onayını mı alması gerekecek. Saygılar. |
02-04-2007, 10:36 | #23 |
|
Aynen yazdığınız gibi her kezin onayı şart. Meşruiyet tanımı ise ne sizin ne de savcının düşüncesine göre oluşur. Bu tanım kanunlarla belirlenir. Bunu da yukarıda açıkladığımı düşünüyorum.
|
02-04-2007, 12:13 | #24 | |||||||||||||||||||||||
|
Ortalığı birazda ben karıştırayım. Varsayalım misafir erkek yarı çıplak değil de giyinik, yatağın altında değil de üstünde ve kıssadan hisse “atı alan Üsküdar’ ı geçmiş” olsun. İçtihat kararındaki temel gerekçe esas alındığında, varsayılan bu durum, koca için “kabullenilebilir” (hukuki açıdan) bir durum mudur? Saygılarımla. |
02-04-2007, 12:50 | #25 |
|
Bu noktada toplumun değer yargılarına başvurmak gerekecektir.
Yargıtay, anılan kabulü çerçevesinde olayı "kadının kendi arkadaşlarıyla serbestçe görüşebilmesi" çerçevesinde değerlendirecek ve konuyu özgürlükler kapsamında görecektir zannederim. Saygılar... |
02-04-2007, 17:32 | #26 |
|
Zina Suç Değil Ancak Konut Dokunulmazlığının İhlali Var
Burada bir sorun daha var
Evde iki kişi yaşıyor. Birisi bir kişinin eve girmesini istemiyor, diğeri istiyor. Neden istemeyenin iradesine üstünlük tanınıyor? Babamsa korunan bir insan. Meşru bir hak. Sevgilimse hukuka aykırı Bu aykırılık kavramını hangi kıstasları kullanarak çıkarıyoruz. Özellikle ceza hukukunda suçun unsurlarının net olarak tanımlanması gerekir. Buradaki meşruiyet kavramına nasıl bir açıklık getirebiliriz? Sayın Demiroğlu'nun varsayımını biraz daha genişletelim. Anne oğul/kız aynı evde yaşıyorlar. Evin geçimini çocuk sağlıyor. Anne çocuğun sevdiğini sevmiyor. Bu durumda meşruiyeti sağlamak için anneyi evden atmak gerekecek. Korunmak istenen çıkar bu mu? Saygılar. |
02-04-2007, 17:54 | #27 |
|
Zina Suç Değil Ancak Konut Dokunulmazlığının İhlali Var
Burada yanıtlamayı unuttuğum bir nokta daha var:
Kendi yaşadığım bir eve babamı hırsızlık amacı ile nasıl alabilirim? Eşyalar bana ait ise hırsızlık suçu oluşmaz. Rızamla alınmıştır. Eşyalar evde yaşayan başka birisine ait ise hırsızlık suçu oluşabilir ama konut dokunulmazlığını ihlal suçu oluşmaz. Konut dokunulmazlığını ihlal bu durumda suçun unsurlarından biridir. Saygılar |
02-04-2007, 18:04 | #28 |
|
Zina Suç Değil Ancak Konut Dokunulmazlığının İhlali Var
Sayın Demiroğlu;
İlginç bir ifadeyi yakalamışsınız "başka bir kadınla da" Gerçek kastım o değil di Varsayalım ki o insanla ayrılmaya karar verdik ve o kendisine ev tutmayı düşünüyordu. Ama birlikte oturuyoruz. düzeltirim Saygılar |
02-04-2007, 21:32 | #29 | |||||||||||||||||||
|
Sayın muzaffererdogan; neden bu kadar ısrarcı olduğunuzu anlamış değilim. Eşyalar sizin olsa bile, eşinize bunu mu söyleyeceksiniz hep? Eşiniz her kullandığında kullanma bu eşyalar benim mi diyeceksiniz? Tabiki hayır. Ayrıca hep kendi açınızdan düşünmeyin, eşiniz açısından da düşünün. Böyle birşeyi o da yapabilir. Yani eşininz babasını hırsızlık için eve getirebilir. Eşinizin babası geldiğinde hırsızlık olacak ama sizin babanız geldiğinde eşyalar benim olduğu için hırsızlık olmaz mı diyeceksiniz? Saygılar... |
02-04-2007, 23:29 | #30 |
|
Zina Suç Değil Ancak Konut Dokunulmazlığının İhlali Var
Sayın Yıldırım;
Hırsızlık suçunun unsurlarından birisi "malikin rızası hilafına"dır zilyet de olabilir Yasada tanımlanan suç oluşmaz yani mülkiyet bu anlamda önemli bir unsurdur. şöyle ifade deyim Bir insanla birlikte yaşıyorum Bir bulaşık makinamız var faturası bana kesilmiş Değiştirmeye karar verdim Anahtarı verdim ve baba eskisini al götür dedim hırsızlık veya konut ihlali nasıl oluşur Saygılar |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hasta Hakları İhlali-Çok Acil | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Hasta Hakları Çalışma Grubu | 19 | 26-05-2008 17:42 |
Zina Yine Suç Mu Oluyor? | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 53 | 01-05-2008 15:02 |
Yatak odasında yarı çıplak yakalama zina | Y£LİZ | Hukuk Haberleri | 0 | 12-03-2007 08:58 |
Tasfiye halinde ancak TMSF'na devredilmemiş ..... bir A.Ş.hk. | Av.R.ERKUŞ | Meslektaşların Soruları | 2 | 03-12-2006 00:51 |
Yardım Talebi-uluslararası Hukuk İhlali | cant | Meslektaşların Soruları | 1 | 20-10-2006 03:59 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |